ağız kokusu

DeRyAaLı

Yeni Üye
Üye
ağız kokusu



Ağız kokusu, diş sağlığının bozulduğunun en önemli habercilerinden birisi.


Birçok kişinin önemsemediği ağız kokusu, yumuşak doku iltihabı, vincent anjini, ülser ve habis tümör gibi ciddi nedenlerden kaynaklanabiliyor.

Ne kadar hoş ve bakımlı olursanız olun, çevrenizdeki insanların sizden birdenbire uzaklaşmasına yol açacak kadar ciddi bir sorundur ağız kokusu. Hem özel yaşamı, hem de sosyal yaşamı olumsuz etkileyen ağız kokusunun birçok nedeni var. Bu nedenler diş fırçalamamaktan başlayıp diş eti iltihaplanmaları gibi daha kompleks sorunlara uzanabilir.


Acıbadem Hastanesi Dişhekimi Tolga Yaşa, ağızdaki hatalı protezlerin, gıda birikintileri ve diş çürüklerinin ağız kokusunda önemli rol oynadığını vurguluyor. Dişhekimi Yaşa, “Diş eksikliği, dişlerdeki madde kaybı nedeniyle yapılmış olan kron ve köprü protezlerinin işlenmesi aşamasında özellikle gövde kısımlarının hijyenik olarak şekillendirilmemesi, iyi cilalanmaması yüzünden bu bölgelere gıda artıkları sıkışır”diyor.


Bu birikintilerin hastanın kendi dişleri arasında da bulunabileceğine dikkat çeken dişhekimi Tolga Yaşa, şöyle konuşuyor: “Bu diş etine taşkın dolgu, dişin normal morfolojisinin kaybı, anormal diş teması ve diş çürükleri nedenli olabilir. Bu birikintiler zamanla ağızda kokuşur. Ve ağızda hoş olmayan bir kokuya neden olur. Birikintilerin iyi bir ağız bakımı eğitimi verilerek uzaklaştırılması ve buna yol açan nedenlerin de ortadan kaldırılması gereklidir.”


Ağızdaki gıda birikintilerinin yanısıra çok daha ciddi sağlık sorunları da ağız kokusuna yol açabiliyor. Ağızdaki yumuşak doku iltihapları, gingwitis, periodontal hastalık, vincent anjini, ülserler ve habis tümörler de ağız kokusu nedeni olabiliyor. Dişeti iltihabının en çok rastlanan tipinin KMG “Kronik marginal gengwitis” olduğunu söyleyen dişhekimi Tolga Yaşa, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Dişeti kenarını irkilten herhangi bir etken olduğunda kronik iltihaplar meydana gelir. Genellikle KMG’de bakteri plağı ve diş taşı gibi faktörler en fazla sorumlu olan etyolojik etkenlerdir. Bazı hastalar ağız hijyenleri çok kötü olduğu halde dişetlerinde kanama olmadığından fena bir tat hissetmezler. Dişeti kanaması olduğunda ve hasta gıda birikintisi olan kısımdaki dişeti popilini emdiğinde bu fena kokuyu fark eder.”

TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Bu iltihaplanmalarının tedavisinde en önemli adımı dişeti dokusunda meydana gelen değişikliğin tesbiti oluşturuyor. Bunun için de düzenli olarak dişhekimine başvurulması gerekiyor. Dişhekimi Yaşa, dişeti iltihabı etkeninin ortadan kaldırılmasının önemli olduğuna işaret ediyor ve ekliyor: “Öncelikle ağız diş bakımına özen gösterilmeli. Ve düzenli olarak dişhekimine gidilmeli. Dişeti altındaki ve üstündeki diştaşları, bakteri plakları temizlenmelidir. Kötü yapılmış dolgu ve protezler yerine iyileri yapılmalı, oluşan bozukluklar selektif aşındırma ve ortodontik tedavilerle düzeltilmelidir.”

alıntı....
 
Geri
Üst