Algılama

nisan

Yeni Üye
Üye
Algılama
Duyu reseptörlerine ulaşan yahut bunları uyaran stimuluslar yoluyla nesneleri veya olayları tanıma yahut bilme proçesi. Duyu, duyusal yaşantının temel sübjektif niteliğiyle ilgilidir. Algı ise, bu duyusal bilginin objektif bir dış ortam açısından yahut interoseptörler aracılığıyla, algılayan kişinin kendi fiziği açısından yorumlanmasıdır. Sözedilen ikinci tip algılama, dengeli bir beden imajının (bkz.) gelişmesine yol açar. Algı fonksiyonunun bazı yönleri doğuştan gelmedir, ama öğrenme (bkz.) de önemlidir. Algı, şaşırtıcı derecede kesindir; görme koşulları ne kadar değişik olursa olsun, dış nesneler büyüklük, biçim, renk, vs. bakımından kesin olarak algılanır. Oysa bazan ya illüzyonlarda (bkz.) olduğu gibi stimülasyon kalıplaşmalarından ötürü, yahut da gözlemcinin ihtiyaçları, dürtüleri, tutumları ve ruhsal durumu nedeniyle gerçekdışı algılara rastlanabilir. Algısal savunma, anksiete yaratıcı nitelikte bir stimulusu algılamama eğilimini tanımlayan bir terimdir. Birçok psikiyatrik durumda daha şiddetli algı bozuklukları görülür. Bunlar ya «fonksiyonel», ya da organik nitelikte olabilir. Uygun sitimülasyon yokluğunda oluşan hallüsinasyonlar (bkz.) aşırı algı bozukluğunu yansıtır. Bkz. Appersepsiyon, çocuklarda beyin travması, Gestalt psikolojisi, hipokondria, algı yoksunluğu.
 
Geri
Üst