Ameliyatsız varis tedavisi nasıl yapılır?

Uzman SühaN

Administrator
Ameliyatsız varis tedavisi nasıl yapılır?
Ayakta uzun süre hareketsiz olarak durma, genetik yatkınlık ve bayan hastalarda fazla kilolar varis hastalığı için risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Toplumda sıklığı %20 ile 40 arasında olduğu belirtilen varisler yaşam kalitesini etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Varis Hastalığı nedeni ile gün içinde giderek artan bacak ağrısı, bacaklarda çabuk yorulma ve ağırlık hissi olur. Hastalarda semptomları rahatlatmak için öğleden sonra oturma ve bacaklarını yukarıya kaldırma isteği görülebilir. Gözle görülür varis olmadan da bu şikayetler görülebilir. Tedavi edilmediğinde ilerleyerek pıhtı oluşumlarına neden olabilir. Daha ciddi seviyelerdeki varis hastalarında deride renk değişikliği ve yaralar oluşabilir. 60 yaş üstü yetişkinlerin %1’inde varis hastalığına bağlı yaralar görülmektedir. Mutlaka önemsenmeli ve tedavisi ihmal edilmemelidir.



v.jpg




Toplardamardaki kapakların hasarı ve aşağı yönlü basınç artışı (Venöz Yetmezlik) farklı büyüklüklerde varisler oluşturur. Bilimsel makalelerde farklı sınıflamalar olmakla birlikte kabaca 3 tüp varis vardır.

1. Büyük varisler: Deriden bariz çıkıntı yapan, çapları 4-15mm arasında değişen varislerdir.
2. Orta boy varisler: Deriden hafif çıkıntı yapan, yeşil renkli, çapları 2-4 mm arasında değişen varislerdir.
3. Kılcal varisler: Deriden çıkıntı yapmayan, çapları 1-2mm den küçük olan kırmızı-mor renkli varislerdir.


Varis hastalığının tedavi edilebilmesi için varis hastalıkları konusunda deneyimli bir Radyoloji Uzmanı tarafından detaylı bir Doppler Ultrasonografi muayenesi ile tüm hasarlı damarların hepsinin teşhisi gerek şarttır. Doğru ve hızlı tedavi ancak bu sayede mümkün olmaktadır.

Sadece varis pakelerinin ameliyat ile ya da skleroterapi ile tedavisi, sebebi değil sonucu ortadan kaldıracağından tam bir iyileşme sağlamaz ve sıklıkla varisler tekrar eder. Varis pakelerinin tedavisinden önce kapakları hasarlı olan damarların kapatılarak geri kaçış ve basınç etkisi ortadan kaldırılmalıdır.

Klasik Tedavi (Cerrahi):Büyük varislere neden olan damarlar yaklaşık 100 yıldır cerrahi operasyon ile tedavi ediliyorlar. Cerrahi tedavide vene yönelik cerrahi bağlama (ligasyon) ve soyma (stripping) yapılmaktadır.
Cerrahi operasyon, genel anestezi gerektirmesi, yaklaşık %5 e varan oranlarda toplardamarlarda pıhtı ve sinir zedelenmesine sebep olması, normal hayata dönüşün geç olması ve varislerin ameliyattan sonra hastaların yaklaşık yarısında tekrarlaması nedeniyle hem hastalar hem de doktorlar tarafından zorunlu haller dışında tercih edilmemekteydi. Hastalar ameliyat olanlardan duydukları olumsuz izlenimler nedeni ile ameliyattan korkarak, ömür boyu varis çorabı giymeyi yada tedavi edici özelliği olmayan ancak bazı hastalarda bir miktar rahatlama sağlayan ilaçları kullanmayı tercih ediyorlardı. Tüm bu nedenler bugün Cerrahları da ameliyatsız tedavi tekniklerine yönlendirmektedir. Ancak varis konusunda detaylı Doppler muayenesini ve hasarlı damarların teşhisini bizzat yapabilecek, tedavisini kendisi planlayacak Cerrah sayısı ülkemizde çok azdır.

Modern tedavi (Endovenöz Lazer Ablasyon): 2000 li yılların başında büyük varislere neden olan damarların tedavisinde adeta bir devrim yaşanmıştır. Robert Min adlı bir girişimsel radyoloji uzmanı ve ekibi tarafından Büyük Safen Toplardamarındaki hasarlı kapağın tedavisi ilk kez 2002 yılında “Endovenöz Lazer Ablasyon ” (EVLA) yöntemiyle tedavi edilmiştir. Bu yöntem, kaçak yapan damarın ameliyatla yolunarak dışarı alınması yerine, damar içinden anjio gibi girierek lazer enerjisi ile hasarlı kapağın damar içinden kapatılması esasına dayanmaktadır. Lazerle kapatılan damardan artık varislerin içine kaçak oluşmaz; kapatılan bu damar da vücut tarafından zamanla yok edilir. Safen veni yakılarak kapatıldığında gözle görülen varisler de küçülerek kaybolur. Hastalıklı ven ortadan kalktığında diğer sağlıklı venler kanı taşıma görevini üstelenerek bacağın venöz dolaşımını sağlar. Vücutta hasar oluşturmadan bedenin kendini onarmasına yardımcı olunduğundan yan etkileri çok azdır. Çok ilerlemiş varisi olan hastalarda Endovenöz Lazer Ablasyon a tamamlayıcı olarak ultrason eşliğinde köpük skleroterapi tedavisi de yapılmaktadır.
 
Geri
Üst