Anonim Şirket

tuqqce

Daimi Üye
Üye
Anonim Şirket
anonim şirketlerde ortaklığı gösteren kıymetli evrak anonim şirketlerde ortaklığı gösteren kıymetli evrak nedir şirket genel kurulunda oybirliği ile karar alınmasını gerektiren haller
TK.269. maddesi anonim şirketi 'bir ünvana sahip, esas sermayesi muayyen ve paylara bölnmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız mamelekiyle mesul bulunan şirkettir” diye tarif eder.


Bir anonim şirket ticaret ünvanı, işletme konusu ve anonim şirket olduğunu gösteren ibarelerden oluşur.


Anonim şirket kendi alacaklılarına karşı sadece esas sermayesi ile değil, bilançosunun aktif tarafında bulunan değerlerle de sorumludur. Aktiflerde esas sermaye karşılığı, yedek akçeler karşılığı, kasa ve bankalardaki alacaklı hesapları, alacakları ve yatırım malvarlığı bu değeri oluştururlar.


Ortakların sorumluluğu ise yüklenmiş oldukları sermaye payları ile sınırlıdır ve sadece şirkete karşıdır. Bu sorumluluk payın itibarı değeri üzerindedir. İstisnai olarak itibari değerinden yüksek bedel ile pay çıkarılmış ise bu bedel ile sorumlu olunur.


Tüzel kişiliği ve kendine ait malvarlığı olan anonim şirketlerin faaliyeti organları marifetiyle olur. Genel kurul karar organı, yönetim kurulu idare ve temsil organı, denetçiler de denetim organıdır.


Genel kurul çeşitli yetkilerle donatılmıştır. Bunun yanında esas sözleşme ile de genel kurula bazı yetkiler verilebilir.


Genel kurul olağan toplantısını yönetim kurulunun çağrısı üzerine yapar. Olağan toplantı her hesap devresinden sonraki üç ay içinde ve en az yılda bir defa yapılmalıdır. Olağan toplantının gündemi bellidir.


Yönetim kurulunun ihmali halinde, genel kurulu toplantıya daveti denetçiler yapmakla yükümlüdür. Olağanüstü toplantı, her zaman gerek duyulduğunda yapılabilir. Çağrıyı yönetim kurulu veya bunun ihmali halinde ya da mecburi ve acil hallerde denetçiler yapar. Ayrıca esas sermayenin 1/10'nu veya esas sözleşmede öngörülmüşse daha az bir miktarını temsil eden azınlık, gerektirici sebepleri içeren yazılı talep ile yönetim kuruluna başvurarak genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırtabilirler. Yönetim kurulu bu talebi dikkate almazsa denetçilere gidilir. Bunlar da çağrıda bulunmazlarsa mahkeme izni ile genel kurul toplantıya çağrılır.


Genel kurulu toplantıya çağrı Ticaret kanununun 368. maddesine göre, esas sözleşmede gösterilen şekil ve surette ve herhalde Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilanla yapılır. Nama yazılı pay senedi sahipleri ile, bir pay senedi ile adresini ortaklığa bırakan hamiline yazılı pay senedi sahiplerine ayrıca taahhütlü mektupla bildirilir.


Toplantı yetersayıları (nisapları) esas sermayeye göre belirlenmiştir. Özel yetersayı aranmayan olağan işlerde toplantı nisabı, ilk toplantıda esas sermayenin en az ¼ üne sahip ortakların hazır bulunmasıyla oluşur. Toplantıda bu nisap bulunmazsa genel kurul yeniden toplantıya çağrılır, ikinci toplantıda temsil edilen sermayenin miktarı ne olursa olsun, toplantı nisabı varsayılır. Yani ikinci toplantıda nisap aranmaz.


Özel toplantı yetersayıları ise Ticaret Kanununun 388. maddesinde tespit edilmiştir. Bunlar esas sözleşmenin değiştirilmesini gerektiren konulardır. Bu yetersayılar ayrıca tahvil çıkarılması kararında ve anonim şirketin genel kurul tarafından feshine karar verilmesinde de uygulanır.


Söz konusu yetersayılar hem olağan ve hem de olağanüstü toplantılar için geçerlidir. Ortaklığın tabiyetini değiştirmek veya ortakların yükümlerini arttırmak için oy birliği gerekir. Anonim şirketin konusunun veya nev’inin değiştirilmesi için toplantı nisabı şirket sermayesinin 2/3'üdür. İlk toplantıda bu sayı elde edilmezse, yönetim kurulu usulüne uygun olarak genel kurulu ikinci defa toplantıya çağırır. Bu toplantı için gereken sayı ½ dir. Şirket sermayesinin azaltılması, tahvil ihracı, fesih ve bir kamu tüzel kişisi tarafından devralınma kararları verilecek toplantılarda da bu yetersayılar aranır.


Diğer esas sözleşme değişiklikleri için toplantı nisabı şirket sermayesinin ½ sidir. İlk toplantıda bu nisap elde edilmezse en geç 1 ay içinde ikinci toplantı yapılabilir. İkinci toplantı için aranan nisap 1/3'tür. İkinci toplantıda da bu nisap sağlanamazsa ya gündemdeki konudan vazgeçilir yada 1/2 nisabı ile tekrar başlanabilir.


Karar yeter sayısı ise özel düzenlemeye tabi olmayan hallerde mevcut oyların çoğunluğudur.


Anonim şirketler sadece ticari işletme işletmek amacıyla değil, kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konular için kurulabilirler.


Anonim şirketlerde ortakların sınırlı sorumluluk taşımaları ve böylece sadece katılma payının riske atmaları, büyük miktarların toplanması imkanı yaratmakta, az bir para ile küçük tasarruf sahipleri bir anonim şirkete katılma sonucu büyük işlere ortak olabilmektedirler.


Ortak paylarının kıymetli evrak niteliğinde hisse senetleri tarafından temsil edildiği ve hisse senedi devrinin kolaylaştırılmış olduğu düşünülürse, sermaye piyasasında bu senetlerin her zaman paraya çevrilebilmesi de tasarruf sahibi bakımından bir avantaj teşkil etmektedir.


Anonim şirketin kuruluşu, esas sözleşmenin yazılı olarak yapılıp kurucular tarafından imzalanması ve imzaların noter tarafından tasdiki ile başlar ve anonim şirketin ticaret siciline tescili ile sona erer. Tüzel kişilik bu tescil ile kazanılır. Limited şirketlerde olduğu gibi, anonim şirketlerde de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın izni kaldırılmıştır. Sadece bankalar, özel finans kurumları, sigorta şirketleri, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, holdingler, döviz büfesi işleten şirketler, umumi mağazacıkla uğraşan şirketler, Sermaye Piyasası Kanunu’na tabi şirketler, serbest bölge kurucusu ve işleticisi şirketlerin kuruluşu ve esas sözleşme değişiklikleri açısından bu izin aranmaktadır.


Kuruluş ani veya tedrici olur.


Ani kuruluşta kurucular payların tamamını taahhüt ederler. Başka kimseye müracaat edilemez. Ani olarak kurulan bir anonim ortaklıkta pay sahipleri, tescilden itibaren beş yıl içinde paylarını halkla müracaatla elden çıkarmak isterlerse tedrici kuruluşu düzenleyen hükümler uygulanır.


Tedrici kuruluşta bir kısım paylar kurucular tarafından taahhüt olunur, geri kalan kısım için halka müracaat edilir.


Kuruluşta katılma payının çeşidi bakımından da nakdi ve mevsuf kuruluş ayrımı yapılır. Para konduğu takdirde nakdi kuruluş olur. Paradan başka bir şeyin, örneğin belirli hakların konulması mümkün olan hallerde bu yola gidilirse mevsuf kuruluş söz konusudur.


Bir anonim şirketin kurulması için en az pay sahibi beş kurucu ortak bulunmalıdır. Bunlar gerçek veya tüzel kişi olabilir. Anonim şirketler en az elli milyar Türk Lirası sermaye ile kurulurlar.


Kuruluş aşamaları şöyledir:


l. Esas sözleşmenin hazırlanması, imzalanması ve imzaların noterce tasdiki: Esas sözleşme yazılı yapılır ve en az beş kurucu tarafından imzalanır. Daha sonra imzalar noterlikçe onaylanır.


2. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı izni: Daha önce de belirttiğimiz gibi, anonim şirketlerin kuruluşunda ve esas sözleşme değişikliğinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın izni kaldırılmıştır. Ancak belirli anonim şirketler açısından bu izin şartı muhafaza edilmiştir. Bunlardan bir tanesi de Sermaye Piyasası Kanunu’na tabi anonim şirketlerdir. Tedrici şekilde kurulan bir anonim şirket halka açık anonim şirket statüsünde olacağı için Sermaye Piyasası Kanunu’nun kapsamına dahil olacaktır. Bu nedenle tedrici kuruluşta söz konusu izin aranmaktadır. Tedrici kuruluşta, kurucular esas sermayenin yüzde onunun tediye veya temin edildiğini gösteren bir belgeyi söz konusu Bakanlığa başvurmadan önce hazırlayacaktır. Tedrici kuruluşta ayrıca Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan izin alınmadan önce Sermaye Piyasası Kurulu tarafından sözleşmenin onaylanması gereklidir.


Bakanlıktan izin alındıktan sonra anı kuruluşta tescil için ticaret siciline başvurulur.


3. Tescil: Tüzel kişilik tescil ile kazanılır. Kuruluşun üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi, tescilin Türkiye Ticaret 'Sicili Gazetesinde ilan edilmesiyle mümkün olur.


Tedrici kuruluşta ise izinden sonra sermaye Piyasası Kurulu'na müracaatla halkı ortaklığa katılmaya davet ve senetlerin SPK kaydına alınması için gerekli işlemin yapılması istenir.


Yönetim kurulu anonim ortaklığın idare ve temsil organıdır. Ortaklık esas sözleşmesi ile tayin edilmiş veya genel kurul tarafından seçilmiş ve pay sahibi olan en az 3 üyeden oluşur. Yönetim kurulu üyeleri en çok 3 yıl süreyle seçilirler. Esas sözleşmede aksine bir düzenleme yoksa tekrar seçilmeleri mümkündür. Pay sahibi olmayan kişiler üye seçildikleri takdirde bunlar ancak pay sahibi sıfatını kazandıktan sonra işe başlayabilirler. Pay sahibi olan bir tüzel kişi yönetim kurulu üyesi olamaz. Fakat tüzel kişinin temsilcisi olan gerçek kişiler üye seçilebilirler.


Yönetim kurulu üyesi sıfatını kazanan kişilerin ticaret siciline tescil ve ilan edilirler.


Yönetim kurulu üyelerinden her biri, itibari değerleri esas sermayenin en az yüzde birine eşit miktarda hisse senetlerini ortaklığa tevdi etmek zorundadır. Ancak esas sözleşmenin yüzde biri 5.000 lirayı aşarsa fazlasının tevdii gerekli değildir.


Yönetim kurulunun görev ve yetkileri kanundan veya sözleşmeden doğar. Ortaklık defterlerinin tutulması genel kurulun toplantıya çağrılması, gündemin hazırlanması, ilanı, toplantı sırasında ortakların sıfatlarının tesbiti, genel kurul kararlarının yürütülmesi, bilançonun ve kar.zarar hesabının düzenlenmesi yönetim kurulunun görevlerinden bazılarıdır. Karar gerektirmeyen görevleri yanında, yönetim kurulu yetkisini kural olarak kurul halinde toplanarak kullanır. Yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bir başkan vekili seçer. Kurulu toplantıya başkan veya vekili çağırır. Toplantıya çağrı herhangi bir şekle bağlı değildir.


Ortaklık sözleşmesinde hüküm varsa, yönetim yetkilerinin üyeler arasında bölünmesi mümkündür. Her üye ancak kendisine bırakılan işler nedeniyle sorumlu tutulabilir.


Yönetim işlerinin hepsi veya bir kısmının murahhaslara bırakılabilmesi için de sözleşmede açık hüküm bulunması gerekir. Murahhasın yönetim kurulu üyeleri, hatta pay sahibi olması dahi zorunlu değildir. Yönetim kurulu üyesi olan murahhaslara murahhas üye, yönetim kurulu dışından seçilenlere ise murahhas müdür denir.


Temsil yetkisine gelince, bu yetkinin kullanılması yönünden sözleşme ile başka bir düzenleme yapılmamışsa çift imza ilkesi benimsenmiştir.


Temsil yetkisinin üyeler arasında sadece yer itibariyle bölünmesi mümkündür. Temsil yetkisi merkeze veya bir şubeye hasredilmişse, bu sınırlama tescil ve ilan edildikten sonra üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir.


Yönetim yetkisi gibi temsil yetkisi de sözleşmede hüküm bulunmak şartıyla murahhas üyelere veya müdürlere bırakılabilir. Temsil yetkisi yönetim kurulu üyesi olmayan murahhas müdürlere veriliyorsa, Ticaret Kanunu yönetim kurulu üyelerinden de en az birisinin temsil yetkisine sahip olması zorunluluğunu getirmiştir.


Temsil yetkisi sınırlandırılamaz. İki istisnası vardır: Bu yetki sadece merkezin veya bir şubenin işlerine hasrolunabilir ya da birlikte temsil kuralı getirilebilir. Yani ikiden çok imza veya belirli iki imza şartı aranabilir.


Yönetim kurulunca, temsil yetkisi kullanılıp üçüncü kişilerle ortaklık adına girişilen işlemlerden ve yapılan sözleşmelerden doğan hak ve yüklenilen borçlar ortaklık tüzel kişisine aittir. Yönetim kurulu üyeleri bu işlem ve sözleşmelerden bizzat sorumlu olmazlar. Hatta yönetim kurulu üyelerinin, bu sıfatları ile yönetim ve temsil görevlerini gördükleri sırada üçüncü kişilere karşı işledikleri haksız fiillerden dolayı dahi ortaklık sorumludur. Ortaklığın bu konudaki rücu hakkı saklıdır. Diğer bir ifade ile, anonim ortaklık söz konusu sorumluluğu dolayısıyla uğradığı zararlar için yönetim kurulu üyelerine dönebilir.


Aşağıda sayılan hallerde yönetim kurulu üyeleri hem ortaklığa hem her bir pay sahibine hem de ortaklık alacaklılarına karşı müteselsilen sorumludurlar :

Hisse senetleri bedellerine mahsuben pay sahipleri tarafından yapılan ödemelerin doğru
olmaması

Dağıtılan ve ödenen kâr paylarının gerçek olmaması
Kanunen tutulması gereken defterlerin mevcut olmaması veya bunların düzensiz bir
şekilde tutulması

Genel kuruldan çıkan kararların sebepsiz olarak yerine getirilmemesi
Gerek kanunun gerek esas sözleşmenin kendilerine yüklediği diğer görevlerin kasden
veya ihmal sonucu olarak yapılmaması.

Ortaklık adına dava açma yetkisi genel kurula aittir. Genel kurul bu yetkiyi adi toplantı ve karar yetersayısı ile alacağı bir kararla kullanır. Ancak genel kurulda dava açılmamasına karar verilmekle birlikte, esas sermayenin onda birini temsil eden pay sahipleri dava açılması yönünde talepte bulunursa o takdirde sorumluluk davası açılması gerekir. Ortaklık bu hallerde karar veya talep tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmaya mecburdur. Ayrıca, yönetim kurulunun ortaklığı zarar uğratan davranışları, ortaklık yanında dolaylı olarak pay sahiplerini ve alacaklıları da zarar uğratabileceği için bunlara da sorumluluk davası açma imkanı tanınmıştır. Ancak hükmedilecek tazminat ortaklığa verilir. Fakat, yönetim kurulu üyesinin haksız bir fiilinden dolayı pay sahibi veya ortaklık alacaklısı doğrudan bir zarar görmüşse, o takdirde bu kişi kendi adına ve hesabına dava açabilir.



Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu genel kurul tarafından alınan bir ibra kararı ile sona erer. Kanuna göre, bilançonun onaylanmasına ilişkin olan genel kurul kararı ile, aksine bir açıklık olmadığı sürece, yönetim kurulu üyeleri ile müdürler ve denetçiler ibra edilmiş olurlar. Ancak bunun için, kabul edilen bilançonun gerçek ve samimi olması gerekir. İbra sadece bilançoda görülebilen konulara ilişkindir.


Anonim Şirketlerde Denetçiler (Denetim Kurulu)


Anonim şirketlerde denetim organı zorunlu organlardan bir tanesidir. Eksikliği şirket için bir

fesih sebebidir. Denetçi sayısı bir veya birden fazla olabilir, ancak beşi geçemez. Birden çok denetçiler bir kurul oluştururlar. Denetçilerin pay sahibi olmaları gerekli değildir. Ancak bir denetçi bulunması halinde onun, birden fazla denetçinin varlığı halinde ise yarısından bir fazlasının T.C. vatandaşı olması gerekir. Esas sözleşmede öngörülmediği sürece, mesleki bazı niteliklerin bulunması yüksek öğrenim görmüş olma ya da pay sahipliği gibi şartlar aranmaz. Yönetim kurulu üyeleri aynı zamanda denetçi olamayacakları gibi, görevleri bitmiş olsa dahi ibra edilmedikçe, denetçi olarak seçilemezler. İflas, ağır hapis gerektirici veya haysiyet kırıcı bir suçtan dolayı mahkum olma, devlet memuru sıfatı taşıma gibi haller denetçilik ile bağdaşmayacağından seçilme engelidir. Denetçiler genel kurul tarafından seçilir. Bu yetkinin başka bir organa devri mümkün değildir. Tedrici kuruluşta ilk denetçiler kuruluş genel kurulu

tarafindan atanır. Esas sözleşme ile atanmaları caiz değildir. Ani kuruluşta ise ilk denetçi ya da denetçilerin esas sözleşmede tayini şarttır. Genel kurul belirli konuların incelenmesi veya teftişi için gereğinde özel denetçi de seçebilir.


Denetçiler kuruluşta ilk defa bir yıl için seçilirler. Sonradan genel kurul tarafından en çok üç yıl için de seçilmeleri mümkündür.

Denetçilerin görev ve yetkileri :


Bilançonun kanun ve usulüne uygun olarak düzenlenmesini sağlamak ve bütçeyi denetlemek.


2. Şirket hesaplarını denetlemek.Bundan kastedilen, şirket işlemlerinden bilgi edinmek ve gerekli kayıtların düzenli tutulmasını sağlamak üzere defterlerin en az alti ayda bir kontrolü ve şirket defterleri ile kasa durumunun karşılaştırılması için şirket veznesinin en az üç ayda bir ve ansızın denetlenmesi ile şirket kasasında bulunması gerekli kıymetli evrakın şirket defterlerine uygulanarak kontrolüdür.


3. Genel kurul toplantılarına ilişkin kanun ve esas sözleşme hükümlerine uyulup uyulmadığını kontrol etmek.


4. Yönetim kurulu tarafından ihmal edilmesi halinde, genel kurulu olağan veya olağanüstü olarak toplantıya çağırmak. Denetçiler, zorunlu ve acil hallerde de genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmakla yükümlüdürler.


5. Bilanço, kar ve zarar hesabı, kar dağıtımı önerisi ve yönetim kurulu raporu üzerindeki görüşleri bildiren bir raporu her yıl genel kurula sunmak.


6. Görev sırasında öğrenilecek noksanlık ve yolsuzlukları veya esas sözleşme hükümlerine aykırı hareketleri bundan sorumlu olanın üstünü oluşturan makama ve yönetim kuruluna, önemli durumlarda ise genel kurula bildirmek.


7. Pay, sahiplerine gerekli açıklamalarda bulunmak. Pay sahipleri, şüpheli gördükleri noktalara denetçilerin dikkatini çekebilirler ve gerekli açıklamayı isteyebilirler.


8.Genel kurul toplantılarında hazır bulunmak.Denetçiler ayrıca, görüşmeye ve oya katılmamak şartı ile yönetim kurulu toplantılarında da hazır bulunabilirler.


10.Denetçiler, genel kurul ve yönetim kurulu gündemine uygun gördükleri önerileri koydurabilirler.


11. Pay, sahiplerinin şikayetlerini incelemek.


12. Şirket kuruluşundaki yolsuzlukları araştırmak (ilk denetçiler için söz konusudur).


13. Genel kurulun yönetim kurulu aleyhine dava açmaya karar vermesi halinde şirket adına dava açmak. Aynı zorunluluk genel kurulun dava açmamaya karar verip de esas sermayenin en az onda birini temsil eden pay sahiplerinin dava açılmasını istemeleri durumunda da söz konusudur.


14. Anonim şirketin fesih ya da infisahı halinde, tasfiye işlemlerini gözetmek.


Denetçiler görevlerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmemelerinden doğan zararlardan,

kusursuz olduklarını ispat etmedikleri sürece müteselsilen sorumludurlar.


Anonim Ortaklık Genel Kurul Kararlarının İptali


Kanuna, esas sözleşme hükümlerine veya objektif iyi niyet kurallarına aykırı genel kurul kararlarına karşı şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede iptal davası açılabilir. Türk Ticaret Kanununun iptali düzenleyen 381. maddesi gereğince ancak aşağıda sayılan kişiler bu davayı açmaya yetkilidirler :

1 .Toplantıda hazır bulunup da karara muhalif kalarak durumu zapta geçirten pay sahipleri.

2. Oyunu kullanmasına haksız olarak izin verilmeyen pay sahipleri.

3. Toplantıya davetin usulüne göre yapılmadığı veya gündemin gereği gibi ilan veya tebliği

edilmediğini iddia eden pay sahipleri.

4.Genel kurul toplantısına katılmaya yetkili bulunmayan kişilerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri. Ancak bu durumda, böyle bir katılımın alınan karar üzerinde bir etkisinin bulunmuş olması gerekir.

5. Yönetim kurulu

6. Kararların yerine getirilmesi halinde şahsen sorumlu olacak yönetim kurulu veya denetçilerden her biri.


Davalı anonim ortaklığın kendisidir ve ortaklığı davada yönetim kurulu temsil eder. Ancak davayı yönetim kurulu açıyorsa o takdirde ortaklığı denetçiler, onların da davacı olmaları halinde mahkeme tarafından tayin edilecek bir kayyım temsil eder.


Bu dava, genel kurul kararının alındığı tarihten itibaren üç ay içinde açılmalıdır.Aksi takdirde dava hakkı düşer. İptal davasının açılmış bulunması iptali istenen kararın icrasını engellemez. Ancak mahkeme yönetim kurulu ve denetçilerin görüşlerini alarak kararın icrasının geri bırakılmasına karar verebilir. Mahkemenin iptal kararı kesinleştikten sonra ise genel kurulun kararı geçmişe etkili olarak ortadan kalkar ve bu sonuç bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifade eder. Yönetim kurulu mahkeme ilamının bir örneğini derhal ticaret siciline kaydettirmekle yükümlüdür.


Pay sahibinin hakları çeşitli açılardan gruplara ayrılabilir. Konularına göre bu haklar:


a)Malvarlıksal haklar: Kar ve tasfiye payı hakkı, ödemesiz payları edinme hakkı, rüçhan hakkı, tesislerden yararlanma hakkı ve hazırlık dönemi faizi.

b)Katılma hakları: Genel kurula katılma, konuşma, öneride bulunma ve oy hakkı.

c)Aydınlatıcı haklar: Bilgi alma, inceleme ve denetleme hakkı.

d)Koruyucu haklar: örneğin genel kurul kararlarının iptali veya butlan yahut da yokluğunun tesbit davası gibi bireysel haklar, vazgeçilmez haklar, müktesep haklar ve de azınlık haklarıdır.


Anonim ortaklığın sona ermesine gelince; yasada veya sözleşmede öngörülen sebeplerden birinin gerçekleşmesi ile karar alınmasına veya ihbarda bulunulmasına gerek olmaksızın anonim ortaklığın kendiliğinden sona ermesi infisahdır. Esas sözleşmede öngörülen sürenin dolması, anonim şirketin maksadının elde edilmesi veya bunun imkansız hale gelmesi, ortaklık sermayesinin üçte ikisinin kaybedilmesi halinde genel kurulun yasada öngörülen tedbirlerden birini almamış olması, pay sahiplerinin beş kişiden aşağı düşmesi, birleşme ve şirketin iflasına karar verilmiş olması birer infisah nedenidir.


Kanun veya esas sözleşmede yer alan sebeplerden birine dayanarak bu yetkiye sahip olanlar tarafından ortaklığın sona erdirilmesi ise fesihtir. Fesih nedenleri olarak gerçek pay sahibi olanların sayısının beşin altına düşmesi, organların birinin eksikliği, kanuna, esas sözleşme veya kamu düzenine aykırı işlemlerde bulunma, şirketin esas sermayesinin üçte ikisinin kaybedilmesi hali sayılabilir.
 
Geri
Üst