Asker ve Siyasetçi Biyografileri

Ce: Asker ve Siyasetçi Biyografileri

Ernst Rudolf Johannes Reuter 29 Temmuz1889 Apenrade'de doğdu (bugünkü Danimarka); 29 Eylül1953Berlin'de öldü, Alman siyasetçi, Batı Berlin'in ilk belediye başkanı.

Ernst Reuter Münih ve Münster üniversitelerinde tarih, coğrafya, iktisat öğrenimi gören Reuter, I. Dünya Savaşı'nda Ruslara esir düşmüş (1916), dönüşünde bir süre Komünist Parti'de çalışmış, sonra SPD'ye geçmişti. Hitler iktidara geldiğinde Magdeburg belediye başkanıydı. 1935'te ülkesinden ayrılmak zorunda kaldı; bir süre İngiltere'de yaşadı, sonra Türkiye'ye geldi.

1939-1945 yılları arasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde şehircilik dersleri verdi. Bu arada Türkçe kitapları yayımlandı: Komün Bilgisi-Şehirciliğe Giriş (1940), Belediyeler Bankası (1943), Belediye Maliyesi (1945, Necmettin Ergin ile birlikte), Mesken Meselesinin Hal Çareleri (1946). 1946'da Berlin'e dönen Reuter SPD'yi yeniden örgütledi; 1948'de Berlin ikiye bölünüce batı Berlin belediye başkanı oldu. 1951'de Alman Kent Meclisleri'nin başkanlığına getirildi.
 
Ce: Asker ve Siyasetçi Biyografileri

Lev Davidoviç Troçki aslında Leon Davidoviç Bronştayn7 Kasım1879 Janovka, Ukrayna doğdu; 21 Ağustos1940 Coyoacán, Meksika öldü)
1917 Rus devrimi (Ekim devrimi olarak da geçer) önde gelen isimlerindendir. Sovyetler Birliğinin kurulmasında, ihtilal sonrası iç isyanların ve ayaklanmaların bastırılmasında birinci derecede rol oynamıştır. Kızılordu`nun kurucusu olarak kabul edilmektedir. Özellikle iç karışıklıklarda baş vurduğu sert ve acımasız tedbirleriyle dikkatleri üzerine çekmiştir. Lenin'den sonra Sovyetlerin en güçlü ikinci adamı olmuştur. Lenin'in ölümünden sonra Stalin ile giriştiği iktidar mücadelesini kaybetmiş ve ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Troçki'nin asıl adı Leon Davidoviç Bronştayn'dır. Troçki, takma adı olup 1902 yılından itibaren kullanmaya başlamıştır.



Hayatı

Troçki, 1879 yılında Güney Ukrayna'da bulunan Kerson'da doğdu. Ailesi yahudi olmasına rağmen evde konuşulan dil Rusça ve Ukraynaca idi. Dokuz yaşlarında iken Odessa'da bulunan teyzesinin yanına giderek burada eğitim gördü. Daha sonra eğitimine devam etmek gayesiyle Nikolayev'e gitti. Matematik ve hukuk alanında yüksek öğrenim yaptı. Öğrenciliği sırasında sosyal demokrat çevrelerle temasa geçti ve devrimci gruplara dahil oldu. Marksizm görüşünü benimsedi. Bu fikirlerin etkisiyle, Güney Rusya İşçi Birliği adlı gizli bir örgütün kurucuları arasında yer aldı. 1898 yılında bu gizli örgüte mensubiyetinden dolayı Çarlık polisi tarafından yakalanarak hapse konuldu. İki yıl tutuklu kaldı.
Hapis hayatından sonra Sibirya'ya sürgüne yollandı. "Troçki" takma adını bu sıralarda kullanmaya başladı. Yaklaşık iki yıl sürgün kaldıktan sonra firar ederek önce Viyana'ya, akabinde Londra'ya gitti, burada Lenin'le buluştu. Bir yıl sonra Londra'da toplanan Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisinin kongresine katıldı. Bu kongrede parti içinde Bolşevikler ve Menşevikler olmak üzere iki hizip oluştu. Bolşevik Lenin'e karşı Troçki Menşevik kanatta yer aldı. Ancak, bir yıl sonra Menşeviklerin görüşlerine katılmadığını belirterek Lenin'in yanına geçti.
1897'de mücadeleye Narodnik (halkçılık hareketi) düşünceleri savunarak atıldı. Sürgün şartlarında okuduğu Marksist klasiklerin etkisiyle bir süre sonra kendisini 'Sosyal Demokrat' olarak ilan etti. 4 Mayıs1917'de ülkeye döndüğünde geçici hükümete karşı Bolşevik Parti'ye yakın bir tutum aldı.



1917

Troçki, Rusya'ya döndükten sonra Petrograd Sovyeti Başkanlığına seçildi. Bu sıfatıyla Rus ihtilalinin alt yapısının hazırlanmasında, ayaklanmaların örgütlenmesinde ve yönetiminde aktif ve önemli bir rol üstlendi. İhtilalin gerçekleşmesinde ve Rus Çarlığının yıkılmasında büyük pay sahibi olanlardan birisi oldu. Devrim sonrasında Lenin'in önemli adamlarından birisi oldu. Önce Dışişleri, daha sonra Savaş Bakanlığına getirildi. En önemli faaliyeti ise Kızılordu ile ilgili olanıdır. Başkumandan sıfatıyla Kızılordunun kurulması görevi kendisine verildikten sonra bunu gerçekleştirdi. İhtilal sonrası meydana gelen karışıklıklar ve iç ayaklanmalar boyunca bu orduyu idare etti.
Troçki, ihtilal sonrası meydana gelen ayaklanma ve gösteriler karşısında çok sert tedbirlere başvurdu ve kan dökmekten hiç çekinmedi. 1918 yılında muhaliflerin yaşadığı Moskova'nın bazı mahallelerini top ateşine tutarak, tümden yok edici tedbirlere başvurdu. İç ayaklanmalar boyunca içinde dolaştığı ve Kızılorduyu buradan idare ettiği "Zırhlı Tren"i ile dikkatleri çekti. Sürekli bu trenle dolaştı.
1917 sonrasında, bağımsızlıklarına kavuşma ümidini besleyen Türklere karşı da çok sert tedbirlere başvuruldu. İstiklalini elde etmek isteyen Azerbaycan ve Türkistan başta olmak üzere Türklerin yaşadığı bölgelerde çok sayıda insan Kızılordu tarafından katledildi. Bu toplumların ileri gelenleri öldürüldü veya sürgüne yollandı. Türklerin maruz kaldığı bu katliamlarda en büyük pay sahiplerinin başında, Lenin'den sonra en güçlü adam olan Troçki yer aldı. Devrim sonrasında milyonlarca insanın kanını akıtmakta hiç tereddüt göstermedi.
Troçki, Komünist Enternasyonal`in kurulmasında da önemli rol oynadı. İlk beş kongrenin programları ve bildirileri kendisi tarafından hazırlandı. Meydana gelen sorunların çözümünde sergilediği aşırı tutum ve baş vurulmasını istediği yöntemler sebebiyle, parti çoğunluğuyla ters düştü. Sendikaların bağımsızlığına tahammülü olmayıp bu örgütlerin devletleştirilmesini ve devlete bağımlı bir şekilde faaliyet göstermelerini savundu.



Stalin`le mücadelesi ve sürgün

Lenin'in 1924 yılındaki ölümünden sonra Stalin ile iktidar mücadelesine girişti. Bu mücadelede giderek güç kaybetti ve teker teker elinde bulunan yetkilerini kaybetti. Önce Savaş komiserliği görevinden alındı. Daha sonra Siyasi Büro ve akabinde Komünist Enternasyonal yürütme kurulu merkez komitesinden alındı. Taraftarlarının St. Petersburg'da sokak gösterilerine kalkışmalarından sonra parti üyeliğinden de atıldı. Böylece iki yıl zarfında tüm yetkileri elinden alındı.
1927 yılında başlayan sürgün hayatı Almaati ile başladı. İki yıl sonra da Rus topraklarından kovuldu. 1929-33 yılları arasında İstanbulBüyükada'da sürgün yaşadı. Kaldığı yer çok sıkı güvenlik önlemleriyle korundu. Düzenli olarak balığa çıkardı, yemek seçmez, sigara içmez yanında da içilmesine izin vermezdi. Sakin bir hayat sürdü, bu sırada bazı hatıra ve düşüncelerini kaleme aldı. İstanbul'dan sonra Fransa'ya giden Troçki buradan da sınırdışı edildi. Akabinde Norveç'e gittiyse de burayı da terk etmek zorunda kaldı. Meksika'ya giderek Mexico City'ye yerleşti. 1940 yılında İspanyalı bir komünist, gazeteci kılığında, röportaj yapmak bahanesiyle kaldığı evine gitti. Fırsatı bulduğu bir sırada, başına baltayla vurmak suretiyle ağır şekilde yaraladı. Troçki, aldığı bu ağır yaranın etkisiyle öldü.
 
Ce: Asker ve Siyasetçi Biyografileri

Heinrich Himmler, (1900 - 1945), Nazi Almanya'sında SS lideri.
Heinrich Himmler, 7 Ekim1900'de Münih'te doğdu. Ziraat eğitimi aldı. 1923'teki Hitler Putsch'da (Hitler'in Darbe girişimi) yer aldı. 1925'te Nazilerin güvenlik teşkilatı SS'e (Schutzstaffel) katıldı. 1929'da ise SS'in başına getirilmişti. 1933'te Nazilerin zaferiyle, Alman polisinin SS kontrolüne geçmesini sağladı. Daha sonraları sıkı bir güvenlik ağı oluşturarak Nazi karşıtı birçok grubu ve kişileri yok etti, Aryan ırkından olmayan azınlıkların imhasını yönetti. İkinci Dünya Savaşı sonunda, Almanya düştüğünde polis kılığına girerek kaçmaya çalıştı, fakat İngilizlerce yakalandı. 23 Mayıs1945'te intihar ederek öldü.
 
Ce: Asker ve Siyasetçi Biyografileri

Paul Joseph Goebbels (29 Ekim1897 Rheydt'te doğdu (Mönchengladbach); 1 Mayıs1945 intihar ederek Berlin'de öldü; Nazi dönemi Alman siyaset adamı.


Orta halli bir ailenin çocuğu idi. Koyu bir Katolik eğitim gördü. 1921'de 24 yaşındayken Heidelberg Üniversitesinde Felsefe doktoru oldu. Bonn, Freiburg, Würzburg, Köln, Frankfurt ve Berlin Üniversitelerinde felsefe, tarih, edebiyat ve sanat üzerine çalışmalar yaptı. Latince ve Yunanca öğrendi. 1922'de Nasyonal Sosyalist Partiye üye oldu. 1924'te NS Briefe (Nazi Mektupları) adlı on beş günlük bültenin başyazarı oldu. 1926'da Hitler tarafından Münih'e çağrılıp Berlin'e Gauleiter (eyalet yöneticisi) olarak tayin edildi.


Goebbels, 1928'de Nasyonal Sosyalist Partinin propaganda yöneticiliğine, 1933'te de propaganda bakanlığına getirildi. Ölünceye kadar kaldığı bu görevi boyunca Hitler'e tam anlamıyla bağlı kalarak, propagandayı özellikle basına ve radyoya dayalı gerçek bir etkileme tekniği durumuna getirdi. 1944'te Hitler tarafından Topyekün Savaş İstihdam Genel Yetkilisi olarak tayin edildi. II.Dünya Savaşı sonunda yenilginin kesinleşmesi üzerine, altı küçük kızı ve karısı ile birlikte zehir içerek intihar etti.
 
Ce: Asker ve Siyasetçi Biyografileri

Fidel Castro

--------------------------------------------------------------------------------

13 Ağustos1926 doğumlu olan Fidel Alejandro Castro Ruz, Marksist, devrimci ve Küba devriminin önderlerinden biridir.
Orta halli İspanyol göçmeni bir toprak sahibi olan Angel Castro y Argiz'in, aşçısı Lina Ruz'dan doğan evlilik dışı beş çocuğundan ikincisidir.Çocukluğu yoksul bir yöre olan Mayari'de geçmiştir.Oriente ilinin merkezi Santiago'daki Katolik okullarında ve Havana'daki Cizvit lisesi Belen İlahiyat Okulu'nda öğrenim gördü.1950'de Havana Üniversitesi'nden hukuk doktoru olarak mezun oldu.Öğrenciyken, 1947'de Dominik Cumhuriyeti'ne karşı başarısızlıkla sonuçlanan bir devrimci harekete ve 1948'de Bogota'daki kent ayaklanmalarına katıldı.1947'de Küba Halk Partisi'ne girdi.1950-52 arasında avukatlık yaptıktan sonra Temsilciler Meclisi seçimleri için Küba Halk Partisi'nden adaylığını koydu.Ama 10 Mart1952'de iktidardaki Carlos Prio Socarras hükümetini deviren Küba'nın eski başkanlarından General Fulgencio Batista seçimleri iptal etti.
1953 başlarında Batista diktatörlüğünü yıkmak amacıyla küçük bir grup oluşturan Castro, 26 Temmuz'da Santiago'daki Moncada Kışlasına 125 arkadaşıyla birlikte bir baskın düzenledi.Ama başarısızlığa uğrayarak tutuklandı.16 Ekim1953'te Santiago'daki Küba Yüksek Mahkemesi'nde yapılan yargılamada Tarih beni aklayacaktır (La Historia Me Absolvera) cümlesiyle biten ünlü savunmasını yaptı.Mahkeme sonunda 16 yıla mahkum oldu.Juventud Adasında 21 ay hapis yattıktan sonra, Batista'nın emriyle cezasının geriye kalan bölümü bağışlandı.
1955'te Küba'dan ayrılarak Meksika'ya geçti ve 26 Temmuz Hareketi adlı yeni bir örgüt kurdu.İspanya İç Savaşı'na katılmış olan Kübalı Alberto Bayo'nun yönetiminde gerilla savaşı eğitimi gören örgüt üyeleri 2 Aralık1956'da Granma yatıyla Küba'ya dönerek Oriente'de karaya çıktı.Burada hükümet kuvvetleriyle girişilen çatışmalarda arkadaşlarının çoğunu yitiren Castro, aralarında kardeşi Raul Castro ve Ernesto Che Guevara'nın da bulunduğu 12 arkadaşıyla birlikte Oriente'nin güneybatısındaki Maestra Dağlarına çekildi.Bu dağlarda iki yıl boyunca Batista'nın kuvvetlerine karşı başarılı bir gerilla savaşı yürüttü.Giderek siyasi desteğini yitiren ve bir dizi askeri yenilgiye uğrayan Batista, 31 Aralık1958'de Dominik Cumhuriyeti'ne kaçtı.Castro 1959'un ilk günlerinde Havana'ya girdi.Hukukçu Dr. Manuel Urrutia Leo devlet başkanlığına, Castro da başbakanlığa getirildi.
Castro hükümeti ilk olarak fiyatları ve kiralarıdüşürdü.Ardından köklü bir toprak reformu başlattı; 40 hektarı geçen toprak bedelleri 20 yılda ödenmek üzere kamulaştırıldı ve halk çiftlikleri olarak işletilmeye başlandı.Önceleri Castro'ya karşı çıkmakla beraber 1959'a doğru gerilla hareketini desteklemeye başlayan Küba Sosyalist Halk Partisi (PSP) Castro ile ilişkilerini geliştirerek etkili bir konum kaxandı.Bu durumdan tedirgin olan Urrutia'nın toprak reformunun ertelenmesi yönündeki baskıları üzerine, Castro istifa etti.Ama halkın yoğun tepkisi karşısında Urrutia görevinden çekilmek zorunda kaldı.Yerine Osvaldo Doticos getirilirken Castro yeniden başbakan oldu.


Bu sırada toprakların kamulaştırılmasından zarar gören ABD şirketlerinin baskısıyla ABD hükümeti Küba'ya karşı ekonomik ambargo uygulamaya başladı.Ekonomisi tek ürüne dayalı bir ülke olan Küba, öteden beri ABD'ye sattığı şekeri SSCB'ye satmaya başladı.ABD şirketlerinin elindeki rafineriler, şeker karşılığında SSCB'den alınan ham petrolü işlemeyi reddedince, Castro bu rafinerileri devletleştirdi.Bu gelişme ABD ile Küba'nın arasını daha da açtı.Devrimden sonra ABD'ye kaçan ve John F. Kennedy yönetiminden silah ve mali destek sağlayan Kübalıların Nisan1961'de giriştiği Domuzlar Körfezi Çıkartması başarısızlıkla sonuçlandı.Castro çıkarmanın ardından yayımladığı Havana Bildirisi ile ilk kez, Küba'nın sosyalist politikalar izleyeceğini dünyaya duyurdu.1962'de SSCB'nin Küba'ya balistik füzeler yerleştirmesi ve John F. Kennedy'nin Küba'yı deniz ablukasına almasıyla dünya bir nükleer savaşın eşiğine geldi.Bunalım ancak ABD'nin Küba'da hükümeti devirmek için artık girişimde bulunmayacağına söz vermesi ve SSCB'nin Türkiye'deki Amerikan füze rampalarının kaldırılması karşılığında nükleer silahlarını Küba'dan geri çekmeyi kabul etmesiyle atlatılabildi.Bununla birlikte Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) Castro'yu öldürmeye yönelik suikast planları düzenlemeyi sürdürdü.


Eğitimini hukuk alanında yapmıştır.
Mayari'de doğmuştur. 1952'de Batista'ya karşı giriştiği mücadele sonucunda hapsedilmiştir (1953-1955) ve ardından da sürgüne gönderilmiştir. 1956'da Küba'ya dönerek 26 Temmuz Hareketi'ni başlatmıştır ve 2 Ocak1959'da iktidarı ele geçirmiştir.
Fidel Castro 31 Temmuz2006 tarihinde sağlık problemleri nedeniyle yetkilerini geçici olarak Başkan yardımcısı ve kardeşi Raúl Castro'ya devretmiştir
 
Ce: Asker ve Siyasetçi Biyografileri

Konrad Hermann Josef Adenauer 5 Ocak1876Köln'de doğdu, 19 Nisan1967 Rhöndorf'da (Bonn civarında) öldü, Alman siyasi adam ve Şansölye.


Konrad Hermann Josef Adenauer, 5 Ocak'ta, Katolik Özel Kalem Müdürü Konrad Adenauer ve eşi Helene'nin (Kızlık soyadı Scharfenberg) beş çocuğundan üçüncüsü olarak Köln'de dünyaya geldi. Liseden mezun olduktan sonra Freiburg, Münih ve Bonn'da Hukuk ve Ekonomi Politikası tahsili gördü. Daha sonra Köln'de stajyer hakim olarak çalıştı. Savcılıkta hakim muavini, iki yıl sonra Avukat Kausen'ın bürosunda ve bunun ardından da Köln Eyalet mahkemesinde yardımcı hakim olarak görev aldı.
1904 Emma Weyer ile evlendi ve bu evlilikten çocukları Konrad, Max ve Ria dünyaya geldi. 1905 Alman Merkez Partisi'ne üye oldu. 1906'dan itibaren Köln Belediye Meclisi üyesi. 1917 Köln Belediye Başkanlığına seçilme.


1918 Adenauer ömür boyu Prusya Senatosu'nun üyesi oldu. İşçi-ve Asker Kurulu tarafından disiplin görevlisi olarak atandı. Kayser II. Wilhelm'in tahtı bırakmasının ardından Köln'de burjuva ve sosyalist partilerin katılımıyla bir vakıf komisyonu oluşturuldu; Konrad Adenauer bu komisyonun başkanlığına getirildi.


1919 Adenauer'in, Alman meclisinde bulunan ve Ren nehrinin sol yakasını temsil eden milletvekilleri, Prusya Eyalet Meclisi üyeleri ve işgal altında bulunan Ren şehirlerinin belediye başkanlarının Köln'de katıldığı bir toplantıda konuşması. Adenauer Alman İmparatorluğu'nun birliği çerçevesinde bir Batı Alman Federal Devleti'nin kurulmasını önerdi. Köln Üniversitesi'nin kurulmasına olan katkılarından dolayı, Politika, Tıp, Hukuk ve Felsefe alanlarında Köln Üniversitesi fahri doktorluğuna layık görüldü
 
Ce: Asker ve Siyasetçi Biyografileri

Korg. Hayri Ündül (1929 - .... )



Harp Okulu mezunudur. 1950 yılında Asteğmen olarak katıldığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çeşitli kademelerinde görev yaptıktan sonra 1976'da Tuğgeneralliğe yükselmiştir. 1976-1980 yılları arasında Tuğgeneral, 1980-1985 yılları arasında Tümgeneral olarak hizmet vermiştir.


1985 yılında Korgeneral rütbesine yükselmiş ve 7.Kolordu Komutanlığı görevine atanmıştır. 05.09.1986 tarihinde Millî İstihbarat Teşkilâtı Müsteşarlığı görevine getirilmiş, 29.08.1988 tarihine kadar bu görevde kalmasını müteakip, atandığı Millî Savunma Bakanlığı Müsteşarlığı'ndan emekli olmuştur.
 
Ce: Asker ve Siyasetçi Biyografileri

Tam adı Ahmet Cemal olan, Paşa 6 Mayıs 1872'de Midilli'de doğdu. 1890'da Kuleli Askeri İdadisini, 1893'de Harbiye Okulunu bitirdi. 1895'de Kurmay yüzbaşı olarak orduya katıldı. Önce, Genelkurmay I. Şubesinde görev aldı. 1896'da 2. Orduya bağlı Kırklareli İstihkam İnşaat Şubesine atandı. Ertesi yıl Kolağası (ön yüzbaşı) oldu. 1898'de Selanik'teki 3 üncü Orduya, Redif Fırkası (Tümeni) Kurmay başkanı olarak atandı. İttihat ve Terakki Cemiyetine girdi. Cemiyetin askeri kanadının örgütlenmesi görevini üstlendi. 1905'te Binbaşı oldu. Ertesi yıl Rumeli Demiryolları Müfettişliğine getirildi. Bu görevi sırasında, İttihat ve Terakkinin Rumeli'de örgütlenmesinde etkin rol oynadı. Cemiyetin "bölük" adı verilen yerel birimlerini oluşturdu. 1907'de 3. Ordu Kurmay Heyetine atandı. Burada Binbaşı Fethi ( Okyar ) ve Kolağası Mustafa Kemal ile birlikte çalıştı.

Babıali Baskını (23 Ocak 1913) olarak bilinen, hükümet darbesinin ardından İttihatçılar başa geçince, İstanbul Muhafızlığına getirildi. Fransız yanlısı olarak bilinen Cemal Paşa, I. Dünya Savaşına girerken, Fransız desteğini kazanmak amacıyla Fransa'ya gitti. Ama siyasal ittifak sağlayamadı ve bunun üzerine, Alman yanlısı Enver ve Talat Paşalarla birlikte, 2 Ağustos 1914'de yapılan Osmanlı-Alman İttifakını destekledi. Osmanlı Devletinin I. Dünya Savaşına girmesi üzerine Bahriye Nazırlığının yanı sıra, II. Ordu Komutanı olarak görevlendirildi. Cemal Paşa 1908-1918 döneminde İttihat ve Terakkinin önde gelen yöneticilerindendi. Özellikle "Üç Paşalar İktidarı" olarak ta bilinen, 1913-1918 arasında Osmanlı Devleti'nin iç ve dış siyasetinin belirlenmesinde etkin rol oynadı.







1917 yılı Aralık ayında İngiliz Generali Allenby'nin ilerlemesi karşısında, Osmanlı ordusunun peş peşe yenilgiye uğraması üzerine, Dördüncü ordu komutanlığı görevinden ayrılarak İstanbul'a geldi. Cemal Paşa, İttihat ve Terakki Fırkasının 1917 yılındaki son olağan kongresinde, merkez-i umumi azalığına getirildi. Talat Paşa kabinesinin istifasından sonra 1-2 Kasım 1918 tarihinde İttihat ve Terakki'nin yedi lideriyle birlikte ülke dışına kaçan Cemal Paşa, önce Berlin, daha sonra da Münih ve İsviçre'ye giderek İttihatçıların yurt dışı faaliyetlerinin düzenlenmesinde önemli roller oynadı. Osmanlı'da yaşayan Arap unsurlarının isyanına sebep olmakla suçlanan Cemal Paşa Divan-ı Harb-i Örfi tarafından gıyaben idama mahkum edildi. Daha sonra Rusya'ya giden Cemal Paşa, Afgan ordusunun modernleştirilmesi için Afganistan'a gitti. Bolşeviklerin siyaset değişikliği ve Hacı Sami Beyin aleyhindeki propagandası sonucu Tiflis'e gitti. Burada yaverleriyle birlikte 21 Temmuz 1922 günü öldürüldü. Naaşı Erzurum'a getirilerek bu şehirde defnedildi.

İttihat ve Terakkinin spor ve kültür etkinliklerini yürüten Türk Gücü Cemiyeti ve Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin kurucuları ve yöneticileri arasında yer alan Cemal Paşa'nın, Plevne Müdafaası (1898), Alte Denkmaeler aus Syrien, Palastina und West Arabien (1918; Suriye, Filistin ve Batı Arabistan'daki Eski Anıtlar) ve Cemal Paşa Hatırası 1913-1922 (ö 1923 / Hatıralar, vb 1959,1977) adlı eserleri yayımlanmıştır
 
Ce: Asker ve Siyasetçi Biyografileri

Orgeneral Doğan Güreş (1926 - .... )



1926 yılında Adana'da doğdu. 1945 yılında Kuleli Askeri Lisesi'nden, 1947 yılında Nakliye (Ulaştırma) Asteğmen rütbesi ile Harp Okulu'ndan mezun oldu. 1949 yılında Ulaştırma Sınıf Okulu'nu bitirdi. Muhtelif karargah ve birliklerde Kısım Amirliği, Bakım Subaylığı, Takım ve Bölük Komutanlığı yaptı. 1963 yılında girdiği Harp Akademisi'ni 1965 yılında bitirerek Kurmay oldu. 1973 yılına kadar çeşitli karargah ve birliklerde, Atina'da görev yaptı. 1973 yılında Tuğgeneral, 1977 yılında Tümgeneral, 1981 yılında Korgeneral, 1985 yılında Orgeneralliğe yükseldi. Tuğgeneral rütbesi ile Kara Kuvvetleri Tayin Daire Başkanlığı, SHAPE Lojistik ve Silahlanma Dairesi Başkan Yardımcılığı ve Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tugay Komutanlığı, Tümgeneral rütbesi ile Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı, Korgeneral rütbesi ile Genelkurmay Personel Başkanlığı ve 3 ncü Kolordu Komutanlığı görevlerinde bulundu. Orgeneral rütbesinde Harp Akademileri Komutanlığı ve 1 nci Ordu Komutanlığı yaptı. 23 Ağustos 1989 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na, 4 Aralık 1990 tarihinde Genelkurmay Başanlığı görevine atandı. 30 ğustos 1994 tarihinde emekliye ayrıldı. İngilizce bilen Doğan Güreş evli ve iki çocuk sahibidir.
 
Ce: Asker ve Siyasetçi Biyografileri

Limpus Arthur Henry (1863 - .... )


1863 yılında doğan Arthur Limpus, 1876 yılında İngiliz donanmasına girdi. 1910 yılında tüm amiral oldu. 1912 yılında Bahriye Nazırı Churchill tarafından İstanbul'a Osmanlı donanmasına danışman olarak yollandı. Bu görevi sırasında İttihat ve Terakki Partisi liderleriyle ilişkiye girdi ve Osmanlı donanmasının modernleştirilmesinde çalıştı. 1914 yılında İngiliz-Osmanlı ilişkilerinin bozulmasıyla görevine son verilerek, Londra'ya çağrıldı. Daha sonra Malta'da görevlendirildi ve 1916 yılında şövalye (knight) nişanı aldı.
 
Geri
Üst