Başarısızlık Korkusu

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Başarısızlık Korkusu
başarısızlık korkusu
Birçok kusuru olmak şüphesiz kötüdür. Fakat bilmezlikten gelmek daha kötüdür. (Pascal) Korkunun ecele faydası dost yok. (Türk atasözü) Amerika’da kısa süre önce binden fazla-sporcu üzerinde yapılan bir araştırmada, sporculara performanslarını maksimum ölçüde kullanamama nedenleri sorulmuş, gelen yanıtlar içinde en çoğu “Maç öncesi ve sırasında başarısızlık duygusuyla mücadele etme” doğrultusunda olmuştur Her düzeydeki sporcunun en büyük endişesi olan başarısızlık korkusu, sporcunun kendine olan güven eksikliğinin yanı sıra, rakibin gücüne ve hava koşullarına da bağlıdır. Aslında herhangi bir işin içine kazanıp kaybetmek girdiğinde stres ve zorluk kendiliğinden ortaya çıkar. Sporcu kazanmak ve kaybetmekle karşı karşıyadır. Kimse sahaya kaybetmeye çıkmaz. Herkes kazanmak için oynar. En umutsuz, kazanma şansı en az sporcu ya da takımların bile her zaman istatistiki bir kazanma şansları vardır. Maç ya da yarışma bitmeden kimsenin kazanması garanti değildir. Sporcu, kazandığı zaman varolduğunu hisseder. Ondan istenen, yüksek performansa ulaşıp maçı kazanmasıdır. Özellikle futbol gibi popüler sporlarda, sporcu kazanınca taklit edilen, başarısız olunca yerden yere vurulan, istenmeyen biridir. Para, şöhret, destek, kabul edilme ve iyi bir hayat, yalnızca kazanınca kendisine verilir. Dolayısıyla başarısızlık korkusu, sporcunun yeteneklerine engel olan, onu güçsüzleştiren, büyümesini engelleyen bir durumdur. Yetersizlik Korkusu Birçok sporcunun ortak endişe ve korkularından birisi de yetersizlik duygusudur. Yetersizlik, fiziksel ya da zihinsel özelliklerde olabilir. Sporcunun kendini algılama biçimi problemin temelini oluşturur. Sporcu kendini yetersiz görüyorsa, iyi bir performans sergilemez. Kendini yetersiz görme, rakibini yüceltmeye neden olup yenilginin zeminini hazırlayabilir. Bu durumda sporcu iki kişiyle mücadele eder. Kendisi ve rakibiyle. Kendini yetersiz hisseden sporcu çoğunlukla olumsuz bir tavır sergiler. “Bana ne oluyor?”, “Neyim var?”, “Olmayacak, galiba” gibi yorumlarla kendine kızar, bağırır, konsantrasyonunu kaybeder ve birtakım bahanelere sarılmaya çalışır. Kontrolü Kaybetme Korkusu Teknik, kondisyon ve zihinsel bütünlüğün olduğu yerde, kontrol doğal bir sonuç olarak gelir. Kontrolü kaybetme, mutlaka bu üç unsurun biri ya da birkaçının eksikliğinin sonucunda oluşur. Rakip gerçekten çok güçlüyse, yapabileceğinin en iyisini ortaya koyup olumsuz sonuçtan ders almak iyi bir strateji olabilir. Fakat böyle bir durum ortada yoksa ve kazanılabilecek olan bir maç kaybediliyorsa, sporcunun teknik ve kondisyon becerilerinden daha çok zihinsel stratejilerini gözden geçirmelidir. Kontrol her zaman sporcunun elinde değildir. Sporcunun elinde olmayan birtakım unsurlar vardır. Bunlar; seyirci, çevre koşulları ve rakiptir. Fakat sporcu kendi performans ve davranışları üzerinde kontrol kurabilir. Nitekim önemli olan budur. Özellikle hava koşulları ve seyirciler, kontrol edilemeyen unsurlar arasında yer alır.
 
Geri
Üst