Basketbol Sözlüğü

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Basketbol Sözlüğü
- A -

ADVANCING THE BALL Sayı girişiminden önce bir takımın topu kendi savunma sahasından hücum sahasına dribbling veya pas ile geçirmesi.
AIR BALL Yapılan bir sayı girişiminde, topun arkalığa veya çembere değmemesi.
ALLEY-OOP Topun çemberin üzerine doğru pas olarak atılıp, potaya yakın oyuncu tarafından havada yakalanıp smaçla tamamlanması.
ASSIST Sayı pası, sayıyla sonuçlanan pas.
ATTEMPT Girişim, teşebbüs.
 
Ce: Basketbol Sözlüğü

- B -
BABY HOOK Yarım çengel atışı.
BACKBOARD Çember ve aksamını tutan dikdörtgen şeklindeki cam, mika veya tahtadan yapılmış levha, arkalık.
BACK-DOOR PLAY Savunma oyuncusu tarafından çok yakından marke edilen bir hücum oyuncusunun topu almak için önce üç sayı çizgisine doğru hareket edip, birden hız ve yön değiştirerek potaya hareketlenmesi ve topu dip çizgi yakınlarında alması.
BALL Top.
BALL CONTROL İyi bir atış fırsatının bulunmasına kadar hücum takımının topu hakimiyetinde bulundurması.
BALL HANDLING Top hakimiyetini kaybetmeden paslaşmak, topu tutmak ve kontrol etmek.
BALL HAWK Rakip oyunculardan saldırgan savunma yaparak çok top çalan savunma oyuncusu.
BALL SIDE Top tarafı.
BANK SHOT Potalı şut, arkalığa çarptırılarak atılan şut.
BASEBALL PASS Tek elle kafanın arkasından, kulağın hizasından geçirilerek genellikle hızlı hücum başlangıcında atılan pas.
BASE LINE İki potanın altından geçen, sahayı sınırlayan dip çizgiler.
BASKET Sepet, çember.
BASKET HANGER Hücum potasına hep yakın oynayan veya hücum potasına doğru boş bir atış için koşan oyuncu.
BEHIND-THE-BACK PASS Oyuncunun topu arkasından geçirerek tek elle attığı pas.
BELLY UP Yakın savunma yapma, hücumun içine girme
BLIND PASS Atılacağı yerin tersine bakılarak atılan pas.
BLOCKED SHOT Savunma oyuncusunun hücum tarafından yapılan bir atışı elden çıktıktan sonra ve çember seviyesinin üzerinden aşağıya inişe geçmeden önce kesmesi, topun çembere gidişini engellemesi.
BLOCKING OUT Kaçan bir atıştan sonra savunma oyuncusunun, ribaundu alabilmek için hücum oyuncusuna sırtıyla çarpıp potadan uzakta durdurması. (Box-Out)
BLOWING A SHOT Çok kolay sayı olabilecek bir atışın kaçırılması.
BOMB Uzak mesafeden atılan şut.
BONUS Prim.
BOUNCE PASS Yere çarptırılarak verilen pas.
BOX-AND-ONE DEFENSE Dört savunma oyuncusu kutu şeklinde bölge savunması yaparken, bir oyuncu da karşı takımın en skorer oyuncusunu adam adama savunur.
BOXER’S SHUFFLE Savunma duruşunda yana, ileri, geri kayma.
BOXING OUT "Blocking out" teriminin eş anlamlısı.
BREAKAWAY Bir hücum oyuncusunun, savunma kendi sahasına gelmeden önce hücum sahasına koşup topu alması. Bu hızlı hücumun bir parçasıdır.
BREAK THE ICE İlk sayıyı atma.
BUCKET Çember.
BUFFER ZONE Serbest atış bölgesi veya 3 saniye koridoru.
BURN Güzel bir çalımla savunmacıyı çembere doğru geçip sayı atmak.
BURNING THE NETS Fileleri yakmak. Bir oyuncu arka arkaya sayılar yaptığında kullanılan bir deyim.
BUZZER Periyot veya devrenin bittiğini belirten korna sesi.
 
Ce: Basketbol Sözlüğü

- C -
CENTER Bu hücum oyuncusu aynı zamanda "pivot" olarak da adlandırılır. Potaya yakın oynayan bu oyuncu, takımın en uzun boylu oyuncusudur.
CENTER JUMP Hava atışı. (Jump ball)
CHANGE-UP Dribbling yaparken veya koşarken, yön veya hız değiştirmek.
CHARGING Toplu oyuncunun sabit duran savunmacıya çarpması, hücum faul.
CHARITY STRIPE Serbest atış çizgisi.
CHART İstatistik.
CHASER Bölge savunmasının önünde oynayıp, saldırgan savunması ile rakip oyuncuları kötü pas atmaya zorlayan oyuncu.
CHEST PASS Göğüs pası.
CHIPPIE Hiçbir zaman kaçırılmayacak, yakın mesafeden yapılan atış.
CLEAR OUT Dört hücum oyuncusunun sahanın bir tarafına toplanıp, elinde top olan oyuncuya hareket edecek boş alan bırakması.
CLOGGING THE MIDDLE Savunma takımının, rakip takıma potaya yakın atış şansı vermeyecek şekilde potanın önünde kümelenmesi.
CLOSELY GUARDED Savunmacının hücum oyuncusuna çok yakın oynaması.
COACH Antrenör.
CONDITIONING Fiziksel dayanıklılığı arttırmak için yapılan çalışma şekilleri.
COOL Sakin.
CORNER Oyun sahasını sınırlayan dip çizgiler ile yan çizgilerin birleştiği köşeler.
CORNER SHOT Köşeden atılan şut.
COURT Saha.
COVERING A MAN Rakip oyuncuyu savunmak.
CRACK THE DEFENSE Savunmayı çatlatmak. Savunmanın zayıf yerini yakalayıp, oradan sayı aramak.
CRASH THE BOARDS Potayı parçalamak. Kaçan bir hücum sonrası ribaundu alıp tekrar tekrar atış yapmak.
CRISSCROSS PLAY İki hücum oyuncusunun, elinde top olan hücum oyuncusunun önünden ayrı yönlere doğru ("X" çarpı şeklinde) hareket etmesi.
CROSS-COURT PASS Hücum sahasının bir yanından ötekine pas.
CROSSOVER DRIBBLE Elinde top olan oyuncunun, topu bir elinden ötekine dribbling yaparak alması. Dribbling yaparken el değiştirme.
CURTAIN TIME Kapatılamayacak kadar büyük fark olunca maç bitti gözüyle bakma.
CUTTING Top almak veya bir alanı boşaltmak için topsuz hücum oyuncusunun yaptığı hareket.
 
Ce: Basketbol Sözlüğü

- D -
D ”Defense” kelimesinin kısaltması, savunma.
DEAD BALL Ölü top. Topun oyunda olmadığı zamanki durumu.
DEADLY SHOOTER Öldürücü şutör. Çok seyrek şut kaçıran oyuncular için kullanılır.
DEAL Hücum sahasında oyuncuların pas yapması.
DEFENSE Savunma.
DEFENSIVE SIGNALS Savunma ile ilgili işaretler. Bazı takımlar oyun sırasında özel işaretler kullanarak savunma stratejilerini değiştirirler.
DEFENSIVE STANCE Savunma sırasında el ve ayakların bulunması gereken pozisyon. Savunma duruşu.
DEFENSIVE TRIANGLE Savunma üçgeni. Üç savunmacının 3 saniye koridorunda üçgen şeklinde savunmaya yerleşmesi.
DELAY OF GAME Topun canlı olduğu zamanı azaltmaya çalışmak.
DENNY Savunmada topla adamın arasında olup, hücumcuya top aldırmama pozisyonu.
DIAMOND-AND-ONE Baklava ve bir. Kutu ve bir savunma şeklinin benzeri. Dört savunma oyuncusu baklava şeklinde dizilip bölge savunması yaparken öteki oyuncu rakip takımın en skorer oyuncusunu adam adama savunur.
DISH Çembere doğru dalış yapan oyuncunun boş arkadaşlarına pas vermesi.
DISQUALIFIED PLAYER Faul limitini dolduran oyuncunun bir daha oyuna dönmemek üzere dışarı çıkarılması. Bu limit NBA’ de 6, Avrupa basketbolünde ise 5 fauldür.
DOUBLE DRIBBLE Top sürme hakkını kullanıp topu tutan oyuncunun tekrar dribblinge başlaması. Bu kurallara aykırı bir durumdur.
DOUBLE FIGURES Tutulan istatistikteki 2 ayrı hanede birden 10 veya daha fazla değere sahip olma. Örnek :Savunma ribaundu 12, sayı 11 gibi.
DOUBLE FOUL İki rakip oyuncunun aynı zaman diliminde karşılıklı faul yapması.
DOUBLE -HEADER GAME İki ayrı maçın arka arkaya aynı salonda oynanması.
DOUBLE PIVOT İki pivot (veya center) ile yerleşilen hücum sistemi.
DOUBLE PUMP Üst üste 2 şut feyki (pompa feyki) yapmak.
DOUBLE SCREEN İki hücum oyuncusunun birbirine yakın durup diğer bir hücum oyuncusuna hoş bir atış imkanı yaratmak için perdeleme yapması.
DOUBLE-TEAM İki savunma oyuncusunun bir hücum oyuncusunu sıkıştırması.
DOWNCOURT Oyunun cereyan ettiği sahaya uzak olan bölüm.
DOWN LOW Alçak post bölgesi.
DOWN THE MIDDLE Bir hücum oyuncusunun kendi sahasından diğer potaya doğru koşarak veya dribbling ile ilerlemesi.
DOWNTOWN Potaya şut atılamayacak kadar uzak olan bölge.
DRIBBLING Top sürme.
DRIVE-IN İçeri dalış yapmak. Hücum oyuncusunun potaya doğru dribbling ile dalıp atış fırsatı araması.
DUMMY OFFENSE Hücum setinin savunmasız çalışılması, (5’e 0) veya set çalışması sırasında savunmanın top kapma hakkı olmayıp, sadece hücum oyuncusunu takip etme.
DUNKING THE BALL Smaç yapmak. Topu çemberin içine doğru kuvvetlice bastırmak.

 
Ce: Basketbol Sözlüğü

- F -
FADEAWAY JUMPER Geriye doğru sıçrayarak şut atabilen oyuncu.
FAKES AND FEINTS Savunmacının dengesini bozmak için göz, kafa ve/veya vücut ile yapılan aldatma hareketleri.
FALL AWAY SHOT Kesilmemek için geriye düşerek yapılan atış.
FANCY DAN Seyircinin gözüne hoş gelecek oyun ve atışları yapan oyuncu.
FAST BREAK Hızlı hücum.
FIBA Uluslararası Basketbol Federasyonları Birliği.
FIELD GOALD MADE Başarılmış 2 veya 3 sayılık atış.
FIELD GOALD ATTEMPT 2 veya 3 sayı için kullanılan atış. (Girişim)
FIELD GOALD PERCENTAGE 2 veya 3 sayılık atış yüzdesi.
FILLING THE LANES Fast break’te kulvarların doldurulması.
FINGER ROLL Topun parmaklardan yuvarlanarak çembere bırakılması.
FIREHOUSE BASKETBALL En hızlı fast break sistemi, 5 oyuncu da çok süratli karşı sahaya koşar.
FIRE THE ROCK Çok yüzdeli şut atma.
FIVE MAN FAST BREAK Her oyuncunun belli bir görevi olduğu organize edilmiş fast break.
FIVE MAN WEAVE 5 Oyuncu ile yapılan örme.
FLOATING Hücum gücü zayıf olan bir oyuncuyu savunurken diğer oyunculara rahatça yardım edebilecek bir pozisyonda bulunmak.
FLOATING A PASS Yüksekten ve yavaşça atılıp, kolay yakalanacak pas.
FOLLOW THROUGH Pas verirken veya şut atarken el ve parmakların topun gidiş yolunu takip etmesi.
FOOTWORK Ayak çalışması.
FORMATION Hücum ve savunmada yerleşim düzeni.
FORWARD Forvet, ekstrem oyuncu.
FORWARD WALL Potaya yakın oynayan 3 uzun oyuncunun oluşturduğu blok.
FOUL Faul.
FOUL SHOT Serbest atış.
FREE FOUL Faul yapılanın avantajının kaybolmaması nedeniyle çalınmayan faul. Avantaj kuralı.
FREE THROW Serbest atış.
FREE THROW LANE Serbest atış bölgesi veya üç saniye koridoru.
FREE THROW LINE Serbest atış çizgisi.
FREEZE Hücum takımının zamanı kullanmak için topun hakimiyetini atış süresinin sonuna kadar sürdürmesi.
FULL COURT Tam saha, tüm basketbol sahası.
FULL COURT PRESS Tam saha baskı.
FUNDAMENTALS Basketbolün temel kural, teknik ve stratejileri.
 
Ce: Basketbol Sözlüğü

- G -
GARBAGE MAN Çöpçü, çok yakın ve savunmasız atışları sayı yapan oyuncu.
GET BACK Geri koş.
GETTING POSITION Pozisyon almak. Başarılı bir hücum veya savunma hareketi yapmak için doğru bir yerde olmak.
GIVE-AND-GO Ver kaç. Pası veren oyuncunun potaya doğru hareketlenmesi.
GIVE ONE Rakip takımın hızını kesmek için faul sokamayan oyuncuya kasten faul yapma.
GOAL TENDING Çember seviyesinin üzerindeki topun inişi sırasında savunmanın topu kesmek amacıyla dokunması.
GO COAST-TO-COAST Savunma ribaundunu alan oyuncunun topu dribbling ile hücum sahasına kadar götürüp sayı yapması.
GO TO THE BOARDS Ribaund yapmak üzere potaya gitme.
GREEN PLAYER Tecrübesiz oyuncu. (Rookie)
GUARD Takımının hücum sistemini yöneten oyuncu.
GUARDING Rakip oyuncuyu savunma.
GUNNER Hiç pas vermeyip topu hep kendi kullanan “bencil” oyuncu.
 
Ce: Basketbol Sözlüğü

- H -
HALF Devre.
HALFCOURT Yarı saha.
HALF TIME Devre arasındaki dinlenme süresi.
HAND CHECK Rakibi "eliyle kontrol" ederek savunma yapmak.
HAND OFF Elden ele verilen pas.
HAND SIGNALS El ve parmaklarla gösterilen işaretler.
HANGER Takımı geri koşarken, hücum sahasında kalıp pas bekleyen oyuncu.
HEAD FAKE Kafa ile yapılan aldatma hareketi.
HELP Savunmada yapılan yardım.
HELP SIDE Yardım tarafı.
HELP AND RECOVER Savunmada yardıma gidip tekrar kendi adamına geri dönmek.
HESITATION Tereddüt. Hücumda; kekeleme adımı, savunmada ise hücum oyuncusunu şaşırtmak için yapılan eskrimci hareketi.
HIGH POST Yüksek post, faul çizgisinin olduğu bölge veya oradaki oyuncu.
HOOK SHOT Çengel atışı.
 
Ce: Basketbol Sözlüğü

- I -
ICE Buz; sahanın en sakin, telaşa düşmeyen oyuncusu için söylenir.
INSTANT OFFENSE Bir yedeğin oyuna girer girmez sayı yapmaya başlaması.
 
Ce: Basketbol Sözlüğü

- J -
JUMP BALL Hava atışı.
JUMP SHOT Zıplayarak atılan şut.
JUMP STOP Zıplayarak yapılan duruş. Tek zamanlı duruş.
JUMP SWITCH Toplu oyuncuya perdeleme yapıldığı sırada perdelemeyi yapan hücumcuyu savunanın zıplayarak (90 derecelik açı ile) dribbling çinin karşına çıkıp adam değişmesi.
 

Benzer Diğer Konularımız !

M
Cevaplar
0
Görüntüleme
2K
Misafir
M
Geri
Üst