Bebeklerde Asit Reflü Hastalığı

Uzman SühaN

Administrator
Bebeklerde Asit Reflü Hastalığı
Bebeklerde reflü ya da bebek asit reflüsü olarak da adlandırılan durum, mide içeriğinin genellikle yendikten kısa bir süre sonra yukarı çıkması ve tükürülmesidir. Bebekler büyüdükçe reflü görülmesi de azalmaktadır ve eğer 18 aydan sonra hala reflü devam ediyorsa normal değildir.

Reflü yaşayan bebeklerin az bir kısmında görülen belirtiler sindirim sistemi, alerji ya da tıkanma gibi ciddi bir durumun belirtisi olabilir.

Tükürme ve kusma bebek reflüsünün temel belirtileridir. Bebeğiniz sağlıklı bir şekilde geliştiği ve büyüdüğü sürece reflü endişe edilecek bir durum değildir. Çünkü büyük ihtimalle bebek büyüyüp dik durmaya ve yürümeye başladıkça reflü de azalacaktır.
Bebeğinizin telaşlı bir şekilde hareket ettiğinde veya rahatsız olmuş gibi davranışlar sergilediğinde, bu mide içeriğinin yemek borusu veya boğazı tahriş edecek kadar asidik olduğunu gösterebilir ve asit reflüsü oluşmuştur.



01.jpg




Ne zaman doktora görünmelidir?

Bebekler kendilerini konuşarak ifade edemediklerinden dolayı dışarı akseden aşağıdaki bazı durumları dikkate alarak bebeğinizi bir doktora gösterebilirsiniz:
• Zorla tükürüyorsa ve mide içeriği ağzından hızla dışarı çıkıyorsa,
• Bebek kilo almıyorsa,
• Yeşil veya sarı bir sıvı tükürüyorsa,
• Kan ya da kahve telvesine benzer şeyler tükürürse,
• Yemeyi reddediyorsa,
• Dışkısında kan varsa,
• Nefes darlığı yaşıyorsa,
• 6 ay ve sonrasında kusmaya başladıysa
Bu belirtilerden bazıları “Gastroözofageal reflü hastalığı” veya “Pilor stenozu” gibi daha ciddi durumları işaret ediyor olabilir. Gastroözofageal reflü hastalığında, reflü yemek borusunun astarına zarar verecek şekilde mide asidi içerir. Pilor stenozu ise, mide ve ince bağırsak arasında midedeki besinlerin ince bağırsağa dökülmesini engelleyecek şekilde darlığın olduğu bir durumdur.

NEDENLERİ

Bebek reflü genellikle birbirleri ile ilişkili bir dizi faktöre bağlıdır. Bebeklerde, yemek borusu ve mide arasındaki halka şeklindeki kas (alt özofagus sfinkter) henüz tam gelişmediğinden dolayı mide içeriğinin geri kaçmasına engel olamaz. Zamanla bebek geliştikçe ve büyüdükçe bu halka kas, bebek besin yuttuğunda açılır ve diğer zamanlarda sıkı şekilde kapanır. Bu şekilde besinlerin mideden yukarı kaçması söz konusu olmaz. Bebek reflüsü en sık beslenme sonrası meydana gelmesine rağmen, öksürürken, ağlarken ya da gerilirken de olabilir.
Az sayıdaki bazı durumlarda ise reflü aşağıdaki başka nedenlerden kaynaklanmaktadır:
• Sindirim sisteminin özellikle inek sütündeki protein gibi bazı besinleri tolere edememesi ve alerjik reaksiyon göstermesi,
• Gastroesophael reflü hastalığı, reflünün yemek borusuna zarar verdiği ve tahriş oluşturduğu ciddi asidik rahatsızlığın oluşması,
• “Eozinofilik özofajit” durumunda beyaz kan hücrelerinin yemek borusunda birikip yaralanmalara yol açması (eozinofil),
• Yemek borusunda tıkanmalara neden olabilecek darlıklar (özofagus darlığı) veya mide ve ince bağırsak arasındaki bir tıkanıklık ya da daralma (pilor stenozu).

KOMPLİKASYONLAR

Bebek reflüsü vakalarının çoğu bebeğiniz için herhangi bir soruna neden olmadan kendi başına geçmektedir. Ancak eğer durum normal bir reflü değil de daha yaygın olmayan ciddi bir durumdan kaynaklı ise bebeğin büyümesi zayıflayabilir ve solunum ile ilgili problemler ortaya çıkabilir.
Bazı araştırmalar sık sık tüküren bebeklerde daha sonraki çocukluk dönemlerinde gastroözofageal reflü hastalığının gelişme olasılığının daha fazla olabileceğini göstermiştir.

TESTLER VE TEŞHİS

Bebeğe reflü tanısı genellikle belirtilere bakılarak ve fiziki muayene yapılarak konur. Eğer bebek sağlıklı bir şekilde büyüyor, gelişiyorsa ve reflü ile birlikte tükürdüğü mide içeriği normal ise daha fazla test yapılmasın gerek kalmayacaktır.
Bebeğinizin doktoru daha ciddi bir sorundan şüphelenirse, aşağıdaki tanısal testleri isteyebilir:
• Ultrason. Bu test ile mide ve ince bağırsak arasında bulunan açıklıkta oluşan tıkanma (pilorik stenoz) tespit edilmeye çalışılır.
• Laboratuar testleri. Kan ve idrar testleri sık sık tekrarlayan kusma ve kilo alamama problemlerinin kesin nedenini belirlemek için uygulanır.
• Özofagusun (yemek borusu) PH değerini izleme. Bebekteki sinirlilik, uyku bozuklukları veya diğer belirtilerin asit reflüsü ile ilişkili olup olmadığını belirlemek için, bebeğin yemek borusundaki asit değerini ölçmek yararlı olacaktır. Doktor bebeğin yemek borusuna burun veya ağız yoluyla ince bir tüp yerleştirir. Bu tüp asit değerini gösteren bir cihaza bağlıdır. Asit değerini izleme işlemi yapılırken bebeğin hastanede kalması gerekebilir.
• Üst sindirim yollarının incelenmesi. Doktor eğer bebeğin üst sindirim yolunda bir tıkanma olmasından şüphelenirse röntgen çekilmesini isteyebilir. Bebeğe röntgen çekiminden önce içmesi için beyaz bir sıvı (baryum) verilir. İçilen baryumlu sıvı mide ve yemek borusundaki anormalliklerin daha net görülmesini sağlar.
• Üst endoskopi. Bebeğinizin doktoru yemek borusunda darlık veya inflamasyon (özofajit) gibi sorunları belirlemek için bu testi kullanabilir. Doktor üst endoskopi ile ince bağırsak, yemek borusu ve midenin ilk bölümünü ağız yoluyla gönderilen kamera ve ışık takılı özel bir tüp ile görebilir. Karşılaşılan şüpheli doku örnekleri analiz için alınabilir. Bebek ve çocuklar için endoskopi genellikle genel anestezi altında yapılır.


TEDAVİ VE İLAÇLAR

Bebek reflüsü vakalarının çoğu beslenme alışkanlıklarında yapılan basit değişiklikler ile geçmektedir. Bebeğin beslenmesi ile ilgili bazı öneriler şunlardır:
• Bebeğinizi daha sık ama daha küçük öğünlerle besleyin.
• Bebeği geğirmesine neden olabilecek şekilde beslemeyin.
• Beslenme sırasında ve sonrasında bebeğin dik durmasını sağlayın.
Reflüye inek sütünde bulunan bir protein çeşidine karşı gösterilen alerjinin neden olup olmadığını görmek için, eğer bebeği emziriyorsanız, doktorunuz diyet süt ürünleri içmemesini veya et yenmemesini önerebilir.


Bazen değişik beslenme yöntemleri arasında geçiş yapmak da geçici çözüm olabilmektedir.
• İlaç kullanımı. Asit oluşumunu engelleyen ilaçların kullanımı komplikasyon gelişmeyen bebek reflüsü durumlarında tavsiye edilmez. Ama yine de Ranitidin gibi bir H-2 bloker, Omeprazol veya Lansoprazol gibi bir proton pompası inhibitörü; düşük kilolu olan, özofajit belirtisi gösteren, yemek yemeyen, kronik astımı ya da reflüsü olan çocuklar için denenebilir.
Bu ilaçları kullanan sağlıklı çocukların bazı bağırsak ve solunum yolu enfeksiyonları ile karşılaşma riski olduğunu da belirtmek gerekir. Buna ek olarak, proton pompası inhibitörlerinin uzun süreli kullanımının bebeklerde demir, kalsiyum emiliminde problemlere neden olduğu belirlenmiştir.


• Ameliyat. Nadir durumlarda, mide içindeki besinlerin yukarı çıkmasını engellemek için (alt özofagus sfinkter) kası ameliyat ile gerdirilir. Bu şekilde asitli besinlerin yemek borusuna kaçması ve tahrişe yol açması önlenir. Ameliyat seçeneği genellikle bebek gelişimini ve solunumunu engelleyecek şekilde şiddetli reflüsü olan bebekler için önerilmektedir.


Yaşam tarzı ve ev ilaçları
Reflüyü en aza indirmek için aşağıdaki önerileri göz önünde bulundurabilirsiniz:
• Bebeğiniz dik tutunuz. Mümkün olduğunca bebeği dik vaziyette besleyin ve daha sonra 30 dakika boyunca oturur pozisyonda tutunuz. Yerçekimi midedeki besinlerin yerinde kalmasını sağlayacaktır. Bebeğin yediği besinler mideye yerleşmeye çalışırken, bebeği dürtüklemekten ve sallamaktan kaçının.



• Küçük ve daha sık şekilde besleyin. Eğer bebeğinizi biberonla besliyorsanız, normalden biraz daha az besleyin ya da eğer emziriyorsanız emzirme süresini biraz daha kısa tutun.
• Geğirmesi için bebeğinize biraz zaman tanıyın. Beslenme sırasında ve sonrasında bebeğin sık sık geğirmesi, midesinde fazla gaz birikmesini önler. Geğirmesi için, bebeğinizi dik tutun ve elinizle başını destekleyin. Bebeğinizi yüz üstü şekilde omuz üzerine almaktan kaçının. Bu şekilde bebeğin karnı üzerindeki baskı artabilir.
• Bebeğinizin sırt üstü yatmasını sağlayın. Çoğu bebek reflü olsalar bile sırt üstü yatmaları gerekir.
Bebeğin mamasının daha katı yapılması veya anne sütüne pirinç tanelerinin katılması da bebek reflüsü için eskiden beri uygulanan bir çözümdür. Ancak günümüzde pek önerilmemektedir.


Bebeğin mamasının katılaştırılması, tükürmeyi azaltabilir ancak yapılan bazı araştırmalar reflünün görülme sıklığının değişmediğini göstermektedir. Mamasının katılaştırılması aynı zamanda bebeğin gereksiz kalori almasına, beslenme sırasında boğulmasına ve diğer beslenme ile ilgili problemlerin yaşanmasına neden olabilir.
Ayrıca anne sütünün pirinç taneleri ile katılaştırılması etkili görülmemektedir. Çünkü anne sütündeki enzimler pirinçteki nişastayı hızlı bir şekilde sindirir ve süt incelir.
Unutmayın ki, bebek reflüsü çoğu zaman endişe verici bir durum değildir. Genellikle yapılması gereken yukarıda belirtilen önerileri dikkate almak ve bebeğin geğirmesi sırasında yanında temizleme için bolca bez bulundurmaktır.
 
Geri
Üst