Bilinçte Yapay Bir Değişim: HİPNOZ

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Bilinçte Yapay Bir Değişim: HİPNOZ
Diğer Değişik Bilinç Durumları (DBD) ile bazı özellikleri paylaşan hipnoz, Viyanalı bir doktor olan Anton Mesmer’in hastalarını tedavi etmek için onları transa sokarak izleyicileri hayrete düşürdüğü 18. yüzyıl ortaları Avrupa’sına kadar uzanan ayrı bir tarihe sahiptir. Bu nedenle, başlangıçta mesmerizm terimi bu fenomeni tanımlamak için kullanılmıştır, ancak daha sonra hipnoz tercih edilen terim haline gelmiştir (Hypnos, Yunan uyku tanrısıydı.). Mesmer’in yetenekleri başlangıçta Benjamin Franklin’in başkanlığındaki bir Fransız komisyonu tarafından kuşkuyla karşılanmıştır; ancak 19.yüzyılda, bazı saygın doktorlar hipnozun belirli zihinsel bozuklukları tedavi etmede kullanılabileceğini keşfettikleri zaman, hipnoza olan ilgi yeniden canlanmıştır. Ancak bugün bile hipnozun nasıl tanımlanacağı ve hatta geçerli bir DBD oluşturup oluşturmadığı hakkında ciddi tartışmalar vardır.

Tartışmanın nedenlerinden biri, davranışçı bir noktadan bakıldığında hipnotize olmanın ne anlama geldiğinin basit bir tanımının olmasıdır. Hipnoz altında olduğuna inanılan farklı kişiler, yaşantılarını çok farklı şekilde tanımlamaktadırlar. Hipnotize edilmiş deneklerden elde edilen aşağıdaki aktarımlar yaşantılardaki farklılıkların bir kısmını özetlemektedir:

“Hipnoz sadece tek bir şeyin devam etmesidir, bir ince çizgi gibi……kişinin varlığının tek bir çizgisine yoğunlaşmak……”

“Kendimi sanki kendi “içimdeymiş” gibi hissettim; bedenimin hiçbir kısmı hiçbir yere temas etmemekteydi……..”

“Bilincimdeki ayrışmanın çok iyi farkındayım. Bir parçam analitikti ve sizi (hipnozcu) dinliyordu. Diğer parçam, analitik parçamın sahip olmam gerektiğine karar verdiği şeyleri hissetmekteydi.”

kaynak: "Understanding Psychology"
 
Geri
Üst