Çocuğunuzla İletişim

PaSikA

Yeni Üye
Üye
Çocuğunuzla İletişim
Küçük çocugunuza bir sey söylerken, diz çökerek onunla ayni hizaya gelmeye çalisin. Sizinle isbirligi yapmaya daha istekli oldugunu göreceksiniz.
Çocugunuzun her yasta anlattigini, sikintidan patlasaniz bile can kulagiyla dinleyin.
Söyleyeceklerini bilseniz bile çocugunuzu iyi dinleyin. Vaktiniz yoksa bunu ona söyleyin ve sonra dinleyin.
Çocugunuzun anlattiklarini dinlemiyorsaniz, bir süre sonra onun da sizi dinlemedigini fark edersiniz.
Çocugunuzu yargilamadan dinleyin. Böylece onun gerçek duygu ve problemlerini ögrenme sansiniz olur.
Çocugunuzun duygularina karsi çikmayin. Düsüncenin dogrusu, yanlisi olsa bile, duygunun dogrusu, yanlisi olmaz.
Korkuyorum, diyorsa “Ne var bunda korkacak?” diye karsi çikmak yerine, “Demek korkuyorsun” diyerek sarilin. Göreceksiniz hem korkusunu anlatacak, hem de onu yenme sansi artacaktir.
Kendisini sikintiya sokan her yasantisindan sonra, “ne sonuç çikarttigini” sorarak, “ders almasina” ve “tecrübe kazanmasina” yardimci olun. O sirada onunla asla tartismayin. Ders vermeye kalkmayin. Mutlaka gerekiyorsa bunlari daha sonra, duygulari yatistiktan sonra yapin.
Çocugunuzu hatasini görmesi için zorlamayin. Böylece aradan zaman geçince gerçegi görmesini kolaylastirmis olursunuz.
Çocugunuzu kendinize düsman etmek istemiyorsaniz, bir basarisizligindan sonra “Ben sana demedim mi?” demeyin.
Çocugunuza emir vermeyin. Ondan isteyin.
Çocugunuza bir saticidan istedigi tenzilati veya tavizi kavga etmeden almasini ögretin.
Haksizliga ugradiginiza inandiginiz bir yerde, hakkinizi arayis biçiminize çocugunuzun tanik olmasini saglayin. Ona kavga etmeden ve bagirmadan haksizliklara karsi çikmanin mümkün oldugunu gösterin.
Çocugunuzu dinlerken, mutlaka yüzüne bakin ve onunla göz iliskisi içinde olun. Kendisine önem verildigini hissedecektir.
Çocugunuzla iddialasmayin. Yumusak bir sesle “Ben böyle düsünüyorum” deyin ve susun.
Dediginizi kabul etme ihtimali artar (hemen degilse bile, biraz sonra).
“Ne” söylediginizden çok daha önemli olan “nasil” söylediginizdir. Iliskiniz istemediginiz gibi gelisiyorsa, ifadenizi ve beden dilinizi kontrol edin.
Iletisim kisiye degil, kisiyle yapilir. Siz konusurken çocugunuz susup dinliyorsa, bosa konusuyorsunuz demektir.
Kimse duymak istemeyen biri kadar sagir degildir.
Çocugunuza düsünce ve duygularini ifade etme firsati verin ve cevap veriyor diye ona kizmayin.
Çocugunuza dogru bilgi verin. “Nasil olsa anlamaz”, “bunu onun iyiligi için yapiyorum” gibi gerekçelerin arkasina siginmayin. Kaybolan güven geri gelmez.
Çocuklarla anlasmanin en iyi yolu, onlara iyi niyetle yaklasmaktir.
Çocugunuzla aranizdaki duygusal çatisma, istemediginiz boyutlara variyorsa, “kimin hakli oldugunu” düsünmek yerine, varmak istediginiz amaci düsünün ve davranisinizi gözden geçirin.
Çocugunuzun yaptigi bir seyden hoslandiginizda, bunu sebebiyle belirtin. Böylece “otomatik” tesekkür yerine, insanlari mutlu eden “özel tesekkür”e geçebilirsiniz.
Bir tartisma sirasinda asla birkaç problemi birlikte çözmeye çalismayin. Konulari teker teker ele alin.
Gazeteden okudugunuz haberi, size tekrar okusa da, ilgiyle dinleyin. Böylece ortak bir duygu paylasmis olursunuz.
Çocugunuzun ilgilendigi konulardan, kitaplardan, müzikten zevk almaya çalisin. Iyi arkadaslik, paylasilan ortak heyecanlarla gerçeklesir.
Çocuklarinizi spor, tiyatro gösterisi, diploma töreni gibi özel günlerinde yalniz birakmayin.


alıntı
 
Geri
Üst