Fazla embriyoların bankada saklanması

Uzman SühaN

Administrator
Fazla embriyoların bankada saklanması
Tüp bebek tedavilerinde en çok zorlandığımız hasta gruplarından birisi, ileri yaş veya azalmış yumurtalık rezervi olan hastalarımızdır. Otuz sekiz yaş üstü ve azalmış yumurtalık rezervi olan kadınlarda sıklıkla standart tüp bebek tedavileri ile daha az yumurta elde edebilmekteyiz. Verilen yüksek doz ilaçlar nedeniyle tedavi maliyetinin bu hasta grubunda 2-3 katına çıkması da ayrı bir sorundur. Bu hastalarımızda gördüğümüz artan tedavi iptalleri, yüksek maliyet, düşük gebelik oranları gibi problemleri de çözmemiz gerekmektedir.

Bu hasta grubumuza uygulanabilecek en iyi çözüm seçeneklerinden birisi, mini IVF – mini tüp bebek ve gerekirse embryo bankası yöntemidir. Mini tüp bebek ilk kez Japonya’ daki Kato Ladies Clinic de geliştirilip, Dünya’ daki bazı önemli tüp bebek merkezlerinde uygulanarak popülarize edildi. Ben de kendi tedavi pratiğimde; ileri yaş ve düşük over – yumurtalık rezervi olan hastalarımda, mini ivf – mini tüp bebek yöntemini yaygın olarak kullanmaktayım.

Mini tüp bebek yönteminde; daha basit bir stimülasyon protokolü ile, daha kaliteli yumurtalar elde etmeyi amaçlamaktayız. Mini tüp bebek yönteminde amaç; yüksek doz ilaç kullanarak birkaç kötü kalite yumurta elde etme yerine, rezervi azalmış yumurtalıklardan, minimal ilaç uyarısı ile daha iyi kalite yumurta elde etmektir. Bu yöntemle, verilen yüksek doz hormon ilaçlarının hastalarımızda yapabildiği şişkinlik gibi birçok yakınmanın da önüne geçilebilmektedir. Ayrıca mini tüp bebek yöntemi, uygulanması hasta açısından daha kolay ve daha ucuz bir yöntemdir. Mini tüp bebek yönteminin başarısı; kullandığımız stimülasyon protokolünü, kadının normal fizyolojik döngüsüne benzer şekilde uygulamamızdan kaynaklanmaktadır.



4.jpg




TÜP BEBEKLE İLGİLİ TÜM KONULAR AŞAĞIDAKİ LİNKTE
https://www.meleklermekani.com/forums/tup-bebek-merkezleri.983/



Yumurtalık rezervi düşük olan hastalarımızda uyguladığımız mini tüp bebek yöntemi, embriyo bankası yöntemini de uygulamamızı olanaklı kılmaktadır. Embriyo bankası uygulamasında; her denemede elde ettiğimiz 1-2 ? embriyoyu vitrifikasyon yöntemi ile donduruyoruz. İki veya 3 yumurta geliştirme siklusu sonrası elde edip dondurduğumuz embriyoları (2 - 4 adet ?), daha sonra yaptığımız 2 - 3 çözülme siklusu ile hastalarımıza transfer ederek, daha yüksek gebelik şansları elde edebilmekteyiz.



Yumurta/ Sperm Dondurulması ve Bağışı

İlk olarak spermin başarıyla dondurulup çözülmesinin ardından embriyonun da dondurulmasına başlandı. Nitekim dondurulmuş ve çözülmüş insan yumurtasından elde edilen ilk gebelik 1986 yılında Chen tarafından gerçekleştirildi. Bu ilk başarıdan sonra dünyada birçok merkezde yumurta dondurma teknolojisinin geliştirilmesi için çalışmalar yapıldı. Yumurta büyük ve kompleks bir yapı olduğundan düşük ısılara karşı çok hassastır.


İlk çalışmalarda olgun olmayan yumurtaların dondurulması önerilirken, bugün yapılan çalışmalarda olgun olan yumurtaların dondurma işlemine daha dayanıklı olduğu gösterilmiştir. Yumurta, toplama işlemi sonrasında yumurtalar etrafındaki hücrelerden temizlenir ve normal olan olgun yumurtalar dondurulur. Dondurma işlemi esnasında ısının hangi hızla azalacağı, hangi koruyucu maddenin kullanılacağının seçilmesi çok önemlidir. Yumurta dondurma işleminden sonra, dondurulmuş yumurtalar sıvı nitrojen içerisine (-196°C) konulur. Sıvı nitrojen içerisindeki yumurta genetik olarak uzun süre bozulmadan kalabilir



. Yumurta dondurma çözme sonrası doğan bebeklerde bir sakatlık görülmemiştir. İlk zamanlarda çözme işlemi sonrasında yüzde 60 yumurta canlı kalırken günümüzde bu oran yüzde 80-90'lara ulaşmıştır. Aynı zamanda, yumurta çözme işlemi sonrasında başlangıçta düşük olan döllenme oranları mikroenjeksiyonun kullanılmaya başlamasıyla birlikte artmıştır. Bu işlemler artık çok sık yapıldığı için konuyla ilgili banka terimi kullanılmaktadır. Bu nedenle sperm ve yumurta bankalarının yanı sıra, günümüzde embriyo bankalarından da söz edilmektedir.



Yumurtaları alınıp dondurularak saklanan kadınların ileride iyileşmeleri durumunda bunlar yine kendilerine verilecekse bu durum dini açıdan bir sakınca teşkil etmez. Ancak bu yumurtaların başka kadınlara nakledilmesi caiz değildir. Çünkü yumurta, kromozomlar sayesinde annenin bir takım kişisel özelliklerini/genetik şifresini taşır. Yumurta hücresi bir kadından diğerine aktarıldığında, bütün özellikleri sahip olduğu miras hakkıyla birlikte aktarılmış olmaktadır. Böylece bu nakil işlemi potansiyel olarak ileride ortaya çıkabilecek dînî, hukuki, sosyal ve psikolojik vb. bir çok problemi de beraberinde getirecektir.


Bu nedenle aşılanmış yumurtaların bir başka kadında kullanılması caiz değildir.
Sperm konusuna gelince, bankaya konan sperm, erkeğin ileride kendi nikahlı eşinin rahmine, tüp bebek yöntemiyle yerleştirilip gebe kalmasını sağlamak amacıyla verilecekse bu uygulama zaruret durumlarında caizdir. Ancak böyle yapılmayıp, bankada toplanan spermler, daha sonra talepte bulunacak olan diğer kadınlara verilecekse caiz değildir. Çünkü bu işlem, zinanın yasaklanış gerekçelerinden birisi olan çocuğun nesebinin sahih olmaması, nesep karışıklığı sonucunu doğuracaktır. Onun için sperm verenin de talip olup alanın da ortak sorumluluğu vardır. Aralarında nikah bağı olmadığı için yaptıkları iş günahtır.



Kısaca sperm bankasına sperm vermek, sperm almak -nikahlı eşler arasındaki alış-veriş hariç- haram olmanın yanısıra, sosyal bir felakettir. Çünkü bütün ilahi dinlerin ortak beş hedefinden birisi neslin korunmasıdır. Zinanın haram kılınmasının en önemli nedenlerinden biri de budur. Bu uygulama nesillerin dejenere olmasına, nesebi belli olmayan çocukların dünyaya gelmesine, sperm yoluyla stratejik amaçlı olarak bir çok hastalıkların aktarılabilme olasılığına vb. bir çok sosyal problemlerin ortaya çıkmasına sebebiyet vereceği için caiz değildir. Ancak çeşitli tıbbî nedenlerden dolayı kişinin kendi spermi alınıp dondurularak daha sonra kendi nikahlı eşine verilirse bu uygulama caiz olur.
 
Geri
Üst