THESECRET
"Adalet olunca yiğitliğe lüzum kalmaz"
Gebelikte düşük neden olur?
gebelikte düşük niye olur,düşük neden olur,gebelikte düşüğe sebep etkenler,düşük nedenleri,düşük nedenleri ve tedavisi,düşük kimlerde görülür,gebelikte düşük tehlikesi,gebelikte düşük hakkında bilgiler
Tıptaki adı ‘spontan abortus’ olan düşük, hamileliğin ilk 20 haftası içinde, gebeliğin kendiliğinden sona ermesidir. Düşüklerin çoğu ilk 13 hafta içerisinde görülür. Düşüğün ardından pek çok çiftin bazı cevaplara ihtiyacı olur. Bunun kendi hataları olup olmadığını merak ederler. Genellikle bu sorunun cevabı ‘hayır’dır. Düşük çok nadiren birilerinin hatasından dolayı kaynaklanır ve bazen hamileliğin sürmeyeceği daha döllenme aşamasında ortaya çıkan bir sonuçtur.
Hamilelik heyecanlı bir süreç olmasına karşın, yüksek düşük oranları göz önüne alındığında (5 hamilelikten birinde görülür), konuyla ilgili bilgi edinmek anne olmak isteyenlere fayda sağlayacaktır. Pek çok farklı düşük tipi ve her biri için farklı bir tedavi söz konusudur. Bu konuda bilgi edinmek, sizi ya da yakınlarınızı bu zorlu süreç için hazırlayabilir. Ancak en detaylı ve doğru bilgiyi, doktorunuzdan alabileceğinizi unutmayın.
Kromozom Bozuklukları
Düşüğün farklı nedenleri olabilir ve çoğu kez kesin neden tam olarak tespit edilemez. İlk 3 aydaki veya bir kereye mahsus görülen düşüklerin en yaygın sebebi, embriyonun gelişiminde bir şeylerin ters gittiği anlamına gelen, kromozom bozukluklarıdır. Bu bozukluk henüz döllenme aşamasında oluşur. Ekstra kromozomlar ya da eksik genler bebeğin gelişimini durdurur. 35 yaşında sonra risk biraz daha artar ama, kromozom bozukluklarına bağlı bir düşük hemen her anne adayının başına gelebilir. Bir anne adayı ilk kez düşük yaptığında çoğu kez bu olağan kabul edilir.
Plasenta Problemleri
Plasenta, annenin kanını, böylelikle çeşitli besin maddelerini ve oksijeni bebeğe ulaştıran organdır. Plasentanın gelişiminde bir problem olmuşsa embriyo beslenemez ve bu durum düşüğe yol açabilir.
Bağışıklık Sistemi Sorunları
Hamile kaldıktan sonra embriyo vücut tarafından yabancı bir madde gibi algılanır. Çünkü bu embriyonun dokusunun bir yarısı babadan gelen yabancı dokudur. Vücudun buna normal tepkisi, bu yabancı maddeden kurtulmak olacakken devreye çeşitli koruma mekanizmaları girer ve bu şekilde bağışıklık sistemi embriyoya tepki vermez. Bazı hamileliklerde embriyoyu koruyan sistemde bir sorun olur ve bağışıklık sistemi embriyoyu reddeder ki, bu da düşük anlamına gelir.
Antikorlar
Antikorlar, enfeksiyonlarla savaşması için bağışıklık sistemi tarafından üretilen proteinlerdir. Arka arkaya üç ya da daha fazla kez düşük yapmış olan kadınların kanlarında, aPL denilen bir antikor seviyesinin normalden yüksek olduğu görülmüştür. aPL antikorlarının kan pıhtısına yol açtığı bilinir. Bu pıhtılar embriyoya giden kanı engelleyebilir ve bu durum düşüğe neden olur.
Uzun Dönemli Sağlık Sorunları
Özellikle ikinci 3 ayda düşük ihtimalini kuvvetlendiren çeşitli hastalıklar vardır. Anne adayındaki bu hastalıklar düşüğe neden olabilir. Kontrol altında tutulmayan diyabet, hipertansiyon, lupus (bağışıklık sistemi hastalığı), böbrek hastalığı, tiroid hastalıkları, çölyak hastalığı (sindirim sistemini etkileyen bir hastalık), bu hastalıklar arasındadır.
Enfeksiyonlar
Kızamıkçık, Toksoplazma enfeksiyonu (bakteriyel bir enfeksiyon), HIV, Sitomegalovirüs (CMV denilen, Herpes virüs ailesinden bir virüs), bakteriyel vajinozis (vajinada bakteriyel enfeksiyon), cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve sıtma, düşüğe neden olan enfeksiyonlara örnektir.
Annelik Yaşı
35 yaşında sonra, anne olmak isteyen daha genç yaştaki sağlıklı bir kadına göre düşük riskinin yaşla birlikte attığı görülmektedir. 35 yaş altındaki sağlıklı bir anne adayının düşük yapma riski % 15 iken, aynı şartlardaki 35 yaşındaki bir kadın için bu oran % 20 ila 35 arasındadır. 45 yaş üstü kadınlarda düşük yapma ihtimali % 50’ye kadar çıkar.
İlaçlar
Düşük riskini arttırdığı bilinen ilaçlar arasında romatizma, egzama, akne ilaçları, ağrı kesici veya iltihap kurutucu ilaçlar yer alırken, bu durum diğer ilaçların güvenli olduğu anlamına gelmez. Hem kendi hem de bebeğinizin sağlığını düşünerek, hastalığınız ve kullanmanız gereken ilaçlarla ilgili doğru bilgiyi almak için mutlaka bir uzmana danışın. Önemli bir rahatsızlığınız varsa ve sürekli ilaç kullanmanız gerekiyorsa, size en doğru yolu gösterecek olan yine doktorunuz olacaktır. İster reçetesiz satılıyor olsun, ister bitkisel olduğu iddia edilsin, hiçbir ilacı veya takviyeyi hamilelik sırasında, doktorunuza danışmadan asla almayın.
Diğer Düşük Nedenleri
Hamileyken sigara içmek,
Hamileyken alkol almak,
Obezite,
Hormonal bozukluklar, hormon dengesizlikleri ya da hormon yetersizliği,
Rahim ve rahim ağzı gibi üreme organlarındaki yapısal sorunlar, düşüğe neden olan diğer nedenler arasındadır.
Düşüğe Karşı Önlemler
Hamile kalmaya karar verdiğiniz andan itibaren sağlığınıza özen gösterin. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, stresle baş etmeyi öğrenme ve tabii ki sigara ve alkolden uzak durma öncelikleriniz olmalı. Hamile kaldığınızı öğrendikten sonra:
Sigara içmeyin ve içilen ortamlarda durmayın.
Alkol tüketmeyin.
Herhangi bir ilaç almadan önce, reçetesiz satılan, doğal ya da bitkisel ürün etiketli olsalar bile, mutlaka doktorunuza danışın.
Kafeini hayatınızdan çıkarın.
Radyasyon, bulaşıcı hastalık ya da x-ray bulunan ortamlara girmeyin.
Yaralanma riski doğuracak spor ve aktivitelerden kaçının.
Normal tempoda egzersiz, cinsel birliktelik, çalışma hayatı veya depresyonun düşüğe yol açtığı söylentileri bilimsel olarak ispatlanmış değildir. Bu konulardaki şüpheleriniz doktorunuza danışabilirsiniz.
Tıptaki adı ‘spontan abortus’ olan düşük, hamileliğin ilk 20 haftası içinde, gebeliğin kendiliğinden sona ermesidir. Düşüklerin çoğu ilk 13 hafta içerisinde görülür. Düşüğün ardından pek çok çiftin bazı cevaplara ihtiyacı olur. Bunun kendi hataları olup olmadığını merak ederler. Genellikle bu sorunun cevabı ‘hayır’dır. Düşük çok nadiren birilerinin hatasından dolayı kaynaklanır ve bazen hamileliğin sürmeyeceği daha döllenme aşamasında ortaya çıkan bir sonuçtur.
Hamilelik heyecanlı bir süreç olmasına karşın, yüksek düşük oranları göz önüne alındığında (5 hamilelikten birinde görülür), konuyla ilgili bilgi edinmek anne olmak isteyenlere fayda sağlayacaktır. Pek çok farklı düşük tipi ve her biri için farklı bir tedavi söz konusudur. Bu konuda bilgi edinmek, sizi ya da yakınlarınızı bu zorlu süreç için hazırlayabilir. Ancak en detaylı ve doğru bilgiyi, doktorunuzdan alabileceğinizi unutmayın.
Kromozom Bozuklukları
Düşüğün farklı nedenleri olabilir ve çoğu kez kesin neden tam olarak tespit edilemez. İlk 3 aydaki veya bir kereye mahsus görülen düşüklerin en yaygın sebebi, embriyonun gelişiminde bir şeylerin ters gittiği anlamına gelen, kromozom bozukluklarıdır. Bu bozukluk henüz döllenme aşamasında oluşur. Ekstra kromozomlar ya da eksik genler bebeğin gelişimini durdurur. 35 yaşında sonra risk biraz daha artar ama, kromozom bozukluklarına bağlı bir düşük hemen her anne adayının başına gelebilir. Bir anne adayı ilk kez düşük yaptığında çoğu kez bu olağan kabul edilir.
Plasenta Problemleri
Plasenta, annenin kanını, böylelikle çeşitli besin maddelerini ve oksijeni bebeğe ulaştıran organdır. Plasentanın gelişiminde bir problem olmuşsa embriyo beslenemez ve bu durum düşüğe yol açabilir.
Bağışıklık Sistemi Sorunları
Hamile kaldıktan sonra embriyo vücut tarafından yabancı bir madde gibi algılanır. Çünkü bu embriyonun dokusunun bir yarısı babadan gelen yabancı dokudur. Vücudun buna normal tepkisi, bu yabancı maddeden kurtulmak olacakken devreye çeşitli koruma mekanizmaları girer ve bu şekilde bağışıklık sistemi embriyoya tepki vermez. Bazı hamileliklerde embriyoyu koruyan sistemde bir sorun olur ve bağışıklık sistemi embriyoyu reddeder ki, bu da düşük anlamına gelir.
Antikorlar
Antikorlar, enfeksiyonlarla savaşması için bağışıklık sistemi tarafından üretilen proteinlerdir. Arka arkaya üç ya da daha fazla kez düşük yapmış olan kadınların kanlarında, aPL denilen bir antikor seviyesinin normalden yüksek olduğu görülmüştür. aPL antikorlarının kan pıhtısına yol açtığı bilinir. Bu pıhtılar embriyoya giden kanı engelleyebilir ve bu durum düşüğe neden olur.
Uzun Dönemli Sağlık Sorunları
Özellikle ikinci 3 ayda düşük ihtimalini kuvvetlendiren çeşitli hastalıklar vardır. Anne adayındaki bu hastalıklar düşüğe neden olabilir. Kontrol altında tutulmayan diyabet, hipertansiyon, lupus (bağışıklık sistemi hastalığı), böbrek hastalığı, tiroid hastalıkları, çölyak hastalığı (sindirim sistemini etkileyen bir hastalık), bu hastalıklar arasındadır.
Enfeksiyonlar
Kızamıkçık, Toksoplazma enfeksiyonu (bakteriyel bir enfeksiyon), HIV, Sitomegalovirüs (CMV denilen, Herpes virüs ailesinden bir virüs), bakteriyel vajinozis (vajinada bakteriyel enfeksiyon), cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve sıtma, düşüğe neden olan enfeksiyonlara örnektir.
Annelik Yaşı
35 yaşında sonra, anne olmak isteyen daha genç yaştaki sağlıklı bir kadına göre düşük riskinin yaşla birlikte attığı görülmektedir. 35 yaş altındaki sağlıklı bir anne adayının düşük yapma riski % 15 iken, aynı şartlardaki 35 yaşındaki bir kadın için bu oran % 20 ila 35 arasındadır. 45 yaş üstü kadınlarda düşük yapma ihtimali % 50’ye kadar çıkar.
İlaçlar
Düşük riskini arttırdığı bilinen ilaçlar arasında romatizma, egzama, akne ilaçları, ağrı kesici veya iltihap kurutucu ilaçlar yer alırken, bu durum diğer ilaçların güvenli olduğu anlamına gelmez. Hem kendi hem de bebeğinizin sağlığını düşünerek, hastalığınız ve kullanmanız gereken ilaçlarla ilgili doğru bilgiyi almak için mutlaka bir uzmana danışın. Önemli bir rahatsızlığınız varsa ve sürekli ilaç kullanmanız gerekiyorsa, size en doğru yolu gösterecek olan yine doktorunuz olacaktır. İster reçetesiz satılıyor olsun, ister bitkisel olduğu iddia edilsin, hiçbir ilacı veya takviyeyi hamilelik sırasında, doktorunuza danışmadan asla almayın.
Diğer Düşük Nedenleri
Hamileyken sigara içmek,
Hamileyken alkol almak,
Obezite,
Hormonal bozukluklar, hormon dengesizlikleri ya da hormon yetersizliği,
Rahim ve rahim ağzı gibi üreme organlarındaki yapısal sorunlar, düşüğe neden olan diğer nedenler arasındadır.
Düşüğe Karşı Önlemler
Hamile kalmaya karar verdiğiniz andan itibaren sağlığınıza özen gösterin. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, stresle baş etmeyi öğrenme ve tabii ki sigara ve alkolden uzak durma öncelikleriniz olmalı. Hamile kaldığınızı öğrendikten sonra:
Sigara içmeyin ve içilen ortamlarda durmayın.
Alkol tüketmeyin.
Herhangi bir ilaç almadan önce, reçetesiz satılan, doğal ya da bitkisel ürün etiketli olsalar bile, mutlaka doktorunuza danışın.
Kafeini hayatınızdan çıkarın.
Radyasyon, bulaşıcı hastalık ya da x-ray bulunan ortamlara girmeyin.
Yaralanma riski doğuracak spor ve aktivitelerden kaçının.
Normal tempoda egzersiz, cinsel birliktelik, çalışma hayatı veya depresyonun düşüğe yol açtığı söylentileri bilimsel olarak ispatlanmış değildir. Bu konulardaki şüpheleriniz doktorunuza danışabilirsiniz.
