Gen - İnsan Etiği paralelliği - Gen mutasyonu

PaSikA

Yeni Üye
Üye
Gen - İnsan Etiği paralelliği - Gen mutasyonu
Gen - İnsan Etiği
İnsan ahlaksızlığı gen mutasyonunu mu doğuruyor ?

GENLER
İnsan vücudunda kan hücreleri hariç 1013-14 kadar hücre vardır. Örneğin 1 mm3 kanda 5 milyon civarında alyuvar hücresi vardır. Her hücrenin merkezinde hücrenin beyni diyebileceğimiz çekirdek(nükleus) ve çekirdekte de DNA adı verilen genetik madde bulunur. Saç rengi, göz rengi, uzun-kısa boy, kan grupları gibi genetik bilgilerimiz çekirdekte paketlenmiş olarak bulunan 46 kromozoma paylaştırılmıştır. Çekirdekte paketlenmiş DNA'yı açacak olursak 2 m boyunda bir zincir elde ederiz.

Her kromozom üzerinde ise gen adı verilen genetik birimler vardır. 46 kromozomda 100.000 adet gen olduğu tahmin edilmektedir. Her genin özel bir görevi vardır. Örneğin; 11. ve 16. kromozomlarda kanımızda oksijen taşıyan hemoglobin proteininin esas yapısı olan globin proteinini senaaaleyen genler, X kromozomunda renkli görmeyi sağlayan gen, yine X kromozomunda kaslarımızdaki distrofin proteinini senaaaleyen gen, 6. kromozomda vücudumuzdaki demir aaaabolizmasını düzenleyen gen ve 7. kromozomda hücrelerimizdeki klor iyon trafiğini kontrol eden gen bulunmaktadır. Bu şekilde binlerce örnek verilebilir.

Genlerin yapısına baktığımızda temelde onların topu topu 4 harfle yazılmış olduğunu görürüz. Adenin, guanin, sitozin ve timin bazı adı verilen bu dört harf; A, G, S ve T' dir. Bu dört bazın farklı sayı ve değişik dizilimleri ile milyarlarca kombinasyonlar elde edilmektedir.

İnsanda en küçük gen olan globin geninde harflerden 60.000 adet, insanda en büyük gen olan distrofin geninde bu harflerden 2.400.000 adet bulunmaktadır. Globin genindeki bu 60.000 adet harften sadece birinin olmaması veya bir harf yerine başka bir harfin girmesi (AATGSTTGGA şeklinde giderken örneğin en sondaki A nın olmaması ya da 3. sıradaki T nin yerine S gelmesi) yani gende bir mutasyon (başkalaşım) olması durumunda bütün genetik şifre bozulmakta ve karşımıza çok ciddi genetik hastalıklar çıkmaktadır. 100.000 adet gende bu şekilde birçok mutasyon olmakta fakat bunların çoğu haberimiz bile olmadan DNA tamir mekânizması ile düzeltilmektedir. Düzeltilemediği zaman ise hastalıklar oluşmaktadır. İşin ilginci bazı mutasyonlar hiçbir hastalığa neden olmazken, bazıları öldürücü olmakta, yine bazı mutasyonlar bir toplumda çok sık olurken, diğer bir toplumda çok nadir olmaktadır.

İşin daha ilginci trilyonlarca harften (ama sadece 4 harften) oluşan binlerce genimiz her an vücudumuzun en eyi şekilde hayatını sürdürmesi için büyük bir işbirliği ile çalışmakta, hatalı gen kısımları tamir edilmekte, yorulan ve yaşlanan hücreler vücuttan atılıp yerlerine yenileri yapılmakta ve bizim buna hiçbir müdahalemiz olmamaktadır. Gerek mimarî, gerekse estetik açıdan sistemli bir düzen kurulmuş ve hizmetimize verilmiştir. Bize düşen sadece bunlara şükretmektir.

Düşük Zeka oluşumunun nedenleri :
NEDENLER:
Doğum öncesi
· Hamilelik döneminde annenin geçirdiği bulaşıcı hastalıklar, kullandığı ilaçlar, kazalar ve zehirlenmeler, röntgen çektirme, yetersiz beslenme,
· Akraba evliliği, kromozom bozuklukları, kan uyuşmazlığı,
· Doğuştan aaaabolik bozukluklar.
Doğum sırasında
· Doğum sırasında bebeğin oksijensiz kalması,
· Doğum sırasında bebeğe bulaşan enfeksiyonlar,
· Zor doğum nedeniyle kullanılan bazı araçların (vakum, forseps vb.) bebeğe zarar vermesi,
· Erken yada geç doğum.
Doğumdan sonra
· Çocuğun geçirdiği ateşli hastalıklar (kızamık, menenjit vb.)
· Beyin hasarına yol açan kazalar, zehirlenmeler,
· Çocuğun beyin gelişimini etkileyecek yapısal bozukluklar ve hormonal düzensizlikler,
· Ayrıca çocuğun yetersiz beslenmesi, uyarıcı eksikliği, ev ortamının çocuğun oynaması ve çevreyi keşfetmesi için uygun olmaması da hafif derecede zihinsel engele neden olabilmektedir.
ÖZELLİKLER :
A- Zihinsel Gelişim Özellikleri
· Zeka ile başarı arasında kuvvetli bir ilişki bulunduğu için, bu çocuklar yaşıtlarından daha başarısız olabilir.
· Başarısızlık daha çok okuma-yazmada, okuduğunu anlamada, temel aritmetik becerileri kazanmada ortaya çıkmaktadır.
· Akademik kavramları geç ve güç öğrenirler, dikkatleri dağınık ve kısa sürelidir. Devamlı izleme, teşvik ve değişiklik isterler.
· İlgileri kısa sürelidir.
· Soyut kavramları anlamada güçlük çektikleri için zaman kavramını ve aritmetik kavramları algılama çok geç ve güç gelişir .
· Genelleme yapmakta zorlanır, kazandıkları bilgileri ilişkilere göre gruplamada güçlük çekerler.
· Bellekleri zayıftır, gördükleri duydukları şeyleri çabuk unuturlar, bu nedenle sık sık konuları tekrar etmek gerekir.
· Uzak gelecekle pek ilgilenmezler.
· Görsel ve işitsel algıları zayıftır.
· Duygu ve düşüncelerini açık ve net ifade edemezler.
· İki şey arasındaki benzerlik ve ayrılığı kolay ayıramazlar. Tasarım ve çağrışım yetersizdir. Dördüncü sınıfa doğru algılama yetenekleri artar.
· Olayları anlatma ve tartışma yetenekleri takvim yaşının altındadır.
· Eşyaları genellikle tanırlar, eşyaları sınıflandırmada ve yararlarına ait kısa açıklamalar yapmada başarılı olurlar .
· Resim açıklamalarında genellikle eşyaları isimlendirir ve hareketleri anlatabilirler. Çizdikleri resimlerde detaya önem vermezler.

Aklıma şöyle bir soru geldi :
Kanserlerin artmasıyla ahlaksız yaşam arasında doğru orantılı bir bağlam var mıdır ?
Ahlaksız bir yaşam biçimi genetik mutasyonun tetikleyicisi midir ?
Genetik : Gen - Etik{ahlak}bağlamında insan ahlakı bozuldukça gen ahlakı da bozuluyor mu ?
 
Geri
Üst