Cevap: Genel Bilgiler
COĞRAFYA(Geography)
GEOGRAPHIC STATUS
Adana which is in the south of Turkey and located in Çukurova region in the Mediterranean has
borders with the cities Osmaniye, Kahramanmaraş, Gaziantep in the East, İçel in the West, Niğde in the Northwest, Hatay in the Southeast and the Mediterranean in the South.
The whole plain is called as Adana Plain however the portion in the south part is called Çukurova and the part in the north part is called Yukarıova or Anavarza.
The city located in the two banks of the Seyhan River is between the 350-380 north latitude and 340-360 east longitude.
Surface Area
: 14.030 km2
Altitude
: 23 m
Difference Of Attitude
: 5 - 3756 m
Mountains
: % 49
Verge Area
: % 23
Plains
: % 28
Agricultural Areas
: % 38
Meadows
: % 3
Shore To The Mediterranean
: 160 km
MOUNTAINS AND HILLS
The northwest,north and northeast of the city are surrounded by the mountain system called Middle Toros. The border at the east lean to the Amonos Mountains that are the part of the Toros Monutains system.The border at the east is seen as three different mountain rows on the Middle Toros Mountains.These are the Bolkar Mountains, Aladağlar and Tahtalı Mountains that start from the west. Furthermore, Binboğa mountains that form the northeast extension of Middle Toros Mountains go beyond the borders and reach forth Kahramanmaraş. The Bolkar Mountains whose former name was Bulgar mountains is like a long channel in the east and are limited with a deep canyon which the geologists named as Ecemiş Corridor in the east Taşeli
http://www.adana.gov.tr/?sayfa=3&alt=cografya#yaylalarPlateaus. The Bolkar Mountains that start as small hills in the west become high distinctive mountain range as we go to the northeast.
İEski adı Bulgar Dağları olan Bolkar Dağları, batıda Taşeli Platosu, doğuda uzun bir oluk biçiminde uzanan ve jeologların Ecemiş koridoru adını verdikleri derin bir kanyon ile sınırlanır. Batıda tepeciklerle başlayan Bolkar Dağları, kuzeydoğuya doğru gidildikçe yükselerek belirgin bir dağ sırası haline gelir. Yükselti, kütlenin batısında 2.500 m'yi geçmediği halde (en yüksek tepeler 2.474 m ile Yüğlük Tepesi ve 2.418 m ile Kümbet Tepe), orta kesimlerde birden 3.000 m yi aşar. (Aydos Dağı 3.480 m) Kuzeydoğuya gidildikçe, 3500 m. yi aşan dağların, en yüksek tepesi olan Medetsiz Tepesi de (3.524 m) bu kesimdedir. Dağların üzerindeki diğer önemli doruklar; Gâvur Dağı (3.337 m), Yıldız Tepe (3.314 m), Meydan Dağı (3.132 m) ve Hacıhalil Dağı'dır (3.107 m)
Bolkar Dağları
Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan Bolkar Dağları'nın uzunluğu yaklaşık 150 km genişliği ise yer yer 40-50 km yi bulur ve Ereğli ovası ile Akdeniz kıyıları arasında aşılması güç bir duvar gibi yükselir. Akdeniz kıyıları ile İç Anadolu arasında da ulaşımı engelleyici bir set oluşturan Bolkar Dağları'nın doğudan aşıldığı düzenli bir karayolu yoktur. Başlıca karayolları kütlenin kuzeyinden ve güneyinden geçer. Bunlardan doğuda olanı, kara ve demiryolunun bir ölçüde birbirini izlediği Ecemiş Koridoru, bir de Antik Çağ'daki adı 'Pylae Ciliciae' olan Gülek Boğazı'dır.
Aladağlar
İldeki dağların en yüksek tepelerinin bulunduğu Aladağlar, kuzeydoğu yönünde yaklaşık 100 km. uzanır. Genişliği ise 40 km kadardır. Batıda Çakıt Suyu Vadisi ile Pozantı ve Kırkpınar Dağları'ndan, Ecemiş Koridoru ile de Bolkar Dağları'ndan ayrılır. Aladağlar, Zamantı Suyu, Eğlence Deresi, Çakıt Suyu ve bunların kolları ile parçalanmıştır. Dağların yamaçlarında gür kaynaklara rastlanır. Batı yamaçları doğu yamaçlarına göre daha diktir. Kuzeye bakan yamaçlarda buzul aşındırmasının izlerine rastlanır. 3.200 m yükseklikte görülen bu izler, boyları 1 km’yi geçmeyen küçük buzullar halindedir. Genellikle vadileri izleyen bu buzullar, yer yer de küçük çaplı buzul gölleri oluşturur. Bu göller Yedi Göller adıyla anılır. Yoğun ormanlar ve çeşitli bitki katlarıyla Aladağlar'ın görkemli bir görüntüsü vardır. Bol sulu akarsuları ve yemyeşil otlar ve ormanlarıyla özellikle yazın Akdeniz'in bunaltıcı sıcağından uzak, yaylalar kuşağı gibidir. Bu dağlar üzerinde yer alan Pozantı, Çamalan, Tekir, Bürücek yaylaları bir plato özelliği gösterirler. Aladağlar üzerindeki başlıca yükseklikler, Demirkazık Tepesi (3.756 m) Torosan Dağı ve Kaldı Dağı (3.374 m), Kol Tepesi (3.588 m) ve Karanfil Dağı (3.059 m) dır. Bunlardan Demirkazık Tepesi, Toros Dağları'nın da doruğudur.
Tahtalı Dağları Seyhan Irmağı ile Zamantı (Sanvantı) ve Göksu kolları arasında uzanan dağların tümüne denir. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan bu dağların üzerinde, Koç Dağı, Soğanlı Dağı, Beydağı, Alaylı Dağı, Bakır Dağı gibi doruklar sıralanır. Tahtalı Dağları Seyhan ve Ceyhan vadileri arasında uzanan Binboğa Dağları'yla birlikte eskiden antitoros denilen dağların bir koludur. Dağlar güneye doğru vadilerle parçalanmış ve geçilmez bir görünüş almıştır. Kuzeydoğuda hemen hemen çıplak olan bu dağlar güneye doğru daha ormanlık bir bitki örtüsüyle kaplıdır. Orta Toros Sistemi içindeki dağlar üzerinde Gülek Boğazı'ndan başka, Kozan'ın Akçalıuşağı Köyü’nden sonraki Elmedere Geçidi bulunmaktadır.
OVALAR
Bütünüyle Adana Ovası adı verilen havzanın güneyde kalan bölümüne Çukurova, kuzeyde kalan bölümüne ise yukarı ova Anavarza denir. İki ovayı Misis Dağları ayırır. Tepe özelliği gösteren bu dağların en yüksek noktası olan Cebelinur Dağı'nın yüksekliği 770 m.’ dir. Çukurova Türkiye'nin en geniş delta ovasıdır. Seyhan ve Ceyhan nehirleri ile Berdan (Tarsus) Çayı'nın getirdiği alüvyonlardan oluşmuştur ve karışık yapılıdır. Sınırları coğrafyacılar arasında tartışma konusudur. Bazılarına göre Yukarıova ile birlikte, güneydeki ovanın ikisine birden Çukurova denir. Yörede oturanlar da Çukurova adını bu geniş anlamıyla kullanırlar. Orta Toros eteklerinden Akdeniz'e kadar uzanan ovanın bütününü Adana Ovası adıyla anmak ve daha çok sayıda ova birimlerine ayırmak mümkündür. Yüreğir, Misis, Ceyhan, Haruniye, Osmaniye ve Yumurtalık ovaları gibi. Bu ovaların en büyüğü 205.000 hektar genişliğindeki Ceyhan Ovası, diğeri ise 125.000 hektarlık Yüreğir Ovası'dır. Ceyhan Ovası'nın denizden yüksekliği 20-50 m Yüreğir Ovası'nın ise 0-50 m arasında değişmektedir. Adana ovası, il topraklarının %27'sini kaplamaktadır.
NEHİRLER, BARAJLAR VE GÖLLER
Akdeniz Bölgesinin en büyük ırmakları olan Seyhan ve Ceyhan, Adana toprakları içinden akar. Düzensiz rejime sahip olan Seyhan Nehri; Toros Dağları’ndan Zamantı adıyla çıkar, çeşitli kollardan sonra Göksu ile birleşerek Seyhan adını alır ve batıda İçel sınırında Deli Burnu'nda denize dökülür. Seyhan Nehri’nin uzunluğu 560 km.’dir.
Ceyhan Nehri (509 km) Adana ve Akdeniz Bölgesi'nin ikinci büyük ırmağıdır. Elbistan'ın kuzeyindeki dağlardan doğar. Hurma suyu, Söğütlü Deresi, Göksu Çayı ile birleşerek Ceyhan Irmağı yaklaşık 2.500 yıl öncesine kadar, Seyhan gibi Karataş'ın batısında denize ulaşırken, sonradan Bebeli Boğazını yararak doğuya dönmüş ve İskenderun Körfezine dökülmeye başlamıştır. 1.935 yılında meydana gelen taşma sonucunda güneye yönelmiştir. O tarihten beri Hurma Boğazında denize dökülmektedir. Ceyhan Nehri’nin uzunluğu ise 509 km’dir.
İl’de bulunan Seyhan Barajı ve gölü, Kozan Barajı ve gölü, Nergizlik Barajı ve gölü, Çatalan Barajı ve gölü ülke genelinde de önemli barajlar arasındadır. Güneyde kıyıda denize açılan Ağyatan, Akyayan, Akyatan ve Tuzla Gölü gibi birkaç kıyı gölü ile birlikte, Aladağlar üzerinde Yedigöller adı verilen küçük buzul göllerle, Karaisalı ilçesi yakınlarındaki Barak Köyü sınırları içinde alabalığıyla ünlü Karstik Dipsiz Göl bulunmaktadır.
iKLİM
Adana, Akdeniz iklim özelliklerini taşır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Bölgede meydana gelen yağışlar, genellikle yamaç yağışları ve gezici hava kütlelerinin karşılaşması ile oluşur. Ortalama yağış miktarı 625 mm dir. Yılın ortalama 74 günü yağışlı geçer. Yağışlar %51 kışın, %26 ilkbaharda, %18 sonbaharda, %5 yazın düşer. Yazın havanın nemle yüklü olmasına karşılık, bazı yıllarda hiç yağış düşmediği görülür. Yazın bir alçak basınç merkezi olan Çukurova'ya denizden ve Toroslar'dan hava akımı olur. Böylece dinamik nedenli bir yüksek basınç merkezi oluşur. Bir taraftan denizden gelen nemli hava, diğer taraftan barajlar ve ovanın sulanması nedeniyle nem artar. İklimin ve enlemin etkisiyle ısınan hava, birikim nedeniyle ağırlaştığı için yükselemez ve doyma noktasına ulaşamaz. Böylece yazın nem yüklü sıcak bir hava görülür. Ortalama nisbi nem % 66 olmakla beraber, yazın % 90'ın üzerine çıkar. 37 yıllık ortalama sıcaklık 18.7 C'dir. En soğuk ay Ocak, en sıcak ay Ağustos'tur. Ocak ayı ortalaması 9 C, Ağustos ayı ortalaması 28 C'dir. Ovanın sıcak olmasına karşılık, ilin topraklarında yükselti ve yüzey şekillerine göre iklim şartları çok değişir. Yağışlarda da değişme görülür. Dağlık kesimde yağışlar doğal olarak fazladır(Feke'de 930.5 mm. Saimbeyli'de 805 mm.) Ovada ender olarak görülen kar, dağlarda erken başlar ve bazan aylarca kalır. Adana'da yılın 195.6 günü yaz günüdür. Bu günlerin 134.4'ü tropik gün olarak belirlenmiştir.
BİTKİ ÖRTÜSÜ
Adana çevresindeki bitki örtüsü, Akdeniz iklim özelliklerini taşır. 700-800 m'ye kadar bodur ağaçlardan oluşan makiler görülür. Ancak, özellikle yerleşim ve tarım alanlarının yer aldığı alçak düzlüklerde, doğal bitki örtüsü insan eliyle büyük tahribe uğramış, çoğu yerde bütünüyle ortadan kaldırılmıştır. Daha önceleri bu yerlerin doğal bitki örtüsünü, dayanıklı kızılçam ve bazı meşe ormanları oluştururken, bütün Akdeniz bölgesinde geniş yayılma gösteren maki topluluğu, ormanların yok edilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Ormanların ortadan kaldırılmadıkları yerlerde, hemen kıyı gerisinde başlayan ve 800 m'ye çıkan maki toplulukları içinde rastlanan küçük kızılçam orman kalıntıları, bu durumun kanıtıdır.
800 m'den başlayan ormanlar, daha alçak düzeylerde yayvan yapraklı ağaçlardan (çoğunlukla meşe), daha yükseklerde ise iğne yapraklı ağaçlardan (sedir) oluşur. Yaz mevsiminin kuraklığı ve uzunluğu bitki örtüsündeki çeşitliliği azaltır. 2.800 m'den sonra yavaş yavaş seyrelen sedir toplulukları, yerlerini Alp, Alp altı ve Alp tipi çayırlara bırakır. Alp tipi çayırlar sayısız çiçekleriyle bir halı görünümündedir.
Jeolojik Yapı
Adana ilinin genel jeolojik yapısı dağlık kesim ve ovalık kesim olarak iki kesimde incelenir.
1. Dağlık Kesim (Doğu Taridler Kuşağı)
Doğu Taridler Kuşağı Alp dağlarının bir devamı olan Toros Dağları genç dağlar olup, III. Jeolojik dönemin ikinci yarısında meydana gelmiştir. Ancak ilk jeolojik dönem olarak kabul edilen Alt Kambriyene ait yüksek derecede metamorfizmaya uğramış sedimenter kayaçlarla başlamaktadır. Aladağlar genellikle, Karbonifer sonu ile Permiyen başı (yaklaşık 280 milyon yıl önce) ve Tebeşir Dönemi (yaklaşık 136-65 milyon yıl önce) kalkerlerinden oluşmuştur. Bu kalker kütleler arasında yer yer ultrabazik nitelikli efit kayaçlar bulunur. Tahtalı Dağları'nın yapısına I. Zaman kıvrımlı şist ve kireç taşlarıyla yeşil kayalar hakimdir. Bolkar Dağları'nın temelini de Aladağlar gibi kar bonifer sonu ile Permiyen başına ait kireç taşları oluşturur. Pekçok kez deprem ve yanardağ etkinliklerine uğrayan Bolkar Dağları, III. Zamandaki Alp Dağı oluşumuyla bugünkü biçimini almıştır. Yerkabuğundaki büyük yüzey şekillerinin oluşumuna yol açan eguojenik hareketlerin sonuncusu ise, dağların günümüzdeki yüksekliğine ulaşmasını sağlamıştır. Bolkar Dağları'nın yüksek kesimlerinde IV. Zamana (Kuvaterner) ait buzlaşmanın izleri görülür.
2. Ovalık Kesim
Ovalık Kesim alüvyal materyallerden oluşmaktadır. Çukurova Bölgesinde kireçtaşı oluşumları ile dördüncü zaman alüvyalleri yayılım gösterir ve ildeki ovaları oluşturur.
Adana Havzası III. zamanın sonlarına doğru deniz ve kara kökenli sedimentlerin çökelmesi ile oluşmuştur. Karışık yapılı bir delta olan Çukurova'nın güneyindeki bölüm, Halosende (y.10 bin yıl öncesinden bu güne) alüvyon yığılmasıyla yeni eklenmiştir. Bunun gerisinde Pleishosen'e (y. 2,5 milyon yıl 10 bin yıl önce) ait daha eski bir delta vardır. Bu eski deltanın yüzeyleri bugün üç ayrı taraça halinde yüksekte kalmıştır.
MADENLER
Jeolojik konumu nedeni ile Adana, çok çeşitli ve önemli yeraltı kaynaklarına sahiptir. Başta demir olmak üzere, krom, kurşun, çinko, altın, gümüş, boksit, manganez, barit, fosfat, kuvars kumu ve kuvarsit, alçı taşı, tuz, çimento hammaddeleri, yapı taşları, petrol, kömür, asbest, manyezit v.b. gibi pek çok madensel kaynak yörenin doğal kaynakları arasındadır.
YAYLALAR
- Pozantı Yaylaları
- Karaisalı Yaylaları
- Aladağ Yaylaları
- Kozan Yaylaları
- Feke Yaylaları
- Saimbeyli Yaylaları
- Tufanbeyli Yaylaları
İlimizdeki yaylalar yerel halkın yazları sıcak geçmesi nedeniyle geleneksel olarak ilgi duyduğu ve yaz aylarında uzunca bir süre konakladığı kesimlerdir. Genellikle 600 metre yükseklikten sonra başlayan yaylalar, gerek serinliği gerekse iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlarının sağladığı bol oksijenli havası ve görsel değerleri nedeniyle çok rağbet görmektedir. Yaylalarımız aynı zamanda geleneksel bir kültür hazinesidir. Yöre kilimleri, halıları, tahta ve bakır işletmeciliği ile ülke çapında tanınmaktadır. Belli başlı yaylalarımız şunlardır:
Pozantı ve Yenikonacık Yaylaları
Adana il merkezine 112 km uzaklıkta olan Pozantı ilçesi, aynı zamanda yayla özellikleri de taşımaktadır. İlçe merkezinin 3-4 km batısında yer alan Yenikonacık Yaylası ise Pozantı’nın bir mahallesi konumundadır.
Akçatekir Yaylası
Pozantı ilçesine 17 km. uzaklıktaki yayla, Adana-Ankara E-90 otoyolunun 95. km’sinde yolun her iki yakasında çok geniş bir alana yayılmıştır. Bürücek Yaylası; Akçaköy ve Tekir Yaylası’nın birleşmesiyle oluşan Akçatekir Beldesi’nin bir mahallesi konumundadır. Yaylaya şehirlerarası otobüsler ve Adana ile Tarsus’tan yolcu taşımacılığı yapan otobüs, minibüs ve midibüslerle yaz-kış günün her saatinde gidilebilir. Çam, ardıç ve meyve bahçeleri arasında kurulmuş olan yaylada, yayla mimarisine uygun yapıların yanında farklı mimari tarzların örneklerini de görmek mümkündür.
Yaylanın kuzey ve güneyinde bulunan ve yaylaya 2 km. mesafede bulunan Osmanlı (İbrahim Paşa) tabyaları ile Orman İşletme Müdürlüğü’nce koruma altına alınarak çoğaltılmasına başlanan Yabankeçileri Üreme İstasyonu gezip görülebilir.
Yaylada dinlenmek isteyenler 7 km. uzakta, Pozantı’da bulunan turistik tesislerden yararlanabilirler.
Ayrıca 1 Eylül tarihinde Akçatekir Yaylası Geleneksel Yayla Şenlikleri yapılmaktadır.
Belemedik Yaylası
İl merkezine 117 km. Pozantı ilçesine 10 km. uzaklıkta bulunan bu yaylaya tren ve özel araç ile ulaşılmaktadır. Zengin doğa manzarası tamamen bakir durumdadır. Ayrıca I. Dünya Savaşında burada görev yapan Alman personelden kalan yapılar ve mezarlık mevcuttur.
Çakıt Çayı kıyısında kurulmuş yörenin taştan ve ahşaptan yapılmış yayla evlerinde konaklanmaktadır. Yaban hayatı yönünden zengin olan yaylada yabankeçisi, yabandomuzu ve yırtıcı kuşlar gözetlenebilir. Doğa fotoğrafı çekmek, kamp kurarak tatil yapmak isteyenlerin, ihtiyaçlarını beraberinde götürmeleri gerekmektedir.
Armutoğlu Yaylası
İl merkezine 119 km. Pozantı ilçesine 17 km. uzaklıktadır. Pozantı-Ankara yol ayrımından doğuya doğru (Sarımsak Dağı) dönülerek 13 km.lik çam ve köknar ormanları içinden geçilerek ulaşılır. Ulaşımı tamamen özel araç ile yapılmaktadır. Yaylada bulunan arazilerin çoğunluğu orman alanıdır. Tamamen bakir durumda olan yayla, sedir, köknar, ardıç ağaçları ve kır çiçekleri ile iç içedir.
Sarımsak Dağı’nın eteğinde bulunması nedeniyle yaban hayatı bakımından da çok zengindir. Doğa ile baş başa buz gibi akan pınarların başında çadır kurarak kamp yapmak, çevrede bulunan yaban hayatını incelemek ve görüntülemek isteyenlerin tercih edeceği bir yayladır.
Asar Yaylası
Pozantı-Çamardı karayolunun 14. km.sinden kuzey-batıya (sola) dönülerek 1,5 km. stabilize yolla ulaşılır. Yörenin yayla mimarisine uygun ahşap ve taşlardan yapılan yayla evleri, çam, köknar, sedir ağaçları ve meyve bahçeleriyle iç içedir.
Yaylada elektrik mevcut olup isteyenler Pozantı ilçesinden minibüsle gidebilir, kamp kurarak piknik yapabilirler. Çevreyi incelemek ve tatil yapmak isteyenler, malzeme ve yiyeceklerini beraberinde götürmelidir.
Fındıklı Köyü Yaylası
Pozantı- Çamardı karayolunun 10. km. sinde bulunan yayla köyü, bağlar ve bahçeler arasına kurulmuştur. Yaylaya günün belirli saatlerinde Pozantı ilçesinden minibüslerle ulaşım sağlanmaktadır. Kır kahveleri, bakkal ve sağlık ocağının hizmet verdiği yaylada kamp kurarak piknik yapılabilir.
KARAİSALI
Kızıldağ Yaylası
Adını Kızıldağ’dan alan yaylaya, Karaisalı İlçesi’nden 27 km. asfalt yolla ulaşılır. Karaisalı ilçesi halkının yoğun olarak rağbet ettiği yaylada kır kahveleri, kır lokantaları, bakkallar, fırınlar ve kasaplar hizmet vermektedir.
Elma, armut, kiraz, vişne ve ceviz ağaçları ile iç içe olan yaylada kamp kurarak Kızıldağ’a yaya yürüyüş (Trekking) yapılabilir, yaban hayatı incelenerek fotoğraf çekilebilir.
ALADAĞ
Ağcakise, Başpınar, Bıcı ve Kosurga Yaylaları
Birbirine kısa mesafede (3-5 km) bulunan yaylalara stabilize yolla ulaşım sağlanmaktadır. Bakir durumda olan bu yaylalar ormanlık alan içinde kurulmuştur. Çadırlı kamp kurup doğa fotoğrafları çekmek, orman içinde küçük gezinti yaparak Zehli Kalesini görmek isteyenler her türlü ihtiyaçlarını yanlarında götürmelidir.
Meydan Yaylası
Aladağ ilçesi’ne 6 km. uzaklıkta olan yaylaya stabilize yolla ulaşılmaktadır. 1700 mt. rakımda bulunan yayla, ardıç, çam, köknar, sedir ağaçları ve meyve bahçeleri ile iç içedir. Kır lokantaları(Et ürünleri ağırlıklı) kahveler, bakkallar hizmet vermektedir. Telefon ve elektriğin mevcut olduğu yaylada, yayla mimarisine uygun ahşap ve taş yapılarda konaklanmaktadır.
Ormanlık alan kıyısında kamp kurularak piknik yapılabilir. Aladağ ilçesinden minibüs ile gidilebilir.
KOZAN
Horzum Yaylası ve Çulluuşağı Yayla Köyü
Kozan ilçesini Feke – Saimbeyli – Tufanbeyli ilçeleriyle Kayseri ili’ne bağlayan karayolunun 25. km. sinde de Çulluuşağı Köyü (Yaylası) bulunmaktadır. Kozan ilçesi halkı tarafından kullanılan Horzum Yaylası çam, çınar, üzüm bağları ve meyve ağaçları ile iç içedir.
Yöre mimarisinin çok güzel ahşap örneklerinin bulunduğu yaylada, bakkallar, kır kahvesi ve lokantalarıyla, sağlık ocağı hizmet vermektedir. Telefon ve elektriği mevcut olan bu yaylalara ilçeler arası yolcu taşımacılığı yapan otobüs ve minibüslerle yaz-kış yıl boyunca gidilebilir, kamp kurularak piknik yapılabilir.
Göller Yaylası
Kozan ilçesine 40 km. uzaklıkta stabilize yolla ulaşılan yayla, tamamen bakir durumdadır. Ormanlar ve kır çiçekleri ile kaplı bulunan yaylada, elektrik ve telefon bulunmakta olup, bakkal ve kır kahveleri hizmet vermektedir.
Yaylaya gitmek isteyenler, yaz aylarında Kozan ilçesinden günün belirli saatlerinde münibüs ile gidebilirler. Kamp kurarak doğayı incelemek isteyenler, yiyecek ve diğer ihtiyaçlarını yanlarında götürmelidir.
FEKE
İnderesi Köyü Yaylası
Feke ilçesinden 59 km. güzel manzaralı stabilize yolla ulaşılan yayla köyü, tamamen bağ ve bahçeler arasında kurulmuştur. Otantik köy yaşamını özleyenler, bu yayla köyünde tatillerini geçirebilirler. Elektrik, telefon, sağlık ocağı, jandarma karakolu, bakkal, fırın ve kır lokantalarının hizmet verdiği bu şirin köyde, Yahyalı tipi halı ve kilimler, çoraplar dokunarak satılmaktadır.
Köyün çevresinde, çadırlarda konaklayarak hayvanlarını otlatan Yörüklerin misafiri olup kısa bir süre için yaşamlarını paylaşabilir, rengarenk çiçeklerle kaplı kırlarda dolaşarak, çobanların yanık kaval seslerini dinleyebilirsiniz.
15 Ekim tarihinde Feke Karacaoğlan Kültür ve Sanat Şenliği yapılmaktadır.
SAİMBEYLİ YAYLASI
Çatak Yaylası
Saimbeyli-Tufanbeyli karayolunun 2. km. sinden sola dönülerek bahçeler arasından geçen 3. km. lik stabilize yolla ulaşılmaktadır. Saimbeyli’den belediye otobüsleri ile gidilebilir.
Dağ yamacından akan küçük şelalelerin beslediği “anıtçınar” ağaçlarının gövde ve dalları üzerinde kurulmuş çardaklarda piknik yapılabilen çok güzel bir yayladır. Saimbeyli ilçesinin içme suyunun alındığı yaylada, Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait küçük bir dinlenme tesisi de hizmet vermektedir.
Obruk Yaylası
Saimbeyli – Tufanbeyli karayolunun 5. km. sinde yolun her iki yanında yer alan tamamen bakir bir yayladır. Ardıç, karaçam, sedir ağaçları ve kır çiçeklerinin çevrelediği ekilebilir alanlar, buğday ve arpa ile kaplıdır. Yörüklerin tercih ettiği yaylada, kamp kurularak çevre gezileri yapılıp fotoğraf çekilebilir. Hiçbir altyapının olmadığı yaylada kamp kurup dinlenmek isteyenlerin, her türlü ihtiyaçlarını yanlarında götürmeleri gerekir.
15-25 Haziran tarihleri arasında Saimbeyli Kiraz Festivali yapılmaktadır.
TUFANBEYLİ YAYLASI
Kürebeli Yaylası
Tufanbeyli ilçesinin kuzeyine düşen yaylaya 10 km. stabilize yol ile ulaşılmaktadır. Tamamen bakir durumda olan yaylada, sulama amaçlı gölet de bulunmaktadır. Kır çiçekleri ve çayırlarla kaplı olan yaylada kamp kurup, piknik yaparak dinlenebilirsiniz. Kamp kurmak isteyenler, her türlü ihtiyaçlarını yanlarında götürmelidirler.
MAĞARALAR
Bu bölüm hazırlanmaktadır!
KIYILAR VE PLAJLAR
İlimizin yaklaşık 160 km. uzunluğundaki Akdeniz kıyısı, eşsiz güzelliğe sahip olan kumsallarıyla ve berrak deniziyle yabancı ve yerli turistlerin ilgi odağıdır. Karataş ve Yumurtalık ilçelerimiz deniz ve kıyı turizmi talebini karşılayacak durumdadır. Sahillerimiz, merkez ve ilçelerden yaz sezonunda çoğunlukla yerli ve kısmen yabancı grupları almaktadır. Kıyılarımızda özellikle yerli turistlere yönelik yazlık konutlar ve çadır kampları gelişmiştir.
KARATAŞ
Adana’ya 47 km. uzaklıktaki ilçede Magarsus Kalesi, Anfi Tiyatro ve Athena Tapınakları Helenistik Döneme ait Magarsus Antik Kentinin önemli kalıntılarıdır. Magarsus adıyla anılan eski Karataş, bugünkü şehrin 5 km. kadar batısında fenerin bulunduğu yamaç üzerindedir.
Biri han, diğeri menzil olmak üzere iki Osmanlı eseri bulunmaktadır. Magarsus Örenyeri ve Tuzla’daki Akyatan Kuş Cenneti görülmeye değerdir.
Akyatan Gölü’nde (Lagün) caretta caretta ve chelonia mydas kaplumbağa türleri bulunmaktadır.
Ayrıca ilçede bulunan Tuzla ve Karataş dalyanında çeşitli balık türleri bulunmaktadır. Özellikle Akdeniz’e özgü çipura ve levrek balıkları çok sayıda üremektedir.
Akyatan Kuş Cenneti
Çukurova’daki en büyük lagündür. 1998 yılında, özellikle su kuşları yaşama ortamı olarak uluslar arası öneme sahip sulak alanların korunması sözleşmesi olan Ramsar sözleşmesi kapsamına alınmıştır. Turaç, sazhorozu, kocagöz, yazördeği, akça cıbılıt, mahmuzlu kızkuşu, küçük sumru, flamingo, suna, fiyu, dikkuyruk, sakarmeke gibi kuş türlerini barındırır.
Yapılan sayımlarda iki milyonu aşkın kuşun varlığı tespit edilmektedir. Nesli tamamen tükenmeye yüz tutmuş olan turaç, geyik ve deniz kaplumbağalarının, çok sayıda flora ve faunanın bulunması bilimsel çalışmalar için Akyatan Lagünü’nün önemini daha da arttırmaktadır.
YUMURTALIK – AYAS ANTIQUE CITY
Aegea that was the important port city of Ancient Kilikya had lived its most gorgeous in the BC 1st century. In the Antiquity this city which is known to be estabished by the Greeks was called as Agezze by the Venetians in the Middle Ages.The outstanding works of art are Ayas Castle, Süleymaniye Tower and Marcopolo Seaport.. Marcopolo had visited Aesculapion twice that is famous of its hospital- temple ruins belonging to Helenistic Period while he was travelling to the east.There has been city wall ruins on the island near the city.
Bölgeye egemen olan ulusların idaresinde uzun süre kalan ilçe, Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı idaresine geçmiştir. O dönemden beri Adana’ya bağlı bir ilçe merkezidir.
İlçe, Doğu Akdeniz Kıyısında İskenderun Körfezinin batısında, Akdeniz’in en sakin ve dalgasız bir noktasında kurulmuştur. Ceyhan ve Karataş ilçelerine sınırı vardır.
1991 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile ilçenin Süleymaniye Kulesinden başlayarak Haylazlı Köyü’ne kadar olan sahil kesimi “Turizm Merkezi” ilan edilmiştir. Turizm Bakanlığı’nca planlama çalışmalarına başlanmış, yatırımcılar için tahsis aşamasına getirilmiştir.
Kentin kuzeybatısındaki köy önünde bulunan ufak ada ve üzerinde halkın “Kız Kalesi” olarak adlandırdığı yapı ile koyun gerisinde kumsal, Yumurtalığı çekici kılan kentsel peyzajı yaratmaktadır.
THERMAL WATER AND HEALING WATER
Kurttepe Mineral Water
Kurttepe village that is located on the north of Adana is in the neighbourhood of the village graveyard.
Çatalköyü Mineral Water
It is located on the road of Adana-Karaisalı and it is 38 kms away to the city center. It is known that the water heals the intestinal diseases and gastric diseases.
Fadıl Village Mineral Water
It is 10 kms away to Adana Kabasakal Graveyard on the road of Adana - Karaisalı.
Kokar Healing Water
It is on the highway of Adana-Ceyhan between Yılankale and Kokar Mountain.The possession of this place belong to Private Governing Directorate however the management is dealt by the village headman. There is an ancient pool near the city center.