*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Göreme Tarihi Milli Parkı Hakkında Genel Bilgiler
göreme tarihi milli park
göreme milli park
göreme tarihi milli park bilgileri
İç anadolu bölgesinin en çok turist rağbet eden ve ilgi gören yerlerinin başında kapodakya, göreme ve ürgüp çevresi geliyor. Yurt dışından da turistlerin akın ettiği Göreme milli park hakkın da sizlere detaylı tarihi ve coğrafi bilgileri sunuyoruz.
Göreme Tarihi Milli Parkı ve Tarihi: İç Anadolu Bölgesindeki Göreme Vadisinde, tarih*sel, arkeolojik ve doğal değerlerin korun*ması amacıyla ayrılmış parktır. Nevşehir, Ür*güp ve Avanos kentleri arasındaki 9.572 hektarlık alan 25 Kasım 1986 tarihli Bakan*lar Kurulu kararıyla ulusal park olarak ayrılmıştır.
Ulusal Park, doğuda Damsa Çayı vadisi, güneyde Kerniil Dağı, batıda Elmabayır Deresi, kuzeyde de Kızılırmak vadisinin güney yamaçlarıyla çevrilidir. Parkın bulun*duğu vadinin en önemli özelliği, bazalt örtüsüyle kaplı tüflerin çeşitli doğal etkiler*le aşınması sonucunda oluşmuş peribacalarıdır; bunlardan bazısının yüksekliği 35 mye ulaşır. Göreme Vadisi aynı zamanda, 7. yüzyıl ve sonrasında çeşitli baskılardan kaçarak burada yerleşen Hıristiyan toplu*luklarının yarattığı kültürel zenginliklerle doludur. Gerek peribacalarının içi, gerekse tüflü arazi oyularak tapınak, konut, kiler, şaraphane gibi çeşitli mekânlar oluşturul*muştur. Bunlardan özellikle dinsel mekân*ların duvar ve tavanları Erken Bizans Dönemi fresklerle süslenmiştir.
Göreme köyünün doğusunda, tarihsel ya*pıların yoğunlaştığı alanda, 1960′ta kuru*lan Göreme Açık Hava Müzesi yer alır. Müze alanındaki en önemli yapılar şunlar*dır: Müze girişinin sağındaki Aziz Basileios Şapeli; adını çevredeki elma bahçelerinden alan ve 11. yüzyılda yapıldığı sanılan Elmalı Kilise; adını, girişinin karşısında, döşeme*deki ayak izlerinden alan Çarıklı Kilise; yöredeki en geniş mekânlı kilise olan Tokalı Kilise; tümü fresklerle bezenmiş ve yalnızca küçük bir pencereden ışık alabilen Karanlık Kilise; girişinin solundaki fresklerde Aziz Georgios ve Aziz Theodorosun bir yılanı öldürüşlerinin betimlendiği Yılanlı Kilise ve küçük kubbeli Barbara Kilisesi. Park ala*nında yer alan ama müze alanı dışında kalan birçok başka kilise içinde, freskleri 11. yüzyıldan kalma Saklı Kilise ve yıkıntı durumundaki Elnazar Kilisesi sayılabilir.
Park alanı, uzun vadeli gelişim planına göre iki bölüme ayrılmıştır. Birinci bölüm, asıl önemli doğal ve tarihsel değerlerin yer aldığı iç kesimdir. Burada Çavuşin köyü ile park etkinliklerinin merkezi olması planla*nan ve bir belediye örgütü bulunan Göreme kasabası vardır. Bu mutlak koruma alanının dışındaki ikinci bölüm, tarım dışı ve tarım*sal etkinliklerin süreceği tampon alandır. İkinci bölümün sınırları içine Ürgüp kenti de girmektedir.
Türkiyede orman alanları dışında kurul*muş ilk ulusal park olan Göreme Tarihi Milli Parkı, Nevşehire yaklaşık 10 km, Kayseriye 63 km uzaklıktadır. Özellikle yabancı turistlerin ziyaret alanı olan ulusal parkta çeşitli konaklama tesisleri kurulmuş*tur. Tatil köyü, otel, motel, kamping alan*larının yanı sıra, bazıları peribacalarıyla tüflü araziye oyulmuş lokanta ve eğlence yerleri de vardır.
göreme milli park
göreme tarihi milli park bilgileri
İç anadolu bölgesinin en çok turist rağbet eden ve ilgi gören yerlerinin başında kapodakya, göreme ve ürgüp çevresi geliyor. Yurt dışından da turistlerin akın ettiği Göreme milli park hakkın da sizlere detaylı tarihi ve coğrafi bilgileri sunuyoruz.
Göreme Tarihi Milli Parkı ve Tarihi: İç Anadolu Bölgesindeki Göreme Vadisinde, tarih*sel, arkeolojik ve doğal değerlerin korun*ması amacıyla ayrılmış parktır. Nevşehir, Ür*güp ve Avanos kentleri arasındaki 9.572 hektarlık alan 25 Kasım 1986 tarihli Bakan*lar Kurulu kararıyla ulusal park olarak ayrılmıştır.
Ulusal Park, doğuda Damsa Çayı vadisi, güneyde Kerniil Dağı, batıda Elmabayır Deresi, kuzeyde de Kızılırmak vadisinin güney yamaçlarıyla çevrilidir. Parkın bulun*duğu vadinin en önemli özelliği, bazalt örtüsüyle kaplı tüflerin çeşitli doğal etkiler*le aşınması sonucunda oluşmuş peribacalarıdır; bunlardan bazısının yüksekliği 35 mye ulaşır. Göreme Vadisi aynı zamanda, 7. yüzyıl ve sonrasında çeşitli baskılardan kaçarak burada yerleşen Hıristiyan toplu*luklarının yarattığı kültürel zenginliklerle doludur. Gerek peribacalarının içi, gerekse tüflü arazi oyularak tapınak, konut, kiler, şaraphane gibi çeşitli mekânlar oluşturul*muştur. Bunlardan özellikle dinsel mekân*ların duvar ve tavanları Erken Bizans Dönemi fresklerle süslenmiştir.
Göreme köyünün doğusunda, tarihsel ya*pıların yoğunlaştığı alanda, 1960′ta kuru*lan Göreme Açık Hava Müzesi yer alır. Müze alanındaki en önemli yapılar şunlar*dır: Müze girişinin sağındaki Aziz Basileios Şapeli; adını çevredeki elma bahçelerinden alan ve 11. yüzyılda yapıldığı sanılan Elmalı Kilise; adını, girişinin karşısında, döşeme*deki ayak izlerinden alan Çarıklı Kilise; yöredeki en geniş mekânlı kilise olan Tokalı Kilise; tümü fresklerle bezenmiş ve yalnızca küçük bir pencereden ışık alabilen Karanlık Kilise; girişinin solundaki fresklerde Aziz Georgios ve Aziz Theodorosun bir yılanı öldürüşlerinin betimlendiği Yılanlı Kilise ve küçük kubbeli Barbara Kilisesi. Park ala*nında yer alan ama müze alanı dışında kalan birçok başka kilise içinde, freskleri 11. yüzyıldan kalma Saklı Kilise ve yıkıntı durumundaki Elnazar Kilisesi sayılabilir.
Park alanı, uzun vadeli gelişim planına göre iki bölüme ayrılmıştır. Birinci bölüm, asıl önemli doğal ve tarihsel değerlerin yer aldığı iç kesimdir. Burada Çavuşin köyü ile park etkinliklerinin merkezi olması planla*nan ve bir belediye örgütü bulunan Göreme kasabası vardır. Bu mutlak koruma alanının dışındaki ikinci bölüm, tarım dışı ve tarım*sal etkinliklerin süreceği tampon alandır. İkinci bölümün sınırları içine Ürgüp kenti de girmektedir.
Türkiyede orman alanları dışında kurul*muş ilk ulusal park olan Göreme Tarihi Milli Parkı, Nevşehire yaklaşık 10 km, Kayseriye 63 km uzaklıktadır. Özellikle yabancı turistlerin ziyaret alanı olan ulusal parkta çeşitli konaklama tesisleri kurulmuş*tur. Tatil köyü, otel, motel, kamping alan*larının yanı sıra, bazıları peribacalarıyla tüflü araziye oyulmuş lokanta ve eğlence yerleri de vardır.
