*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Hafızanızı Güçlendirin! Unutkanlığı Yenin!
İş yaşamında her ayrıntıya hakim süper profesyoneller, günlük yaşamlarında
müthiş unutkan davranabiliyorlar. Çevrelerindeki kişilerin isimlerini, eşlerinin
doğum günlerini, çocuklarının okul toplantılarını hatırlamayabiliyorlar. Bazen,
ofiste olup bitenlere o kadar fazla yoğunlaşabiliyorlar ki, günlük
yaşamlarındaki en basit konularda, beyinlerinde neredeyse bir boşluk
oluşmuşçasına tepkiler verebiliyorlar.
Bu sorun özellikle ellisine yaklaşan yöneticilerde, korku ve endişe kaynağı
oluyor. Unutkanlık hastalığı karşısında, yaşlanıyorum onun için hafızam
zayıflıyor diye doktorlara koşan yöneticiler çareyi nörologlara baş vurmakta
buluyorlar. İtalya'nın beyin konusundaki araştırmalarıyla öne çıkan ünlü Besta
şirketinin direktörlerinden Ferdinando Cornelio, La Repubblica'da yayınlanan
bir söyleşisinde, yöneticilere sakin olmalarını salık vererek, unutkanlığın
aşırı yorgunluk ve stresten kaynaklandığını vurguluyor.
Profesör Cornelio'ya göre, zaman hızla akıp giderken, yöneticiler hatırlamaları
gereken binlerce şey arasında kalıyor ve beyine fazla yükleniyorlar. Bunun
sonucunda da, bir seçim yapmak zorunda kalarak, işlerine öncelik verirken, diğer
konuları beynin gerisine atıyorlar. Hafızayı güçlendirmenin gayet basit yolları
var. Çocukların yaptığı gibi şarkı veya şiir ezberlemek, hesap makinesi
kullanmadan dört işlemi yapmak, kağıt oynamak, bulmaca çözmek gibi küçük
değişiklikler hafızaya yararlı oluyor.
Besta'nın nöropatoloji bölümü hocalarından Fabrizio Tagliaviani yaş ilerledikçe
beyindeki sinir hücreleri arasındaki temas sayısında azalmaya bağlı olarak,
hafızada bir zayıflama olduğunu belirtiyor. Tagliavini, genç insanlarda beynin
sürekli bir biçimde yeni uyaranlar karşısında kapasitesini genişlettiğini ve
canlı kaldığını açıklıyor. Buna bağlı olarak da beynin canlılığını korumak için
sürekli bir biçimde çalıştırılması gerektiğini ekliyor.
Araştırmalar insan beyninin yirmi yaş civarında en yüksek seviyesine ulaştığını,
daha sonra nöronlardaki eksilmeye bağlı olarak, giderek ağırlığının azaldığını
gösteriyor. 60-70 yaşlarında insan beyni, maksimum ağırlığının yüzde onluk bir
bölümünü yitirmiş oluyor. Beynin yaşlanması bir doğal kader olarak
algılanabilir. Ancak Picasso, Verdi ve Einstein gibi ünlülerin canlılıklarından
hiçbir şey yitirmediği anımsanacak olursa, işleyen demir ışıldar ilişkisinden
yola çıkarak, beyinleri çalışmaya zorlamanın en kolay olduğu görülüyor.
Hafızayı canlı tutmak için 10 öneri:
1. Hesap makinesi kullanmayın, hesaplarınızı elle yapın.
2. Şiir veya şarkı ezberleyin.
3. Telefon numaralarını ezberlemeye çalışın.
4. Kağıt oyunlarını deneyin.
5. Benzer olmayan nesneler arasında bağlantılar kurmaya çalışın.
6. Çapraz bulmaca çözün.
7. Cep telefonu konuşmalarınızı azaltın.
8. Yağlı yemeklerden uzak durun.
9. Alkollü içeceklerle vedalaşın.
10. Spor yapın.
Kaynak: DonusumSokagi
müthiş unutkan davranabiliyorlar. Çevrelerindeki kişilerin isimlerini, eşlerinin
doğum günlerini, çocuklarının okul toplantılarını hatırlamayabiliyorlar. Bazen,
ofiste olup bitenlere o kadar fazla yoğunlaşabiliyorlar ki, günlük
yaşamlarındaki en basit konularda, beyinlerinde neredeyse bir boşluk
oluşmuşçasına tepkiler verebiliyorlar.
Bu sorun özellikle ellisine yaklaşan yöneticilerde, korku ve endişe kaynağı
oluyor. Unutkanlık hastalığı karşısında, yaşlanıyorum onun için hafızam
zayıflıyor diye doktorlara koşan yöneticiler çareyi nörologlara baş vurmakta
buluyorlar. İtalya'nın beyin konusundaki araştırmalarıyla öne çıkan ünlü Besta
şirketinin direktörlerinden Ferdinando Cornelio, La Repubblica'da yayınlanan
bir söyleşisinde, yöneticilere sakin olmalarını salık vererek, unutkanlığın
aşırı yorgunluk ve stresten kaynaklandığını vurguluyor.
Profesör Cornelio'ya göre, zaman hızla akıp giderken, yöneticiler hatırlamaları
gereken binlerce şey arasında kalıyor ve beyine fazla yükleniyorlar. Bunun
sonucunda da, bir seçim yapmak zorunda kalarak, işlerine öncelik verirken, diğer
konuları beynin gerisine atıyorlar. Hafızayı güçlendirmenin gayet basit yolları
var. Çocukların yaptığı gibi şarkı veya şiir ezberlemek, hesap makinesi
kullanmadan dört işlemi yapmak, kağıt oynamak, bulmaca çözmek gibi küçük
değişiklikler hafızaya yararlı oluyor.
Besta'nın nöropatoloji bölümü hocalarından Fabrizio Tagliaviani yaş ilerledikçe
beyindeki sinir hücreleri arasındaki temas sayısında azalmaya bağlı olarak,
hafızada bir zayıflama olduğunu belirtiyor. Tagliavini, genç insanlarda beynin
sürekli bir biçimde yeni uyaranlar karşısında kapasitesini genişlettiğini ve
canlı kaldığını açıklıyor. Buna bağlı olarak da beynin canlılığını korumak için
sürekli bir biçimde çalıştırılması gerektiğini ekliyor.
Araştırmalar insan beyninin yirmi yaş civarında en yüksek seviyesine ulaştığını,
daha sonra nöronlardaki eksilmeye bağlı olarak, giderek ağırlığının azaldığını
gösteriyor. 60-70 yaşlarında insan beyni, maksimum ağırlığının yüzde onluk bir
bölümünü yitirmiş oluyor. Beynin yaşlanması bir doğal kader olarak
algılanabilir. Ancak Picasso, Verdi ve Einstein gibi ünlülerin canlılıklarından
hiçbir şey yitirmediği anımsanacak olursa, işleyen demir ışıldar ilişkisinden
yola çıkarak, beyinleri çalışmaya zorlamanın en kolay olduğu görülüyor.
Hafızayı canlı tutmak için 10 öneri:
1. Hesap makinesi kullanmayın, hesaplarınızı elle yapın.
2. Şiir veya şarkı ezberleyin.
3. Telefon numaralarını ezberlemeye çalışın.
4. Kağıt oyunlarını deneyin.
5. Benzer olmayan nesneler arasında bağlantılar kurmaya çalışın.
6. Çapraz bulmaca çözün.
7. Cep telefonu konuşmalarınızı azaltın.
8. Yağlı yemeklerden uzak durun.
9. Alkollü içeceklerle vedalaşın.
10. Spor yapın.
Kaynak: DonusumSokagi