Heykeltraşların Biyografileri

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Heykeltraşların Biyografileri
ünlü heykeltraşlar ünlü heykeltraşlar ve eserleri heykeltraş isimleri türk ve eserleri heykeltraşların isimleri
Maria Kılıçlıoğlu

Heykel çalışmalarında olduğu gibi resim çalışmalarında da kendine özgü bir tarz yaratan Maria Kılıçlıoğlu´nun bu sergide 4 adet T.Ü.Y.B resmi yer alıyor. Sanatçının bu çalışmaları özellikle renk ve desen kullanımı açısından öne çıkıyor.
1958 Sofya doğumlu. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi´nde 1978-1985 yıllarında tekstil eğitimi gördü. 1988´den bu yana resim ve bronz döküm çalışmalarını bir arada yürütmektedir. Ilk kisisel sergisini 1989´da Hobi Sanat Galerisi´nde açan Kılıçlıoğlu, birçok kişisel sergi açtı ve karma sergiye katıldı.. T.C. Sofya Büyükelçiliği´ne, 1993´de yapmış olduğu Atatürk büstüne hediye etti. 1991´den bu yana her yıl İstanbul sanat Fuarı´na katılan sanatçının özel koleksiyonlarda yapıtları yer almaktadır.
Kılıçlıoğlu geçen sene Hobi Sanat Galerisinde sergilediği Alice Harikalar Ülkesinde heykel sergisini bu sene yurtdışında da taşıyor. (2004)
 
Ce: Heykeltraşların Biyografileri

Gülten Akyan

Sanatçı 22 Kasım 1958 tarihinde İzmir'de doğdu. İlk,orta ve lise tahsilini İzmir'de tamamladı. Sanatla da bu sırada tanıştı. 1981 yılında Manisa Spor Akademisi'ni bitirdi. İngiltere'de dil eğitimi aldı. 21 yıllık öğretmenlikten sonra emekli oldu.
Mozaik sanatına olan hayranlığı O'nu bu alana çekti. İtalya'nın Ravenna kentinde mozaik eğitimi aldı. Balıkesir'de çeşitli atölyelerde resim, rölyef ve heykel kurslarına katıldı.
Çekirdek Sanat Atölyesinde Ekrem Kahraman'dan resim ve samat üzerine dersler aldı. Sanatçının yurtiçi ve yurtdışındaki çeşitli kolleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır. Çok sayıda iç ve dış mekan çalışmalarına imza attı.
Sanatçı evli ve bir çocuk annesidir

KİŞİSEL SERGİLER:
2004 Türker (SUSURLUK/BALIKESİR)
2006 Antandros Sanat Festivali (ALTINOUK/BALIKESİR)
2006 Beşiktaş BLD.Sergi Salonu (BEŞİKTAŞ/İSTANBUL)
2006 2007 Konak Belediyesi İzmir
2007 Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür Merkezi (BAYRAMYERİ/İZMİR)
2007 Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Balıkesir

KARMA SERGİLER:
2003 Kız Meslek Lisesi (BALIKESİR)
2006 Aydın Kitabevi (İSTANBUL)
2006 Neoclassic (İSTANBUL)
2006 '69 Kadın 69 Yapıt' Çekirdek Sanat Atölyesi (İSTANBUL)
2006 Halikarnassos Sanat Galerisi (BODRUM)
2007 Vincent Van Gogh Yorumlama Sergisi Çekirdek Sanat Atölyesi (İSTANBUL) 2007 Balıkesir Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, Şahmaran Sanat Grubu (BALIKESİR)
2007 Cowparade (İSTANBUL)
2007 4. Uluslararası Mozaik Sempozyumu (GAZİANTEP)
2007 Abra Sanat Galerisi (İSTANBUL)
2007 Sev-Art Sanat Galerisi (İSTANBUL)
2007 İfsak Fotoğraf Sergisi (İSTANBUL)
 
Ce: Heykeltraşların Biyografileri

Prof. Dr. Tankut Öktem, 1940 yılında Konya'da doğdu. 1965 yılında bitirdiği İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu (İDTGSYO) Seramik Bölümü'ne 1966 yılında asistan seçilen Prof. Öktem, 1970 yılında aynı okulun öğretim üyeliğine geçti.
1974-1975 yılları arasında Seramik Bölüm Başkanlığı, 1980-1982 yılları arasında İDTGSYO Müdürlüğü yapan Prof. Öktem, 1983-1985 yılları arasında Tatbiki Güzel Sanatlar'ın Marmara Üniversitesi oluşundan sonra Heykel Bölümü'nü kurdu ve ilk başkanı oldu.
1986'dan bu yana profesör olarak öğretim üyeliğini sürdüren Tankut Öktem, 1993-1996 yılları arasında Marmara Üniversitesi Seramik-Cam Bölümü Başkanlığını, 1999'a kadar Fakülte Senatörlüğünü ve YÖK Sanat Milli Komitesi Marmara Üniversitesi Temsilciliğini yaptı. Çok sayıda eseri ve ödülü bulunan Prof. Öktem, 1999 yılında "Devlet Sanatçısı" seçildi.
1973 yılına kadar modern heykeller yapan, 1970'li yıllarda figüratif
çalışmalara başlayan ünlü heykeltıraş Öktem, daha sonra çok figürlü
anıtlar
yapmaya yöneldi.
Üsküdar'da 06 Aralık 2007 günü meydana gelen trafik kazasında ünlü heykeltıraş Prof Dr. Tankut Öktem öldü, kızı ve eşi yaralandı.
D-100 karayolu Harem yol ayrımında meydana gelen kazaya bir kamyon neden oldu. Haydarpaşa sapağını kaçıran kamyon, otoyolda durarak geri geri gitmeye kalkışınca, Prof Dr. Tankut Öktem’i taşıyan otomobil, kamyona arkadan çarptı. Kazada, otomobilde bulunan Prof. Dr. Öktem ile aynı araçtaki eşi Semra Öktem ve kızı Pınar Doğan araçta sıkıştı. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerince sıkıştığı yerden çıkartılan Prof. Dr. Öktem’in hayatını kaybettiği anlaşıldı.
Yaralanan kızı Doğan ile eşi Semra Öktem ise kaldırıldığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki ilk müdahalenin ardından Kozyatağı’ndaki Özel Acıbadem Hastanesine sevk edildi. Yaralılardan Semra Öktem’in yoğun bakımda olduğu, kızı Pınar Doğan’ın ise genel sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nden yapılan yazılı açıklamada, 07 Aralık Cuma günü Tankut Öktem'in görev yaptığı Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde tören düzenleneceği, 08 Aralık 2007 Cumartesi günü ise Öktem'in cenazesinin Bursa'nın Gemlik ilçesi Küçükkumla Mezarlığı'nda toprağa verileceği belirtildi.
Prof. Dr. Tankut Öktem'in bazı esereriyle yurt dışında ödüller kazandığının belirtildiği açıklamada, Bunlardan Bazıları;
  • 3. Uluslararası 1990 Böblingen Belediye Meydanı Heykel Yarışması Birincilik Ödülü,
  • 1988 Seul Kültür Merkezi Sevgi Anıtı Güney Kore başarı ödülü,
  • 1983 Erdek Atatürk Anıtı ile İkincilik Ödülü,
  • 1974 Gazi Magosa Özgürlük Anıtı ile Birincilik ödülü,
  • 1973 Kırkpınar Anıtı Edirne ile Birincilik Ödülleri" denildi
Anıtlarında Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ve Milli Mücadele yıllarını konu edinen Prof. Öktem'in eserleri arasında;
  • Dünyanın en yüksek üçüncü anıtı olan Kuvayi Milliye ve Atatürk Anıtı,
  • Atatürk ve Harbiyeli Anıtı,
  • Çanakkale Şehitliği'nde yer alan Yaralı Asker Anıtı,
  • Amasya Tamimi Anıtı,
  • Zonguldak Maden İşçileri Anıtı,
  • Ankara - Maden İşçileri Anıtı,
  • Kastamonu Türk Kadınları Anıtı,
  • Balkan Savaşı Anıtı,
  • Magosa Büyük Özgürlük Anıtı,
  • Atatürk-İnönü-Fevzi Çakmak Anıtı,
  • Nazım Hikmet Heykeli,
  • Uşak- Kara Harp Okulu Anıtı,
  • Uğur Mumcu Anıtı,
  • Deniz Kızı Heykeli,
  • Piyade Atatürk Anıtı
  • Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti - Atatürk ve Cumhuriyet Anıtı
  • Seul'de bulunan Sevgi Anıtı
    da bulunuyor.
OTOBÜS BOZULDU, HEYKELTRAŞ OLDU
Türkiye’nin ilk kadın veterineri olan annesinin desteğiyle küçük yaşlarda heykeller yapmaya başlayan Tankut Öktem, Mimarlık Fakültesi’ne yazılmaya giderken otobüsün Güzel Sanatlar Fakültesi önünde bozulması sonucu heykeltraş olmaya karar vermiş.
Prof. Dr. Tankut Öktem, verdiği bir röportajda heykeltıraşlığı nasıl tercih ettiğini şöyle anlatmıştı: “Babam benim sanatçı olarak aç kalacağımı düşünerek her zaman bir meslek sahibi olmam konusunda uyardı. Ama hayat beni yine de güzel sanatlara itti. Mimarlık Fakültesi’ne yazılmaya giderken otobüs bozuldu, şu andaki Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi önünde. O zamanlar, 2 yıllık eğitim veren Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu idi. Okulun kapısında gençleri gördüm ve oranın sanat eğitimi veren bir kurum olduğunu öğrenince, içimden gelen bir hisle gidip oranın sınavlarına girdim ve kazandım. O dönemde okullar kendi sınavını kendisi yapıyordu. Seramikçi olarak eğitim aldım. Ancak çocukluktan itibaren bende var olan ve annem tarafından teşvik edilen heykele olan yeteneğimi, hocam Hakkı Karayiğitoğlu’nun sayesinde geliştirdim. 3. sınıfta dünya genç heykeltıraşlar yarışmasında birincilik aldım.”
CUMHURİYETİN ÖYKÜLERİNİ AKTARMAK İSTEDİM
“Çevreme karşı sevgi doluyum. En ufak şeylerden bile mutlu olmasını bilirim. Popüler olma peşinde olsaydım, çalışmalarımı burada değil İstanbul’da sürdürürdüm” diyen Öktem, şöyle konuşmuştu: “1973’ten sonra kendime yeni hedefler seçtim. Hiçbir yerde çalışılmamış eserler yapmak ve çok büyük zorluklar, kahramanlıklar sonucunda kurulan Cumhuriyetin öykülerini gelecek nesillere aktarmak istedim. Bu görevi bana kimse vermedi, kendi kendime böyle bir görev üstlendim. Yaptığım her heykeli, bir tanrı buyruğu gibi yapmaya başlarım. Heykeldeki kahramanımı yaparken adeta onu yaşarım. Onların duygularını yaşamaya çalışırım. İfadeye çok önem veren bir sanatçıyım, ama çağdaşım. Modern heykeller yapma mecburiyetinde de hissediyorum kendimi, ama halkımın heykeli daha iyi anlayabilmesi amacıyla hem çağdaş yorumlar ortaya koyuyorum hem de ifadeye güç katarak, kuvvetlendirerek, Cumhuriyet anıtlarını yapıyorum.”
PARA BENİM İÇİN BİRİNCİ PLANDA OLMADI
Dünyada belki de en fazla eser yapan sanatçılardan biri olduğunu ifade eden Öktem, şunları kaydetmişti: “Cumhuriyet tarihinde doğmuş, yaşamış, ölmüş, yaşayan ne kadar heykeltıraş varsa tek başıma onların yaptıkları eserlerin iki mislini yaptığım söyleniyor. Bu kadar eser yapmış bir sanatçı olarak çok zengin biri olmam gerekir, öyle değil. Çünkü benim için para asla birinci planda olmadı. Askerden, okuldan, hastanelerden para almayan bir adamım. Sadece masraflarını, malzemelerini alırım, ama para almam. Binlerce eserimin büyük çoğunluğunu tek kuruş almadan yapmışımdır. Tabii ki para alarak yaptıklarım da var, ama benim için para her zaman ikinci plandadır.”
TÜRBETEPE’YE ANIT YAPMAK İSTİYORDU
Atlasjet uçağının 30 Kasım 2007 günü Isparta’nın Keçiborlu ilçesi yakınlarındaki Türbetepe’de düşmesinin ardından (57 ölü), kaza yerine anıt mezar yapılmasına karar verilmişti. Prof. Dr. Tankut Öktem, “Ben olsam Türbetepe’ye çok uzaktan görülecek bir uçak kanadı diker, ucuna ışık koyar, üzerine de kazada hayatını kaybedenlerin yüzlerini resmederim” demişti.
Öktem, uçağının Isparta’da düştüğü yer olan Türbetepe’ye, kazada ölen 57 kişinin anısı için anıt mezar yapmak istediğini açıklamıştı.



Anadolu Ajansı, NTV, Hürriyet, Sabah, (06 Aralık 2007 tarihli gazeteler)
 
Ce: Heykeltraşların Biyografileri

Prof. Dr. Pietro Canonica

Roma Güzel Sanatlar Akademisi'nin Heykel Bölümünde profesör ve İtalyan Akademisi'nde üye olan Canonica, ülkesinde daha çok atlı heykelleriyle adını duyurmuş değerli bir sanatçıydı. Kurtuluş Savası'ndan galip çıkıp Cumhuriyet'e kavuşan Türk milletinin öyküsünü bir anıtla ölümsüzleştirmek için 1927 yılında başlatılan çalışmalarda akla ilk gelen isimlerden biri Canonica oldu.

Gerçekten de Canonica'nın taslağını amaca uygun bulan İstanbul Belediyesi Anıt Komisyonu, Taksim Cumhuriyet Anıtı'nın siparişini Canonica'ya verdi. Sanatçının İtalya'da tamamladığı tunç figürlü mermer heykel 1928 yılında alandaki yerine yerleştirilmiş ve açılışı yapılmıştır. Bu büyük eserden başka, Ankara Etnoğrafya Müzesi önündeki atlı Atatürk heykeli, Ankara Zafer Alanı'ndaki Atatürk heykeli ve İzmir'deki atlı Atatürk Anıtı, Caningrad'daki atlı II.Aleksandar heykeli, Bağdat'taki atlı Faysal I heykeli ve Columbia'daki Bolivar Anıtı sayılmaya değer.
 
Ce: Heykeltraşların Biyografileri

Devrim Altıkulaç

1962 yılında doğdu.
1985'te Mimar Sinan Üniversitesi resim dalında master yaparak mezun oldu.
1985'te Bakraç Sanat Galerisi'nde ilk kisisel resim sergisini açtı.
1986'da ve 1987´de Pabetland Sanat Galerisi
1989´da Sttutgart´ta resim sergisi açti.
1991´de Tüyap´ta 1. Gençlik Etkinlik Sergisine Heykelleri ile katıldı.
1997´de ilk kitabı "Defterler"i yayımladı.
1997´de 7. Sanat Fuarı'nda Çatı Sanatevi´nde heykelleri sergilendi.
1997 Kişisel Heykel Sergisi, Tüyap Sanat Fuarı Catı Sanat Galerisi, İstanbul
2000 İkili Sergi Heykeller, Karsu Sanat Galerisi, İstanbul
2000 İkinci kitabın yayınlanması DEFTERLER 2
2003 Kargart karma Sergi Kargasa 3
2004 Kargart karma Sergi Kargasa


1997 Kisisel Heykel Sergisi, Tüyap Sanat Fuarı Catı Sanat Galerisi, istanbul
2000 İkili Sergi Heykeller, Karsu Sanat Galerisi, istanbul
2000 İkinci kitabın yayınlanması DEFTERLER 2
2003 Kargart karma Sergi Kargaşa 3
2004 Kargart karma Sergi Kargaşa




kimkimdir
 
Ce: Heykeltraşların Biyografileri

Münir Hayri Egeli

Yazar ve Sanatkâr. 1904 yılında İstanbul'da doğdu. Kadıköy Nümune ve İstanbul Muallim Mektepleri'nde okudu (1919). Sorbon Üniversitesi Psikoloji Enstitüsünü bitirdi (1922). Milli Mücadele sırasında Atatürk'ün emriyle Paris Türk Haberler Bürosu'nu kurdu ve idare etti (1920-22).

Ankara Maarif Müfettişliği, Trabzon Lisesi Öğretmenliği, Tayyare Cemiyeti Neşriyat Müdürlüğü, Ankara Lisesi Öğretmenliği, Kocaeli, Bolu, Balıkesir Maarif Müdürlüğü, İsmet Paşa Kız Enstitüsü Müdürlüğü, Milli Temsil Akademisi (Devlet Tiyatrosu) ve Güzel Sanatlar Müdürlüğü, Polis Enstitüsü Öğretmenliği yaptı.

Atatürk tarafından film konusunda ihtisas yapmak üzere Berlin, Neubabelsberg ve Rusya'ya gönderildi. Film Rejisörlüğü yaptı. Bu arada Atatürk Dökümanter filmini çevirdi. Vakit Gazetesinde gazeteciliğe başladı (1918). Gazete ve mecmua çıkardı. Demokrasi Mücadelesinde milletle çalıştı. Haftalık Gazeteyi çıkardı. Türkiye Serinofil Derneği Kurucu Rejisi, Türkiye Film Sanatçıları Cemiyeti üyesi oldu.

Atatürk'ün özel mektubu ile Arjantin, Almanya, İtalya, ve Rusya'dan başka Hindistan, Pakistan, K.Afrika ve Bütün Avrupa'ya gitti. 1933 yılında Atatürk'ün en benzeyen heykeli mükâfatını aldı. Türk paralarını yaptı. Lüksembourg'da teşhir edilen Zeybek Heykeli ile ilk kabartma pulları ve 10. Yıl pullarını yaptı.

Eserleri: 301 tane muhtelif Çocuk Piyes ve Hikayesi, ayrıca Terliyen Efe, Fındık Kurdu isimli romanlar, Kadın Geçerken, Yiğit Hamza, Yörük Emine (piyes), v.s. Atatürk'ün Bilinmeyen Hatıraları (3. Baskı), Atatürk'ün el yazıları ile tashih ettiği 3 piyes ve dikte ederek iki defa tahsis ettiği Atatürk'ün Hayatına ait senaryo.
 
Ce: Heykeltraşların Biyografileri

Rudolf Belling

28 Ağustos 1886'da Berlin'de doğdu. Sanat öğretimine 1912'de Berlin Güzel Sanatlar Akademisi'nde başladı. Prof. Peter Breuer'in öğrencisi oldu. Daha öğrenciyken film ve tiyatro dekorları hazırladı. 1916'da Havacı olarak askere alındı. Terhisinden sonra heykel çalışmalarına yeniden başladı.

1918'de ünlü bazı mimar, ressam, yazar ve müzisyenle birlikte " Novembergruppe" ( Kasım grubu) adını taşıyan bir sanat topluluğu kurdu. 1919'da henüz akademiyi bitirmeden yaptığı Dreiklang (Üçlü Uyum) adlı yapıtıyla büyük üne kavuştu. 1933'de Hitler iktidara geldikten sonra Nazilerin modern sanata karşı olmaları nedeniyle Belling'de birçok sanatçı gibi gözden düştü. Yapıtları müze ve resmi binalardan kaldırıldı. Bazısı tahrip edildi. Rudolf Belling Türk heykeline eğitim alanında önemli katkılarda bulunmuştur.
 
Ce: Heykeltraşların Biyografileri

Heinrick Krippel

Türkiye'de gerçekleştirdiği anıt heykellerle tanınan Avusturyalı heykelci. 17 Eylül 1883'de Viyana'da doğdu. Viyana Güzel Sanatlar Akademisi'nde okudu. Daha çok portre, büst ve mezar taşları üzerinde çalıştı. Türk hükümetinin Ankara'daki Ulus Meydanı için sipariş ettiği "Zafer Anıtı"nı gerçekleştirmek üzere 1925'te Türkiye'ye geldi. İstanbul'da Sarayburnu'ndaki "Atatürk Heykeli"ni (1925), Konya'daki "Atatürk Heykeli"ni (1926), Ankara'da Ulus Meydanı'ndaki "Atatürk Anıtı"nı (1931), Afyonkarahisardaki "Zafer Anıtı"nı (1935) ve Ankara'da Sümerbank Binası'nın önündeki "Atatürk Heykeli"ni (1938) gerçekleştirdi.

Bütün bu çalışmalarında Atatürk kendisine poz verdi. Krippel çalışmalarının taslaklarını Türkiye'de yapmış, asıl heykelleri Viyana'daki özel atölyesinde hazırlayıp sonradan yerlerine monte etmişti. 5 Nisan 1945'de Viyana'da öldü.
 
Ce: Heykeltraşların Biyografileri

Nijat Sirel

1897 yılında Amasya'da doğdu. Heykel öğrenimi için 1915'de devlet adına Almanya'ya gönderildi. Münih Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirince yurda dönüp, 1922'de İzmir Lisesi'nde resim öğretmeni olarak çalışmaya başladı. 1927 yılında Güzel Sanatlar Akademisi heykel öğretmenliğine atanan ve Beilling'in yanında ders veren, 1952'de Akademi müdürlüğüne getirilen Nijat Sirel, ülkemizde anıt heykelciliği yabancı sanatçılardan devralan ilk Türk heykeltraşlarımızdandır.

Mahir Tomruk ile birlikte 1931 yılında gerçekleştirdiği Bursa Atlı Atatürk anıtı, en güzel eselerinden biri olarak kabul edilir. Bu ilk denemeyi 1933'de yaptığı Çanakkale Atatürk anıtı, Kocaeli Atatürk anıtı, Bolu Atatürk anıtı, Hakkı Atamulu ile birlikte yaptığı Malatya'daki Atatürk ve İnönü anıtları izledi. Sanatçının, Resim ve Heykel Müzesinde alçı ve bronz büstleri de vardır. Nijat Sirel 1959 yılında İstanbul'da öldü.
 
Ce: Heykeltraşların Biyografileri

Hakkı Atamulu

Türkiye’nin ilk heykeltıraşlarından Hakkı Atamulu, Nevşehir’in Derinkuyu ilçesindeki evinde, 94 yaşında yaşama veda etti.
Yaptığı Atatürk heykelleriyle tanınan Atamulu, 1969 yılında Derinkuyu Belediye Başkanı iken ilçedeki Kültür Park’a, kaideden itibaren 13.5 metre yüksekliğinde yontu taştan Atatürk Heykeli yapmıştı.
Heykeltıraş Hakkı Atamulu, Derinkuyu’da, yakını Halis Atamulu ile kaldığı evinde, “yaşlılığa bağlı solunum yetmezliğinden” bu sabah hayatını kaybetti.
 
Geri
Üst