Hipnoz İlkelliğe Kaçıştır

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Hipnoz İlkelliğe Kaçıştır
Hipnotik durumun nasıl oluştuğunu anlamamız için öncelikle ilkel insanın davranışlarını ve hayatta kalmak için savaşma araçlarını anlamalıyız.

Hayvanlar evrimin gelişme süreci içinde, yaşamda kalma içgüdüleri savaş ya da kaç yeteneğinin güçlenmesine neden oldu. Bazılarının gücü ve saldırganlığı arttı. Bazılarının sürati, esnekliği, çevikliği arttı. Kaçmak için koku, görme ve işitme duyguları hassaslaştı. Bu iki savunma mekanizmasından biri gelişemeyenler yok oldu.

İlkel insanlarda savaşa ya da kaç yeteneğini geliştirdi. Ama ilave bir yetenekleri daha gelişti. Düşünme kapasitesi. Savaşma ve kaçma eylemini düşünmeye başladılar. Ama evrimin ilk döneminde insan sadece içgüdüleriyle yaşadı. Engelleyici işlemler henüz faaliyete geçmemişti. Suçluluk, utanma, çekinme, ahlaki kurallar, dini yasaklar, vefa, sorumluluk, zorunluluk gibi kavramlar yoktu. Kakasını sıkıştığı yere yapar, tehdit altında çığlık atar, saldırganlığını gösterir, tahrik olduğu her an istediğiyle istediği yerde seks yapardı. Düşmanın gücüne göre savaşır ya da kaçardı. Kaçamaz, ya da savaşamazsa ölü taklidi yapardı.

(Hipnozda korunmak için sadece kork ya da kız diyoruz. Ama bu içine kapanma, kendini yok saydırma da ayrı bir korunma mekanizması. Duygularını bastırmak zorunda kalan insanların kullandığı bir mekanizma..)

İlkel insan ufak tefekti.. düşmanları ise güçlü.. onların doğal silahları vardı.. pençeleri.. dişleri.. insan ise güvensiz.. nesneleri silah gibi kullanma yeteneğini geliştirmeye.. cildini doğal deri ile gizlemeye.. izlenmemek için kakasını, çişini gizli yerlere yapmaya.. ve toplu halde yaşamaya başladı.. böylece.. ilk bastırıcı işlevler ortaya çıkmaya başladı.. çıplaklığını gizlemek.. kaksını ve çişini gizli yapmak.. gruplaşmak..

Bastırıcı mekanizmalar geliştikçe.. evrimleştikçe.. bilinçte gelişmeye başladı.. gelişen bilinç sorumluluğu.. hem kendine karşı.. hem de başkalarına karşı.. doğurdu.. bilinçaltı yanıtları istemsiz olan her şeyi üstlenmeye başladı.. buna zamanla bastırıcı mekanizmalar da katıldı.. bastırıcı işlevler zamanla karşıt gücü ortaya çıkardı. Otomatik karşılayıcı sistem.. parasempatik sinir sistemi..

Savaşmak gerektiği zaman.. ya da kaçmak gerektiği zaman.. sempatik sinir sistemi harekete geçer.. ateşleyici gücü sağlardı.. ve sistemi eski haline getirmek için parasempatik sistem devreye girmeye başladı.. sosyalleşme ilerledikçe.. savaşmak.. kavga.. ayıplanır olmaya başlayınca.. parasempatik sistem savaş emrini bastırmaya başladı.. kaçmak makbul hale geldi.. pss kaçmaya evet.. savaşa hayır düzenlemesini yapmaya başladı..

İşte bu değişim döneminde kaygı şekillenmeye başladı..çünkü bilin gelişiyor.. geriye eski ilkel zihne kaçmayı güçleştiriyordu. İletiler bilince yabancı olduğu zamanlarda.. yada tehlike içerdiği anlaşıldığında.. tekrar o eski ilkel davranış şekline gerilemek istiyor.. o yeni bilinçli alanı kullanmayı red ediyordu.. Bu ilkelliğe kaçış mekanizmaları günümüze kadar varlığını korudu.. ama bilinç güçlendikçe, olgunlaştıkça.. bu kaçış zorlaştı.. sosyal baskının gücü.. kalıpları zorlamaya.. savaşmaya karşı direnci arttırmaya başladı..

Hipnoz bilinçaltına, ilkel akla kaçıştır.. doğal kaçışlar gün boyu sürer.. kaygılar ve hipnoz aynı yolu kullanır.. kaygısı rahatsız edici düzeye ulaşan kişi.. kaygıdan zihnini ilkel alanına kaçarak kurtulur.. yani hipnoza girerek..kaynak:forumtempo
 
Geri
Üst