İDARENİN MALİ SORUMLULUĞU

THESECRET

"Adalet olunca yiğitliğe lüzum kalmaz"
İDARENİN MALİ SORUMLULUĞU
idarenin mali sorumluluğu ne demektir,idarenin mali sorumluluğu özet,idarenin mali sorumluluğu ders notları,idarenin mali sorumluluğu nedir,idarenin mali sorumluluğu hakkında bilgiler
indir (10).jpg




Bu ünitede İdarenin, İdare Hukuku’na tabi olan işlem ve eylemlerinden doğan ve İdare Hukuku kurallarınca düzenlenen mali sorumluluğu incelenmektedir. İdarenin sözleşme dışı sorumluluğu önce hizmet kusurunun varlığı halinde, daha sonra İdarenin kusursuz olması hallerinde irdelenmekte; sorumluluğun koşulları ile sorumluluğun ortadan kalkması ve azalması halleri açıklanmaktadır. Bu ünitenin anlaşılabilmesi için Borçlar Hukuku’nun genel ilkelerine ilişkin bir kitaptan kusur ve sorumluluk kavramlarının okunması yararlı olacaktır.

Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladığımızda, aşağıdaki bilgi ve becerilere sahip olacaksınız:
  • Hizmet kusuru kavramını tanımlayabilecek ve hizmet kusuru sayılan halleri belirleyebileceksiniz.
  • Hizmet kusuru ve kişisel kusuru birbirinden ayırdedebileceksiniz.
  • Kusursuz sorumluluk hallerini saptayabileceksiniz.
  • İdarenin mali sorumluluğunun koşullarını açıklayabileceksiniz.
  • İdarenin mali sorumluluğunun kalktığı ve azaldığı durumları belirleyebileceksiniz.

Örnek Olay

6 yaşındaki C, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne ait su kanalına düşerek hayatını kaybetmiştir. C’nin anne ve babasının açtıkları davada İdare Mahkemesi, idarenin yerleşim biriminden geçen bir kanalın etrafını kapatmamakla açıkça hizmet kusuru işlediği, altı yaşındaki çocuğun dikkatsizlik ya da tedbirsizliğinden de söz edilemeyeceği, bu nedenle davacıların uğradığı zararın idarece tazmin edilmesi gerektiğine karar vermiştir.

Davalı idare ise, kanallarda ikaz levhaları, suya girenlerin çıkabilmeleri için beton ve demir merdivenler gibi önlemler alındığı, kanal boyunca motosikletli görevliler istihdam edildiği, kanalların uzunluğu karşısında başkaca önlemler alınmasının devlet olanaklarının kısıtlılığı nedeniyle olanaksız olduğu, olayda anne ve babanın kusurlu olduğu iddialarıyla mahkeme kararını temyiz etmek istemektedirler (Danıştay 10. Daire Kararı, E:1992/3057, K:1993/4149).
 
Geri
Üst