*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
İngilizce Komik Whatsapp Durum Sözleri
Whatsapp için ingilizce komik ve espirili durum sözleri arayanlar için gereken bilgileri sizler için bu yazımız da paylaşıyoruz.
I’m not failed…my success is just postponed for some time. (Hata yapmadım, yalnızca başarımı bir süre daha erteledim.)
When nothing seems right….go left!! (Hiçbir şey doğru görünmüyorsa, sola dön.) (Bilgi: İngilizce’de Right hem sağ hem de doğru anlamına gelir.)
Sorry about those texts I sent you last night, my phone was drunk. (Dün gece yolladığım mesajlar için üzgünüm, telefon sarhoştu.)
Love thy neighbor. But don’t get caught. (Komşunu sev, ama enselenme.)
A woman is like a tea bag, you cannot tell how strong she is until you put her in hot water. (Kadın sallama çay gibidir, ona ne kadar güçlü olduğunu sıcak suya koyana kadar söyleyemezsin.)
Don’t drink and park – accidents cause people. (İçki içme ve park etme – kazalar insanlara yol açıyor.)
Knowledge is like underwear. It is useful to have it, but not necessary to show it off. (Bilgi iç çamaşır gibidir. Kullanması yararlıdır, fakat göstermeye gerek yoktur.)
Ever read a book that changed your life? Me neither. (Hiç herhangi bir kitap hayatını değiştirdi mi? – Benimkini de.
Getting married is a lot like getting into a tub of hot water. After you get used to it, it ain’t so hot. (Evlenmek sıcak su torbası kullanmak gibidir. Kullandıktan sonra o kadar sıcak olmuyor.)
When a girl says she’ll be ready in 5 more minutes, it’s the same as when a guy says the game has 5 minutes left. (Bir kızın 5 dakikaya hazır olacağım demesi, erkeğin, oyun 5 dakikaya bitiyor demesine eşdeğer. )
Hey Mate…you There…Whatsapp is using me. (Hey Ahbap… Oradasın.. Whatsapp beni kullanıyor.)
Only Marriage is the major cause of divorce. (Evlilik boşanmaların en büyük sebebidir.)
If you are player then I’m the GAME. (Sen oyuncuysan, ben de oyunun ta kendisiyim.)
Awesome ends with ME and Ugly starts with you. (Harikalar benle biterken, çirkinlik seninle başlıyor.)
You can disturb me….I’m available. (Rahatsız edebilirsin, müsaitim. )
Some people call me Mike, You can call me tonight. (Bazı insanlar beni Mike diye çağırıyor, bu gece beni çağırabilirsin. )
Scratch here ▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒ to reveal this status. (Durum güncellemesini görmek için burayı kazı.)
Do You Want To Go Out With Me? (A) Yes (B) A (C) B. (Benimle çıkar mısın?)
I’m Jealous of My Parents… I’ll Never Have a Kid as Cool as Theirs! (Ailemi kıskanıyorum… Hiçbir zaman onlarınki kadar cool bir çocuğa sahip olamadım. )
I speak my mind. I never mind what I speak. (Aklımdan geçeni söylerim, ne konuştuğumu hiçbir zaman umursamam.)
☺ Behind this smile is everything you’ll never understand. (Bu tebessümün ardındaki bütün herşeyi hiçbir zaman anlamayacaksın.)
We all feel a little f**d up sometimes (Bazen hepimiz hayatımızın birazcık s….. fark ederiz.)
If I’m wired with you. I like you. (Sana bağlıyım, senden hoşlanıyorum.)
I love buying new things but I hate spending money (Yeni şeyler almayı seviyorum fakat para harcamaktan nefret ediyorum.)
I hate math but I love counting money. (Matematikten nefret ediyorum, fakat para saymayı seviyorum.)
I believe in hate at first sight. (İlk görüşte nefrete inandım. )
There’s always a person that you hate for no reason. (Her daim sebepsiz yere nefret edeceğin insanlar olur.)
The Earth without Art is just Eh. (Sanat olmadan dünya sadece Eh)
We all are born to die don’t feel more special than me. (Ölmek için yaşıyoruz, kendini bi halt sanmana gerek yok. )
I’m not arguing, I’m simply tried to explaining why I’m Right. (Tartışmıyorum, basit bir şekilde niçin haklı olduğumu açıklamaya çalışıyorum.)
Laziness is me middle name. (Tembellik benim ortanca adım.)
Math Rule: If it seems easy, you’re doing it wrong. (Matematik kuralı: Eğer basit görünüyorsa, yanlış yoldasın.)
I wonder if I’ve met the person I’m going to marry. (Evleneceğim insanla tanışıp tanışmayacağımı merak ediyorum.)
I need Google in my brain. (Beynimde Google’a ihtiyacım var.)
You have eyes my dear but you cannot see. (Sevdiğim, gözlerin var ama göremiyorsun.)
I’m not weird, I’m limited edition. (Tuhaf değil, sınırlı üretimim.)
Do your legs hurt from running through my dreams all night? (Tüm gece rüyalarımın içine koşuşturmaktan ayakların ağrımadı mı? )
Life is short, make fun of it. (Hayat kısa, onu eğlenceye çevir.)
I never make stupid mistakes, only very-very clever ones. (Hiç aptalca hata yapmam, çok çok zekice hatalar yaparım.)
Someone on his status “Sleeping” …since 3 Days! He’s Probably dead. (Birinin durumunda 3 günden beri “Uyuyor” yazıyor. Muhtemelen öldü. )
God is really creative , i mean ..just look at me (Tanrı gerçekten çok yaratıcı, Demek istediğim, yüzüme bak
)
Open Books, Not Legs. Blow Minds, Not Guy (Kitapları aç, bacakları değil. Akılları uçur, adamları değil.)
Contributing to entropy since 1994. (94’ten beri entropiye katkı sağlıyor.)
My laziness is like 8, when I lie down it becomes infinity (Tembelliğim 8 işareti gibi, uzandığımda sonsuzluğa dönüşüyorum.)
Waiting for wi-fi network. (wi-fi bağlantısı için bekliyor.)
Sorry vegetarians we can’t pretend.
People r like music some say the truth and rest,just noise. (İnsanlar müzik gibi, bazıları doğruyu söylüyor, geri kalan sadece gürültü
Eat…sleep….regret……repeat. (Ye, uyu, pişman ol, tekrar et.)
Life is like ice cream, enjoy it before it melts. (Hayat dondurma gibi, erimeden tat almaya bak.)
Exams!!!!The most creative phase of life (Sınavlar!!! Hayatın en yaratıcı aşaması.)
I’m not failed…my success is just postponed for some time. (Hata yapmadım, yalnızca başarımı bir süre daha erteledim.)
When nothing seems right….go left!! (Hiçbir şey doğru görünmüyorsa, sola dön.) (Bilgi: İngilizce’de Right hem sağ hem de doğru anlamına gelir.)
Sorry about those texts I sent you last night, my phone was drunk. (Dün gece yolladığım mesajlar için üzgünüm, telefon sarhoştu.)
Love thy neighbor. But don’t get caught. (Komşunu sev, ama enselenme.)
A woman is like a tea bag, you cannot tell how strong she is until you put her in hot water. (Kadın sallama çay gibidir, ona ne kadar güçlü olduğunu sıcak suya koyana kadar söyleyemezsin.)
Don’t drink and park – accidents cause people. (İçki içme ve park etme – kazalar insanlara yol açıyor.)
Knowledge is like underwear. It is useful to have it, but not necessary to show it off. (Bilgi iç çamaşır gibidir. Kullanması yararlıdır, fakat göstermeye gerek yoktur.)
Ever read a book that changed your life? Me neither. (Hiç herhangi bir kitap hayatını değiştirdi mi? – Benimkini de.
Getting married is a lot like getting into a tub of hot water. After you get used to it, it ain’t so hot. (Evlenmek sıcak su torbası kullanmak gibidir. Kullandıktan sonra o kadar sıcak olmuyor.)
When a girl says she’ll be ready in 5 more minutes, it’s the same as when a guy says the game has 5 minutes left. (Bir kızın 5 dakikaya hazır olacağım demesi, erkeğin, oyun 5 dakikaya bitiyor demesine eşdeğer. )
Hey Mate…you There…Whatsapp is using me. (Hey Ahbap… Oradasın.. Whatsapp beni kullanıyor.)
Only Marriage is the major cause of divorce. (Evlilik boşanmaların en büyük sebebidir.)
If you are player then I’m the GAME. (Sen oyuncuysan, ben de oyunun ta kendisiyim.)
Awesome ends with ME and Ugly starts with you. (Harikalar benle biterken, çirkinlik seninle başlıyor.)
You can disturb me….I’m available. (Rahatsız edebilirsin, müsaitim. )
Some people call me Mike, You can call me tonight. (Bazı insanlar beni Mike diye çağırıyor, bu gece beni çağırabilirsin. )
Scratch here ▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒ to reveal this status. (Durum güncellemesini görmek için burayı kazı.)
Do You Want To Go Out With Me? (A) Yes (B) A (C) B. (Benimle çıkar mısın?)
I’m Jealous of My Parents… I’ll Never Have a Kid as Cool as Theirs! (Ailemi kıskanıyorum… Hiçbir zaman onlarınki kadar cool bir çocuğa sahip olamadım. )
I speak my mind. I never mind what I speak. (Aklımdan geçeni söylerim, ne konuştuğumu hiçbir zaman umursamam.)
☺ Behind this smile is everything you’ll never understand. (Bu tebessümün ardındaki bütün herşeyi hiçbir zaman anlamayacaksın.)
We all feel a little f**d up sometimes (Bazen hepimiz hayatımızın birazcık s….. fark ederiz.)
If I’m wired with you. I like you. (Sana bağlıyım, senden hoşlanıyorum.)
I love buying new things but I hate spending money (Yeni şeyler almayı seviyorum fakat para harcamaktan nefret ediyorum.)
I hate math but I love counting money. (Matematikten nefret ediyorum, fakat para saymayı seviyorum.)
I believe in hate at first sight. (İlk görüşte nefrete inandım. )
There’s always a person that you hate for no reason. (Her daim sebepsiz yere nefret edeceğin insanlar olur.)
The Earth without Art is just Eh. (Sanat olmadan dünya sadece Eh)
We all are born to die don’t feel more special than me. (Ölmek için yaşıyoruz, kendini bi halt sanmana gerek yok. )
I’m not arguing, I’m simply tried to explaining why I’m Right. (Tartışmıyorum, basit bir şekilde niçin haklı olduğumu açıklamaya çalışıyorum.)
Laziness is me middle name. (Tembellik benim ortanca adım.)
Math Rule: If it seems easy, you’re doing it wrong. (Matematik kuralı: Eğer basit görünüyorsa, yanlış yoldasın.)
I wonder if I’ve met the person I’m going to marry. (Evleneceğim insanla tanışıp tanışmayacağımı merak ediyorum.)
I need Google in my brain. (Beynimde Google’a ihtiyacım var.)
You have eyes my dear but you cannot see. (Sevdiğim, gözlerin var ama göremiyorsun.)
I’m not weird, I’m limited edition. (Tuhaf değil, sınırlı üretimim.)
Do your legs hurt from running through my dreams all night? (Tüm gece rüyalarımın içine koşuşturmaktan ayakların ağrımadı mı? )
Life is short, make fun of it. (Hayat kısa, onu eğlenceye çevir.)
I never make stupid mistakes, only very-very clever ones. (Hiç aptalca hata yapmam, çok çok zekice hatalar yaparım.)
Someone on his status “Sleeping” …since 3 Days! He’s Probably dead. (Birinin durumunda 3 günden beri “Uyuyor” yazıyor. Muhtemelen öldü. )
God is really creative , i mean ..just look at me (Tanrı gerçekten çok yaratıcı, Demek istediğim, yüzüme bak
)Open Books, Not Legs. Blow Minds, Not Guy (Kitapları aç, bacakları değil. Akılları uçur, adamları değil.)
Contributing to entropy since 1994. (94’ten beri entropiye katkı sağlıyor.)
My laziness is like 8, when I lie down it becomes infinity (Tembelliğim 8 işareti gibi, uzandığımda sonsuzluğa dönüşüyorum.)
Waiting for wi-fi network. (wi-fi bağlantısı için bekliyor.)
Sorry vegetarians we can’t pretend.
People r like music some say the truth and rest,just noise. (İnsanlar müzik gibi, bazıları doğruyu söylüyor, geri kalan sadece gürültü
Eat…sleep….regret……repeat. (Ye, uyu, pişman ol, tekrar et.)
Life is like ice cream, enjoy it before it melts. (Hayat dondurma gibi, erimeden tat almaya bak.)
Exams!!!!The most creative phase of life (Sınavlar!!! Hayatın en yaratıcı aşaması.)
