İsviçre'de Görmeniz Gereken Yerler

THESECRET

"Adalet olunca yiğitliğe lüzum kalmaz"
İsviçre'de Görmeniz Gereken Yerler
isviçrede gezilcek yerler,isviçrede gezilcek tarihi yerler,isviçrede gezilcek turistik yerler,isviçrenin görülmesi gereken yerleri nereleridir,isviçrenin meşhur yerleri nereleri,isviçre hakkında bilgiler


Tarihimizde önemli bir yeri olan ve barış adacığı olarak anılan, Alp dağlarının eteklerinde İsviçre’ye yaptığım geziyi anlatmak istiyorum. İsviçre denildiğinde akla ilk gelen Alp dağları, kar ve kayak olur.Yüzölçümü orta Anadolu’dan küçük olsa da, Avrupa’nın en zengin ülkesidir İsviçre.Alp Dağlarının etekleri

İsviçre nasıl bir ülke? , bu duygu ve düşüncelerle Fransa’nın Strasborg şehrinden trenle yola çıkıyorum. Hep duyarız İsviçre bankalarındaki para hesapları,Alp dağları kayak ve Alp dağlarında dedesiyle beraber yaşayan masal kahramanı Heidi’nin ülkesidir İsviçre.Avrupa da yaşam ve ulaşım toplu taşımacılık üzerine kurulmuştur. Otobüs taşımacılığı olsa da günde bir seferle, size hitab etmez, saatleri uymaz. Fakat Avrupa’nın her yerine tren ulaşmak için, her gün değişik saatlerde birkaç sefer bulabilirsiniz.AB ülkelerinde pasaport kontrolü kalktıktan sonra, şengen vizesiyle bir AB ülkesinden giriş yaptınız mı, Avrupa’nın her tafrana, hiçbir kontrol olmadan elinizi kolunuzu sallaya sallaya gitmeniz büyük bir rahatlık.Senelerce anlamsız bir sahiplenme duygusu yüzünden, her sınırda yapılan pasaport kontrolü ile insanların ulaşım hakkı engellenmiş ve anlamsız zorluklar getirilmiştir.Hele Avrupa dışında bir ülkenin vatandaşı iseniz, vize almakta yaşanan problemler çabası.

Tren yolculuğum sırasında Strasborg’dan İsviçre’nin Bassel şehrine ilerlerken bir yandan da karlı dağlara bakıyorum.İlkokuldayken , Alp dağlarının karlı tepelerinde bir dağ evinde yaşayan Heidi’nin evi de bu karlı yamaçtaki küçük evlerden biri gibi miydi?.Manzaranın güzelliği adeta beni büyülemişken, İsviçre polisinin, beni hayal aleminden uyandırıp, gerçek dünyaya davetiyle karşılaşıyorum.Arkadaş hoş geldin, pasaportunu görelim.Trende o kadar yolcu varken neden ben?.Her halde halimden yabancı olduğum anlaşılıyor.Pasaport kontrolü ve üst araması ile karşılaşıyorum. Senelerce Avrupa’nın bir yerinden başka bir yerine elimi kolumu sallaya sallaya gezmeye alıştığımdan, hiç beklemediğim bir, “hoş geldin” karşılaması !.T.C. pasaportuna sahip olmam sanırım onlar tarafından, olayı daha da hassas incelenmesi gereken bir vaka durumuna getiriyor .Üst aramasından sonra, nereye gideceğime, alkol kullanıp holiganlık yapıp yapmayacağıma, üstümde ne kadar para olduğuna dair bir çok soruyla karşılaşıyorum. Daha adımımı atar atmaz, bu hoş geldin karşılamasından dolayı, medeni olduğu ileri sürülen bir ülkede medeni olmayan bir şekilde karşılandığımı düşünüyorum !.İsviçre’nin Bassel şehrine inince ilk önce pasaport kontrol noktasını görüyorum.Tabi her kes elini kolunu sallaya sallaya geçiyor. İsviçre , Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği üyelik tekliflerini reddetmiş, Avrupa’nın bağımsız ama zengin ülkesi olarak kalmayı seçmiş.İsviçre AB ülkesi değil, ama son yıllardaki uygulamayla AB ülkesi vatandaşlarının ve şengen vizesi sahiplerinin pasaport kontrolü olmaksızın ülkeye girişine serbestlik getirilmiş.Yaşamı kolaylaştıran bu pratik uygulamaya İsviçrelilerin uyum sağlaması zaman almış.
BASSEL

Strasborgdan tren yolculuğuyla Bassel’e varıyorum.İsviçre’nin tüm nüfusu 7 milyon civarında, Bassel şehrinin nüfusaysa 180 bin civarında.Küçük olmasına rağmen tanınmış bir şehir.İsviçre, Fransa, Almanya arasında yer aldığından, ticari fuarlarıyla ön plana çıkıyor. Avrupa’nın en büyük fuar merkezine de sahip olan bu şehir, İsviçre’nin fuar şehri olarak adlandırılıyor. Bassel ülkenin aynı zamanda en eski üniversite şehri. İsviçre’nin toplam gelirinin üçte birinden fazlasının bu şehirden sağlandığı söyleniyor. Kentin özellikleri bölgelerine göre değişiyor; kuzeyi sanayi, güneyi ise ticaret ve kültür merkezi sıfatlarını taşıyor.

İstasyondan çıktıktan sonra , Ren nehri adeta sizi çağırıyor.Yürüyerek nehre doğru ilerlerken, araçların karşıdan karşıya geçerken sizi beklediklerine şahit oluyorsunuz. Ne kadar Türkiye’deki trafiği hatırlatıyor !, diye düşünüyorum.İnsana saygı buradan başlıyor, trafikte bir yaya yol vermeyi bir anlayış haline getirenler, günlük yaşamda da, başka insanların haklarına saygı göstermeyi otomatiğe bağlıyorlar.
Eski şehir diyebileceğimiz kısım Ren Nehri’nin civarında.Tarihi doku korunmuş, ihtişamlı binalar nehir boyunda yer alıyor. Katedral meydanı Münsterplatz, yıl boyunca konser, açık hava sineması gibi çeşitli etkinliklerin yapıldığı bir yer.Civarında değişik konularda müzeler var.Tarihi evleri, otantik güzellikleri ile Bassel mutlaka görülmesi gereken bir şehir. Eski Bassel olarak nitelendirebileceğimiz ve nehrin iki tarafını süsleyen tarihi yapılar görülmeye değer.En önemli eseri Münster Katedrali.1019 senesinde yapımı tamamlanan ve 16. yüzyılın ortalarına kadar şehirde bulunan tek katedral olma özelliğini taşıyan Münster Katedrali, düşünür Erasmus’un da mezarını içinde bulunduruyor.Basel Sanat Müzesi: Basel’de yaşamış Hans Holbein, Konrad Witz ve Arnold Böcklin’in eserlerine ev sahipliği yapan bu müze, 17. yüzyılda kurulmuş.
CENEVRE

Bassel’den trenle Cenevre’ye devam ediyorum.Cenevre Fransa’nın içlerinde kalmış, halkın ağırlıklı Fransızca konuştuğu, bir kongre şehri. Cenevre’nin halkı Fransız kökenli ve eski şehrin görkemli binaları, eski evleri, heykelli meydanlar ve karşımızda kocaman bir göl? Alpler ve Jura dağlarının eteklerinde, dünyanın en büyük göllerinden olan Leman gölü çevresine kurulmuş olan Cenevre’ye girdiğiniz an, gürültüden uzak,sakin, huzur içinde bir şehre geldiğinizi hemen anlıyorsunuz.Şehir nüfusunun 3 te birini ticari işlerden dolayı yabancıların oluşturuyor ve İsviçre’nin ikinci büyük şehri.Nedense genelde Avrupa’da kentlerin, nehir ve göl kenarlarına kurulmuş olması çok hoşuma gider.Sanırım bunun sebebi su sesinin insana verdiği huzur.Osmanlıda, da su sesi hastaların tedavisinde kullanılmış, kazandırdığı doğal güzellik yanında nakliyede sağladığı avantajda önemli.
MONTRAEUX Tarihi dokunun iyi bir şekilde korunmuşluğunu Montraeux şehrinde görebiliyorsunuz.Gerçi Montraeux’un ortasındaki gökdelen bu güzel görüntüyü bozsa da, tarihi dokunun korunmasına büyük özen gösterilmiş.Boğazların kaderini belirleyen, ülkemizi derinden etkileyen Montrö Antlaşması da Montraeux şehrinde imzalanmış.Montreux Türkiye’ de Boğazları kapsayan anlaşmasıyla bilinir, ama tüm dünyada 1967 yılından beri her yıl Temmuz ayında yapılan ünlü “Montreux Caz Festivali” ile tanınır.Temmuz ayında festival boyunca sahne ve konser salonları yanı sıra sokaklarda da ücretsiz açık hava caz gösterileri düzenleniyormuş, ben kışın gittiğim için denk gelemedim. Montreux’ da ilk dikkati çeken göl kenarındaki muhteşem görünüşlü bir şato, 13.yy da yapılmış olan “Chateau de Chillon” Leman Gölü kıyısındaki görülecek önemli bir yapıt. Roman ve şiirlerde adı geçtiğinden, bu sayede de meşhur olmuş bir şato.Şatoda en çok dikkat çekende tavanlardaki ahşap işçiliği.
BERN
İsviçre’nin başkenti ve 26 bölgenin merkezi.Tarihi otantik binaları arasında, sokaklarında fayton ile gezilebilen, sakin ve tertemiz, çok eski bir yerleşim tarihine sahip. Bern Aar nehri etrafında yerleşmiş ve nehir tarafından sarmalanmış, bir yarımada üzerine kurulmuş. Parlamento binası önündeki İsviçre’nin 26 kantonunu simgeleyen 26 adet fıskiye ile yapılan su oyunları çok eğlenceli.Ünlü bilim adamı Albert Einstein da Bern’ de yaşamış ve evi şu anda bir müzeye dönüştürülmüş.Einstein İsviçre vatandaşı olduktan sonra Bern’ de yaşamış ve izafiyet teorisini de Bern’ deyken duyurmuş.
ZÜRİH
Bir milyonu aşan nüfusuyla ülkenin en büyük kenti Zürich, Limmat Nehri’nin iki yakasına kurulmuş. Avrupa’nın en önemli kültür ve alışveriş merkezlerinden biri olan kentte, 10 farklı müze bulunuyor. Ancak Zürih son derece pahalı bir kent. ‘Yeni Berlin’ olarak da adlandırılmaya başlanan şehir, bankaların merkezi olma özelliğini taşıyor.Filimler de, gazetelerde hep duyarız, “İsviçre bankalarına yatan paralar”, diye. Burası dünyanın bankacılık merkezi.Tabi burada, benim gezmemden, “parayı buldu, İsviçre’deki bankalara yatırmak için gitti” diye düşüneniz varsa yanılıyor.Zürih’e gidişimin tek sebebi gezmek ve uzaktan da olsa , miktarını rüyalarımızda dahi zor görebileceğimiz, bolca sıfırlı paraların yattığı binaları uzaktan görmek. Yoksa gezmekten para kazanmaya fırsat kalmıyor. Bankaların yanında çok ünlü mağazalar da bulunmaktadır. Söylenenlere göre caddenin altı, bankaların altın rezevleriyle doluymuş.
LUZERN
Luzern şehrine de kısaca değinelim.Kuruluşu 1178 yılına dayanan bu şehir, önceleri bir balıkçı kenti iken zamanla önemini arttırıp bir ticaret şehri haline gelmiştir. Günümüzde kayak turizminin en canlı olduğu merkezlerden birisidir.Ayrıca Luzern Gölü, ünlü göl ve onu çevreleyen muhteşem Alp manzaraları görülmeye değer.Gölün batı kesiminde kalan Reuss Nehri bot gezileri için ideal.Şehir içindeki Ulaşım Müzesi, Otomobiller, trenler ve uçakları bünyesinde barındıran bu müze de görülmeye değer.
KAYAK CENNETİ İSVİÇRE

İsviçre, ‘kayak cenneti’ sıfatını tam anlamıyla hak eden enden bir ülke.Alp dağları ve kayak özdeşleşmiş durumda.İsviçre’nin yüksekliği 4 bin metreyi geçen 100’den fazla zirvesi vardır. Her sene yüz binlerce kayak tutkununu İsviçre’ye akın eder.Ünlü kayak merkezlerinden büyüklerini saymak gerekirse;
Crass-Montana

Crass-Montana: Cenevre’nin yakınında yer alan bu kayak merkezi, Crass ve Montana bölgelerinden oluşmaktadır. Crans daha yeni yapılanmış bir bölge olması dolayısıyla kayak olanağının yanında alışveriş yapabileceğiniz lüks butikleri ve dükkanları da bünyesinde barındırmaktadır.
Zermatt: Dünyanın en ünlü zirvelerinden olan Alp Dağları’nın Matterhorn zirvesinin bulunduğu bölgenin hemen yamacında yer almaktadır. Pist dışı alanlarda kayak imkanı veren helikopter hizmeti de bulunmaktadır.
erbier: Zürih’ten 2,5 saat uzaklıkta ki bu kayak merkez, Alp Dağları’nın en zor kayak pistlerine ev sahipliği yapmaktadır. İsviçre’nin güneybatısında yer alan bu merkez, 4 vadiyi birbirine bağlıyor ve kayak sporundan hoşlananlara güzel imkanlar sunuyor.

11 - Kopya.jpg

14 - Kopya.jpg
16 - Kopya.jpg
16.jpg
21 - Kopya.jpg
23 - Kopya.jpg
24.jpg
25.jpg
 
Geri
Üst