K.K.T.C./Gazi Magosa Tanıtımı

PaSikA

Yeni Üye
Üye
K.K.T.C./Gazi Magosa Tanıtımı
kıbrıs magosa resimleri magosa resimleri gazi kıbrıs gazi gazimağusa
LALA MUSTAFA PAŞA CAMİİ



St. Nicholas Katedrali Akdeniz dünyasının en güzel Gotik yapılarından biri olarak bilinmektedir. Lüzinyan'lar döneminde 1298-1312 yılları arasında yapılmıştır. Önündeki tropik incir (Ficus Sycomorus) ağacının inşaat başladığı zaman dikildiği ve katedral ile yaşıt olduğunu söyleyenler vardır. 1571 yılında cami haline getirilene kadar adanın kralları önce Lefkoşa'daki St. Sophia Katedrali'nde Kıbrıs Kralı olarak, sonra da kutsal topraklara daha yakın olduğu için Famagusta'da Kudüs Kralı olarak taç giyerlerdi.


Katedralin en güzel ve en iyi korunmuş olan Batı cephesinin mimarisi Fransa'nın Reims Katedrali'nin ön yüzünden etkilenmiştir. Bu cephede ortadaki girişin üzerinde Gotik stilde işlemeli eşsiz bir pencere yer almıştır. Avlusundaki 16. yüzyıl Venedik galerisi günümüzde şadırvan olarak kullanılmaktadır. Girişinin iki yanındaki yuvarlak pencerelerin üzerinde bir Venedik arması görülmektedir. Oynayan hayvanlar ve çelenklerle süslü kabartmanın Salamis'teki bir Roma tapınağından geldiği sanılmaktadır. Katedralin içinde orta nefin yan neflerden tonozla bir tavanı da taşıyan iki sıra sütunla ayrıldığı göze çarpar. Apsıti Kıbrıs kiliselerinin çoğunda olduğu gibi Doğu üslubunda, yani üç bölmelidir. Yukarıdaki gülpencereler veya sivri kemerli ince uzun pencereler çok iyi korunmuş durumdadır. Batı yönünde ve yanda iki ufak şapel yer almıştır.

OTHELLO KULESİ



Othello Kulesi olarak bilinen bu kale ilk olarak 14. yüzyılda Lüzinyan'lar tarafından limanı savunmak amacıyla inşa edilmiştir. Etrafı derin bir hendekle çevrili idi. Koruduğu Deniz Kapısı, Kara Kapısı ile birlikte surlarla çevrili kentin iki ana girişinden biriydi. 1492'de Venediklilerin Girne'de yaptıkları gibi bu ortaçağ kalesini de bir topçu tabyasına dönüştürdükleri görülmektedir. Kalenin girişinin üzerinde asılı Venediğin amblemi olan Saint Mark'ın kanatlı aslan kabartmasının altında kaleyi bu hale getiren kaptan Nicolo Foscarini'nin adı yazılıdır. Leonardo da Vinci'nin 1481 yılında Kıbrıs'ta iken Venediklilere kentin savunma sistemi hakkında tavsiyelerde bulunduğu söylenmiştir.

Kale kulelerden ve topçu bataryalarıyla biten koridorlardan oluşmuştur. Geniş avlusunun bir yanında inşa edilmiş olan yemekhane ve üstündeki yatakhane Lüzinyanlardan kalmadır. Kalenin avlusunda duran topların bir kısmı Osmanlı, bir kısmı İspanyol yapımıdır. Demir gülleler toplara, taş gülleler de mancınıklara aittir.

Kalenin bugünkü adı, ada bir İngiliz sömürgesi iken kullanılmaya başlanmıştır. Sheakespeare'in ünlü tragedyasının bir bölümü "Kıbrıs'ta bir liman kentinde" geçer ve tragedyanın kahramanı Othello bir "Moor (Faslı)" olarak tanıtılır. Yazarın adanın o dönemde Venedikli valisi olan ve sadece soyadının anlamı "Moor" olan Christophoro Moro'nun adını duyduğu ve yanılarak onun bir Faslı olduğunu düşündüğü sanılmaktadır.

Kara Kapısı bir ravelinle korunmuştu. Burada geçitler ve top yuvalarına ek olarak bir şapel ve zindan olarak kullanılan yer altı odaları bulunmaktadır.

Deniz tarafındaki Venedik dönemine ait arsenal Canbulat Burcu olarak bilinmektedir. Söylentiye göre Osmanlı kuşatması sırasında Canbulat Bey bu girişteki döner çarka atıyla birlikte saldırarak işlemez hale getirmiş ve şehit düşmüştür.

SALAMİS



Antik Salamis kentinin Truva savaşından dönen Teucer tarafından inşa edildiğine inanılmaktadır. Roma İmparatorluğu döneminde imparatorluğun doğusundaki en büyük ticaret merkezi olarak Salamis bilinmektedir. Milattan sonra 4. Yüzyılda bir deprem Salamis'i tamamıyla yıkmıştır. Bundan sonra İmparator Costantin tarafından yeniden inşa edilmiş ve Costantia adını almıştır. 648 yılında kent Arap istilacılar tarafından bir kez daha harap edilmiş ve o tarihten sonra onarım görmemiştir. Kıbrıs adasının en güzel kumlu plajlarından birinin yanında bulunan Salamis antik kenti kısmen ormanlık bir alan içerisinde yer almaktadır.

kibris1974.com
 
Geri
Üst