Kabir Hayati

gülgüzeli

Yeni Üye
Üye
Kabir Hayati
İnsan ölüp de kabre konduğu andan, kıyametin kopmasına kadar geçen zamana ’kabir hayatı’ denir.


--------------------------------------------------------------------------------


İnsan ölüp de kabre konduğu andan, kıyametin kopmasına kadar geçen zamana ’kabir hayatı’ denir.

Kabir hayatının bir adım öncesi dünya, bir adım sonrası âhiret hayatıdır.

Kabir hayatı, dünya ile âhiret arasında bir engel oluşturduğu için ona ’berzah hayatı’da denir.

Bir bakıma kabir, âhiret hayatının çeşitli duraklarının ilkidir.

Kabirdeki imtihanı kolayca veren, ondan sonraki menzilleri daha kolay geçer. Bu ilk imtihanı veremeyen kimsenin kabir hayatı son derece korkunçtur.

hayatı ve sorgu zamanı

Kabre konan her insan, Münker ve Nekir melekleri tarafından hesaba çekilir.

Bu sorgulama şöyle olur:

Defin işi bitip de eş, dost ve aile fertleri mezardan birer birer ayrılırken, kabirde yalnız başına kalan kimse onların ayak seslerini işitir.

O sırada biri Münker, diğeri Nekir diye anılan siyah tenli, mavi gözlü iki melek gelir; ölen kimseyi oturtur, Müslüman olup olmadığını anlamak için “Rabbin kim? Hangi dindensin?” diye sorarlar. Müslüman ise “Rabbim Allah; dinim İslâm” diye cevap verir. Bir de Resûl-i Ekrem hakkında ne düşündüğünü öğrenmek isterler.

Mü’min, ölmeden önce de dilinden düşürmediği gibi, kelime-i şehâdet getirerek onun Allah’ın kulu ve Resûlü olduğunu söyler.

Melekler ona “Biz senin bunu söylediğini daha önce de biliyorduk” derler. Sonra kabri genişletilir ve pırıl pırıl aydınlatılır. Ona Cehennemdeki yeri gösterilir: “Bak, senin yerin burasıydı. Allah Teâlâ burayı Cennette yüce bir makamla değiştirdi. O seni şu güzel yerinden kaldırıp yeniden diriltene kadar, burada gelin güvey uykusu gibi rahat uyu!” derler.

O Müslümanın kabrinden Cennete bir yol açılır.

Cennetin burcu burcu kokularını duymaya başlar. Ona Cennet elbiseleri giydirilir. Gözünün gördüğü yere kadar kabri genişletilir. O da yeniden diriltileceği kıyamet gününe kadar Cenâb-ı Mevlâ’nın kendisine sunacağı nimetler içinde ve sabah akşam Cennetteki yerini seyrederek rahat ve huzur içinde yaşar. Kâfir veya Allah’a inanmış görünen kimse (münafık) ise, meleklerin sorularına cevap veremez. Melekler ona, kendisinin durumunu daha önce de bildiklerini söyleyerek başına şiddetli bir şekilde vururlar. Onun feryadını insan ve cin dışındaki diğer varlıklar duyar. Kabri daraltılır, kabrinden Cehenneme bir kapı açılır, Cehennemin alevlerini duymaya başlar. Sabah akşam Cehennemdeki yerine bakarak acılar içinde kıvranır.

Kabir azabından Allah’a sığının

Peygamber Efendimiz dualarında kabir azabından Allah’a sığındı; Müslümanların da sığınmasını tavsiye etti ve bu konuda şöyle buyurdu: Kabirlerinizde Deccâl fitnesine yakın bir imtihandan geçeceğinizi Allah bana bildirdi. Ben hayatımda kabirden daha korkunç bir manzara görmedim.Birbirinizi gömmeyi bırakmayacağınızı bilsem, kabir azabından bir miktar size de duyurması için Allah’a dua ederdim.

Öldükten sonra dirilme

Bİrgün kıyamet kopup dünya hayatı son bulacaktır. Sadece Allah Teâlâ’nın bileceği bir süre geçtikten sonra, sûr’a ikinci defa üflenecektir. O zaman gökten hayat veren bir su indirilecek, herkes âdetâ bitkiler gibi yeniden canlanacak, kemikleri bile çürümüş olan insanlar, Allah’ın izniyle hiç çürümeyecek olan kuyruk sokumundaki hardal tanesi kadar küçücük bir parçadan (acbü’z-zenebden) yeniden canlanacak, kabirlerinde dirilip kalkacaklardır.O zaman insanlar dünyada bir gün veya daha az bir zaman kaldıklarını sanacak, Allah’a hamdederek mahşere doğru koşarcasına gideceklerdir.

Ne yazık ki, kendi yaratılışını unutanlar, “Çürümüş kemikleri kim diriltecek” diye hayretle sorarlar, öldükten sonra yeniden hayat bulacaklarına bir türlü inanmazlar. İşte onlar, ilk önce yaratanın yeniden dirilttiğini göreceklerdir.

Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda

Allah Teâlâ, mahşer gününden söz ederken; “büyük gün,” “bütün insanların, âlemlerin Rabbi huzuruna çıkacağı gün” ifadelerini kullanmaktadır.

O gün, sûr sesini duyanların gözü dehşetle açılacak; o kimseler dört yana dağılmış çekirgeler gibi kabirlerinden fırlayacaklar ve kendilerini çağırana doğru koşacaklar. İlk insandan son insana kadar herkes bir araya gelecek; o gün yer başka bir şekle büründüğü, dağlar toz gibi savrulduğu, bir çukur, bir tümsek bulunmadığı için; dümdüz, bembeyaz, hiç kimsenin tanıdık bir işarete rastlamadığı bir yerde bütün insanlar toplanacak.

İnsanlar mahşer yerinde, Cenâb-ı Hakk’ın huzuruna,

- yalınayak,

- çıplak, olarak çıkacaklar. Kapıldıkları dehşet, korku ve şaşkınlık yüzünden birbirlerine dönüp bakamayacaklar.

O dehşetli zamanda güneş insanları yakıp kavuracak, herkes günahı ölçüsünde tere batacak; kimi topuklarına, kimi dizlerine kadar, kimi beline, köprücük kemiklerine kadar, kimi de ağzına ve kulaklarına kadar tere gömülecektir. Hiçbir gölgenin bulunmadığı o dehşetli günde, Allah Teâlâ bazı kimselere özel ikrâmda bulunacak; onları Arş’ının gölgesinde dinlendirecektir. Bu bahtiyar insanlar:

- Adil devlet başkanları,

- Temiz bir hayat içinde Rabbine kulluk ederek büyüyen gençler, - Kalbi mescidlere bağlı Müslümanlar, - Birbirlerini Allah için seven; buluşmaları da, ayrılmaları da Allah için olan insanlar,

- Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine “Ben Allah’tan korkarım” diye yaklaşmayan yiğit adamlar, - Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka verenler,

- Tenhâda Allah’ı anıp gözyaşı dökenler olacaktır
 
Ce: Kabir Hayati

arkadaşlar dualarım sizlerle birbirimiz için yapacağımız en güzel şeylerden biri değilmidir dua,sizlerde eksik etmeyin dualarınızı...
 
Ce: Kabir Hayati

ay gül çok güzel bi paylaşımdı allah bizi af etsin kabir azabından korusun sağol canım
 
Ce: Kabir Hayati

ölüm insanın aklında olduktan sonra kendini her şeyden geri çekiyosun çok sol paylaşımın için çok korkuyorum ölümden ölüm değil amelimden korkum azrailden değil cehennemin atşinden:18::18::18::18::18::18:AĞLAMAK NEYE YARARKİ BİZ GÜNAHKAR KULLARI ALLAHIM AFFETSİN AMİİİİİİİİİİİİN
 
Geri
Üst