Kabul eden anne babalar

Mirmiga

Yeni Üye
Üye
Kabul eden anne babalar
[FONT=Verdana,Arial,Helvetica,sans-serif]Kabul eden anne babalar[/FONT]
[FONT=Verdana,Arial,Helvetica,sans-serif]Kabul eden ana-baba, genellikle seven ana-baba olarak nitelenir. Ana-baba, yalnız çocuklarını değil, kendilerini de kabul ederlerse, o zaman sevgi daha da etkili demektir. Kendini kabul eden ana-babanın, çocuklarının istekleri, ile bir büyüğün hak ve ödevlerini birbirinden ayıramayan aciz kişiler oldukları söylenemez. Çocuğa kendisi olmak hakkını tanıyan, fakat haklarından da vazgeçmeyen, "Evet" ya da "Hayır" diyebilen, kendi inandıklarını savunabilen ve çocuğuna bağlı olan, çocuğun kölesi olmayan kişilerdir. Ana-baba-çocuk ilişkisinin bu yönü, bazı ana-babaya zor gelmektedir. Çoğu zaman çocuğu hediyeler ile, onun bir dediğini iki etmemek, ona sınır koymaktan ve uzun dönemde onun lehine olacak bir davranışla bazı şeyler yapmak ya da vermek, reddetmekten daha kolay gelir. Kabul etmeyi akıllıca ve kararınca yürüten bir ana-babanın, gerçekçi olması gerekir. Anne-baba isterse herşeyi yapabilir, sevgiyle, sabırla ve akılla bütün sorunlar çözülebilir inancı yaygındır. Kabul edilmenin sonuçları olarak da şunları söyleyebiliriz. Bir kabul ve anlayış ortamında büyümüş olan çocukların bir çok üstünlükleri vardır. Henüz zavallı ve zayıf olduğu çağlarda korunmaya muhtaç bulunmaktadır. Kazanacak kadar güçlü olmadığı savaşlara katılmak zorunda değildir. Çocuk sevgi atmosferinde kendine güven ve kendini büyütenlere karşı bir inanç besleme gibi olumlu bir davranış kazanır. Böyle bir sevgi ve anlayış içinde büyüyen çocuk, bir çeşit özgürlük elde edecektir. Büyüme, girişkenlik, kendi değerlerini her zaman ispatlamak ve her zaman kendini korumak ihtiyacını hissetmeden devamlı sınama, yanılma, yeniden sınama. Duygularını açıklamakta kendini özgür hissedecektir. Kabul edilen bir çocuk olmanın en büyük üstünlüğü, belki de büyüyen kişinin kendini kabul etmeyi öğrenme şansının yüksek oluşudur. Çocuk sahibi olmak, ana-babaya çeşitli zorluklar ve sorumluluklar yüklemektedir. Çocuklara sadece temel gereksinimlerini vermek, bunun gelişiminde yeterli olmamaktadır. Sevgisiz kalmak ve sürekli horlanmak ya da çocuğun özgürlüğünü kısıtlayacak kadar onun üzerine düşmek. Çocuklar yetişkin bir birey haline geldikleri zaman bile üzerlerinden atamadıkları birtakım kişilik bozukluklarının olmasına neden olmaktadır. Çocukluk çağında kendini davranış bozukluğu ve uyumsuzluklarla gösteren bu kişilik bozuklukları, ana-babanın ilk çağlardaki olumlu tutum ve davranışlarıyla önlenebilir. [/FONT]
 
Geri
Üst