kadın olmak zor zanaat
kadın olmak zor zanaat zor zanaat ne demek
Kadın nedir diye bir soru sorulsa; acaba nasıl bir cevap verilirdi;
akıla hemen “Anne” geliyor. öyle değilmi,
Annelerin hakkı ödenir mi?
Bilemiyorum..
Herhalde ödenmez!
Onlar o kadar merhametli, o kadar şefkatli, o kadar nazenin, ince ve zarif yaratılmışlar ki..
Sormayın gitsin.
Araştırırsanız; Nefsin Vahidetin’e kadar yol alabilirsiniz..
Hacer validemizi bir düşünün! Oğlu İsmail’e su bulabilmek için oradan oraya koşuşturup kan ter içinde kalmadı mı?
Bu çaba, bu gayret ve koşuşturmaca ne içindi?
Elbette imtihan..
Ama ne imtihan.. öyle değil mi?
Buradan mübarek zemzem’in hikâyesine de ulaşıyoruz.
Burada “aziz” olan zemzemse, “azize” acaba kim oluyor?.
Yoksa Hacer validemiz mi?
Sahi.. Sizce, kadın ne?
***
Bozkırın çoçuğu Yunus Yavuz’a göre kadın;
Kadın demek, ana demek
Kadın demek, eş demek
umut demek
Kadın demek, yüreğinde aşk demek
Kadın demek, gözündeki yaş demek
Kadın demek, arkandaki dağ demek
çağıl çağıl, emek demek
Kadın demek, sevgi demek
Kadın demek, herşey demek.”
Yunus bile “ana”dan başlıyor söze. Sonra eş’e, aşk’a ve sevgi’ye uzanıyor..
ANADOLU
Şu güzelim Anadolu’ya bir bakın hele!
Adı üzerinde Ana(dolu) diye boşuna söylenmemiş.
Peki, anne ne demek?
“Uzağında olunduğunda yokluğu en çok acıtan insan” mıdır o?
“Hayatınızdaki en masum insan” mıdır?.
“Sizi dünyada en fazla sevebilecek insan” mı?.
Yoksa; “hayatımız boyunca hatalarımızla, hastalıklarımızla, yaramazlıklarımızla en fazla üzdüğümüz” insan mı?..
Yoksa; türkülerimizde “Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar” diyebileceğimiz bir varlık mı?
Sahi anneler neden ağlar? Hiç düşündünüz mü?
Anne ve gözyaşı.. bir masumiyet ifadesi midir?
Ve.. son söz: Dindirin artık Ana(dolu)’lu anaların gözyaşlarını.
alıntı
Kadın nedir diye bir soru sorulsa; acaba nasıl bir cevap verilirdi;
akıla hemen “Anne” geliyor. öyle değilmi,
Annelerin hakkı ödenir mi?
Bilemiyorum..
Herhalde ödenmez!
Onlar o kadar merhametli, o kadar şefkatli, o kadar nazenin, ince ve zarif yaratılmışlar ki..
Sormayın gitsin.
Araştırırsanız; Nefsin Vahidetin’e kadar yol alabilirsiniz..
Hacer validemizi bir düşünün! Oğlu İsmail’e su bulabilmek için oradan oraya koşuşturup kan ter içinde kalmadı mı?
Bu çaba, bu gayret ve koşuşturmaca ne içindi?
Elbette imtihan..
Ama ne imtihan.. öyle değil mi?
Buradan mübarek zemzem’in hikâyesine de ulaşıyoruz.
Burada “aziz” olan zemzemse, “azize” acaba kim oluyor?.
Yoksa Hacer validemiz mi?
Sahi.. Sizce, kadın ne?
***
Bozkırın çoçuğu Yunus Yavuz’a göre kadın;
Kadın demek, ana demek
Kadın demek, eş demek
umut demek
Kadın demek, yüreğinde aşk demek
Kadın demek, gözündeki yaş demek
Kadın demek, arkandaki dağ demek
çağıl çağıl, emek demek
Kadın demek, sevgi demek
Kadın demek, herşey demek.”
Yunus bile “ana”dan başlıyor söze. Sonra eş’e, aşk’a ve sevgi’ye uzanıyor..
ANADOLU
Şu güzelim Anadolu’ya bir bakın hele!
Adı üzerinde Ana(dolu) diye boşuna söylenmemiş.
Peki, anne ne demek?
“Uzağında olunduğunda yokluğu en çok acıtan insan” mıdır o?
“Hayatınızdaki en masum insan” mıdır?.
“Sizi dünyada en fazla sevebilecek insan” mı?.
Yoksa; “hayatımız boyunca hatalarımızla, hastalıklarımızla, yaramazlıklarımızla en fazla üzdüğümüz” insan mı?..
Yoksa; türkülerimizde “Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar” diyebileceğimiz bir varlık mı?
Sahi anneler neden ağlar? Hiç düşündünüz mü?
Anne ve gözyaşı.. bir masumiyet ifadesi midir?
Ve.. son söz: Dindirin artık Ana(dolu)’lu anaların gözyaşlarını.
alıntı
Son düzenleme:
