kişi kendi nefsini hesaba çekmeli.

  • Konbuyu başlatan İslami Yazar
  • Başlangıç tarihi
İ

İslami Yazar

Forum Okuru
kişi kendi nefsini hesaba çekmeli.
Malum olduğu üzere Allah-ü Teâlâ’nın dinen mükellef kıldığı yani kendilerine bazı vazifeler yüklediği, onlara doğru ve yanlışı beyan edip doğruyu yaptıkları takdirde Cenneti vaat ettiği; yanlışa saptıkları takdirde de cehennem ile azap edeceğini bildirdiği iki taife vardır. Bunlar insanlar ve cinlerdir. İnsanların ve cinlerin mükellef tutulmaları ise onlara akıl ve irade-i cüziye verilmesinden dolayıdır. Akıl ve irade-i cüziyyesi olmayanlar dinen mükellef değillerdir.



nefis muhasebesi.jpg




İşte bu akıl ve iradeleri sayesinde İnsanlar ve cinler doğruyu ya da yanlışı tercih edebilme imkanına sahiptirler. Doğru veya yanlışı tercih edebilme imkanıyla birlikte bir de doğru veya yanlışın her ikisine de müsait olan istitaat ve kudret de kendilerine bahşedilmiştir ki bu istitaat ve kudret her iki tercih için müsavidir. Yani insan aklı ve iradesi ile dilerse iyiyi tercih edip yaparak neticesinde cennete; isterse de kötüyü tercih edip yaparak neticesinde cehenneme gider. Yine Cenab-ı Hak iyi ve kötünün ne olduğunu da, göndermiş olduğu Kitaplar ve Peygamberler vesilesiyle beyan buyurmuştur.

Tüm bunlardan dolayı akıllı ve şuurlu her insanın, imtihan için gönderildiği bu dünya hayatında, maddi ve manevi gidişatını kontrol etmesi, zaman zaman acaba doğru yolda mıyım yoksa yanlışlara mı saplanmışım” diye tefekkür etmesi, bu tefekkürünün neticesinde haline-ahvaline çeki düzen vererek Allah’ın razı olduğu şekilde iman ve salih amellere yapışması icap etmektedir. İşte bu işe İslam Âlimlerimiz Muhasebe ismini vermişlerdir. Muhasebe hesaba çekmek demektir ki başkası tarafından da yapılabilir; kendi kendine de yapılabilir. Ahiret Günü Cenab-ı Hak tüm akıl sahiplerini hesaba çekecektir. Ancak akıllı insan, o büyük hesap günü gelmeden kendi kendini hesaba çekebilen ve buna göre hayatını tanzim eden insandır.

Bu hususla alakalı olarak Haşr Suresi’nin 18 ila 21. Ayet-i kerimelerinde şöyle buyruluyor: Ey iman edenler, Allah'a itaatsizlikten sakının. Herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın. Allah'a itaatsizlikten sakının. Şüphesiz Allah yapıp ettiklerinizden tamamen haberdardır. Allah'ı unutan, bu yüzden Allah'ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar gerçekten yoldan çıkmışlardır. Cehennemliklerle cennetlikler bir değildir. Muratlarına erecek olanlar ancak cennet ehlidir. Şayet biz bu Kur'an'i bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, onu Allah korkusundan titremiş ve paramparça olmuş görürdün. İşte bu misalleri insanlar düşünsünler diye veriyoruz.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: Akıllı kimse nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışan kimsedir Hz. Ömer (r.a.) Efendimiz de Hesaba çekilmezden evvel kendinizi hesaba çekiniz, amelleriniz tartılmadan önce kendi kendinizi tartınız buyurmuşlardır.
Selam ve dua ile.
 
İmam-ı Rabbani Hz. Mektubat-ı Şerife’sinde bu hususu Günlük ve gecelik muhasebe ünvanıyla izah etmiş ve şöyle buyurmuştur: Büyüklerden bir topluluk, muhasebe yolunu tercih etmişler ve her gece, uyumadan az önce o günkü amellerini, sözlerini, hareketlerini tafsilatıyla mütalaa ve tetkik ederek kusurlarından dolayı Allah’tan af dileyip tazarru ve iltica ile bu kusurlarını telafi etmeye çalışmışlardır. Yine Allah’ın rızasına uyan her salih amel için Allah’a hamd ve şükürde bulunmuşlar, bununla birlikte bu Salih amellere muvaffakiyetlerini de Allah’tan bilip O’na irca etmişlerdir.

Hatta Muhyiddin-i Arabi Hz. bu mevzuda: Ben muhasebe hususunda biraz daha ziyade yaparak, niyetlerimi ve düşüncelerimi dahi hesaba çektim buyurmuşlardır. İmam-ı Rabbani Hz. mektubun devamında muhasebenin nasıl yapılacağını da beyan buyurmuşlardır.

Hulasa olarak bil-hassa içerisinde bulunduğumuz mübarek üç ayları da fırsat bilerek, hal ve gidişatımızı gözden geçirmeli, umumi akıntıya kendimizi kaptırmadan, hak ve hakikatten hiçbir zaman taviz vermeden ve kararlı olarak Allah’ın rızasına uygun bir hayat için ne icap ediyorsa onu yapmaya gayret göstermeli ve bu hususta bizi muvaffak kılması için Cenab-ı Hakka iltica etmelidir.
 
Geri
Üst