Kolayca meditasyon yapmak ister misiniz?

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Kolayca meditasyon yapmak ister misiniz?
Meditasyon
medi.jpg
Meditasyonla ilgilenen, yapmak isteyen, deneyen bir çok
kimse kitap veya değişik makaleler gibi bir bilgi kaynağını
alarak veya meditasyon öğrettiğini iddia eden bir yere
mesela bir derneğe giderek işe başlar ve bu kişilerin büyük
bir çoğunluğu da hayal kırıklığına uğrar. Çünkü konu
kendilerine yanlış olarak anlatılır. Yaptığını ve bildiğini
iddia eden kişilerin büyük bir çoğunluğu da kendisine
"Anlamamış geri zekalı" dedirtmemek için yaparmış gibi,
bilirmiş gibi konuşur veya yazar fakat yurdumuzda
yayınlanmış ve anlatılmış meditasyon hakkındaki bilgilerin
hepsi de eksik veya yanlış.
Bu yazıyı okuyanların büyük bir çoğunluğunun da meditasyon
denemesi yaptıklarını ve başarılı olamadıkları için boş
verdiklerini, "Ben beceremiyorum" düşüncelerine
girdiklerini biliyorum. Aslında meditasyon inanamıyacağınız
kadar kolay ve sadece dört beş dakikada ne olduğunu
anlayabileceğiniz, on dakika uğraşırsanız da yapmaya
başlayacağınız birşeydir.
Bütün mesele şimdiye kadar, ne olduğunu bilmeyen kişiler
tarafından yanlış anlatılmış olmasındadır. Meditasyonu
anlatmak ve öğretmek için de ne öyle yüzlerce sayfalık
kitaplara ve ne de saatler ve günlerce süren konuşmalara
gerek vardır.
Benim rastladığım hemen hemen her kaynak meditasyon yapmayı
anlatmaya başlarken işin esası olarak "Zihninizi
durduracaksınız" veya "Zihninizi tamamen boşaltacaksınız"
veya "Hiç bir şey düşünmeyeceksiniz" diye başlıyor. Sonra
da bir sürü şey anlatıyorlar. Fakat bu zihni durdurmak,
boşaltmak, düşünmemek nasıl olabilir? Nedir? buna değinen
yok. Sanki bu zihin durdurmak, gözlerini kapatmak veya
kafayı kaşımak gibi insanın tabii bir işleviymiş gibi
bahsediyorlar. İşte başarısızlıklar da burada başlıyor.
Şimdi iddia ediyorum ki "Zihin durmaz!" Bu mümkün değildir.
Zihni durdurmak, düşünmemek, boşaltmak ancak bir ölünün
beyninde mümkün olabilecek birşeydir. Hatta ölülerin bile
beyin dalgalarının bir süre devam ettiği söylenir. İnsanın
veya hayvanın, fiziksel bir beyni olan bir canlının zihni
durmaz. Boşalmaz. Meditasyon yapmaya kalkıp da bunu
başaracağım diye uğraşan kimselerin de başarısız
olmalarının nedeni bu anlatımdır.
Bu şekilde anlatılmasının da bence tek sebebi o kitapları
yazanların, batıdan ya da isterse doğudan olsun, çeviri
yaparken olayı böyle anlamalarıdır. Tabii ki yurdumuzda da
neyin ne olduğunu anlayan ve uygulayan, uğraşa uğraşa
kendisine göre değişik bir yöntem bulmuş olan insanlar
vardır fakat bu kişiler kendi deneme yanılma deneyleri ile
bir sonuca ulaşmışlardır. Yazılı veya sözlü bir bilgiden
faydalanarak bunu başarmış değillerdir.
Konunun izahına geçmeden önce meditasyonun neden şart
olduğunu ve çalışılması gerektiğini biraz anlatmam
gerekiyor.

Değişik meditasyon teknikleri vardır. Bunların hepsini
bildiğimi iddia etmem bile saflık olur fakat sonuçta hepsi
bir noktada birleşirler. Peki meditasyon nedir, nasıl
yapılır?

ZİHNİ SUSTURMAK
Herşeyden önce bilinmesi gereken "Zihni susturmak"
kavramıdır.
Durup dikkatle kendinizi dinlerseniz farkedersiniz ki,
zihninizden devamlı olark bir takım kelimeler, zihinsel
sesler geçmektedir. Bu düşünürken, farkında olmadan
yaptığımız birşeydir. Birisini dinlerken bile zihin kendisi
kelimeler ve cümleler üretmese bile dinlediğimiz konuşmanın
bazı sözlerini tekrarlar. Hiç bir söz tekrarlamadığı
zamanlarda bile zihnimizden yerli veya yabancı saçma sapan
şarkı sözleri veya müzikler geçer. Bazı zamanlarda da
birisi ile yapacağımız ya da yaptığımız bir konuşmayı
bilerek veya bilmeyerek zihinsel olarak tekrarlarız. Bu
durum zihnin kendi kendisi ile konuşmasıdır. Öyle bir
haldir ki, bunu sesli olarak yapsak, yolda, işte, evde
böyle ilgisiz şeyler söylesek herkes psikiyatrik tedaviye
ihtiyacımız olduğunu düşünür.
İşte "Zİhni susturmak" zihnin bu konuşmasını durdurmaktır.
Bunu yapmak çok kolaydır fakat ilk başlarda sadece birveya
iki saniye sürer ve ne kadar zorlarsanız zorlayın,
kontrolünüz nederece güçlü olursa olsun bir an gelir ki,
zihinsel sesiniz hiç aklınızda olmayan bazı kelimeler
söylemeye, cümleler tekrarlamaya ve hatta küfürler
sıralamaya başlamıştır.
Zihninizi susturmayı başardıktan sonra yapılan çalışmalarla
bunu bir,iki dakikaya kadar uzatmanız çok kolaylaşır.
İşte zihni boşaltmak veya hiç birşey düşünmemekten
kastedilen budur. Zihin susturulur fakat durdurulmaz.
Zihninizin konuşmasını durdurduğunuz zaman da zihin durmuş
olmaz. Gözünüzün önünden bir sürü görüntü geçebilir.
Çevrede olan biteni farkedebilir, sesleri duyabilirsiniz.
Tabii bu meditasyon amacı ile sessiz bir yerde oturmayıp,
yolda yürürken zihninizi susturma denemesi yaptığınız
takdirde geçerlidir.
Şayet oturduğunuz, rahat bir ortamda zihnizi susturmaya
çalışıyorsanız ve gözünüzün önüne olmadık görüntüler
geliyorsa, doğru yoldasınız demektir. Bu görüntüler ister
resim şeklinde gözünüzün önüne gelen şeyler olsun, ister
zihinsel düşünceler olsun hiç farketmeksizin,
durdurulamazlar! Zaten amacımız bunları durdurmak da
değildir. Bu görüntü fışkırmaları bilinçaltımızın
temizlenmesidir. Hatta zaman zaman konsantremizi bozacak
kadar ani ve çarpıcı görünümler de olabilir. Merak etmeyin,
çıldırmıyorsunuz ve hayal de görmüyorsunuz. Sadece
bilinçaltınızda düğümlenmiş kirliliklerden arınıyorsunuz.

ZİHİN NASIL SUSTURULUR?
Bunu yapabilmek her durumda mümkündür ve özel bir hazırlığa
gerek yoktur fakat ilk başlamada durumu tam olarak
yaşayabilmek ve anlayabilmek için "Nefes teknikleri"
yazısında anlatılan birinci nefes tekniğini kullanmak
gerekir.
Rahat bir yerde oturun. Tercihen odanın ortasında ve bağdaş
kurmuş olarak oturmanız iyi olabilir. Bel kemiği zemine 90
derecelik durumda olmalıdır (Çalışma içinde yorulmak ve bu
dikliğin bozulması mümkündür. Bu olursa zarar yoktur). İki
eliniz, iki dizin üzerinde rahat bir konumdadır. Kafa
geriye kalkık veya öne eğilmiş değildir. Kafanın dikliği,
başın arkasının, bel kemiği ile aynı doğrultuda olmasına
yetecek kadardır. Yani sırtınızı ve başınızı, ensenizi bir
duvara dayamış gibi bir dikliktesiniz.
Önce on veya yirmi defa birinci nefes tekniğini
tekrarlayacaksınız. Nefes tekniği yapılırken düşüncelerin
daldan dala atlaması, ilgisiz konularra odaklanmaları
gerekmez fakat zihinsel bir zorlamaya da gerek yoktur.
Burada sadece ciğerler genişletilmekte, hazırlanmakdır.
Fiziksel bir aktivite içindeyiz.
Burundan kısa sürede ve hızla alınan nefes, nefes
tekniklerinde tarif edildiği gibi alınır. Bundan sonra
ağızdan ağır ağır verilir. Nefesin verilişi mümkün olduğu
kadar uzamalıdır. hava boşalınca karın adaleleri kasılıp,
içeriye çekilerek ciğerlerdeki son hava kırıntıları da
dışarıya atılır ve yeniden nefes alınır.
Nefes çalışmasını yaparken yorulduğunuz takdirde
duraklayıp, bir, iki normal nefes alıp vermeniz mümkün ve
gereklidir. Bu nefes tekniği ve zorlamalar ayrıca fazla
sigara içenlere de faydalıdır.
Birinci nefes tekniğini kararlaştırdığınız sayıda yaptıktan
sonra zihin susturma çalışmalarına başlayabilirsiniz.
Burada unutmamanız gereken şey şu anda meditasyon yapmayıp,
zihni susturmayı öğrendiğimizdir.
Önce gene aynı şekilde nefes alacaksınız ve aynı şekilde
nefesi boşaltacaksınız. Herşey birinci nefes tekniğindeki
gibidir. Nefesi boşaltıktan sonra karın adalelerinizi
kasarken normal nefes çalışmasından daha gevşek
davranacaksınız ve içerde çok az miktarda hava kalacak.
Boşalmanın sonunda nefesinizi tutacaksınız. Gözler
kapalıdır. Bu durumda yani ciğerlerde hava yokken nefes
tutmak, nefes aldıktan sonra nefes tutmaktan çok daha zor
ve kısa sürelidir. Nefesinizi tutuğunuz anda da zihninizin
konuşmasını susturacaksınız.
Bu durumun, bu şekilde çalışılmasının nedeni, ciğerler
boşken nefes tutulunca zihnin susturulmasının çok kolay
olmaıdır. Deneyin. Bu durumda iken zihinsel sesinizin
durmasının, normal bir zamanda veya ciğerlerde hava varken
durmasından çok daha kolay olduğunu göreceksiniz.
İçinde olduğunuz durum en fazla iki veya beş saniye
sürebilir. Bundan sonra ya nefesiniz tüknir ve nefes alma
ihtiyacı duyarsınız veya zihinsel konuşmanız tekrar başlar.
Her iki durumda da nefes alıp, baştan başlayacaksınız.
Zihinsel sesinizi uzun süre sustursanız da nefesinizi
tutmak için zorlamayın. Ciğerlerdeki en ufak zorlanmada
nefes alarak baştan başlayın.İşte nefesinizi tuttuğunuz o
kısacık anda zihinsel sesinizi durdurunca, zihni
susturmanın ne demek olduğunu anlaycaksınız.
Bu çalışmayı günde beş dakika ya da iki dakika yapmanız
yeterlidir. Zihninizi susturma ve nefes tutma süreniz
giderek artacaktır. Bu şekilde onbeşgün, bir ay çalıştıktan
sonra normal meditasyon çalışmalarına başlayabilirsiniz.
MEDİTASYON
Aynı şekilde oturacaksınız ve aynı şekilde önceden birinci
nefes tekniğini az veya çok sayıda uygulayacaksınız. Bundan
sonra normal nefes alış verişne geçeceksiniz. Hatta kısa
kısa ve az nefes almanız gereklidir. Başlarda gene nefes
verdikçe zihinsel sesinizi susturacak, tecrübe kazandıkça
da normal nefes alış verişi sırasında da, nefes gibi
şeylerle hiç uğraşmadan zihninizi susturmaya devam
edeceksiniz. Gözünüzde patlayan ışıklar, renkler,
görüntüler gibi şeyler konsantrenizi bozarsa baştan
konsantre olup devam edeceksiniz. Zihniniz konuşmaya
başlayınca tekrar susturacaksınız. İşte herşey bu kadar.
Bu çalışmaların on dakikadan fazla sürdürülmesi (Baştaki
nefes çalışmaları hariç) hem yorucu hem de gereksizdir.
Bu nefeslere ve meditasyona alışınca ilerki seviyelerde
yeni teknikler mantra ve enerki çekme ve yönlendirme
çalışmalarında kullanılacaktır fakat önce bunlarda ustalık
kazanmanız gereklidir, şarttır.
Meditasyon çalışmanızda görsel etkileri yani zihinsel
imajları durdurmaya çalışmayın. Hatta çalışmadan sonra
aklınızda kalan renk, görüntü gibi şeyleri not edin.
Çalışma sırasında bir mum yakılması, rahatsız etmeyen bir
elektrik ışığında olunması, tam karanlıkta oturulması gibi
şeyler mümkündür. Gözlerin kapalı olması gerekir fakat
tecrübe kazandıkça açık gözle de yapılabilir. Bulunulan
yerde mesela herhangi bir kokudaki bir çubuk tütsünün
yakılıp, yakılmaması tercihinize kalmıştır fakat bu gibi
şeyler, mümkünse çevreye ritüelistik, mabedimsi bir görünüm
kazandırmak açısından insanı motive edici faktörlerdir.
Ama bunlar olmasa da olur.


FİZİKSEL DENEYLER
Zihnizi susturmayı ve meditasyon halini başardığınız zaman
bunu fiziksel yansımalarını çok rahat görebilirsiniz. Örnek
olarak en sevdiğim deney kuş deneyidir. Kentteki büyük
camilerin avlularındaki ya da kuşlara yem atılan
meydanlardaki güvercin sürülerini herkes bilir. Yerdeki
güvercin topluluğuna doğru yürüyün ve zihninizi susturarak
meditasyon haline girin. Şayet kuşları düşünmez, ayağınızla
birisine çarpmaz, tekme atmazsanız normal bir yürüyüşle bir
tek kuşun bile havalanıp kaçmasına sebep olmadan kalabalık
bir kuş sürüsünün içinden yürüyüp geçebilirsiniz.
Şayet korkmuyorsanız mesela İstanbul, Kadıköy sahilindeki
ev hayvanı satılan pazar gibi bir yerde elinizi uzatıp
rahatça bir yılanı tutabilirsiniz. Zihinsel sesiniz
başlamadan yılan kıvranıp, kaçmaya çalışmaz.
Burada önemli olan hayvanları da düşünmeden hareketinizi
yapmanızdır. Bu deneyler yapılması gereken şeyler ve şart
olan şeyler değil. İsteyen deneyip, zihinsel aktivitenin
gerçekten de hayvanlar tarafından hissedildiğini görsün
diye yazıyorum.
Bir, iki yaşlarındaki bir çocuğa, yüzünüzü gözünüzü
buruşturup korkunç olmadan, normal bir yüz ifadesi ile,
hatta gülümseyerek fakat gözlerinizi kırpmadan ve zihninizi
susturarak bakarsanız, çok kısa bir an sonra çocuğun
korktuğunu veya ağlamaya başladığını görebilirsiniz.
 
Geri
Üst