Meditasyon Ne Kadar Masum?

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Meditasyon Ne Kadar Masum?
Şehir hayatı beraberinde dayanılmaz koşuşturmacalar, yorgunluklar, stresler, çatışmalar, çekişmeler getiriyor Yorulan bedenler ve zihinler ertesi güne dinç kalkabilmek için yeni dinlenme ve huzur bulma yolları arıyor. Sürekli bir şeyler yetiştirme telaşı, konsantre olmakta güçlük çekme, dinlenmek için zaman bulamama, çabuk sinirlenme, kendini mutsuz hissetme şehir insanının artık kronik sorunlarından. Yapılan yürüyüşler, koşular ya da gidilen spor salonları fiziksel rahatsızlıkları kısmen bertaraf ediyor. Ama ruhen ferahlamak o kadar kolay olmuyor. Birçok insan huzur bulmak, hayatlarına düzen vermek ve kişisel becerilerini geliştirmek için birçok etkinliğin yanı sıra yogaya da yöneliyor. Yoga diyeti, reiki, zen felsefesi, meditasyon derken bu tarz uzakdoğu inanışları farklı bir şekilde ön plana çıkıyor.“İntiharın eşiğinden yogayla döndü”, “Yoga boy uzatır, yağları yakar”, “Bedeni ve zihni eğitiyor”, “Depresyona birebir!”, “Yoga ile saf arzuyu bul”, “Yoga yapan çocuklar daha rahat uyuyor”, “İşte bilgeliğe giden dört yol” gibi başlıklar konuyla ilgili özendirmeden sadece birkaçı. Zihinlerindeki sorulara cevap arayan insanların ruhlarındaki boşluğu gidermek için yoga, meditasyon, feng shui, zen felsefesi gibi şeyler alternatif olarak gösteriliyor. Bu tür uygulamalara sağlıklı yaşam, doğru beslenme, sevgi, mutluluk, pozitif düşünme, evrenle uyum, vücut enerjisini doğru kullanma gibi kavramlarla başlanıyor. Ama günah-sevap, dünya-ahiret, cennet-cehennem, Yaratıcı-kul kavramlarının içi yeni öğretilerle bir anda boşaltılıyor. Modern yaşamın bir parçası gibi gösterilen ve yapılan uygulamalarla bunu anlatan pek çok şey insanların zihinlerinde iz bırakıyor. Yoga, reiki, meditasyon, Zen felsefesi vb. değişik şekillerde özellikle kadın dergilerinde karşımıza çıkıyor. Birçok televizyon dizisinde de bu tür ögeler özendirici bir şekilde yer alıyor. Yogaya ve onun gibi benzerlerine katılan insanlardan sadece spor yapmalarının ötesinde bazı öğretileri de yerine getirmesi isteniyor. Yoga uzmanları, öğretiler olmadan yapılan yoganın jimnastik veya aerobik olacağını ifade ediyor. Onlara göre yoga; üç temel varlığımız olan fizik, zihin ve ruh planlarımızın mükemmel şekilde ahengini temin eder. Meditasyon ise, ‘mutluluğun yegane yolu’ olarak telkin ediliyor. Kişisel gelişimle ilgili eserlerde yer alan, hayatı ve benliği anlamlandıran temel kavramlara, Budist, Maniheist, Brahmanist, Taoist bakış açısıyla anlamlar yükleniyor. Yoga yapacak kişinin, bir köşeye oturup rahatlamak için tekrar tekrar yinelediği çoğu büyüsel içerikli söz yada sözcüklere (genellikle “aum/om”) “mantra” deniyor. İnsanlar garip bir şekilde, Hindu, Brahman, Budist, Taoist, Şintoist âlemin kainatta neye karşılık geldiği, kimden ne istendiği belli olmayan “mantra”larını söyleyerek şifa, afiyet ummaya çalışıyor. Meditasyonla ne amaçlanıyor? Liderliğini Maharishi Mahesh Yogi’nin yaptığı Transandantal Meditasyon (TM) hareketi de yoga gibi giderek yayılıyor. Onlar da aynı söylemi kullanıyor ve herhangi bir dini amaçlarının olmadığını söylüyorlar. Amaç olarak yine sağlıklı beslenme, enerjiyi dengeleme, huzur ve sükunet konuları öne çıkarılıyor. Mürit adaylarına “kendi inançlarınızı, dininizi değiştirmenize gerek yok” deniyor, ancak, her gün sabah kahvaltısından ve akşam yemeğinden önce olmak üzere iki defa büyük üstad Maharishi’nin resmine bakarak meditasyon yapmanız, transa geçmeniz gerekiyor. TM’nin, Türkiye’de 20 bin kayıtlı üyesi bulunan 5 derneği bulunuyor. Kamuoyunun çok iyi bildiği isimlerin sürekli tavsiye ettiği TM, her geçen gün daha çok insana ulaşıyor. Onlara göre TM, bir din değil. İlahiyatçılara göre ise transandantal meditasyon, Budist “aydınlanma”yı elde etmek için Hindu “Raja Yoga” üzerine temellenen bir din hüviyetinde. Bütün bu Hint kökenli kültlerin hepsinde reenkarnasyon düşüncesi bulunuyor. Çünkü bu, dinlerin temel inancını oluşturuyor. İlahiyatçı-yazar M. Enes Ergene, yoga ve meditasyon söylemleriyle Türkiye’de faaliyette bulunan grupların yoga ve meditasyonu bir nevi spor olarak lanse ettiklerini; ancak gerçekte yoga felsefesinin sosyo-psikolojik açıdan bir dini inanç biçimi olduğunu söylüyor. Tüm dünyada mistisizme ve metafiziğe ciddi bir yönelme olduğunu söyleyen Ergene, “Yoga ve meditasyonda dini sayılabilecek bir dizi rabıta ve trans biçimi, tören, sembol ve ritüeller var. Zaten Amerika’da kendilerini yeni ve kozmik bir dinin üyeleri olarak tanıtıyorlar. Ama Müslüman bir ülkede bunu din gibi tebliğ etmeyi stratejik bulmadıkları için bir nevi spor gibi takdim ediyorlar. Hepsi köken olarak, dünya görüşü olarak ve birer felsefe olarak Uzakdoğu dinleriyle ve özellikle de Budizm’le yakından ilgili.” diyor. Spor görünümlü felsefeler New age hareketlerde büyü ve sihir çok büyük bir yer kaplamaktadır. Uzakdoğu dinlerinin tüm büyü ritüelleri, Şamanizm gibi büyü temelli batıl inanışları ve tarih boyunca süregelmiş her türlü o kült inanış bu batıl dinle tekrar dünya gündemine getirilmiştir. Falcılık, tarot kartları, ruhlarla bağlantı kurarak gelecekten bilgi alma aldatmacası, medyumluk ve kehanette bulunma gibi batıl inanışlar new age kültürünün önemli bir bölümünü oluşturuyor. Zaten Guru ismini verdikleri yoga uzmanları da genelde ruhlarla bağlantı kurdukları, medyumluk yaptıkları, tarot kartları ile geleceği söyleyebilecekleri gibi iddialara başvurarak insanları etkilemeye çalışıyorlar. Oysa gaybı da ve müşahade edilebileni de sadece Allah bilir. (Neml Suresi, 65) , (Cin Suresi, 26-27). Onlara göre her insan özünde “ilahlık” enerjisi taşıdığı için, belli bir seviyeye geldiğinde “doğru - yanlış”, “günah - sevap” diye bir şey kalmamaktadır. Onlara göre insanın yaptığı herşey doğrudurkaynak:forumtempo
 
Meditasyon, insanların bir nebze de olsa insiyatifine kalmış bir eylem. Denildiği gibi göründüğünden daha da tehlikeli olabilir. Çünkü bütün dinlere açık bir eylem olmasıyla her türlü boşluğu doldurmaya yatkın olduğunu gösteriyor bize.

Bizim inancımıza göre en güzel meditasyon namazdır ama müslüman olup da bu hazdan bihaber olanlar, yoga- meditasyon çılgınlığına kapılıp gidiyor.

Faydalı olabilir mi? Olabilir. Çok sert bakmıyorum ama dini vecibelerim varken bunları tercih etmem, sadece ek bir davranış olarak yararlanabilirim. Örneğin nefes egzersizleri ve güzel bir duruma odaklanmak, renk terapileri yapmak gibi. Yoksa aynı budistler gibi oturup mantralar tekrarlamak, onların alimlerini önemsemek yani onlara benzemeye çalışmak Allah korusun imanımızı tehlikeye sokar.

Üzüldüğüm nokta, İslamiyet zaten Budizm öğretilerinin tümünü kat kat fazlasıyla içeriyor zaten. Neden başka arayışlar içine giriyoruz ki? Sanırım bu da ön yargıdan kaynaklanıyor. Ya da Budizm, nefisimize İslamiyet kadar ağır gelmiyor...

Paylaşım için teşekkürler sevgili MaWi...
 
münzevi ağzına sağlık bana tercümanlık etmiş oldun yaptıkları hareketler spor adı altında insanların bilinç altına yerleştiriyorlar eğilimi olanları inanç arayışında olanı yada zayıf olanı kendi safına çekmeye çalışıyorlar........bence hiç bi şekilde spor değil saçma sapan oturarak insan rahatlayamaz zaten
 
Teşekkür ederim sevgili berennaz, aslında insan oturarak rahatlayabilir. Çünkü orada önemli olan oturmak değil ruhen nerede olduğundur. İster yat ister otur, rahatlamayı beyninle sağlarsın. Bunun için de bedenini iyi bir durumda tutmak faydalıdır. "Biyoenerji"de buna "Lotus" denilir. Lotus çiçeğine benzer şekilde oturmaktır bu.
Benim yakındığım nokta ise ilk tercihin yoga olması.
Budist rahiplere her zaman sempatim olmuştur. İslamiyet'e ve Efendimiz'e saygılılar, aslında onlar dünyaya ve evrene saygılı... Ancak onların inancı onlara, bizim inancımız bize. Onların iyi niyetlerinden ve enerjilerinden faydalanırken, inancımın bana sunduğu -tabiri caizse- meditasyonu arka plana atmaktan korkarım...
Önemli olan niyet, niyet açacağımız kapının anahtarı...
 
Geri
Üst