Mide gribi nedir?

Uzman SühaN

Administrator
Mide gribi nedir?
Tıptaki adıyla Viral gastroenterit, sulu ishal, karın krampları, bulantı veya kusma ve bazen de ateş ile belirtilerini gösteren bir bağırsak enfeksiyonudur. Genellikle mide gribi adı da verilen viral gastroenterit enfeksiyonuna en yaygın yakalanma yolları mikrop kapmış gıda veya su almak veya enfekte olmuş bir kişiye temas etmektir. Sağlıklı iseniz, büyük olasılıkla komplikasyon olmadan bu enfeksiyondan kurtulursunuz. Ancak bebekler, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan insanlar için, mide gribi ölümcül olabilir.


Mide gribi için önlem almanın dışında hiçbir etkili tedavi anahtarı bulunmamaktadır. Kirli yiyecek tüketmekten ve kirli su içmekten kaçınarak kendinizi savunabilirsiniz. Bunlara ek olarak, elleri iyice ve sık sık yıkamak da etkili bir önlem olacaktır.


4.jpg







BELİRTİLERİ


Her ne kadar isminde grip kelimesi olsa da mide gribi diğer girip türleri ile aynı değildir. Gerçek grip (influenza) burun, boğaz ve akciğerler gibi solunum sistemi elemanlarını etkiler. Mide gribine sebep olan virüsler ise bağırsaklara saldırırlar.


Mide gribi aşağıdaki belirtilere sebep olabilir:


• Sulu, genellikle kansız ishal (kanlı ishal olması genellikle farklı ve daha ciddi bir enfeksiyona işarettir)
• Karın krampları ve karın ağrısı,
• Bulantı, kusma ya da her ikisi,
• Ara sıra kas ağrıları veya baş ağrısı,
• Düşük dereceli ateş gibi.


Nedenine bağlı olarak, viral gastroenterit belirtileri enfeksiyonu kaptıktan sonraki bir ila üç gün içinde kendisini gösterir.

Belirtiler hafiften şiddetliye kadar gelişebilir. Ortaya çıkan belirtiler genellikle sadece bir veya iki gün içinde sonlanır ama bazen 10 gün kadar sürebilmektedir.

Belirtileri benzer olduğu için, viral ishal ile diğer salmonella, E. coli gibi bakterilerin veya giardia gibi parazitlerin neden olduğu ishallerle karıştırılabilmektedir.



NE ZAMAN BİR DOKTORA GÖRÜNMELİ?


Eğer bir yetişkin iseniz, aşağıdaki belirtileri gördüğünüzde doktorunuza başvurunuz:
• Eğer 24 saat boyunca sıvıları kontrol altında tutamıyorsanız,
• İki günden fazla süredir kusma oluyorsa,
• Kan kusuyorsanız,
• Vücudunuz aşırı susama, ağız kuruması, koyu sarı idrar, çok az idrar, şiddetli halsizlik, baş dönmesi veya sersemleme gibi belirtilerle susuz kaldıysa,
• Dışkınızda kan fark ettiyseniz,
• Ateşiniz 40 derecenin üstüne çıktıysa bir doktora görünmeniz gerekir.
Bebekler ve çocuklarda aşağıdaki belirtileri görürseniz hemen bir doktora gösteriniz:
• 38.9 dereceden daha yüksek bir ateş varsa,
• Uyuşuk veya çok sinirli görünüyorsa,
• Rahatsızlık verici veya ağrılı bir durumdaysa,
• Kanlı ishali varsa,
• Vücudu susuz görünüyorsa (Çocukların ne kadar sıvı tükettiğini ve ne kadar idrar yaptıklarına bakarak karşılaştırma yapabilirsiniz.)


Eğer bebeğiniz varsa, tükürmesinin bebeğiniz için gündelik bir olay olabileceğini unutmayın, ancak kusmak buna dahil değildir. Bebeklerde tıbbi müdahale gerektirebilen birçok kusma çeşidi vardır.



Eğer bebeğinizde aşağıdaki belirtileri görürseniz hemen bir doktora ulaştırmalısınız:


• Birkaç saatten fazla süren kusma varsa,
• Altı saat içinde bezini ıslatmamışsa,
• Kanlı dışkılama veya şiddetli ishal varsa,
• Bebeğinizin kafasında yumuşak bir bıngıldak varsa,
• Gözyaşı olmadan ağlıyorsa ve ağzında kuruluk varsa,
• Alışılmışın dışında bir şekilde uykulu ve tepkisiz ise derhal bir doktora ulaştırmanız gerekir.


MİDE GRİBİ NEDENLERİ


Viral gastroenterit virüsünü büyük ihtimalle virüs bulaşmış gıda veya su tüketirken ya da enfekte olmuş birinin havlu gibi kişisel eşyalarını kullanırken kapmış olabilirsiniz.
Mide gribine neden olabilen virüsler şunlardır:


• Rotavirüs. Genellikle çocuklar virüs bulaşmış parmaklarını veya diğer nesneleri ağızlarına sokarken Rotavirüs ile enfekte olmaktadırlar. Bu virüs ile enfekte olmuş yetişkinlerde genellikle belirtiler olmayabilir ama yine de hastalığı yayabilirler. Özellikle kurumsal ortamlarda enfekte olmuş yetişkinler bilmeden başkalarına virüs aktarabilirler. Kendilerinde hastalığa ait herhangi bir belirti olmasa bile, kalabalık ortamlarda bu virüs yayılabilir. Rotavirüs virüsüne karşı aşı bazı ülkelerde mevcuttur ve ciddi belirtileri önlemede etkili olduğu görülmektedir.


• Norovirüsler. Hem çocuklar hem de yetişkinler Noroviruslerden etkilenir. Norovirüs enfeksiyonu aileler ve topluluklar arasında yayılabilir. Özellikle dar alanlarda yaşayan insanlar arasında yaygınlaşması daha olasıdır. Çoğu durumda, enfekte olmuş gıdalardan kapılabilir, aynı zamanda insandan insana da kolaylıkla geçebilmektedir.


Bazı kabuklu deniz ürünleri, özellikle çiğ veya az pişmiş istiridye de ayrıca hastalığa sebep olabilir. Kirlenmiş içme suyu da viral ishalin başka bir nedenidir. Ama birçok durumda, virüs tuvalet pisliğinden kişiye oral yolla bulaşır. Tuvaleti kullandıktan sonra eller yıkanmadan yemek yenirse bu yolla bulaşma ihtimali yüksek olur.


MİDE GRİBİ KİMLER RİSK ALTINDA?


Mide gribi virüsü tüm dünyada ve her yaş ve ırktan insanı etkileyen bir rahatsızlıktır. Mide gribi virüsüne daha duyarlı olabilen kimseler şunlardır:


• Küçük çocuklar. Çocuk bakım merkezleri ve okullardaki küçük çocuklarda bağışıklık sistemi henüz zayıf olduğu için çocuklar savunmasız olmakta ve enfekte olma riskleri artmaktadır.


• Yaşlı erişkinler. Yetişkinlerin bağışıklık sistemleri ileriki yaşlarda daha zayıf olmaktadır. Bu nedenle özellikle yaşlı bakım evlerinde kalan ve diğer insanlarla temasta olan yaşlılar da savunmasız kalmaktadırlar.


• Okul çağındaki çocuklar, cami, kilise, ya da yurt sakinleri. İnsanların gurup olarak bir araya gelerek yakınlaştığı ortamlar bağırsak enfeksiyonuna sebep olan virüslerin kolayca yayılabildiği yerlerdir.


• Zayıf bir bağışıklık sistemi olan herkes. HIV virüsü kapmış, kemoterapi ilaçları kullanan ya da başka sağlık sorunları nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflayan kişilerin enfeksiyona yenilme riskleri daha yüksektir.



Her gastrointestinal virüsün en aktif olduğu bir sezon vardır. Eğer kuzey yarımkürede yaşıyorsanız, Ekim ve Nisan ayları arasında rotavirüs veya norovirusa enfeksiyonlarına yakalanmanız daha olasıdır.


KOMPLİKASYONLAR

Mide gribi virüsünün ana komplikasyonu dehidratasyon’ dır. Su, gerekli tuzlar ve minerallerde meydana gelen ciddi kayıp dehidratasyon olarak tanımlanır. Eğer sağlıklı iseniz ve kusma ve ishal ile kaybettiğiniz sıvıyı telafi etmek için yeterli miktarda sıvı içerseniz, dehidratasyon sizin için bir problem yaratmaz.


Bebekler, yaşlılar ve bastırılmış bağışıklık sistemi olan kişilerin aşırı miktarda sıvı kaybetmeleri ileri derecede dehidratasyona sebep olabilir. Bu durumda, hastanede kaybedilen sıvının damar yoluyla enjekte edilebilmesi için acil müdahale gereklidir. Nadir olarak dehidratasyon ölümcül olabilmektedir.


MİDE GRİBİ TESTLER VE TEŞHİS


Doktorunuz mide gribi teşhisini koymak için fiziki muayene yapacak, belirtileri soracak ve toplum içinde olan benzer vakaları göz önünde bulunduracaktır.
Hızlı bir dışkı testi “rotavirus” veya “norovirusa” virüslerinin varlığını ortaya koyacaktır, ancak mide gribine neden olan diğer virüsler için hızlı bir test bulunmamaktadır. Bazı durumlarda, doktorunuz sizde olası bir bakteriyel veya paraziter enfeksiyonu ekarte etmek için bir dışkı örneği isteyebilir.


MİDE GRİBİ TEDAVİ VE İLAÇLAR


Mide gribi için genellikle özel tıbbi bir tedavi bulunmamaktadır. Antibiyotikler virüslere karşı etkili değildir ve aşırı kullanılmaları bakterilerin antibiyotiğe karşı direnç geliştirmelerine sebep olabilir. Tedaviler genellikle kişisel bakım önlemlerinden oluşur.



YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ VE EV İLAÇLARI


Kendinizi daha rahat tutmak ve iyileşmeye çalışırken dehidratasyonu önlemek için, aşağıdakileri deneyebilirsiniz:
• Midenizi dinlendiriniz. Birkaç saat için katı gıdalar yemeyi bırakınız.


• Buz parçalarını emin ya da sudan küçük damlalar alın. Spor içecekleri, kola, gazoz veya soda da içebilirsiniz. Küçük ve sık yudumlarla her gün bol sıvı içiniz.


• Kolay besinler yiyin. Kraker, ekmek, muz, pirinç ve tavuk gibi mülayim, sindirimi kolay besinleri yavaş yavaş yemeye çalışınız. Mide bulantısı olursa yemeyi kesiniz.


• Kendinizi iyi hissedinceye kadar bazı gıdalar ve maddelerden kaçının. Süt ürünleri, kafein, alkol, nikotin veya çok yağlı besinlerden kaçının.


• Bol bol dinlenin. Hastalık ve dehidratasyon sizi zayıf ve yorgun düşürmüş olabilir.


• İlaçları dikkatli kullanın. Hiç değilse, ibuprofen gibi ilaçları idareli kullanabilirsiniz. Çünkü ilaçlar mideyi daha kötü yapabilir. Bazen, özellikle çocuklarda karaciğer toksisitesine neden olabileceğinden dolayı asetaminofeni temkinli kullanın.



Bebekler ve çocuklar için
Çocuğunuz bir bağırsak enfeksiyonu geçiriyorsa, yapılacak en öncelikli iş kaybedilen sıvı ve tuzları geri kazandırmaktır.


Aşağıdaki öneriler yardımcı olabilir:
• Çocuğunuzun rehidrate olmasına yardım edin. Çocuğunuza bir oral “rehidratasyon” (sıvı takviyesi) çözümü sunmanız gerekir. Sadece su kullanmayınız. Mide gribi olan çocuklarda, su iyi emilemediği için kayıp elektrolitlerin yerini yeterince dolduramayacaktır. Çoğu markette oral rehidrasyon çözümleri bulabilirsiniz. Bunları nasıl kullanılacağınız hakkında sorularınız varsa doktorunuzla konuşun. Ayrıca çocuğunuza elma suyunu rehidrasyon için vermekten kaçının, çünkü bu ishali daha kötü yapabilir.


• Normal diyete yavaş geri dönüş yapınız. Yavaş yavaş tost, pirinç, muz ve patates gibi mülayim, sindirimi kolay gıdalarla normal diyete dönmeye çalışınız.


• Belirli yiyeceklerden kaçının. Dondurma, soda ve şeker gibi süt ürünleri ve şekerli gıdaları çocuğunuza vermeyin. Bunlar ishali daha kötü yapabilir.


• Çocuğunuzu bol bol dinlendirdiğinizden emin olun. Hastalık ve dehidratasyon çocuğunuzu zayıf ve yorgun düşürmüş olacağından yeterince dinlenmesi gerekir.


• Çocuklar ve gençlere aspirin vermeyin. Bu durum potansiyel olarak ölümcül nadir bir hastalık olan Reye sendromuna sebep olabilir. Doktorunuz tarafından tavsiye edilmedikçe Imodium gibi reçetesiz anti-diyare ilaçları çocuğunuza vermekten kaçınınız. Bu ilaçlar çocuğunuzun virüsü ortadan kaldırmasını zorlaştırabilmektedir.


Eğer mide gribi olmuş bir bebeğiniz varsa, kusma veya ishal nöbetinden sonra midesini 15 ila 20 dakika boyunca dinlendirin. Daha sonra küçük miktarlarda sıvı içirebilirsiniz. Bebeğiniz biberonla besleniyorsa, ağızdan düzenli olarak az miktarda çözelti verebilirsiniz.
 
Geri
Üst