Narkoz kaç günde atılır

SadmiN

♥ Evli Mutlu Çocuklu ♥
Yönetici
Narkoz kaç günde atılır
NARKOZ VÜCUTTAN KAÇ GÜNDE NE KADAR SÜREDE ATILIR ETKİSİ BİTER
narkoz sonrası narkozun etkileri narkoz etkileri etkisi narkozun etkisi
Anesaaai ya da narkoz; hastanın cerrahi müdahale esnasında ağrı duymaması, cerrahın da müdahalesini daha uygun şartlarda yapabilmesi için gerekli bir tıbbi uygulamadır. Bir ameliyat, ister genel anesaaai altında ister bölgesel anesaaai ile yapılıyor olsun ilk şartı ameliyathanenin ekip, ekipman ve sterilizasyonunun standartlara uygun olmasıdır. Anesaaai, genel veya bölgesel olsun, enjeksiyon yerinde hafif bir reaksiyondan, ölüme kadar giden çeşitli istenmiyen veya beklenmedik reaksiyonlara neden olabilir. Bunlar premedikasyonla ( hastanın anesaaai öncesi rahatlatılması ) başlayabildiği gibi, anesaaaiden aylarca sonra da ortaya çıkabilir, her sistemi ilgilendirebilir. Anesaaaiye bağlı sorunlar, özellikle ölümler eskiden beri tıp mensupları, halk ve ülkenmizde de giderek artmak üzere adli çevrelerden geniş ilgi görmektedir.

Anesaaai güvenliğinde;
  • Anesaaaist ve yardımcılarının eğitim ve deneyimi
  • Hastanın fizik durumu
  • Cerrahinin tipi ve süresi
  • Anesaaai yöntemi
  • Çalışma organizasyonu
  • Olanaklar ve izlem yöntemleri
gibi pek çok etken söz konusudur.

Güvenlik yanında önem verilmesi gereken diğer konu da anesaaainin kalitesidir. Burada anesaaaist, cerrah ve hastanın beklentileri birbirinden farklıdır.
  • Cerrah, hastasının yeteri derinlikte uyumasını, yeterli kas gevşemesi sağlanmasını ve işlem bittikten sonra da kısa süre içinde uyanmasını bekler
  • Hasta, işlem sırasında hiç bir şey duymamayı, ameliyattan sonra ağrısız bir şekilde uyanmayı ve kısa sürede hastaneden ayrılmayı ister
  • Anesaaaist ise bunlara ek olarak uygulamanın planlandığı ve beklendiği gibi seyretmesini ister.
Bu sırada gelişebilecek beklenmedik ve istenmiyen durumlardan ne hastanın ne de cerrahın haberi olmayabilir ve bunun sorumluluğu da anesaaaiste aittir.

Cerrahi girişim süresince vital ( hayati ) fonksiyonlar hem cerrahi işlemden hem de anesaaaiden olumsuz şekilde etkilenebilir ve yeterli önlemler alınmadığı zaman hasta geçici veya kalıcı zarar görebilir, hayatını kaybedebilir. Bazen kısa sürede düzelebilecek sorunlar, ilerleyerek birbirine eklenerek fatal ( ölümle ) sonuçlanabilir. Ancak hastada mevcut hastalık, anesaaai ve cerrahi uygulama, ameliyat öncesi ve sonrası bakımın ölümlerde payı olabilir bu durumda anesaaainin payının belirlenmesi güçlük yaratır. Burada önemli olan konu, olayın önlenebilirliğinin belirlenmesidir.
Doğrudan anesaaai olayına bağlı ölüm ( mortalite ) oranını belirlemek güç olmakla birlikte 10.000 de 1 ölümde, anesaaainin tek başına sorumlu olduğu kabul edilmektedir. Anesaaaiye bağlı morbidite ( hastalanma, sorunların ortaya çıkması ) sınırları ve sıklığını belirlemek, mortaliteden de güçtür.
Anesaaai sırası ve sonrasında, venöz enjeksiyon yerinde bir ekimozdan ( cilt altında morarma, kanama ), hepatit veya serebral hasara kadar varan farklı tür ve şiddette sorunlar çıkabilir.
Bedensel hiç bir sorunu olmayan, herhangi bir cerrahi girişim yapılmaksızın sadece belirli süre inhalasyon ( solunum yoluyla ) anesaaaiği verilip uyandırılan hastalarda bile, baş dönmesi, yorgunluk, bulantı, baş ağrısı, üşüme, titreme olmaktadır. Bu durumda anesaaaik morbidite % 100 mü kabul edilecektir? Bu konuda Lassner "neyse ki anesaaainin nahoş etkileri cerrahinin olumlu etkileri tarafından örtülmektedir." demektedir. Anesaaaik Mortalite ve Morbidite Nedenleri

  1. Beşeri NedenlerAnesaaaik ölümlerin yarısına yakınında nedenin anesaaai uygulaması, cerrahi işlem, hasta ve araç/gereç yönünden beşeri hata ve yetersiz eğitim olduğu kabul edilmektedir.
    • Eğitim yetersizliği; Deneyim ve beceri eksikliği, bilgisizlik ve değerlendirmede hata şeklinde kendini gösterebilir. Vital fonksiyonlardaki bir bozukluğun zamanında farkedilmemesi veya yetersiz ya da yanlış tedavi edilmesi, belirli bir hasta için uygulanan yöntemin, o hasata için uygun olmaması sorun yaratabilir.
    • Beşeri hatalar içinde de dikkatsizlik, acelecilik, önemsememe, sıkılma, dikkatin başka yere verilmesinden ihmale kadar giden nedenler söz konusu olabilir. Burada yorgunluğun katkısı da unutulmamalıdır.
    • İlaçların karıştırılması da burada incelenebilir. Kabul edilebilir bir hata değildir. Enjektör ve ampul içerikleri, inhalasyon anesaaaikleri dikkatsizlik, yetersiz işaretleme nedeni ile karışabilir. Bunun önlenmesi için ilaçların enjektöre çekilir çekilmez verilmesi, hemen verilmeyecekse mutlaka etiketlenmesi gerekir.Serum fizyolojik, adrenalin ve atropin ampullerinin benzerliği hatırda tutulmalıdır. Sıvılar da hem miktar hem de içerik yönünden işaretlenmelidir.
    • Acil durumlar, anesaaai endikasyonu ve yöntemi belirlenirken etki altında kalma, yanlış değerlendirme, cerrahi ekibe ait nedenler ve ekibin uyumsuzluğu da mortalite/morbiditeye katkıda bulunabilir.
  2. Mekanik Hata ve Yetersizlikler

    Anesaaaik kazalar diyebileceğimiz durumların çoğunda mekanik nedenler söz konusudur.
    • Oksijen kesilmesi, oksijen tüplerinin boş olması, gaz hatlarının karışması, yanlış bağlantılar, merkezi gazın kesilmesi vs. gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Modern anesaaai aygıtları oksijen kesilmesi halinde alarm vermekte ve diğer gazları da kesmektedir. Ancak yine de uygulamadan önce gaz akımının kontrol edilmesi gerekir.
    • Devre parçalarının ayrılması veya uygun olmayan konnektör kullanılması sonucu gelişen gaz kaçakları, hastaya yetersiz gaz gitmesine neden olabilir. Aletlerin alarmlarının hatalı olması, yanlişlikla kapatılması bu kazaları kolaylaştırır. Bunların dışında gaz boruları, endotrakeal tüp veya devrelerde yabancı cisim, kırılma veya üzerine basılma nedeniyle tıkanma olabilir.
  3. Yetersiz organizasyon
    • Denetim veya yardım yetersizliği; Ddenetim yetersizliği, gerektiğinde yardım istememe veya sağlayamama gibi nedenler de söz konusu olabilir. Deneyimli bir anesaaai teknisyeni veya hemşiresinin, asistanlığının başlangıç dönemindeki hekime güç dönemlerinde çok yardımı dokunacaktır.
    • İzleme yetersizliği, izleme olanakları yetersiz olabilir veya değerlendirme hatası yapılabilir.
    • Ayılma odası olanaklarının yetersizliği; Hiç bir hasta ameliyathaneden doğrudan yatağına gönderilmemeli, ayılma odasındaki komplikasyonları azaltmak için de bu alanlar yeterli personel ve teknik olanakla donatılmalıdır.
  4. Dolaşımsal Sorunlar
    • Hipovolemi; Genel anesaaaik ilaçların çoğu, spinal ve epidural anesaaai hipotansiyona neden olabilir. Bu durum özellikle kanama veya dehidratasyona bağlı olarak zaten hipovolemik olan hastalarda ciddi sorun yaratabilir.
    • İlaç aşırı dozajı; İndüksiyon ajanları gerektiğinden fazla verilebilir. Özellikle indüksiyon sırasında gelişen ve diğer konularla meşgul olunduğu için farkına varılmayan hipotansiyon tehlikeli olabilir. İlaca aşırı duyarlılık da söz konusu olabilir.
  5. Solunumsal Sorunlar
    • Mide içeriği aspirasyonu; ( akcigere çekilmesi ) Ölüm nedenleri arasında önemli bir yer tutar. Anesaaaiye bağlı tüm ölümleri % 19 , maternal ölümlerin ise % 25 i bu nedenle ortaya çıkmaktadır. Özellikle obsterik ve acil girişimlerin yapılacağı hastalarda risk daha yüksektir. İndüksiyon sırasında, anesaaai süresince ve postoperatif dönemde gelişebilir.
    • Entübasyon sorunları; Entübasyonda başarısızlık, yanlış entübasyon yanında, entübasyon girişimleri sırasında aspirasyon da tehlike yaratır. Ama asıl trajik olan tüpün trakeaya ( nefes borusu ) yerleştirilmemiş olması veya anesaaai sırasında yerinden çıkması ve bu durumun zamanında farkedilmemesidir.
    • Hipoventilasyon, hava yolu obstrüksiyonu; Narkotik veya kas gevşetici verilmiş hastanın spontan solumaya bırakılması hipoventilasyona yol açar. Anesaaaist başka bir işle meşgul veya hasta başında değil iken gelişen ve farkına varılmayan hava yolu obstrüksiyonu ölüme neden olabilir.
  6. Hastanın Durumu ve Yandaş Hastalıklar

    Her ne kadar çok küçük veya ileri yaş, bazı ilave riskler getirebilirse de, dikkatli bir uygulama ile yaş, tek başına mortalite ve morbiditeyi artıran etken olarak alınmamalıdır. Burada anesaaai dışındaki etkenler de söz konusudur.
    • Kardiovasküler hastalıklar ( Örn. İleri derecede koroner yetmezliği )
    • Solunum sistemi ile ilgili hastalıklar
  7. mortaliteyi artırır.
    Koroner arter hastaığı ve / veya kronik akciğer hastalıkları en önemli risk faktörü olarak kabul edilir.
 
Son düzenleme:
Geri
Üst