Ön sorun, bekletici sorun, ihtilaflı aktif ve pasif

PaSikA

Yeni Üye
Üye
Ön sorun, bekletici sorun, ihtilaflı aktif ve pasif
bekletici sorun bekletici mesele humk mesele nedir pasif telefonları
Bir davada, davaya devam edilebilmesi ve karara bağlanabilmesi için çözümlenmesi gereken sorunlara ön sorun denir. ( HUMK m.222 ) Ön sorunlar çözümlenmeden yargılamanın yürütülmesi veya ön sorunların bir kısmına ilişkin kararların yargılama sonuna ertelenmesi hukuka uygun değildir. ( Medeni Usul Hukuku – Prof.Dr.Hakan Pekcanıtez – Prof.Dr.Oğuz Atalay-Doç Dr.Muhammet Özekes- Yetkin, Ankara, 2006, sayfa 339 )

Geniş anlamda ön sorun, bekletici sorunu da kapsar. Ancak dava hakkında karar verilebilmesi için çözümlenmesi gereken ön sorunun, başka bir mahkeme veya merci tarafından karara bağlanması gerekiyorsa, bu ön sorun, bekletici sorun olarak değerlendirilir. ( Medeni Usul Hukuku – Prof.Dr.Hakan Pekcanıtez – Prof.Dr.Oğuz Atalay-Doç Dr.Muhammet Özekes- Yetkin, Ankara, 2006, sayfa 340 )

Resmi defter tutulması devam ettiği müddetçe, acele haller dışında, davalara devam edilemez. ( TMK m.625/3 ) Ancak, acele hallerin neler olduğu ise açıklanmamıştır.

Menkul veya gayrimenkul bir malın, tereke malı bulunup bulunmadığı hakkındaki iddialar, defter münderecatına ve tereke varlığına müessir bulunmakla, gerek üçüncü şahısların istihkak iddiaları ve gerekse tereke adına açılacak davaların acele işlerden sayılması hukuk nazariyatında mütala edilmektedir. Bu kabil davaların neticelerini beklemek zarureti temyiz mahkemesince de kabul edilmektedir. ( Uygulamada Miras ve Tereke Hukuku – Hakim Ahmet Ertuğrul Bolak, Eğitim Yayınları, İstanbul, 1980 Baskı sayfa 1126 )

Kişisel görüşüm, mirasçıların tercih haklarını kullanırken herhangi bir tereddüt yaşamamak için terekenin resmi defterinin tutulmasını istemelerine göre, resmi defterin mümkün olduğunca yargısal ihtilafların sona erdirilmesinden sonra tamamlanmasının gerekli olduğudur.

Ancak, tereke varlığına ve mirasçıların kararlarına etkili olmayacak davalar sebebiyle defterin tamamlanmasının bekletilmesi de yerinde olmayacaktır.

Özellikle, herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğuna ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunmayacağına ilişkin TMK m.2 kuralı, burada uygulama alanı bulabilir.

Son olarak, borca batık olmadığı, açıkça anlaşılan tereke sebebiyle, defter tutma işlemi bekletilmemelidir.
 
Geri
Üst