Sağlıkçılar ve Doktorlar

Ce: Sağlıkçılar ve Doktorlar

Prof.Dr.Lütfi Çöplü



1956'da Çorum'da doğdu. 1980'de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. 1984'de Göğüs Hastalıkları uzmanlığını aynı üniversitede aldı. 1991'e kadar fellow olarak çalıştı. Şimdi ise aynı anabilim dalında profesör olarak görev yapmaktadır.
Toraks Derneği, European Respiratory Society (ERS) ve American Thoracic Society üyeleridir.
Kronik obstruktif akciğer hastalıkları, pulmoner infeksiyonlar, çevresel kökenli akciğer hastalıkları özel ilgi alanıdır. İngilizce bilmektedir.
 
Ce: Sağlıkçılar ve Doktorlar

Prof.Dr.Ahmet Altay Şahin


Tarsus-İçel'de 01 Ocak 1945'de doğdu. 1969'da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. 1974'de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde İç Hastalıkları Uzmanı oldu. 1974-1979 yılları arasında İngiltere - Medical Research Council Pneumoconiosis Unit’te çalışmalarda bulundu. 1981'de Göğüs Hastalıkları Uzmanı, 1983'de Göğüs Hastalıkları doçenti, 1988'de ise Göğüs Hastalıkları profesörü oldu.
 
Ce: Sağlıkçılar ve Doktorlar

Prof. Dr. Y. İzzettin Barış


Y.İzzettin BARIŞ 1931 yılında İzmit'te doğdu. İlk ve orta eğitimini aynı şehirde tamamladıktan sonra 1949 yılında Kütahya Lisesi'nden mezun oldu. 1955'te Ankara Ü.Tıp Fakültesini bitirdi. 1965 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisi Göğüs Hastalıkları Kliniğinde uzman oldu. On beş yıl T.C.Deniz Kuvvetlerinde pratisyen ve uzman olarak değişik gemilerde ve hastanelerinde hizmet ettikten sonra 1969 yılı sonunda Hacettepe Ü.Tıp Fakültesine girerek göğüs hastalıkları ünitesini kurdu 1971'de Doçent, 1976 da ise Profesör oldu. Burada 1982 yılına kadar Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nı yaptı. 1982-1986 arasında Suudi Arabistan'daki King faisal Üniversitesi Tıp Fakültesinde çalıştı ve burada da göğüs hastalıkları kliniğini kurdu. Hacettepe Üniversitesinde İngilizce Tıp Eğitiminin başlaması üzerine tekrar göreve çağırıldı ve Emekli olduğu Mart 1998'e kadar Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığını Yürüttü.

Dr.Barış, Türkiye'de ilk kez asbest ve biomas gibi çevresel akciğer hastalıklar üzerinde araştırma yapmıştır. Dünyada ilk kez, Göreme yöresinde asbest'ten daha potent fibrojenik ve karsinojenik bir mineral olan, Fibrous Zeolite'nin (Erionite) yaptığı hastalıkları dünyaya tanıtmıştır. Bu çalışmalar sebebiyle sekiz kez ödül almıştır.Bunların arasında 1990 Sedat SİMAVİ Vakfı Sağlık ve Türk Tabipler Birliği Nusret Fişek Halk Sağlığı Birimlerinde birincilik ödülleri de vardır. Bugün batıda ayrı bir ihtisas dalı olarak düşünülen Uykuda Solunum Durması hastalığının ülkemizde ilk kez tanıtımını yapmıştır.

Onun üstünde yerli ve yabancı tıp dergisinin editörler kurulunda olan Dr.Barış'ın birisi İngilizce, diğerleri Türkçe yazılmış 12 Kitabı vardır. Uluslararası Kanser Arastırma Kurumunun iki kitabının yazarları arasındadır. Ayrıca İngilizce yazılmış dış kaynaklı üç kitapta bölüm yazarıdır. Ülkemiz tıp dergilerinde yüzün üstünde, internasyonel yayınlarda ise yetmişe yakın yazısı çıkmıştır. "Kendi Rüzgarıyla","Bu Doktoru Rehin Alalım",Çanakkale Savaşları" isimli üç kitabı vardır. Yakında "Osmanlı Sultanlarının Yaşamları ve Ölüm Sebebleri" üzerinde başka bir kitabı çıkacaktır.

Dr.Barış Toraks Derneğinin kurucuları arasında olup, birinci ve ikinci dönem başkanlığını yapmıştır. Halen Ankara Güven Hastanesinde çalışmaktadır. Evli olup,Birleşik Amerika'da doktor olarak çalışan iki oğlu ve üç torunu vardır.
 
Ce: Sağlıkçılar ve Doktorlar

Sir Alexander Fleming (1881 - 1955), antibiyotik işlevli cisim lizozomu keşfetti; ayrıca bir antibiyotik olan ve Penicillium notatum isimli mantardan üretilen penisilini buldu, bu icadıyla Nobel ödülü kazandı.


Fleming Lochfield, İskoçya doğumludur. Kilmarnock’taki akademide iki yıl bulundu ve ardından Birinci Dünya Savaşı çıkana dek Londra’daki St. Mary’s Hospital’da hizmet verdi. Savaş esnasında cephelerde bulundu. Cephelerdeki hizmeti sırasında askerlerin enfeksiyonlar sonucu korkunç ölümlerine şahit olmuştu, savaşın bitiminden sonra St. Mary’s Hospital’a geri döndü ve çalışmalarını antiseptikler üzerinde yoğunlaştırdı.

Fleming her iki keşfini de 1920li yıllarda rastlantılar sonucu yapmıştır. İlki olan lizozom, Fleming’in içinde bir bakteri ağı olan kapların içine hapşırması sonucu bulundu. Birkaç gün sonra fark etti ki mukusla temas eden bölgedeki bakteriler ölmüştü.



Fleming gerçekleştirdikleri sebebiyle 1944 yılında şövalyelik unvanını aldı.. Fleming, Florey, ve Chain, 1945 Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülünü paylaştılar. Fakat İkinci Dünya Savaşında milyonların hayatını kurtarmış olmak Fleming için çok daha büyük bir onur olacaktı.

Fleming, Michael H. Hart'ın kaleme aldığı “List of the Most Influential Figures in History” (En Etkin 100 - Sabah Kitapları, 1994) isimli eserde 43üncü sırada yer aldı Fleming, ressam James McNeil Whistler’ın daveti sonucu 1891de kurulmuş ve her daldan sanatkarı bünyesinde kabul eden Chelsea Sanat Kulübünün de üyelerindendir. Fleming mikrop boyamalarıyla kulübe kabul edilmiştir, çünkü bakteriler görünmezdir ama Fleming onları parlak renklere boyayarak görünür kıldı ve bu yöntem bugün bile laboratuarlarda kullanılmaktadır.


Fleming, 1955 yılında 73 yaşındayken kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Londra’daki St.Paul Katedralindeki anıtmezarına bir milli kahramancasına gömülmüştür. Buluşuyla modern tıbbın antibiyotiklere bakışını değiştirmiş, milyonların yaşamını kurtarmıştır.
 
Ce: Sağlıkçılar ve Doktorlar

Behçet Safa Aysan
1949 yılında Ankara'da doğdu. Selimiye Askeri Ortaokulu ve Kuleli Askeri Lisesi'nde okudu. 1968'de Ankara Tıp Fakültesi'ne askeri öğrenci olarak girdi.
12 Mart döneminden sonra politik nedenlerle ara vermek zorunda kaldığı tıp öğrenimi sırasında çeşitli işlerde çalıştı. Mezun olduktan sonra İzmit'e tayin oldu. Ankara'da psikiyatri ihtisası yaptı. SSK Yenişehir Dispanseri'nde doktor olarak çalışmaktaydı.

2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta yakılarak öldürülen 35 kişiyle birlikte can verdi. Ölümünden sonra Türk Tabipleri Birliği tarafından adına şiir ödülü verilmeye başlandı.

Beyaz Bir Gemidir Ölüm

Sen bu şiiri okurken
ben belki başka bir şehirde olurum.

Kötü geçen bir güzü
ve umutsuz bir aşkı anlatan,

rüzgarla savrulan
kağıt parçalarına
yazılmış

dağıtılmamış
bildiriler gibi.

Uzun bir yolculuğa hazırlanan,
yalnız bir yolculuğa.

Çünkü beyaz bir gemidir ölüm,

siyah denizlerin hep
çağırdığı,

batık bir gemi,

sönmüş yıldızlar gibidir.

Yitik adreslere benzer
ölüm.

yanık otlar gibi.

Sen bu şiiri okurken
ben belki başka bir şehirde
ölürüm.

Behçet Aysan​

Yapıtları


* Karşı Gece (1983)
* Sesler ve Küller (1984 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü)
* Eylül (1986, 1988 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü)
* Deniz Feneri (1987 Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü)
* Şiirler (1990)
* Behçet Aysan Kitabı (1993)
* Üç Kardeştiler (Radyo Oyunu, 1995)
 
Ce: Sağlıkçılar ve Doktorlar

Dr. Fazıl Küçük 14 Mart 1906 tarihinde Lefkoşa kazasına bağlı Ortaköy'de dünyaya geldi. Dr. Küçük ilkokulu Haydarpaşa'da bulunan ve müdürünün adından ötürü, "Tarakçı Mektebi" olarak bilinen okulda tamamladı. Ardından Rüştiye'ye (ortaokul) diye bilinen ve Lise seviyesinde olan İdadiye devam etti. İdadiyi bitirmesine iki yıl kala öğrenimini yarıda keserek geriye kalan kısmını İstanbul Özel İstiklal Lisesi'nde tamamladı (15 Ağustos 1926).

İstanbul Dar-ül Fünun Tıp Fakültesinin birinci sınıfını başarı ile tamamladı. 12 Haziran 1929 tarihinde okul ile ilişkisini kesip, önce Fransa ve daha sonra İsviçre'ye giderek Lozan Üniversitesi'nde tıp öğrenimini tamamladı. Lozan kliniklerinde ihtisas görerek Dahiliye Mütehassısı oldu.

1937 yılı Mayıs ayında Kıbrıs'a dönerek Lefkoşa'da serbest hekim olarak çalışmaya başladı. Dr. Fazıl Küçük'ün, aktif siyasi hayata atılması, her ne kadar adaya döndüğü 1937 yılında başlarsa da, siyasi faaliyetleri daha gerilere 1931'e kadar uzanıyor. Üç kardeşin en küçüğü olan Mehmet Hüseyin Küçük, 21 Kasım 1961 tarihinde vefat etmiştir.

Dr. Fazıl Küçük, daha bir üniversite öğrencisi iken, Türk Maarifinin İngiliz müdürler tarafından yönetilmesinde ısrar eden Kavanin Meclisi'nin Türk üyelerine karşı çetin bir mücadeleye girmişti. Dr. Fazıl Küçük, bütün siyasi hayatı boyunca, gayretlerini Türk okulları ile Evkaf İdaresi'nin Türk halkına devredilmesi için, Sömürge Hükümeti'ni ikna etme üzerinde topladı ve sırasında onlarla açık mücadeleye girdi.

1931 yılında Rumların isyanı ardından ara verilen belediye seçimleri 21 Mart 1943'te tekrar yapıldığı zaman, Dr. Fazıl Küçük muhaliflerine karşı büyük bir zafer kazandı. Altı yıl Lefkoşa Belediye Meclis Üyesi olarak görev yaptı. Dr. Fazıl Küçük, zamanın tek Türk gazetesi olan "SÖZ"de toplum sorunları hakkında kendi görüşlerini belirten birçok yazı yayınladı. 1941'de "SÖZ" gazetesi yayınını durdurduktan sonra halkının haklarını savunmak, bunlar için mücadele etmek ve halkı bilinçlendirmek amacıyla 14 Mart 1942'de kendi gazetesi olan "HALKIN SESİ"ni yayınlamaya başladı.

18 Nisan 1943'te oluşturulan Kıbrıs Adası Türk Azınlığı Kurumu (KATAK)'nun kurucuları arasındaydı. Daha sonra KATAK'tan ayrılarak, 23 Nisan 1944'te Kıbrıs Milli Türk Halk Partisi'ni (KMTHP) kurdu. Dr. Fazıl Küçük'ün partisi kısa sürede birçok yerleşim yerinde şubeler açtı. Parti programındaki ana hedeflerden biri de adanın Yunanistan'a ilhakını (ENOSİS) önlemekti. Kıbrıs Milli Türk Halk Partisi, 23 Ekim 1949 tarihinde KATAK ile birleşerek Kıbrıs Milli Türk Birliği Partisi adı altında yeniden yapılanmıştır. Dr. Fazıl Küçük, oyçokluğuyla bu yeni oluşumun da başına getirilmişti. Dr. Fazıl Küçük, ayrıca Kıbrıs Türk İşçi Birlikleri ile Rumlardan ayrı meslek birliklerinin kurulmasını teşvik etti. Dr. Küçük, daha sonra iktisadi kalkınmada önemli bir rol oynayacak olan Evkaf İdaresi'nin Türk halkına devredilmesini sağlamak amacıyla 29 Kasım 1948 tarihinde, bütün kasaba ve köylerden gelen halkın katıldığı büyük bir miting düzenledi. Bu mitingte polislerle küçük bir çatışma oldu ve bunun neticesi olarak İngiliz Sömürge Hükümeti, Türk halkının kendi meselelerine müdahale edilmesine artık izin vermemeye azimli olduğunu anladı. Dr. Küçük'ün gayretleri, işte bu noktadan sonra sonuç vermeye başladı. Şeriye Mahkemeleri kaldırılarak, yerine Türk Aile Mahkemeleri kuruldu. Müftülük makamı tekrar canlandırıldı. İngiliz Sömürge Hükümeti, Türk Tali Okullarını ve Evkaf'ı Türk halkına devretti.

1954 yılından sonra, Kıbrıs'ın uluslararası ilgiyi çeken bir konu haline gelmesiyle, Dr. Küçük İngilizlere ve Rumların "ENOSİS" taleplerine karşı mücadelesini hızlandırmış ve 15 Ağustos 1955 tarihinde, partinin ismi kongre kararı ile "Kıbrıs Türktür Partisi" şeklinde değiştirilmişti. Dr. Fazıl Küçük, 1 Nisan 1955 tarihinde EOKA'nın Kıbrıs'ta kanlı terör eylemlerini başlatmasının ardından, Kıbrıs Türk halkının EOKA'ya karşı direnmek için Kıbrıs Türk Mukavemet Birliği (KITEM) adlı örgütü kurdu. Bu konuda, Rumlar tarafından tehdit edildi (Halkın Sesi Gazetesi sayı:3744-5 Temmuz 1955). Ardından örgütü sessizce dağıtırken, 1955 yılı Eylül ayında gizlice Volkan teşkilatını kurdu. Dr. Küçük, yine 1955 yılında Türkiye, Yunanistan ve İngiltere Dışişleri Bakanları arasında yapılan üçlü konferansı izlemek üzere, diğer iki Türk delege ile birlikte Londra'ya gitti. Bu münasebetle Londra'daki Kıbrıslı Türkler tarafından 4 Eylül 1955'te düzenlenen ve 5 bin kişinin katıldığı Trafalgar Meydanı'ndaki büyük mitingte bir de konuşma yaptı.

Dr. Küçük, mücadelenin en zor günleri olan 1958 yılında Türkiye'ye gitti ve Kıbrıs ile ilgili olarak Türkiye'nin her tarafında düzenlenen büyük mitinglerde, Kıbrıs Türklerinin davasını müdafaa eden konuşmalar yaptı. Mücadelenin Türkiye'de benimsenmesine yardımcı oldu. Aynı yılın Kasım ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapılan Kıbrıs görüşmelerini izlemek üzere New York'ta bulundu. Kıbrıs Türk halkının tezini dünyaya tanıtmak amacıyla "Halkın Sesi" gazetesini ayrıca İngilizce olarak da yayınladı. Dr. Fazıl Küçük, Zürih'te Türk ve Yunan başkanları arasında varılan anlaşma üzerine, 17 Şubat 1959'da Londra'da yapılan konferansta Kıbrıs Türk halkını temsil etti ve iki gün sonra varılan anlaşmayı halkı adına imzaladı.


KIBRIS CUMHURİYETİ VE İLK CUMHURBAŞKANI MUAVİNİ


Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş anlaşmalarına göre Cumhurbaşanı Rum olurken, Cumhurbaşkan Yardımcısı ise Türk olacaktı. Kıbrıs Türk halkı O'nu bir kurtarıcı olarak gördüğünden 3 Aralık 1959'da rakipsiz olarak Kıbrıs'ın ilk Cumhurbaşkan Muavini seçti.

1962 yılı Temmuz ayından Aralık ayına kadar kırsal bölgelerin sorunları konusunda uzman bir ekiple birlikte, bütün Türk köyleri ile bazı Rum köylerini ziyaret etti ve bu gezilerini tamamladıktan sonra ayrıntılı bir rapor hazırlayarak, suretlerini sorumlu hükümet makamlarına gönderdi. Rumların 21 Aralık 1963 tarihinde Türklere karşı başlattıkları saldırıların ardından oluşturulan Genel Komite'nin başkanlığını yaptı.

27 Aralık 1967 tarihinde kurulan Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi'nde başkanlığa getirildi. Dr. Fazıl Küçük, 18 Şubat 1973 tarihinde Cumhurbaşkan Muavinliği'nden ayrılarak, yerini Rauf R. Denktaş'a bıraktı.

Ancak gazetesindeki mücadeleyi sürdürerek, Halkın Sesi'ni Kıbrıs Türkü'nün davasına bayrak yapmaya devam etti. Siyaset hayatını sürdürdü. Halkın haklı taleplerini savunmaktan geri kalmadı.

Dr. Küçük, 1980'li yılların başında rahatsızlandı ve iki-üç yıllık hastalık döneminde de Halkın Sesi'nde makaleler yazıp çeşitli sorunlarla ilgili görüşlerini sunuyordu. Dr. Küçük, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulmasını büyük bir sevinçle yaşadı. Ölümünden önce verdiği son demeçte de, hastalığının geçtiğini söylüyor ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulmasını görmesi ile hayata yeniden kavuştuğunu vurguluyordu.

Dr. Fazıl Küçük, 15 Ocak 1984 tarihinde tutulduğu hastalıktan kurtulamayarak tedavide bulunduğu Londra'da, 78 yaşında hayata gözlerini yumdu
 
Ce: Sağlıkçılar ve Doktorlar

Tbp.Kd.Albay Ali Galip KÖNEÇOĞLU

1955 Giresun-Görele doğumlu olan Ali Galip Köneçoğlu Samsun-Ladik Akpınar Öğretmen Okulu'nu başarıyla bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazanmış, burada öğrenciyken Fakülte Yüksek Okullar Komutanlığına geçerek üniversiteyi askeri öğrenci olarak bitirmiştir. İhtisasını Radyoloji Ana bilim dalında GATA-Haydarpaşa ihtisas hastanesinde yapmıştır. Türkiye'nin dört bir yanındaki asker hastanelerinde görev yapan Köneçoğlu başarılı teşhislere imza atmıştır. Hastalara gösterdiği sabır, sevgi ve şefkat onu meslektaşları arasında farklı bir yere getirmiştir. Başarıları nedeniyle üniversiteye geçecek olsa da TSK'ya hizmetten vazgeçmemiş ve ordudaki görevine devam etmiştir. 2002 yılında Samsun Asker Hastanesi'ne Başhekim olarak tayin olmuştur. Evli ve üç çocuk babası olan Köneçoğlu halen Samsun Asker Hastanesi Baştabipliği görevine devam etmektedir.

Hakkında
Ladik Öğretmen Okulu Sitesinden
"Kuruluşundan itibaren 4000'i aşkın öğretmen ile pek çok yazar , ressam , müzisyen politikacı, bilim adamı ve ordu mensubunu yetiştirmiştir. Uzun yıllar Fransa'da yaşamış ressam Hamza İNANÇ, geçmiş dönemde milletvekilliği yapmış olan Zeki ERTUGAY, Ayhan GÜREL ve Kıdemli Albay Ali Galip KÖNEÇOĞLU bu değerli şahsiyetlerden sadece birkaçıdır."
 
Geri
Üst