Sıcak gıda kanser yapıyor
İç Hastalıklar Uzmanı Dr. İlhami Gültepe, Van'da hastaneye giden ve endoskopi cihazından geçen her bin kişiden 70'inde yemek borusu kanseri görüldüğünü söyledi.
Konu ile ilgili makamında İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Dr. İlhami Gültepe, dünyanın sadece birkaç ülkesinde az sayıda görülen yemek borusu kanserinin Doğu Anadolu Bölgesi halkının sağlığını tehdit ettiğini belirtti.
Dünya genelinde istatistiği verilere göre her 100 bin hastanın 2'sinde görülen yemek borusu kanserine yakalanan hastaların yaşama şansının çok az olduğunu ifade eden Dr. Gültepe, özellikle sıcak yenen yemek ve kıtlama çayın bu kanserin oluşmasında en büyük etken olduğunu kaydetti. Tüm vatandaşların bu hastalık riskini taşıdığını anlatan Dr. Gültepe, "Yemek borusu kanseri, bölgede korkunç bir artış gösteriyor. İlimizin birinci sıraya oturduğu bu sağlık sorununun en önemli sebebinin, gıdaların sıcak olarak tüketilmesidir. Dünyada yemek borusu kanserinin en sık görüldüğü bölgeler, yiyecek veya içeceklerin sıcak tüketildiği bölgelerdir. Bunlar Japonya, Çin, Güneydoğu Rusya, İran ve Türkiye'dir. Ülkemizde ise en çok Doğu Anadobul Bölgesi'nde başta Van, Erzurum, Kars, Ağrı, Muş gibi çayın çok sıcak içildiği şehirlerde görülmektedir. Bu şehirler aynı zamanda kıtlama çayın yoğun olarak tüketildiği illerimizdir. Çay kıtlama olarak içildiği zaman, ağızda bekletilmeden yutulmakta, bu durumda çayın yemek borusuna daha sıcak ulaşmasına sebep olmaktadır ve ilk yakıcı etkisini yemek borusunda göstermektedir. İlimizde ülkemizdeki diğer illere oranla daha sıcak içildiğinden dolayı, tekrarlayan yanma ve iyileşmeler ve bu zeminde oluşan iltihaplar kansere zemin hazırlıyor. Bu kişiler sigara da içiyor, sebze ve meyveyi de az tüketiyorsa yemek borusu kanserine yakalanma riskleri daha yüksektir" dedi.
Bölgede çok sık içilen ve neredeyse halkın tamamının çayın tüketim şekli olan kıtlama içiminin oldukça zararlı olduğuna dikkat çeken Dr. İlhami Gültepe şöyle konuştu:
"Sıcak içilen çayın yakıcı etkisi en çok yemek borusunu zedelemekte ve bu yakıcı etkinin yemek borusunu tahriş ederek, kansere zemin hazırlamaktadır. Diğer illerde yapılan endoskopi başına tespit edilen yemek borusu kanserli hasta oranlarını karşılaştırdığımızda ilimizin önemli oranda bu hastalık riskindedir. İlimizde yapılan 20 endoskopi'den birinde yemek borusu kanseri görülürken, batı illerimizde yapılan endoskopilerde bazı hastanelerde beş yüz hastadan birinde, bazı hastanelerde ise bin hastanın sadece birinde görülmektedir. İlimizde hem merkezde hem de ilçelerde çok sık görülmekle birlikte, başta Özalp, Çaldıran, Muradiye ve Çatak ilçeleri gelmektedir. Bu ilçelerimiz çayın en sıcak içildiği bölgelerdir. Bu ilçelerin bir diğer özelliği de, diğer ilçelere oranla daha az sebze ve meyve tüketmeleridir. Bu hastalığın önüne geçmek için çayı çok sıcak içme alışkanlığını terk etmeli, kıtlama çay içme alışkanlığını bırakmalı, çayı yavaş içmeliyiz. Ayrıca, sigarayı azaltmak veya tamamen bırakmak, meyve ve sebzeleri taze ve bol tüketmek, turşu ve benzeri gıdalardan uzak durmamız gerekiyor. Bu uygulamaları yapan kişilerin hastalığa yakalanma riski yüzde 95'in üzerinde bir oranda olacaktır.
alıntı
İç Hastalıklar Uzmanı Dr. İlhami Gültepe, Van'da hastaneye giden ve endoskopi cihazından geçen her bin kişiden 70'inde yemek borusu kanseri görüldüğünü söyledi.
Konu ile ilgili makamında İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Dr. İlhami Gültepe, dünyanın sadece birkaç ülkesinde az sayıda görülen yemek borusu kanserinin Doğu Anadolu Bölgesi halkının sağlığını tehdit ettiğini belirtti.
Dünya genelinde istatistiği verilere göre her 100 bin hastanın 2'sinde görülen yemek borusu kanserine yakalanan hastaların yaşama şansının çok az olduğunu ifade eden Dr. Gültepe, özellikle sıcak yenen yemek ve kıtlama çayın bu kanserin oluşmasında en büyük etken olduğunu kaydetti. Tüm vatandaşların bu hastalık riskini taşıdığını anlatan Dr. Gültepe, "Yemek borusu kanseri, bölgede korkunç bir artış gösteriyor. İlimizin birinci sıraya oturduğu bu sağlık sorununun en önemli sebebinin, gıdaların sıcak olarak tüketilmesidir. Dünyada yemek borusu kanserinin en sık görüldüğü bölgeler, yiyecek veya içeceklerin sıcak tüketildiği bölgelerdir. Bunlar Japonya, Çin, Güneydoğu Rusya, İran ve Türkiye'dir. Ülkemizde ise en çok Doğu Anadobul Bölgesi'nde başta Van, Erzurum, Kars, Ağrı, Muş gibi çayın çok sıcak içildiği şehirlerde görülmektedir. Bu şehirler aynı zamanda kıtlama çayın yoğun olarak tüketildiği illerimizdir. Çay kıtlama olarak içildiği zaman, ağızda bekletilmeden yutulmakta, bu durumda çayın yemek borusuna daha sıcak ulaşmasına sebep olmaktadır ve ilk yakıcı etkisini yemek borusunda göstermektedir. İlimizde ülkemizdeki diğer illere oranla daha sıcak içildiğinden dolayı, tekrarlayan yanma ve iyileşmeler ve bu zeminde oluşan iltihaplar kansere zemin hazırlıyor. Bu kişiler sigara da içiyor, sebze ve meyveyi de az tüketiyorsa yemek borusu kanserine yakalanma riskleri daha yüksektir" dedi.
Bölgede çok sık içilen ve neredeyse halkın tamamının çayın tüketim şekli olan kıtlama içiminin oldukça zararlı olduğuna dikkat çeken Dr. İlhami Gültepe şöyle konuştu:
"Sıcak içilen çayın yakıcı etkisi en çok yemek borusunu zedelemekte ve bu yakıcı etkinin yemek borusunu tahriş ederek, kansere zemin hazırlamaktadır. Diğer illerde yapılan endoskopi başına tespit edilen yemek borusu kanserli hasta oranlarını karşılaştırdığımızda ilimizin önemli oranda bu hastalık riskindedir. İlimizde yapılan 20 endoskopi'den birinde yemek borusu kanseri görülürken, batı illerimizde yapılan endoskopilerde bazı hastanelerde beş yüz hastadan birinde, bazı hastanelerde ise bin hastanın sadece birinde görülmektedir. İlimizde hem merkezde hem de ilçelerde çok sık görülmekle birlikte, başta Özalp, Çaldıran, Muradiye ve Çatak ilçeleri gelmektedir. Bu ilçelerimiz çayın en sıcak içildiği bölgelerdir. Bu ilçelerin bir diğer özelliği de, diğer ilçelere oranla daha az sebze ve meyve tüketmeleridir. Bu hastalığın önüne geçmek için çayı çok sıcak içme alışkanlığını terk etmeli, kıtlama çay içme alışkanlığını bırakmalı, çayı yavaş içmeliyiz. Ayrıca, sigarayı azaltmak veya tamamen bırakmak, meyve ve sebzeleri taze ve bol tüketmek, turşu ve benzeri gıdalardan uzak durmamız gerekiyor. Bu uygulamaları yapan kişilerin hastalığa yakalanma riski yüzde 95'in üzerinde bir oranda olacaktır.
alıntı
