Tüp bebeğin yan etkileri nelerdir?

Uzman SühaN

Administrator
Tüp bebeğin yan etkileri nelerdir?
Bu konu;tüp bebeğin yan etkileri,tüp bebek yaparken karşılaşılan riskler nelerdir hakkında bilgiler vermektedir.

Günümüzde çocuk sahibi olmak isteyipte olamayan,yapılan tüm tedavilere rağmen bebek sahibi olamayan çiftlerin baş vurduğu en son tedavi yöntemi tüp bebektir.Kısırlık ve tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların istenmeyen bazı yan etkileri olabilir.Tüp bebek tedavisi de çok nadir de olsa bazı riskleri, yan etkileri doğurabilir. Yumurtlama tedavisinde kullanılan ilaçlar, yumurtalıkların aşırı uyarılmasına yol açabilir. Bu durumun belirtileri yumurtalıkların aşırı büyümesi, karın içinde sıvı toplanmasına bağlı olarak karın şişkinliği, mide ve barsak problemleri ( bulantı, kusma ishal gibi) şeklinde olabilir.Konuyla ilgili ayrıntıları yazımızda bulabilirsiniz.

b-372.jpg

Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar, gelişen teknoloji ile birlikte, artık daha saf, içerdiği doz miktarı daha kesin ve uygulanması daha kolay olarak üretilmektedir. Bu da günümüzde tedaviyi daha güvenilir, yan etkileri daha az ve hastanın ilaçlarını kendisi uygulayabilmesi nedeniyle daha kolay hale getirmiştir.
Her ilaç ve tedavide olduğu gibi tüp bebek ilaçlarının da yan etkileri bulunmaktadır. Bunlar çoğunlukla kısa sürede kendiliğinden düzelen, geçici etkilerdir. Sağlığı tehdit edebilecek durumlarla nadiren karşılaşırız.
Bu ilaçlar, çok sık olmasa da uygulama (enjeksiyon-iğne) bölgesinde hafif tahrişe yol açabilirler. Ayrıca nadiren rastlanmakla ve çok ciddi derecelerde olmamakla birlikte; baş ağrısı, göğüslerde hassasiyet, sıcak basması, yorgunluk, duygusal hassasiyet görülebilir.
Tüp bebek adayı kadınların endişelerinden biri tedavinin kilo aldıracağıdır. Kısa süre için; iştah değişikliği, vücutta su tutulumu ve ödeme bağlı birkaç kilo ağırlık artışı olabilir. Ancak bu durum geçicidir ve gıda alımında aşırıya kaçılmadıkça uzun vadede kalıcı kilo artışı olmaz.
Yine sık karşılaştığımız sorulardan biri; tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların kanser yapması ya da erken menopoza yol açması ile ilgili olandır. Bu konuda pek çok ve geniş ölçekli araştırma yapılmış olup, bu tedaviler ile yumurtalık ve meme kanserleri arasında direkt bir ilişki gösterilmemiştir. Hiç doğum yapmamış infertil kadınlarda-hiç tedavi görmeseler dahi- yumurtalık kanseri riskinin artmış olduğu bilinmektedir. Ayrıca bu tedavinin yumurtalıklardaki yumurtaları tüketip hastayı erken menopoza sokması gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir.
Yumurta geliştirici tedavide kullanılan ilaçlar; yumurtalıkların aşırı büyümesi, karın şişliği, bulantı, kusma ile seyreden bir tabloya yol açabilirler. OHSS (yumurtalıkların aşırı uyarılması sendromu) adı verilen bu durum hafif, orta ve şiddetli olmak üzere üç seviyede karşımıza çıkabilir. En sık hafif form ile karşılaşırız. Yumurtalıklar büyümüştür, karında hafif rahatsızlık hissedilir. İstirahat ve gerekirse ağrı kesiciler ile birkaç günde düzelir. Orta dereceli OHSS’de bu belirtilere bulantı-kusma da eklenir, karın şişliği daha fazladır. Bu durum da yakın takip ve hasta konforunu düzeltici tedavilerle kısa sürede gerileyecektir. Şiddetli OHSS, karın boşluğunda sıvı birikiminin ve nefes darlığının da eşlik ettiği, hastanın genel durumunu bozan bir tablodur. Yüzde 1 civarında hastada görülür ve hastaneye yatmayı gerektirebilir.
Belirtiler genellikle yumurta toplama işleminden 4-5 gün sonra başlar. Hafif ve orta dereceli OHSS günler içinde kendiliğinden iyileşir. Eğer embryo transferi yapılmış ve gebelik oluşmuşsa bu düzelme gecikir, bazen birkaç hafta sürebilir.
OHSS’den kaçınmak için en önemli faktör, tedavi sırasında yakın takiptir. Eğer hastanın ilaçlara yanıtı çok fazla olmuş ve estradiol hormon seviyesi çok artmışsa, ilaç vermeden geçirilecek günler ile bu seviyenin düşmesi beklenir.
Gebelik oluşması bu durumu ağırlaştırabileceğinden, embryoların transfer edilmeyip dondurularak saklanması riskli hastalarda tercih ettiğimiz bir yoldur. Hastanın yumurtalıkları eski durumuna döndükten sonra, dondurulmuş embryolar çözdürülerek transfer yapılır. Böylece hasta şiddetli OHSS’den korunmuş olur ve gebelik şansı da bu durumdan olumsuz etkilenmez.

laçların Yan Etkileri;

Tüp bebek tedavisinde yumurtaların bir veya daha fazla yumurta üretmesini sağlayan uyarıcı ilaçlara ihtiyaç duyulur.Kullanılan ilaçlar şu yan etkileri gösterebilir:

Ruh halinde değişiklikler ,alerjik reaksiyonlar ,karın ağrısı ,ishal,kusma ve bulantı
Enjeksiyon yapılan bölgelerde hafif morarma ve ağrı
Ovaryan hiperstimülasyon sendrom : (Yumurtaların aşırı uyarılması) Tüp bebek tedavisinde hastaların bir kısmında görülebilir. Rahatsızlık, bulantı ,kusma,kilo artışı,şişkinlik şeklinde seyreder.Genel olarak kendiliğinden iyileşen bir komplikasyondur ve nadiren ilaç gerektirir. İstirahat ve bol protein ağırlıklı beslenme tedavi sürecine yeterli olur.
Yumurta Toplama işleminin Riskleri;

Yumurta toplama işlemi anestezi uygulanarak hasta uyurken yapılır ve yumurtalar uzun ve ince bir iğne vasıtasıyla toplanır. Yumurta toplama işleminden doğabilecek riskler şöyledir:

İşlem esnasında veya sonrasında orta şiddette rahatsızlık görülebilir.
Pelvik damarlarda veya yumurtalıklarda hafif kanamalar görülebilir.Çok nadiren bir operasyon gerektirebilir ve korkulacak bir durum değildir.
Oldukça nadir şekilde hafif veya şiddetli Pelvik enfeksiyon görülebilir.Hekiminizin vereceği anbiyotiklerle tedavi edilebilir.
Embriyo Transferinin Yan Etkileri;

Embriyo transferinden sonra nadir olarak kanama ,hafif ağrı veya lekelenme görülebilir. Bunlar için herhangi bir ilaç veya tedaviye ihtiyaç yoktur. Antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyulabilecek bir enfeksiyon nadiren görülür.

Çoğul Gebelik Riski;

Tüp Bebek tedavisinin en önemli risklerinden birisidir çoğul gebelik. İsminden de anlaşılacağı gibi bir çocuk hedeflerken ikiz veya daha fazla çocuğa hamile kalma durumudur. Tüp bebek sonrası oluşan çoğul gebelik, kendisiyle birlikte birçok riski de beraberinde getirir. Bu risklerden bazıları şöyledir :

Gestasyonel diyabet
Erken doğum
Yüksek kan basıncı
Maternal kanama
gibi riskleri bulunur. Tüp bebek uygulanırken en az sayıda embryo transferi ile çoğul gebelik riski azalmaktadır.

Doğumsal Bozukluk Riskleri;

Tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen çocuklarda artı bir Doğumsal bozukluk riski yoktur. Tüp Bebek tedavisiyle dünyaya gelen çocuklarda risk ne kadarsa normal yollarla dünyaya gelen çocuklarda risk aynıdır.Doğumsal bozukluk riski % 3 – % 5’ tir.

Düşük Riski;

Doğumsal bozukluk risklerinde olduğu gibi düşük riski de normal yollarda ne kadarsa tüp bebek yönteminde de aynı orandadır. Düşük riski özellikle ileri yaşlarda daha fazla görülmektedir. 40′lı yaştaki kadınlarda düşük oranı ortalama %50 civarındadır.
 
Geri
Üst