Varislerin teşhis ve tedavisi nasıldır?

Uzman SühaN

Administrator
Varislerin teşhis ve tedavisi nasıldır?
Deri altında genişlemiş ve boğumlu bir hal alan mavi-mor renkli toplardamarların tanınması zor değildir. Ağrısı olmayan kişiler, görünüşü de rahatsız etmiyorsa, fazla önem vermeyebilir. Ancak, varislerin istenmeyen problemlere yol açmaması için zamanında teşhis edilmeli ve tedavisi yapılmalıdır.

Varisler nasıl teşhis edilir ?

Fizik muayene: Doktorunuz yakınmalarınızı dinledikten sonra varis olan bölgeyi muayene eder. Yüzeyel olan varisler çıplak gözle görülebilir. Bunlar el ile muayene edildiğinde, damardaki varis kabarıklığı el ile hissedilebilir. Doktorunuz muayeneyi siz ayakta dururken de yapmak isteyecektir. Ayakta iken damarların görünüşü ve bacakların şiş olup olmadığı kontrol edeilerek varislerin durumu hakkında fikir sahibi olunur.

Ultrason: Toplardamarlar içindeki kapakçıkların normal fonksiyon görüp görmediğini ve damar içindeki kan akışının nasıl olduğunu belirlemek için ultrason yapılabilir. Yapılan bu ultrasona “Doppler Ultrasonografi” adı verilir. Bu işlem sayesinde yüzeyel olmayan, görülemeyen ve el ile hissedilemeyen derin damarlardaki varisler tespit edilebilir. Ayrıca damar içindeki kan akışının yanında, damarda bir pıhtı da varsa, Doppler ultrason sayesinde teşhis edilebilir.



4.jpg






Varis tipleri nelerdir ?

Varisler farklı şekillerde sınıflandırılabilir. Büyüklüklerine göre genel olarak 3 tip varis vardır:

1. Kılcal varisler: Deri üzerinde çıkıntı yapmayan, genellikle 1-2 milimetre çapında ve kırmızı-mor renkli olan varislerdir.

2. Orta büyüklükte varisler: Çapları 2-4 milimetre arasında değişen, deri üzerinde çıkıntı yapmaya ve rengi koyulaşmaya başlayan varislerdir.

3. Büyük varisler: Çapları 15 milimetreye kadar artabilen, deri üzerinde belirgin çıkıntılar yapan ileri derece varislerdir.

İleri derecede olan varislerde çoğunlukla ayak bileği çevresinde yaralar oluşabilir. Bu yaralar mutlaka tedavi edilmelidir.Varis gelişiminin engellenmesi veya geciktirilmesi için neler yapılabilir ?

Egzersiz yapın: Bacaklardaki kan akımını normalleştiren en uygun yöntem yürüyüştür. Haftada en az 3-4 kere 30-45 dakika süren tempolu yürüyüş, bacak kaslarını harekete geçirerek kan dolaşımının düzenlenmesini sağlayacaktır. Bunun yanında yüzme, bisiklete binme ve pilates gibi sporlar da yapılabilir. Ağırlık kaldırma gibi sporlardan uzak durulmalıdır.

Kilo almaktan kaçının: Vücut ağırlığı arttıkça, damarlara olan baskı da artar. Bu sebeple varis gelişimi kolaylaştığından yeme içme alışkanlıkları gözden geçirilerek fazla kilo alınması önlenmelidir.

Giysilerinize dikkat edin: Bel ve kalçayı sıkı saran giyecekler ayak ve bacaklardan gelen kan akımını kestiklerinden uygun değildir. Bu tip giysilerden kaçınılmalıdır. Ayrıca yüksek topuklu ayakkabılar da varis gelişimi açısından uygun olmadığından, kullanılmamalıdır. Erkekler de dar kemer ve pantolon kullanmamalıdır.

Bacaklarınızı dinlendirin: Bacaklardaki kan akımını düzenlemek için bacaklarınızı kalp seviyesinin üzerine kaldırarak dinlendirin. Bunu yapmak için bir koltuğa uzanın, bacaklarınızın altına birkaç yastık koyun ve en az 15 dakika kadar bacaklarınızı dinlendirin. Böylece toplardamarların içinde biriken kan gerileyecek ve rahatladığınızı hissedeceksiniz.

Bacak bacak üstüne atmayın: Bu şekilde oturmak bacaklardaki kan dolaşımını bozar ve varis gelişimini kolaylaştırır.



Uzun süre ayakta beklemeyin veya oturmayın: En az 30 dakikada bir olmak üzere hareket etmek bacaklardaki kan akımını düzenleyecektir. Örneğin uzun süre ütü yapmayın, ütüye kısa bir ara verip yürüyüp gelin.

Uzun süre oturmayın: Masa başı çalışanlar belirli aralıklarla kalkıp dolaşmalıdır. Bunun yanında otururken ayak parmaklarını bile oynatmak ayak ve bacaklarda toplardamarlarda kan göllenmesini önleyecektir. Televizyon izlerken arada kalkıp evin içinde bir-iki tur atın, bacaklarınızı uzatın veya yukarı kaldırın.
 
Geri
Üst