Ya Erkek İsİmlerİ
yabancı erkek isimleri
Yaban: yabancı
ıssız kır, ova, çöl, sahra
dışarı, başka ülke, gurbet
ekin tarlası
Yabar: mis koku, güzel koku
Yabgu: eski Türk devletlerinde hükümdar anlamında kullanılan bir unvan
Yabru: çokca, ziyadece
Yağın: yiğit
sırt, arka
yağmur
Yağınalp: yağmur
düşman yağı
yiğit
arka, sırt
Yağız: koyu buğday rengi, esmer
parlak, siyah at tonu
Yağızalp: esmer, yiğit, karayağız yiğit
Yağızbay: esmer kimse
Yağızer: esmer kimse
Yağızhan: esmer han
esmer han
Yağızkan: asil, soylu kan
Yağızkurt: esmer, güçlü, kuvvetli kimse
Yağıztekin: esmer, güçlü erkek
Yağmurca: bir çeşit geyik
Yadigar: armağan, hatıra
bir kimseyi ya da bir olayı anımsatan kimse
bırakılan anı
Yafes: nuh peygamber' in 3. oğlu
Yahya: zekeriya' nın oğlu olan peygamber
Allah lütufkardır anlamında
Yahşi: yakışan, güzel
Yahşibay: iyi tanınan, saygın kimse
Yahşihan: genç, güzel hükümdar
Yakıtimur: özel isim
Yaktın: kabak
kavun, karpuz, hıyar gibi toprakta uzanıp, yetişen bitki
Yakub: erkek keklik
ibranice, "takib eden, izleyen"
Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır
Yakup: erkek keklik
takip eden, izleyen
Yakup (b): bir peygamber adı
Yakut: aliminyum oksit, yapısında parlak kırmızı renkli, değerli taş
Yakzan: açıkgöz, uyanık
Yalabık: parlak, parıltı
Yalap: parıltı
ivedi, hızlı, çabuk
sarı renkli bir kuş
şimşek
Yalavac: peygamber, elçi
Yalaz: ateş dili, ateşin her yana uzanan dili, yalım, alaz
Yalaza: alev
Yalazabey: ateş gibi
Yalazalp: yalımlı yiğit, yalım gibi yiğit
Yalazay: ayın kırmızı ışıklar açar hali
Yalçın: sarp ve dik
düz, kaygan
parlak
Yalçıner: sarp yiğit, dik yiğit
Yalçınkaya: sarp
düz kaygan
parlak, cilalı
Yalçuk: parlak ay
Yaldırak: ak, parlak, ışıltılı
Yalgı: sihir, efsun
Yalgın: serap, aşı kalemi almaya ve aşılmaya elverişli ağaç, çiçek
alev, ateş
serap, ılgın
Yalım: alev, ateş uzantısı
kılıcın keskin olan ağzı
alev
Yalın: sade, çıplak, katışıksız
Yalınalp: katışıksız yiğit, sade yiğit
Yalınay: bulutsuz gecedeki ay
Yalınç: birleşik olmayan, basit
Yalıngaç: bir ağaç
Yalkı: yalın
Yalkın: yalav, alev
Yalkulu: yalınlı, alevli
Yalman: kılıç, kama gibi şeylerin ucu
sarp, dik
Yaltır: parlak, ışıldayan
Yaltırak: ışık, parıltı
kuyruklu yıldız
Yaltıray: ayın ışıltısı
Yalvaç: tanrının habercisi, tanrı elçisi
Yamaç: dağın ya da tepenin bir yanı
karşı
Yaman: güç, beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan
güçlü, korkulan
Yamaner: güçlü, cesur erkek
Yamanöz: özü güçlü olan
Yamçı: posta tatarı
Yamık: bir yana doğru, eğik
Yanaç: yön, taraf
Yanal: yanda olan
Yanar: hararetli, ateşli
Yanık: yanmış
Yanıker: aşık, vurgun kimse
Yankı: sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle oluşan ikinci ses, bir olgunun çevrede uyandırdığı duygu
Yapalak: kedi başlı baykuş
Yapan: tertip ve tanzim eden
Yaparlu: elinden bir iş gelen
Yapuncu: yamçı
Yarar: uygun, elverişli
Yaraş: yarlık, dostluk
Yarcı: ortak
Yardak: yardımcı, arkadaş
Yardan: sevgiliden
Yargı: hüküm, muhakeme, eleştirme
adalet, hüküm
Yargıcı: yargılayan kimse
Yarıgar: en içten dost
Yarkan: yüksek mahkeme
Yarkaya: sarp, uçurumlu kaya
Yarlığ: hükümdar buyrultusu
Yarluk: fakir, muhtaç
Yaruk: ışık, aydınlık
Yasacı: kanun ve nizam yapan
Yasavul: muhafaza eden
Yaser: varlık içinde, zengin
Yasin: kur'an'da bir sure
Yatman: itaatli
Yaver: yardımcı
Yaveş: yardımcı
Yavuz: iyi, güzel
mert, cesur
yaman, pek sert
Yavuzalp: çetin ve mücadeleci yiğit
Yavuzay: ayın en güzel hali
Yay: eğri ve esnek çubuk
Yaya: ayağı ile yürüyen
Yayalp: ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş eğri ağaç ya da metal çubuk
burç
Yaybüke: ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş eğri ağaç ya da metal çubuk
burç
Yaygır: gökkuşağı
Yayık: yayvan, düz
Yazan: eser kaleme alan kimse
Yazgan: süsleyici, sürekli yazı yazan yazar
Yazganalp: yazan, yazar
Yazgı: önceden belirlenmişlik, gerçekleşmesi mutlak olan
bütün olayları önceden değişmeyecek şekilde düzenlendiğine inanılan doğa üstü güç, alınyazısı
Yazır: oğuzların, bozok kolunun ayhan soyundan gelen bir Türkmen boyunun adı
Yaşar: doğan çocuğun uzun ömürlü olması dileğiyle konan bir ad
yaşayan, yaşamakla ilgili
Yaşık: parlayan ve ışıldayan şey
Yaşıl: yeşil renk
Yaşlak: gizli şeyler
Yaşmuk: düz ve yassı şey
Yaşmut: genç ve talihli kimse
Yaban: yabancı
ıssız kır, ova, çöl, sahra
dışarı, başka ülke, gurbet
ekin tarlası
Yabar: mis koku, güzel koku
Yabgu: eski Türk devletlerinde hükümdar anlamında kullanılan bir unvan
Yabru: çokca, ziyadece
Yağın: yiğit
sırt, arka
yağmur
Yağınalp: yağmur
düşman yağı
yiğit
arka, sırt
Yağız: koyu buğday rengi, esmer
parlak, siyah at tonu
Yağızalp: esmer, yiğit, karayağız yiğit
Yağızbay: esmer kimse
Yağızer: esmer kimse
Yağızhan: esmer han
esmer han
Yağızkan: asil, soylu kan
Yağızkurt: esmer, güçlü, kuvvetli kimse
Yağıztekin: esmer, güçlü erkek
Yağmurca: bir çeşit geyik
Yadigar: armağan, hatıra
bir kimseyi ya da bir olayı anımsatan kimse
bırakılan anı
Yafes: nuh peygamber' in 3. oğlu
Yahya: zekeriya' nın oğlu olan peygamber
Allah lütufkardır anlamında
Yahşi: yakışan, güzel
Yahşibay: iyi tanınan, saygın kimse
Yahşihan: genç, güzel hükümdar
Yakıtimur: özel isim
Yaktın: kabak
kavun, karpuz, hıyar gibi toprakta uzanıp, yetişen bitki
Yakub: erkek keklik
ibranice, "takib eden, izleyen"
Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır
Yakup: erkek keklik
takip eden, izleyen
Yakup (b): bir peygamber adı
Yakut: aliminyum oksit, yapısında parlak kırmızı renkli, değerli taş
Yakzan: açıkgöz, uyanık
Yalabık: parlak, parıltı
Yalap: parıltı
ivedi, hızlı, çabuk
sarı renkli bir kuş
şimşek
Yalavac: peygamber, elçi
Yalaz: ateş dili, ateşin her yana uzanan dili, yalım, alaz
Yalaza: alev
Yalazabey: ateş gibi
Yalazalp: yalımlı yiğit, yalım gibi yiğit
Yalazay: ayın kırmızı ışıklar açar hali
Yalçın: sarp ve dik
düz, kaygan
parlak
Yalçıner: sarp yiğit, dik yiğit
Yalçınkaya: sarp
düz kaygan
parlak, cilalı
Yalçuk: parlak ay
Yaldırak: ak, parlak, ışıltılı
Yalgı: sihir, efsun
Yalgın: serap, aşı kalemi almaya ve aşılmaya elverişli ağaç, çiçek
alev, ateş
serap, ılgın
Yalım: alev, ateş uzantısı
kılıcın keskin olan ağzı
alev
Yalın: sade, çıplak, katışıksız
Yalınalp: katışıksız yiğit, sade yiğit
Yalınay: bulutsuz gecedeki ay
Yalınç: birleşik olmayan, basit
Yalıngaç: bir ağaç
Yalkı: yalın
Yalkın: yalav, alev
Yalkulu: yalınlı, alevli
Yalman: kılıç, kama gibi şeylerin ucu
sarp, dik
Yaltır: parlak, ışıldayan
Yaltırak: ışık, parıltı
kuyruklu yıldız
Yaltıray: ayın ışıltısı
Yalvaç: tanrının habercisi, tanrı elçisi
Yamaç: dağın ya da tepenin bir yanı
karşı
Yaman: güç, beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan
güçlü, korkulan
Yamaner: güçlü, cesur erkek
Yamanöz: özü güçlü olan
Yamçı: posta tatarı
Yamık: bir yana doğru, eğik
Yanaç: yön, taraf
Yanal: yanda olan
Yanar: hararetli, ateşli
Yanık: yanmış
Yanıker: aşık, vurgun kimse
Yankı: sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle oluşan ikinci ses, bir olgunun çevrede uyandırdığı duygu
Yapalak: kedi başlı baykuş
Yapan: tertip ve tanzim eden
Yaparlu: elinden bir iş gelen
Yapuncu: yamçı
Yarar: uygun, elverişli
Yaraş: yarlık, dostluk
Yarcı: ortak
Yardak: yardımcı, arkadaş
Yardan: sevgiliden
Yargı: hüküm, muhakeme, eleştirme
adalet, hüküm
Yargıcı: yargılayan kimse
Yarıgar: en içten dost
Yarkan: yüksek mahkeme
Yarkaya: sarp, uçurumlu kaya
Yarlığ: hükümdar buyrultusu
Yarluk: fakir, muhtaç
Yaruk: ışık, aydınlık
Yasacı: kanun ve nizam yapan
Yasavul: muhafaza eden
Yaser: varlık içinde, zengin
Yasin: kur'an'da bir sure
Yatman: itaatli
Yaver: yardımcı
Yaveş: yardımcı
Yavuz: iyi, güzel
mert, cesur
yaman, pek sert
Yavuzalp: çetin ve mücadeleci yiğit
Yavuzay: ayın en güzel hali
Yay: eğri ve esnek çubuk
Yaya: ayağı ile yürüyen
Yayalp: ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş eğri ağaç ya da metal çubuk
burç
Yaybüke: ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş eğri ağaç ya da metal çubuk
burç
Yaygır: gökkuşağı
Yayık: yayvan, düz
Yazan: eser kaleme alan kimse
Yazgan: süsleyici, sürekli yazı yazan yazar
Yazganalp: yazan, yazar
Yazgı: önceden belirlenmişlik, gerçekleşmesi mutlak olan
bütün olayları önceden değişmeyecek şekilde düzenlendiğine inanılan doğa üstü güç, alınyazısı
Yazır: oğuzların, bozok kolunun ayhan soyundan gelen bir Türkmen boyunun adı
Yaşar: doğan çocuğun uzun ömürlü olması dileğiyle konan bir ad
yaşayan, yaşamakla ilgili
Yaşık: parlayan ve ışıldayan şey
Yaşıl: yeşil renk
Yaşlak: gizli şeyler
Yaşmuk: düz ve yassı şey
Yaşmut: genç ve talihli kimse