Yazın Kavurucu Sıcaklarında Sağlıklı Kalabilmek İçin Sizlere Sadece 10 Öneri....

LaViNYaM

>>>ιкιz αηηєѕι<<<
Yazın Kavurucu Sıcaklarında Sağlıklı Kalabilmek İçin Sizlere Sadece 10 Öneri....
Sıcaklarda Sağlıklı Kalmak İçin
Sıcaklarda Sağlıklı Kalmak İçin 10 Öneri




Sıcaklar aşırı kavurucu sıcaklardan korunmanın yolları var elbette...Bu sıcaklardan etkilenmemek için alacağımız 10 önlem ile yazı daha sağlıklı geçirmek elimizde...İşte Dr unuzdan size 10 öneri....



mutlu-18a.jpg




Sıcaklarda Sağlıklı Kalmak İçin 10 Öneri



Aşırı sıcak sağlığımızı olumsuz etkiliyor! Bu kavurucu çöl sıcaklarında sağlığımızı korumak için bunlara dikkat edin...

Yaşam kalitesi kişiden kişiye ve hatta kişinin kendi hayatı içerisinde bile değişiklik gösteren bir kavram. Genel olarak bakıldığında beklentiler ile yaşananlar arasındaki denge, yaşam kalitesinin en önemli kuralıdır.

Yaşananların beklentileri karşılaması yaşamın kaliteli olduğu anlamına geliyor. Hayatımızın kaliteli ve sağlıklı olabilmesi için yemek alışkanlıklarımızdan hayat tarzımıza kadar birçok faktöre özellikle dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü hayatımıza kattığımız birçok olumsuz etken sağlığımızı bozmak için alarmda bekliyor ve vücudun zayıf bir anında hastalıklarla karşımıza çıkıyor.


İşte sağlıklı yaşam için öneriler...




Aşırı sıcak havalar, fazla kilo, hareketsiz yaşam, zaman darlığı, yorgunluk ve aile içi sorunlar yaşam kalitesini bozan ve çok da uzun olmayan bir vadede sağlığı bozan etkenler arasında yer alıyor. Bu etkenleri hayatımızdan çıkartmanın yaz aylarında çok daha kolay olduğunu söyleyen Acıbadem Bodrum Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. H. Zafer Hasçelik, sağlıklı bir yaşam için özel önerilerde bulunuyor.

Suda jimnastik yapın:


Suyla tedavi tarih öncesi çağlardan beri uygulanan çok önemli bir yöntem. Bu nedenle suyu mutlaka hayatınıza sokun. Suyun direnci ve kaldırma kuvveti havaya göre çok daha yüksek. Vücuda temas eden su, hücrelerde yenilenme ve kaslarda gevşeme sağlıyor. Yüzmeseniz bile günde 45 dakikadan haftada 3 gününüzü mutlaka su içinde hareketle geçirin. Bu sayede hem spor yapmış hem de suyun gençleştirme özelliğinden faydalanmış oluyorsunuz.

Su altına dalın:


Su altı yüksek basınçlı bir ortam ve yüksek basınç dokulara normalden çok daha fazla oksijen gitmesini sağlıyor. Bu sayede de hücrelerde oksijen depolanıyor. Yüzme sırasında sağlanan tazelenme etkisi, su altında yüksek basıncın bu özelliği sayesinde çok daha yüksek yaşanıyor. Şuur bulanıklığı, ateşli hastalık ya da psikotropik ilaç kullanan kişiler hariç herkes yaşa bakmasızın dalabiliyor. Hatta astım ya da kronik akciğer hastalığı bulunan kişilere de düzenli egzersiz ortamı sağlaması ve hücre yenilenmesine katkıda bulunmasıyla tedaviye destek oluyor. Ayrıca kapalı ortamda nefes alamama korkusu yaşayanlar dalma sayesinde bu korkularını yenebiliyor.

Dans edin:

Dans hem bir spor olması hem de mutluluk vermesi nedeniyle sağlığa son derece faydalı. özellikle de eşli yapılan danslar vücuda ekstra enerji veriyor. Dans sırasında vücut mutluluk hormonu salgılıyor, eşli yapılan danslarda ayrıca dayanışma duygusu da ön plana çıktığı için sağlanan fayda artıyor.

Öğle saatlerini kapalı ortamda geçirin:


özellikle ozon tabakasının incelmesi ve hatta delinmesinin ardından güneş ışınlarının olumsuz etkilerinden korunmak hiç kolay değil. Güneş ışınlarında zengin olan ultraviole, DNA yapısının bozulmasına, dolayısıyla da bağışıklık sisteminin zayıflamasına dayalı otoimmün hastalıklar ve cilt kanseri oluşumuna zemin hazırlıyor. Bu nedenle güneşin dik olarak geldiği 11.00- 15.00 saatleri arasında kesinlikle dış ortamlarda bulunmayın.

Beslenmeniz size özel olsun:


Yaz aylarında hemen hemen herkeste bir diyet çılgınlığı yaşanıyor. Zayıflamak ve sağlıklı bir vücutla yaza girmek elbette ki çok güzel. Ancak zayıflamak uğruna şok diyetler yapmak vücuda yarardan çok zarar getiriyor. Bu nedenle diyetinizi kendinize özen programlayın ve bütün bir yıla yayın.

Günde 15 dakika güneşlenin:


Vücudun D vitamini ihtiyacını karşılamak için güneş şart. Sabah erken ya da akşamüzeri saatlerde güneşten faydalanmanız gerekiyor. D vitamini sentezi açısından günde 15 dakika, 15- 20 gün boyunca güneşlenmek bütün bir yıla yetiyor. Bu sayede D vitamini eksikliği nedeniyle ortaya çıkan kemik erimesi sorununu büyük ölçüde engelleyebiliyorsunuz. Tatil yaptığınız gün sayısına göre güneşlenme dönemini genişletebilirsiniz. Ancak güneşe çıkma zamanına mutlaka önem vermeniz ve öğle saatlerinde dış ortamlarda bulunmamanız gerekiyor.

Bahçeyle uğraşın, alışverişe yürüyerek gidin:

Kış aylarında yaza göre çok daha hareketsiz bir yaşam sürüyoruz. Yaz mevsimi size daha fazla hareket edebilmek için önemli fırsatlar sunuyor. Egzersiz denildiğinde aklınıza illa ki koşu, yüzme ya da tenis oynamak gelmesin. Bahçeyle uğraşmak ya da alışverişe yürüyerek gitmek bile rutin olarak yapıldığında vücudunuzun dinç kalmasını sağlayabiliyor. Bu nedenle özellikle tatil döneminde arabanızı hayatınızdan çıkartın ve mümkün olan her yere yürüyerek gidin.

Hobilerinize zaman ayırın:


özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar sürekli zamana karşı bir yarış içinde oluyor. Zamana karşı yarışmak da kaygı düzeyini artırarak yaşam kalitesini düşürüyor. Tatilde saatinizi kolunuzdan çıkartın ve kendinize boş zamanlar yaratın. Kış aylarında imkan bulup da yapamadığınız hobilerinizi bu dönemde gerçekleştirin. Bu sayede siz farkına bile varmadan kendinizi yenilemiş olacaksınız.

Pazardan kırmızı ve yeşil sebze alın:

Yaz döneminde beslenmenize dikkat edin. Mümkün olduğu kadar pazardan alışveriş yapın. Kaynağından alınan sebze ve meyvelerin size ulaşma süresi besin değerlerini de etkiliyor. Pazarlarda da bu süre az. Bu nedenle de sebze ve meyvelerin besin değerleri de marketlere göre daha yüksek. Yaz mevsiminde bol bol kırmızı ve yeşil sebze-meyve yiyin.

Gece saatlerini uykuya ayırın:

Sağlıklı bir yaşam için uyku düzeni çok önemli. Mutlaka günün 7-8 saatini uykuya ayırın. Ancak uyku saatlerinize de özen gösterin. Sağlıklı bir uyku, gece uykusudur. Sabaha karşı yatıp öğle saatlerinde uyanmanın vücuda hiçbir faydası yok, aksine zararı var. Vücudun uykuya geçmek istediği gece saatlerinde efor sarf etmek, hormonların hareketlenmeye başladığı sabah saatlerinde ise uyumak istemek vücutta çatışma çıkmasına neden oluyor. Bu da vücuda zarar veriyor.

Acıbadem Bodrum Hastanesi
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı
Prof. Dr. H. Zafer Hasçelik
 
Geri
Üst