yunanca bağlaç

ms_enemy

Yeni Üye
Üye
yunanca bağlaç
Eş görevli sözcükleri, sözcük öbeklerini ve cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere bağlaç denir. Yunancadaki başlıca bağlaçlar aşağıda cümle içinde örnekleme yapılarak verilmiştir.

Αλλά / μα
Δεν διαβάζει πολύ, αλλά τα καταφέρνει στο σχολείο

ama, ancak, fakat

Çok ders çalışmaz, ama okulda başarıyor
αν / άμα Αν θέλεις, θα φύγουμε νωρίς
eğer

İstiyorsan, erken ayrılacağız
αν και Αν και δεν θέλαμε, πήγαμε στο πάρτυ
(...)diği halde

İstemediğimiz halde partiye gittik
αφού Αφού είναι τόσο αργά, μην πηγαίνεις
madem ki

Madem ki bu kadar geç (oldu) gitme
γιατί / διότι
Πήγαν με ταξί στο θέατρο, γιατί δεν ήθελε να οδηγήσει το βράδυ

çünkü, (...)dığı için

Taksi ile tiyatroya gittiler, çünkü akşam araba kullanmak istemedi (Akşam araba kullanmak istemediği için)
γιατί
Δεν ξέρω γιατί έφυγε

niçin, neden, niye?

Niye gitti, bilmiyorum
δηλαδή Δηλαδή δεν θέλεις να πάμε στο θέατρο;
yani

Yani, tiyatroya gitmemizi istemiyor musun?
είτε είτε Είτε σήμερα είτε αύριο εγώ θα πάω στην Αθήνα
ister ... ister

İster bugün ister yarın Atina’ya ben gideceğim
ενώ
Διάβαζε την εφημερίδα ενώ έτρωγε

(...)iken

Yemek yerken gazete okuyordu
επειδή
Αγόρασα ένα άλλο ζευγάρι παπούτσια
επειδή ήταν πολύ φτηνά
(...)dığı için

Çok ucuz olduğu için bir çift ayakkabı daha aldım
εφόσον Εφόσον μου λες την αλήθεια, μπορείς να πας
(...)iyorsa, madem

Bana doğruyu söylersen gidebilirsin
ή
Θα πάμε στο Παρίσι ή στη Λυών

veya, yahut, ya da

Paris’e ya da Lyon’a gideceğiz
ή …… ή
Ίσως να πάμε ή στη Κρήτη ή στη Ρόδο

ya ... ya da

Ya Girit ya da Rodos’a gidebiliriz
και / κι
Έφαγε κάτι κι έφυγε

ve, de, da, dahi

Bir şeyler yiyip (yedi ve gitti) gitti
καθώς
Την είδα καθώς περνούσα από το βιβλιοπωλείο

(...) iken

Kitapçının önünden geçerken onu gördüm.
λοιπόν
Τι σου είπε λοιπόν;

şu halde, demek ki

Şu halde, sana ne söyledi?
μήπως Μήπως είδες τον Νίκο;
acaba

Acaba Niko’yu gördün mü?
μήτε, μήτε Μήτε θέλει να φάει, μήτε θέλει να πιει τίποτε
ne ... ne de

Ne yemek yemek ne de bir şey içmek istiyor
μολονότι Μολονότι κουράζεται, δουλεύει σκληρά
(...) diği halde

Yorulduğu halde (yorulmasına rağmen) sıkı çalışır
μόνο
Από τους φίλους μας μόνο Νίκος και η Ελένη μιλάνε Αγγλικά

sadece

Arkadaşlarımızdan sadece Nikos ve Eleni İngilizce konuşabiliyor
όμως
Της είπα να έρθει, όμως δεν με άκουσε

fakat, ama, ancak

Ona gelmesini söyledim, ancak beni dinlemedi
ούτε ούτε
Δεν θέλω ούτε ζάχαρη, ούτε γάλα

ne ... ne de

Ne şeker ne de süt istiyorum
ότι
Είπε ότι τελείωσε

(...) mesini, (...)diğini

Bitirdiğini söyledi
πως
Είπε πως θα έρθει κατά τις 10.00

(...) diği-, ki

Saat 10’a doğru geleceğini söyledi
ώσπου
Θα περιμένω έξω ώσπου να τελειώσεις

(...)e kadar

(Sen) bitirinceye kadar dışarıda bekleyeceğim.
ώστε Ώστε δεν σου είπε τίποτα
demek ki, sonuçta

Demek ki sana hiçbir şey söylemedi
ούτως ώστε

Μαγείρεψε αρκετά φαγητά, ούτως ώστε να βρουν τα παιδιά να φάνε κάτι όταν γυρίσουν σπίτι

(...)mesi için

Çocuklar eve döndüğünde yiyecek bir şeyler bulabilmeleri için yeterince yemek pişirdi
ωστόσο
Κατάλαβε την αγανάκτησή μου, ωστόσο δεν είπε τίποτα

mamafih, bununla birlikte, fakat

Kızgınlığımı anladı, fakat bir kelime b
 
Geri
Üst