Zeytinin faydaları

  • Konbuyu başlatan Misafir
  • Başlangıç tarihi
M

Misafir

Forum Okuru
Zeytinin faydaları
zeytinin faydaları zeytin faydaları
zeytin faydaları, zeytin faydaları nelerdir, zeytin faydaları ve zararları, zeytin faydası, zeytin fayda, zeytinin faydaları, zeytinin faydaları nelerdir, zeytinin faydası, zeytinin faydaları yararları, zeytinin faydaları ve vitaminleri, zeytinin faydaları ve zararları, zeytinin faydalar


Kahvaltıların vazgeçilmezi olan ve bir çok poğaçaya lezzet katan zeytinin bir çok faydası varmış Melek'lerim:)

Zeytinin ne faydası var, zeytinde hangi vitaminler var, zeytin hangi konularda zararlıdır gibi merak ettiğiniz herşeyi bu yazımızda öğreneceksiniz Melek'ler:)


84d9b1ea7e724d.jpg



Zeytin Ömrü Uzatıyor Zeytinin Faydaları

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'ndan zeytin sırları.

Dünyanın en çok zeytinyağı üreten ülkelerinden biri olmamıza rağmen zeytinyağı yemiyoruz. Oysa bu yağı diğerlerinden ayıran çok önemli şeyler var.



Zeytinyağı doymuş yağlar gibi kötü kolesterolü (LDL) yükseltmiyor. Doymuş yağlar gibi kanseri özellikle meme kanseri- tetiklemiyor. Aklınıza "diğer sıvı yağlardan bir farkı var mı?" sorusu gelebilir. Zeytinyağı kötü kolesterolü azaltma işini (diğer bitkisel yağlardan farklı olarak) iyi kolesterolü de azaltmadan (ve vücuttaki iltihabi süreçleri tetiklemeden) yapıyor. Kısacası zeytinyağı "en sağlıklı yağ" olma özelliğini hak ediyor. Yazıyı okuyunca bana siz de hak verecek ve muhtemelen günlük kalori tüketiminizin en fazla % 7-8'iyle sınırlamanız gereken doymuş yağları azaltmaya, çok fazla tükettiğiniz Omega-6 zengini diğer bitkisel yağları azaltıp, zeytinyağına daha fazla ağırlık vermeye başlayacaksınız.

HAZMI KOLAYLAŞTIRIYOR!

Kabızlığı önler ve safra yapısını dengeler

Zeytinyağının en kolay hazmedilen yağ olduğu biliniyor. Saf zeytinyağı midede helikobakter isimli mikrobun çoğalıp yayılmasını engelleyebiliyor. Bu nedenle zeytinyağının yaygın olarak kullanıldığı bölgelerde ülser, gastrit, mide kanseri gibi sorunlara daha seyrek rastlanıyor. Safra yapımını uyarıyor, dengeliyor, safra kesesi taşı oluşumuna yol açan süreçleri yavaşlatıyor. Kabızlığı azalttığı da iyi biliniyor. Kısacası zeytinyağı tam bir sindirim dostu doğal üründür.

KANSER

Zeytinyağı kanserden korur mu?

Zeytinyağı kullananlarda bazı kanserlere yakalanma riskinin azaldığını gösteren bulgular var. Yunanistan, İspanya, İtalya ve Amerika'da yapılmış güvenilir çalışmalar, özellikle meme kanseri ile yağ tüketimi arasında bir bağlantının olabileceğini düşündürüyor. Doymuş yağ (hayvansal yağlar, margarinler) tüketenlerde meme kanseri sık görülürken, zeytinyağı tüketenlerde oran bir hayli azalıyor. Diğer taraftan çalışmalar düzenli olarak zeytinyağı yiyenlerde kalınbağırsak, prostat, mide ve pankreas kanserine yakalanma riskinin de daha az olduğunu gösteriyor. Zeytinyağının kansere karşı sağladığı bu avantajın muhtelif nedenleri olabilir. Bunlardan biri kimyasal yapısı olmalıdır. Zeytinyağı tekli doymamış yağlardan çok zengindir. Doymamış yağ oranı ise margarin, tereyağı ve diğer hayvansal yağlardan düşüktür. Zeytinyağında bulunan güçlü antioksidan maddelerin (polifenoller, E, C vitaminleri...) ve skualen isimli maddenin de etkili olabileceği kabul ediliyor. Skualen çok güçlü bir anti tümör madde.

YAŞLANMA

Ömrü uzatır mı?

Zeytin ağacı dünyanın en uzun ömürlü ağaçlarından biri. Bir yerlerde bu kutsal bitkinin neredeyse 500 yıl kadar yaşayabildiğini okuduğumu hatırlıyorum. Yaşı 100 yılı geçen zeytin ağacı sayısının da bir hayli fazla olduğunu da biliyorum. Uzak Doğu ve Amerikalıların o çok övündükleri ginkgo biloba ağacı ile kıyaslandığında zeytin ağacının ömrünün daha uzun olduğu kesin! Bu uzun ömürlülük durumunu tesadüfü bir şey sanmayın. Zeytinin gövdesinde, yaprağı, dalı ve meyvesinde çok sayıda antioksidan, mikrop öldürücü, mantar yok edici onlarca madde var. Bu doğal anti-kanser, anti-mikrobik, anti-mantar maddeler onu dış zararlardan koruyor, ömrünü uzatıyor. Ömrü bu denli uzun olan bir bitkinin bu "uzun ömür" desteği ürünlerinin başka ömürlere ömür katması da sürpriz olmamalıdır. Bana göre zeytinin kendi uzun ömürlü olduğu için beklenen hayat süresini de uzatıyor. Bunun bilimsel kanıtları da var. Akdeniz halklarının uzun ömürlü halklar arasında ilk sıralarda yer almasında, Akdeniz mutfağının ve bu mutfağın başoyuncusu olan zeytinin ve zeytinyağının büyük bir önemi var. Zeytin ve zeytinyağı güçlü antioksidan yapısı, sahip olduğu anti kanser molekülleri ve kan yağlarına yaptığı iyileştirici etkiler nedeniyle ömrü uzatıyor.

SAĞLIKLI CİLT

Cilt yaşlanmasını önlüyor mu?

Zeytinyağının çok önemli bir özelliği de cilt yaşlanmasını geciktirmesi. Cildi sıkılaştırdığı, nem oranını yükselttiği, cilt yaşlanmasını geciktirdiği biliniyor. Cilt yaşlanmasının %80'i güneş ışınlarından kaynaklanıyor ve buna "foto yaşlanma" deniyor. Zeytinyağı güneş ışınlarının temel zararlıları olan ultraviyole dalgalarının cilt üzerindeki olumsuz etkilerine engel oluyor. Zeytinyağının cildi yatıştırıcı, iltihabi süreçleri baskılayıcı bir gücünün de olduğu belirtiliyor. İşte bu nedenlerle ünlü kozmetik üreticilerinin çoğu zeytinyağını ürünlerine çoktan eklediler. Zeytinyağı yemenin de cildi içten desteklediği biliniyor. Kozmetik dermatologların çok önem verdiği iki cilt dostu yağ var. Biri Omega-3 yağları, diğeri de oleik asit yani zeytinyağı. Oleik asit Omega-9 olarak da biliniyor. Diğer taraftan zeytinyağının beden temizliğinde (sabun yapımında bu nedenle kullanılıyor) ve saç bakımında da faydalı olduğu tarihsel bir gerçek.

KALP-DAMAR HASTALIKLARI

Zeytinyağı kolestrolü azaltır mı?

Zeytinyağı tüketen toplumlarda toplam kolesterol ve kötü kolesterol LDL'nin daha düşük, iyi kolesterol HDL'nin ise daha yüksek olduğu biliniyor. Bizim toplumumuzda da muhtemelen benzer sonuçlar var. Zeytinyağı tüketiminin çok yüksek olduğu Ayvalık halkının kolesterol düzeyinin Türkiye'nin diğer kısımlarından daha az olduğunu gösteren çalışmalar (Dr. Mahler ve arkadaşları) 10-15 yıl önce yayınlandı. Farklı ülkelerde yapılan yüzlerce çalışma zeytinyağı tüketiminin kolesterol dengesini olumlu yönde etkilediğini gösteriyor. Zeytinyağının diğer sıvı yağlardan farkı, kötü kolesterolü (LDL) azaltıcı etkiyi iyi kolesterolü (HDL) yükselterek sağlayabilmesidir. Diğer bitkisel yağlar da, doymuş yağ yerine kullanıldıklarında toplam ve kötü kolesterolü azaltıyorlar ama bunu iyi kolesterol HDL'yi de azaltarak başarabiliyorlar. Zeytinyağının kalp-damar hastalıklarından koruyucu etkisi sadece kolesterolü dengelemekle de sınırlı değil. Güçlü antioksidan aktivitesi sayesinde LDL kolesterolün oksidasyonunu da önlemesi büyük bir avantaj olarak gösteriliyor. Kısacası zeytinyağı tam bir damar dostu.

ZEYTİNYAĞI YAŞLANMAYI YAVAŞLATIR

Antioksidan etkisi ile yaşlandırıcı serbest radikallerin etkisini azaltır

Güçlü mineral ve vitamin yapısıyla kemikleri güçlendirir

Cilt yaşlanmasını geciktirir

Kalp damar hastalıklarından korunmaya yardımcı olur

Eklem sorunlarıyla mücadeleyi kolaylaştırır eklemlerin kayganlığını arttırır

Güçlü bir vitamin ve mineral kaynağıdır. (Prof. Dr. Osman Müftüoğlu)


Zeytin ve Zeytinyağı: Besleyici değeri çok yüksek bir besindir. Zeytinde bol miktarda protein, yağ, A, C, E vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, kükürt, klor, magnezyum mineralleri vardır.



Zeytinin ve Zeytinyağının Faydaları: İştah açar. Mideyi kuvvetlendirir. Bağırsakları yumuşatır ve kabızlığı giderir. Enerji verir. Karaciğer ve baş ağrısını giderir. Yüksek tansiyonu düşürür. Zeytinyağı kalp ve damar sağlığı için çok faydalıdır. Damarları açar. Karaciğerin düzenli çalışmasına yardım eder. Sarılığa iyi gelir. Bağırsak solucanlarını düşürür. Böbreklerde kum ve taş oluşumunu engeller. Kan şekerini düşürdüğü için şeker hastalarına faydalıdır. Cinsel gücü arttırır. Zeytinyağı tok tutar. Hücrelerin yenilenmesini sağlar ve yaşlanmayı geciktirir. Cildi besler ve güzelleştirir. Hücreleri yenileyerek yaşlanmanın etkilerini geciktirir. Bebek ve çocuk gelişimini destekler. Beynin ve kemiklerin gelişip güçlenmesini sağlar.

Zeytin, Zeytinyağı ve yaprağı nasıl kullanılır? Zeytinin meyvesi, zeytinin sıkılmasıyla elde edilen zeytinyağı dışında zeytin ağacının kurutulmuş yaprakları ve kabukları da kullanılır. Zeytinin yaprakları kaynatılarak elde edilen zeytin yaprağı çayı ile gargara yapılırsa diş ağrılarını hafifletir ve diş etlerini kuvvetlendirir. Zeytinyağı yemeklerden önce içilirse mide ülserine karşı korur. İdrar yollarını kayganlaştıran zeytinyağı lifli gıdalarla birlikte tüketilirse basur şikâyetlerini azaltır. Cildi besler, güzelleştirir ve kırışıklıkları azaltır. Zeytinyağı ile gargara yapılırsa dişleri beyazlatır ve dişetlerini güçlendirir. Yanık ve deri hastalıkları ile rahim iltihaplarına sürülürse faydası görülür.



Zeytinin mucizevi bir besin olduğunu söylemeye gerek var mı? İçeriğindeki maddeler sayesinde en doğal yollardan bakım yapan zeytinin, hem içeriden hem de dışarıdan vücuda etkileri inanılmaz!

Bilimadamlarının tahminlerine göre neredeyse 6 bin yıla yaklaşan bir geçmişe sahip olan zeytin ya da zeytin ağacı, Akdeniz florasında yetiştirdiği yemişleriyle sadece yemeklere tat katmıyor. Zeytinin yağı aynı zamanda geçmişten bugüne vücut sağlığı ve güzelliğiyle ilgili gerçek bir mucize damlası.

İçeriğindeki doymamış yağ asitlerinin yanı sıra doğal E ve C vitaminleriyle zeytinyağı hem içeride hem de dışarıda vücudu agresif serbest radikallerden koruyor. Bunun yanında enfeksiyonları önleyici etkisi bulunuyor. Ayrıca cildin uzun süreli genç ve gergin görünümünü dengeliyor.

Mutfakta kullanıldığında ise içeriğindeki oleuropein maddesi kan dolaşımını düzenliyor. Kalp ve damar hastalıklarına karşı da koruyucu etkisi bulunuyor.

PRATİK GÜZELLİK REÇETELERİ

Parlak saçlar: Kuru ve zarar görmüş saçlar için uzunluğuna göre 1-3 yemek kaşığı zeytinyağını saçınıza sürün. Uçlardan başlayarak diplere doğru ince bir tarakla dağıtın. Uygulama sonrasında kürü saçınızda gece boyunca bekletin. Kıyafetinize bulaşmaması için saçınızı tülbentle toplayabilirsiniz.

Dikkat: Zeytinyağı saçlardan kolay arınmadığı için önce şampuanı ıslanmamış saçta iyice dağıtın. Ardından hafif ıslatıp, parmaklarınızla saç diplerine masaj yaparak bol suyun altında iyice durulayın.

Vücut peeling’i: Cildinizin kurumaya yüz tuttuğunu hatta bazı bölgelerinizin sertleşip nasırlaştığını düşünüyorsanız, bunun için bir miktar tuz ve zeytinyağı karışımı iyi bir çözüm olabilir. Deniz tuzu ve yarım kase zeytinyağını ipeksi bir karışım oluşturana dek bir kapta iyice karıştırın. Yumuşak bir uygulamayla özellikle cildin sertleşmeye yüz tuttuğu dizler, dirsekler ve ayak topuklarını elde ettiğiniz karışımla ovun.

Dikkat: Bu uygulamayı haftada bir tekrarlayın. Böylece cildiniz yeterince yumuşak ve nemli kalacaktır.

Koku masajı: Bu masaj, ruhu şımartırken aynı zamanda vücudun da bakımını yapıyor. Zeytinyağı tüm vücut için mükemmel bir masaj aracı. Küçük bir kasenin yarısını zeytinyağıyla doldurun ve içine mevsime ya da ruh halinize uygun bir şekilde esansiyel yağ ekleyin. Çiçek ekstreleri arasında özellikle lavanta ve biberiye duyu organlarını harekete geçirir.

Dikkat: Yağı masaj öncesinde ılıklaştırdığınızda etkisini daha hızlı bir şekilde gösterecektir.



Zeytinin Faydaları Yararları

Zeytinin kahvaltı sofralarına kattığı lezzetin yanı sıra zeytinyağı da sağlıklı Akdeniz beslenme kültürünün bir sembolü. Türkiye sofralık zeytin üretiminde dünyada 2'inci sırada bulunuyor ancak Türkiye'de kişi başına yıllık zeytinyağı tüketimi henüz 1 litrenin altında. Yetkililer ve üretici firmalar Türkiye'de tüketimin artırılmasının önemine işaret ederken, kendi gücünü görme şansını yakaladı

Bir Akdeniz bitkisi olan zeytin (olea europea) Akdeniz'i çevreleyen ülkelerin hemen hepsinde yayılma imkanı bulmuştur. En kötü toprak koşullarında bile tabi olarak yetişebilen zeytin doğanın ilk ağacı olarak da tanımlanır.

Zeytin ağacı, 6-10 yaşları arasında ekonomik olarak ürün vermeye başlayan ve 80-100 yaşlarına erişen bir bitkidir. Yurdumuzda zeytinliklerin yaklaşık yüzde 75'i eğimli, dağlık ve yamaç arazilerde yer almaktadır. Bu yüzden kültürel bakım tedbirleri uygulanamamakta ve bunun sonucu olarak elde edilen ürün miktarı yıldan yıla değişmektedir. Bu periyodisiteye halk arasında "var yılı" ve "yok yılı" denilmektedir.

Zeytin meyvesi ülkemizde kahvaltıda yer alan ve birçok yemeğin, özellikle salataların süslenmesinde kullanılan, aynı zamanda beğenilerek yenilen yararlı bir yiyecektir. Zeytin meyvesi özel olarak yapılmış çeşitli yeşil zeytin ve siyah zeytin salamuraları olarak sofralarımıza sunulmaktadır.

Zeytin hasadı ülkemizde ekim-ocak ayları arasında yapılmaktadır.

Dünyanın en sağlıklı ve doğal bitkisel yağ kaynağı olan zeytinin tarihi, günümüzden 8 bin yıl öncesine dayanır. Tarihi gelişimi içinde birçok efsaneye kaynak olan zeytin eski uygarlıkların yazıtları ve kutsal kitaplarda yer almıştır. Ayrıca, beyaz bir güvercinin Nuh'un gemisine tufan sonrası canlılık belirtisi olarak, ağzında zeytin dalı ile dönmesi nedeniyle, zeytin yüzyıllardır barışın simgesi kabul edilir.



Zeytinin Bazı Fiziksel Özellikleri:
Dane Ağırlığı: 2-12 gr
Meyve Kabuğu: yüzde 1.5-3.5
Çekirdek Oranı: yüzde 13-30
Et Oranı: yüzde 66-85

Zeytinin Et Bileşimi:
Su yüzde 50-70
Yağ yüzde 15-30
Protein yüzde 1-2
Lif yüzde 1-3
Kül yüzde 1-5
Şeker yüzde 2-6

Zeytinin Kimyasal Bileşimi:
Su yüzde 51,9
Toplam KM yüzde 48,1
Toplam Şeker yüzde 2
Yağ yüzde 25,4
Protein yüzde 1.5
Na (mg/100g) 3,2
K (mg/100g) 457,19
Ca (mg/100g) 33,15
Mg (mg/100g) 12,49
Mn (mg/100g) 0,13
Fe (mg/100g) 1,73
Zn (mg/100g) 0,71
Cu (mg/100g) 0,01
P (mg/100g) 51,13
Karoten (mg/100g) 0,15 - 0,2
Vit C (mg/100g) 12,9 – 19,1
Thiaminmikrogram/100gr) 0.54-1,1

Zeytin meyvesinin temel bileşikler su, yağlı maddeler, basit şekerler, diğer karbonhidratlar, proteinler, pektinler, organik asitler, tanninler, oleuropein, renk maddeleri, vitaminler, inorganik maddelerdir. Zeytin bileşimi ham materyalle ilişkili veya işleme safhalarıyla ilişkili faktörlerden etkilenir.

Sofralık zeytin üretimi
Zeytin, diğer meyve türlerinden oldukça farklı. Diğer meyve türleri gibi hasattan hemen sonra tüketilmez. Çünkü tüketim için içerisindeki acılık maddesinin giderilmesi gerekir.

İşlenme şekline göre tüketime ayrılan zeytin tanelerinden yağlık tüketim dışındaki zeytinler genellikle sofralık tüketim için ayrılmakta ve bunlar "sofralık zeytin" olarak adlandırılmakta. Sofralık zeytin; uluslararası standartta kültüre alınmış zeytin çeşitlerinin, işlenebilecek olgunlukta hasat edilen meyvelerinin belirli teknik usullerle acılığının giderilip, tüketimine izin verilen katkı maddeleri ile birlikte ve sade olarak ambalajlanmış, yeme olgunluğu kazanan zeytin taneleri olarak tanımlanmakta ve siyah, yeşil ve rengi dönük (pembe) zeytin olarak sınıflandırılır.
Her çeşit zeytin sofralık olarak işlenebilir. Fakat kalitede farklılık olduğu için siyah-yeşil ve rengi dönük olarak adlandırılan sofralık zeytinler farklı işleme teknikleri kullanılarak tüketime hazırlanır. Genellikle et oranı fazla, çekirdeği küçük, etinden ayrılabilir, kabuğu ince ve esnek, şeker oranı yüksek ve yağ oranı tercihen düşük olan çeşitler sofralık olarak işlenir. Türkiye'de sırasıyla Akhisar, Gemlik, Domat, Memecik, Uslu (Akhisar yöresine ait), Ayvalık (Edremit), Edincik-Su gibi türler önemli sofralık zeytin çeşitleridir.


Kutsallığın ve bolluğun sembolü zeytin

Zeytin ağacının geçmişi bundan yaklaşık 39 bin yıl öncesine, Ege Denizi'ndeki Santorini adasında yapılan arkeolojik kazılara uzanıyor. Burada 39 bin yıllık zeytin yaprağı fosilleri bulunmuş. MÖ. 12 bin yılına ait zeytin ağacı bulguları ise Kuzey Afrika'dan Sahra Bölgesi'nden gelmekte. Zeytin ağacı tarihte kutsallığın, bolluğun, bilgeliğin ve sağlığın sembolü sayılmış yüzyıllardır. Akdeniz ve Ege mutfağındaki önemi de, her öğünde ve her yemekle tüketilmesinden kolayca kavranabilir.
Ülkemizde zeytinyağı kültürü, Türkler'in Anadolu'yu Doğu Roma'dan devraldığı tarihlere kadar uzanıyor. Osmanlı Devleti'nde de son derece önemli bir yere sahip olan zeytinyağlı yemekler, bugünkü Türk mutfak kültürünün temel yapı taşları arasındadır.

Zeytin ağacının yaprakları zafer, akıl ve barış simgesidir. Nuh'un gemisine bir zeytin dalı ile geri dönen güvercin, büyük sel felaketi sona erdiğine dair bir işaret sayılmıştır. Birçok dinde vaftiz törenlerinden yağ lambalarına, geleneksel ve kutsal mekanlara kadar Akdeniz'de görkemli dinsel ayinlerde önemli bir yer tutmuştur. Gerek mitoloji ve gerekse günlük yaşamdaki yeri bakımından Akdeniz kadar hiçbir coğrafyada zeytinin tarihi izlerini bu takip edebilmek mümkün değildir. Örneğin, Yunanistan'da zeytinin tarihi 4 bin yıl öncesine kadar uzanmaktadır.
 
Geri
Üst