Zihinsel Öğrenme YetersİzlİĞİ Olan Çocuklarin Eğitim Süreci

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Zihinsel Öğrenme YetersİzlİĞİ Olan Çocuklarin Eğitim Süreci
Bebeklik Dönemi
Günümüzde çocuğun eğitimine başlamak için belli bir yaşa gelmesi beklenmemektedir. Bebeklik dönemi gelişim sürecindeki en önemli dönem olduğundan, bebeğin problemi belirlenip, tanısı konur konmaz eğitimine başlanması ile gelişimin temellerinin atılmış olacağı kabul edilmektedir. Bu dönemde çocuğun bakım, sevgi, şefkat gibi gereksinimlerini karşılamanın yanı sıra onun için uygun ortam düzenlememiz, uygun oyuncak ve araçlar seçmemiz gelişimini olumlu yönde etkileyecek ve hızlandıracaktır.
Bebeklik döneminde çocuk için en önemli kişiler anne-babalar ve diğer aile bireyleri, en önemli ortam ise ev ortamıdır. Bebeği en iyi tanıyan onun gereksinimlerini en iyi bilen kişiler bebeğin anne-babasıdır. Bebeğe nasıl yardım edileceği, eğitimine nasıl başlanacağı konusunda, bu alanda çalışan kurum /kuruluş ve kişilerle iş birliği yapılabilir. Çocuk gelişimciler, fizyoterapister ve özel eğitimciler yardım alınabilecek profesyonel kişilerdir.
Bebeklik döneminde çocukların kazanmaları gereken temel beceriler, gördüğü bir nesneye ya da oyuncağa uzanma, gördüğü oyuncağı tutma/yakalama, oyuncağı birkaç dakika süre ile tutma gibi küçük motor beceriler, oturma, emekleme, yürüme gibi büyük motor beceriler ile ses çıkarma, çevredeki sesleri dinleme/tepki verme gibi konuşmaya ilişkin becerilerdir. Çalışmalar sırasında bebek henüz hazır olmadığı becerilere zorlanmamalıdır. Bebeğin gelişimi iyi takip edilmeli, yapabileceği, hazır olduğu beceriler öğretilmeye çalışılmalıdır. Bebek hazır olmadığı becerilere zorlanırsa sürekli başarısızlık yaşayacak, bu da onun kendine güvenini, anne babayla iş birliğini olumsuz yönde etkileyecektir.
Okul Öncesi Dönem
Bu dönemde çocuğun, gelişimin her alanı ile ilgili olarak yeni beceriler kazanmaya, deneme/yanılma yapmaya gereksinimi vardır. Okul öncesi dönemde kazanacağı bilgi ve beceriler hem onun anne babaya ve diğer yetişkinlere olan bağımlılığını azaltacak, hem de daha sonra öğreneceği okuma-yazma gibi akademik becerilere temel oluşturacaktır. Bu dönemdeki kazanılması beklenen beceriler öz-bakım becerileri, motor becerileri, iletişim becerileri ve bilişsel becerilerdir.
Öz-bakım becerileri:Çocuğunun kendisine bakmasını sağlayacak giyinme-soyunma, yemek yeme, elini-yüzünü yıkama, tuvaletini yapabilme gibi beceriler öz-bakım becerileridir.
Motor beceriler:Kolları, bacakları, ayakları ve gövdesini kullanarak yapabileceği yürüme, koşma, zıplama, atlama, tırmanma gibi büyük motor beceriler ile parmakları, elleri, bilekleri ve elleri-gözlerini birarada kullanarak yapacağı kesme, yapıştırma, boyama, çizme, düğme ilikleme gibi beceriler bu grupta yer alır.
İletişim becerileri: Bu beceriler konuşulanları dinleme, anlama ile konuşma becerileri olarak iki grupta toplanır. Çocuk konuşmasa bile anlaması, anladığını anne babaya gösterebilmesi çok önemlidir. Onunla konuşmak, öykü okumak, masal anlatmak, oyun oynamak ve şarkı söylemek onun anlama becerisini geliştirecektir. Bu etkinlikler aynı zamanda çocuğun anne babayı taklit etmesini, konuşmasını da geliştiren etkinlikler olacaktır. Görsel beceriler; çocuğun resimleri, nesneleri, şekilleri tanıması, benzerliklerini ve farklarını hatırlayabilmesini sağlayan becerilerdir. İşitsel beceriler ise; sesleri tanıması, seslerdeki benzerlikleri ve farklılıkları ayırt edebilmesi ile ilgili becerilerdir. Çeşitli kelime oyunları, tekerlemeler, çeşitli sesleri ayırt etme (kapı zili, araba sesi, çocuk ağlaması gibi) ile çeşitli resim-şekilleri eşleştirme, bul-yap oyunları çocuğun bu becerileri kazanmasına yardımcı olacaktır.
Bilişsel beceriler: Bilgileri akılda tutma, hatırlama, ilişkileri, benzerlikleri/farklılıkları bulma, nesneleri sınıflama ve problem çözme gibi becerilerin hepsi bu grupta yer alır. Çocuk normal yaşıtlarıyla birlikte olduğu zaman onlardan taklit yoluyla birçok beceriyi , aynı zamanda ortaya çıkan problemlerle baş etmeyi de öğrenir. Eğer çocuğun becerileri yaşıtlarının becerilerinden çok farklı ise bir başka deyişle, çocuk ağır derecede zihinsel öğrenme yetersizliğine sahipse yuva/ana okulu gibi kurumlar uygun eğitim ortamı olmayabilir. Bu durumda çocuk özel eğitim okullarının ana sınıflarına, özel eğitim merkezlerine devam edebilir ya da bazı kurumlarca sağlanan erken eğitim programlarına katılabilir. Unutulmaması gereken nokta, problemler ne kadar erken belirlenir, ne kadar erken tedbir ve yardım alınırsa, bu hem çocuk hem de diğer aile bireyleri için yararlı olacaktır.
Okul Dönemi
zeki.gif
Bu dönemde, çocuğun özelliklerine en uygun eğitim ortamına yerleştirilmesi çok önemlidir. Burada çocuğun eğitim ortamı seçilirken en önemli kriter çocuğun özellikleri olmalıdır. Bu nedenle çocuğu çok iyi tanımak gerekmektedir. Zihinsel öğrenme yetersizliği olduğu düşünülen veya tanısı konulmuş çocuğa sahip ailelerin eğitim ortamını seçerken başvurabileceği kurumlar “Okullar, Rehberlik ve Araştırma Merkezleri ile hastanelerin Çocuk Ruh Sağlığı Bölümleri” gibi kurumlardır. Ailelerin yönlendirilmesinde rehberlik ve araştırma merkezleri başlıca kurumlardır. Çünkü çocuğun eğitsel yönden değerlendirilmesi Eğitsel Tanılama, İzleme ve Değerlendirme Ekibi tarafından yapılmaktadır. Bu ekip rehberlik ve araştırma merkezi bünyesinde oluşturulur. Bu ekip, özel eğitim gerektiren bireyin eğitsel tanılamasından önce; eğer tıbbî tanılanması yapılmamışsa tıbbî değerlendirilmesinin yapılması için aileyi yönlendirir ve ilgili kurumlarla iş birliği yapar. Ekip aile görüşmesi, tıbbî tanılama sonucu, testler ve gözlemler yoluyla bireyi eğitsel tanılama sürecinden geçirir. Bireyin gereksinimlerini belirler, destek eğitim plânını hazırlar, yöneltme raporu hazırlar ve özel eğitim hizmetleri kuruluna gönderir. Bu kurul da eğitsel tanılama, izleme ve değerlendirme ekibi tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda bireyi uygun eğitim ortamına yerleştirir. Zihinsel öğrenme yetersizliği olan çocuklar biyolojik, sosyal, psikolojik ve akademik açıdan değerlendirilerek uygun eğitim ortamına yerleştirilmesi yapılır. Buna paralel olarak öğrenci kaynaştırma programına, özel eğitim sınıflarına veya özel eğitim okulllarına (eğitim-uygulama okulu, iş eğitim merkezi ve meslekî eğitim merkezi) yönlendirilebilir.

Kaynaştırma; özel eğitim gerektiren bireyin, yetersizliği olmayan akranları ile birlikte eğitim-öğretimlerini resmî ve özel okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanan, destek eğitim hizmetlerinin sağlandığı özel eğitim uygulamalarıdır. Hafif ve orta düzeyde öğrenme yetersizliği olan çocuklar kaynaştırma eğitimi programından yararlanabilir.
Orta düzeyde öğrenme yetersizliği olan çocuklardan durumları ayrı bir sınıfta eğitilmeyi gerektiren öğrenciler okul öncesi eğitim, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında özel eğitim sınıfı eğitiminden yararlanabilir.
Hafif ve orta düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olan ilköğretim çağı çocukları için, kaynaştırma uygulamaları esas olmakla birlikte, gündüzlü ilköğretim kurumları MEB tarafından açılır. Öğrencilerin bireysel yeterliliklerine dayalı gelişim özellikleri dikkate alınarak ilgileri, istekleri, yetenekleri ve yeterlilikleri ölçüsünde eğitim imkânlarından yararlanırlar.
İlköğretimlerini tamamlayanlara ilköğretim okulu diploması verilir. Bu öğrenciler bireysel gelişim özellikleri ve yeterliliklerine uygun orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarına yöneltilirler.
İlköğretimlerini tamamlayan, 20 yaşından gün almamış, orta düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olanlar veya ilköğretimlerini tamamlayıp genel ve meslekî orta öğretim programlarına devam edemeyecek özel eğitim gerektiren bireylerin, temel yaşam becerilerini geliştirmek, öğrenme gereksinimlerini karşılamak, topluma uyumlarını sağlamak, işe ve mesleğe hazırlamak amacıyla; farklı konu ve sürelerde meslek kurslarının düzenlendiği gündüzlü özel eğitim kurumları açılır. Bunlar meslekî eğitim merkezleridir.
Genel eğitim programlarından yararlanamayan, okul öncesi ve zorunlu ilköğretim çağındaki, ağır düzeyde öğrenme yetersizliği olan çocuklar için gündüzlü özel eğitim kurumları açılır. Bu okullarda, öğrencilerin, öz bakım ve temel yaşam becerileri ile işlevsel akademik becerilerini geliştirmek ve topluma uyumlarını sağlamak amacıyla gelişimsel eğitim programları uygulanır. Bu okullar eğitim ve uygulama okullarıdır.
Eğitim uygulama okullarını bitiren veya zorunlu eğitim çağı dışında kalan zihinsel öğrenme yetersizliği olanlar ve/veya genel eğitim programlarından yararlanamayan özel eğitim gerektiren bireylerin; temel yaşam becerilerini geliştirmek, öğrenme gereksinimlerini karşılamak, topluma uyumlarını sağlamak, onları işe hazırlamak amacıyla; farklı konu ve sürelerde meslek kurslarının düzenlendiği, gündüzlü özel eğitim kurumları açılır. Bu okullar iş eğitim merkezleridir.
Özel eğitim ve kaynaştırma uygulamaları yapılan okul ve kurumlarda özel eğitim gerektiren birey için BEP (BireyselEğitimProgramı) geliştirme birimi tarafından bireyselleştirilmiş eğitim programı hazırlanır. Geliştirilen ve ailesi tarafından onaylanan BEP; bireyin, ailenin, öğretmenin gereksinimleri doğrultusunda hazırlanan ve hedeflenen amaçlarda verilecek destek eğitim hizmetlerini içeren özel eğitim programıdır. Bu program bireyin tüm gelişim alanlarında, gözlem, gelişim ve değerlendirme ölçekleri kullanılarak ve hedeflenen amaçların gerçekleşme düzeyi doğrultusunda değerlendirilir.
Ergenlik ve Yetişkinlik Dönemi
Bu dönemde, zihinsel becerileri ne düzeyde olursa olsun ona bir yetişkin gibi davranmak, onunla bir yetişkin olarak ilişki kurmaya çalışmak toplum içindeki yerini almasını kolaylaştıracaktır. Bu dönemde kazanması gereken farklı beceriler vardır. Özellikle iş becerileri, para kullanma, boş zamanlarını değerlendirme gibi sosyal beceriler, temel okuma-yazma, matematik becrilerine yönelik alacağı eğitim, okul döneminde kazanamadığı becerileri kazanmasına yardımcı olacaktır. Unutmamalıdır ki çocuk çeşitli sosyal ve bağımsız yaşam becerilerini kazanmadıkça, zihinsel becerileri ne düzeyde olursa olsun, çocuğun toplum içinde bağımsız yaşaması mümkün olmayacaktır.
Çocuk hafif dereceli zihinsel özürlü ise birçok beceriye sahiptir, gözetim/yardım ile birçok işin gerektirdiği işlevleri yerine getirebilir. Onun için hangi işin uygun olduğunu, varolan iş becerilerini anlayabilmek için eğitim aldığı kurumlardaki öğretmenler ve uzmanlarla konuşabilirsiniz.
Ağır dereceli zihinsel özürlü çocuklarda ise öncelikli hedef, onun çevresine kendi sınırları içerisinde en az bağımlı yaşamasını sağlamak olmalıdır. Bu nedenle, giyinme-soyunma, yemek yeme, tuvaletini yapma, yardımla da olsa basit ev işlerini yapma gibi günlük yaşam becerilerini kazanmasına yardımcı olunmalıdır.
 
Geri
Üst