Aşkı Anlatan Şiirler Arşivi XI

HaYaL

Daimi Üye
Üye
Aşkı Anlatan Şiirler Arşivi XI
YORMA BENİ SIKILDIM YALAN AŞKINDAN

ANLA BENİ HERŞEY BAK YİNE SIRADAN

YİNE SEN GİDECEKSİN YİNE BEN YALNIZ

SENİ DÜŞÜNECEĞİM ÖLÜMDEN FARKSIZ

DALIP DALIP GİDECEK GÖZLERİM GAMSIZ

SENİ DÜŞÜNÜP BÖYLE AĞLAYACAĞIM...





Aramızda bir uçurum
Kıyılarında çiçek boşluğunda çiçek kokusu
Bir ucunda sen diğer ucunda ben
Sana ağlar gözlerim seni göremeden
Sana çarpar yüreğim seni her an özleyen
Bir kıyıda sen bir kıyıda ben
Aramızda sonsuzluk var seni benden esirgeyen
Ya sensiz acı çekmek yada sonsuzlukta
Sensizlik ile ölüm arasında bir tercih yaptım
Sensiz yaşamaktansa bedenimi boşluğa bıraktım.


Uzak bir sevgi benimkisi;
Sakin ve anlayışlı.
Yakınlaştıkça korkan, uzaklaştıkça titreyen,
Sahiplendikçe üzülen, paylaştıkça acıyan.
Kalbine sahip her bakışını izleyen,
Bir sevgi ki sorma...
Sıradan değil benimkisi;
Öyle el ele tutuşmak değil,
Göz göze bakışmak değil mavi rıhtımın yanında
Ya da omuzuna yatıp ağlamak değil.
Başka bir dünyada beklemek onu,
Başka bir sözle karşılamak,
Belki de aynı mutlulukla uğurlamak.
Sevilmek değil benimkisi;
İstemek ya da arzulamak değil.
Belki de izlemek benimkisi,
Doyasıya izlemek...
Gülmek değil ama güldürmek benimkisi,
En içten gözlerle güldürmek.
Saygı duymak benimkisi,
Ölene kadar ya da sonrasına...
İçine saklamak, gömmek uçsuz bucaksız ruhuna,
Her saniye ziyaret etmek başucunda.
Belki de saçma bir şey benimkisi;
Bencilce, sıkıcı bir zindan,
Sorgusuz sualsiz bir ilişki.
Ama farklı bir sevgi benimkisi;
İstemeden veren, sevilmeden seven,
Hep bende olan ve beni ben yapan sevgi....
 
Cevap: Aşkı Anlatan Şiirler Arşivi XI

Seni Yasamak

Seni her özledigimde sevgilim,
Gökyüzüne bakiyorum;
Gögün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.
Seni her özledigimde bir tanem,
Denizlere bakiyorum.
Ufuga bakinca mucizeni görüyorum çünkü.
Seni her özledigimde bir tanem,
Kuslara bakiyorum.
O kanatlardaki özgürlügünü görüyorum çünkü.
Ve askim, seni her özledigimde,
Adinda isyan ediyorum.
Seni özlemek istemiyorum ben,
Ben seni yasamak istiyorum,
Seni her özledigimde sana bakmak istiyorum
Ve seni sende görmek sadece..

Anılardan yontulmuş yüze değil
bir felakete adadım kendimi
deneyerek sesimi yeni bir ölüde, her gün
sabahla, baharın geldiğini
resimlerde yaşayan ikindileri
akşamın yalnızlığa düşürdüğü kafiyeyi
kılıçla kesilen yatsıları
mavi kuş zındanlarını
ve sıkıntıyı adlandıran geceleri müjdeledim.
o, yüreğinde uzun hüzünler besledi.
Oysa acılar çoğalmış, dağlar uyumuştu
karanlığın kollarında şehir uyumuştu
denizin derinliğinde söken şafak
yüzündeki dalgınlık
ağzındaki ince harfler uyumuştu
Fala mı inanırdım artık, kelimelere mi
su terazilerine ölü tüccarlarına
geceye ve gündüze mi?

O gitti.Bir sevdaya yasladı kendini
Ben kaldım.Yalnızlıkla karşıladım her şeyi.
 
Cevap: Aşkı Anlatan Şiirler Arşivi XI

Gitme gönlümün güneşi
bir bozkır ıssızlığı gibi
bu şehrin karanlık sokaklarında
bırakıp beni gitme
gitme közüm, gitme korum, gitme gözüm...

Gidersen
bütün duvarlar yıkılır üstüme
kimsesizleri ağlar gözlerimde bu şehrin
hüzün sarar sokakları her gece
hicran yağar göklerden yağmur yerine...

Gitme gece gözlüm, gitme bahar yüzlüm
gitme öksüzüm
ellerin yağmur sıcağı senin
gözlerin düğün çiçeği
dudağın gelincik
bakışın ay
vurup ömrümün göçmen kuşlarını
hançerleyip kalbimi gitme
gitme ışığım, gitme sevdam, gitme kavgam...

Gitme sevdamsın
gidersen duman olur ağarım sokaklara
incecik bir yağmur olur yağarım
uyku tutmaz geceleri
uzak yıldızlara takılır kalır gözlerim
kaybolup giderim bu kalabalık şehirde
gitme karakızım, gitme yürek sızım, canyıldızım

Gitme gönlümün nazlısı
bakışlarımı bir boşluğa ilmikleyip
sonsuz kederimle başbaşa bırakıp gitme
gitme çöl olur, gitme ölüm olur
bir yaprak gibi kurur gider ömrüm rüzgarda
aysız, güneşsiz kalırım, susuz, havasız
gitme ölürüm
gitme

Gitme gece gözlüm, gitme öksüzüm
gidersen bu şehir sensiz kalır
seni ararım bütün duraklarda
bütün sokaklarda seni ağlarım
gitme anılara kar yağar
gitme dört mevsim ayaz olur
dört mevsim sonbahar
gitme ey yar
ağlatma beni sevda kapılarında
eğme boynumu
üşürüm, donarım her gece sokaklarda

Gitme yüreğimin sızısı
gitme alnımın yazısı, gönlümün nazlısı
gitme duman olur, tufan olur, ah olur
kuşlarda çekip gider bu şehirde
ne güneş doğar, ne sabah olur
her saniye bir can verir ömrüm
ölürüm sevda kapılarında
ölürüm gitme
gitme...
 
Cevap: Aşkı Anlatan Şiirler Arşivi XI

Gül için dikenine katlanabileceklerini söyleyenlerdir, kır
çiçeklerini göremeyecek kadar güle bağlanmış olanlar 'Gül'
derler, başka bir şey demezler üstüne...

Ömürleri güllere ulaşmak için tükenirken, ehemmiyet vermezler, ayak
altında kalan, gül kadar narin, gül kadar güzel ama güzelliği fark
edilmeyen kır çiçeklerine. Mutlu olma sevdasına düşmüşlerdir kendilerince.

Mutlu olmak için zorluklara katlandıklarını bile söyleyebilirler.
Onlar için güzel bellidir artık. Takvim yaprakları birer birer düşerken,
kimi zaman yol katedemediklerine üzülürler. Oysa güzellikler
yanıbaşlarındadır her zaman, ama onlar her zaman güzellikleri
uzakta aramak sevdasındadırlar. Uzaktaki kıymetlidir;
zorluklarla elde edilen değerlidir; aradığında elinin altında olmayan güzeldir, derler.

Yanıldıkları tek nokta var: Onlar hep uzaklara bakarken, birileri
katlanmıştır, onun güzel bulmadıklarına, birileri kıymet vermiştir kır çiçeklerine...

Mutlu olmak için, gelecek bir yarını beklemezler. Ayaklar altında
ezilenlere ehemmiyet verip, onlardaki güzelliği fark edip, yarını
beklemeden, bugünden mutlu olmaya başlayanlardır onlar. Bir kır
çiçeğinin güzelliği onlar için yeterlidir. Gülde gönülleri varsa bile,
onlara ulaşmak için ömür tüketmekten korkarlar ve kır çiçeğindeki gül
güzelliğini fark ederler.

İnsan her zaman güzeli ister, güzel hastasıdır. Güzele ulaşmak için
ömrünü feda eder. Oysa bir baksa etrafındakilere, mutlak bir güzeli fark
edecektir. Ama tek bir düşüncenin kavanozunda kapalı kalmıştır.
Güzeli ararken, ezerek geçtiği bir başka güzeli fark edemeyecek kadar
kördür artık. Oysa bir çevirse uzakta takılı kalan gözlerini; gönül
rahatlığı ile bir taksa farklı güzellikleri de görme gözlüğünü...

Hayatına renk verse, kır çiçeklerinden demetlenmiş bir demetle...
Hayatını güzellikler yönüne değil de, güzellikleri hayatın yönüne çevirmeye çalışsa...

Bir görebilse kır çiçeğinin gül tarafını... Bir görebilse, hayal
pınarının çeşmesinin değil de suyunun önemli olduğunu... Yetinse
elindeki ile, güzelliğini bulmaya çalışsa elindekinin. Sevdiklerini gül
demetleriyle mutlu edebilme fikrini atsa kafasından. Bir gün de kır çiçeği
toplasa, sunsa sevdiklerine... Hayatını gül arama yolunda feda edeceğine,
görse kır çiçeğinin gül yanını... Bir fark etse ayaklarının altındakileri,
bir ehemmiyet verse kır çiçeklerine. "Sonuçta ikisi de çiçektir. Gül herkesçe
güzeldir, kır çiçeği de bence güzeldir." dese. Uzaklara bakmaktan, güle
ulaşmaktan dermansız kalacağına, bu enerjiyle kır çiçeğini sevmeye ve
sevdirmeye çalışsa; bu güzelliği sevdikleriyle paylaşsa. Güle ulaşma
arzusuyla koşturanlara gösterebilse kır çiçeğinin gül yanını. Anlatabilse
gül için ömür tüketmenin boş olduğunu...

Gül güzeldir; ama sevgi mevsimi geçtikten sonra, gül için koşmanın
bir anlamı kalmayacaktır. Öyleyse hiç vakit kaybetmeden al eline bir
demet kır çiçeğini, onun sana sunduğu mutluluğu görmeye çalış.
Çünkü hayat, mükemmeli aramaya yetecek kadar uzun değil!
 
Cevap: Aşkı Anlatan Şiirler Arşivi XI

Duygularımı anladığın için…

Beni ben olarak kabul ettiğin için…

En çekilmez olduğum günlerde bile,

Bana katlandığın için seviyorum seni,

Çünkü sen,

En zor zamanlarımda bile

Bana yol gösteren ay ışığımsın,

Karanlık gecelerimde umudum…

Sevmekten asla vazgeçmeyeceğim…

Deli Sevdamsın…
 
Cevap: Aşkı Anlatan Şiirler Arşivi XI

Bu derin mor sabahlı geceleri sana sakladık
Umudun kükreyişi idi kıyılara vuran dalgalar
Bu yüreği başka yüreklere bil ki yasakladık
Sağanaktı yüreğimize iliz iliz yağan yağmurlar

Bıktım artık kurşun yemekten yaralar kangren
Yasa boğduğum güllerden ismini aldım yediveren
Bahtsız çalı kuşu ellerindi beni her sabah seven
Yokluğunda bir yıldızdı içimi dişi kırık kemiren

Dumanlara boğmuşum dağındaki başımı
Ömrümü dudaklarına ismini solumuşum
Baktım ki ömür denilen alıp gidiyor yaşımı
Seni yedi kat göğün başına taç diye koymuşum

Umuda haykırıştır kırık özlemden kalan
Gidişimdir damarlarımın ısınıp soğuduğu an
Her mektubun arkasında bir acı burukluk
Bil ki göz pınarlarımdan incileri sana dizilmiştir…

Böylesine derin dibi olmayan sevda düşer mi kuyulara
Zannet meyinki içimdeki acıları kavuran halsiz yara
Böylesine sebepsiz kaç akşamı böler uykulara
Savurur küllerini rüzgara inat darmadağın yıldızlara
 
Cevap: Aşkı Anlatan Şiirler Arşivi XI

Nasılda gülüşmüştük…
Senin gözlerinin bende olduğu o ilk an,
Hayatımın en güzel zamanı,
Hayatımın en güzel o anı…
Unutabilir miyim?

Unutmak istemem ki,
Dakikalarca bana baktığın o anı,
İfadelerin en güzelini
Yüzünde oluşan o tatlı tebessümü,
Zamanımı ikiye katlayan o güzel gözlerini,
Çimen yeşili sanki,
Nasıl unutabilirim ki?

Nerden bilebilirdim ki..
Gözlerinin son sahibi ben imişim,
Ben imişim sana en son aşık olan,
Ben imişim sana son bakan,
Nerden bilebilirdim ki?

Sana sen bile diyemedim…
Seni sevdim bile diyemedim,
Öyle oturdu ki içime,
Bir fırtına ile girip,
Aynı fırtına ile gideceğini
Nasıl bilebilirdim ki?

Gözlerin ne kadar güzeldi.
Ellerini hisseder gibiyim,
Bebek eli gibi yumuşacık, sıcacık..
Beyaz tenin, elma yanakların, al dudakların..
Altın sarısı saçların,
Dalgalanan o rüzgarda…

O rüzgar ki hep engel olurdu bana,
Hep dikilirdi karşıma gecikmem için.
Sana neden engel değildi.
Üzerinde durduğumuz tepe,
Neden bu kadar yüksekte..

Bilemedim…
Son kez gülümsediğini,
Ölüme gidişini…

Bilemedim…
 
Cevap: Aşkı Anlatan Şiirler Arşivi XI

Sana ulaşabilmek içindi,
Sevda yolunda yaşadığım bütün düşmelerim...
Hayata karşı girilmesi gereken kavgaydı aşk.
Girdim...
Senin yaralı düşlerin sokmuştu beni bu yola.
Sevmeye ne kadar da istekliydin
Mutluluğa olan özlemini, hasretini dile getirirken,
Ve terlerken sarılmalar arasında,
Ne kadar da benimdin!

Belli etmiyordum ama
Ben de mutsuzdum en az senin kadar...
Kırılgan, vazgeçmiş...
Kazandığından fazlasını kaybetmiş bir yolcuydum bu yolda.
Evet mutsuzdum ama asla umutsuz değil!
Senden tek farkım buydu aşktan söz açıldığında...

Tam konacakken avcunun içine aşk,
Tam da yüzüne gülmeler inecekken gözyaşlarına inat,
Sen aldın tüm senli umutlarımı,
Kendi mutsuzluğunun içinde anlamsız kıldın...
O halde, yüzünü yüzümden sök at!

Sana bu kadar kızgın olmazdım inan;
Umutlarımı,
Mutsuzluğuna kurban vermeseydin...
Keşke...
Keşke diyorum, ben gelmeden sen gitmeseydin...

Gittin...
Oysa çoğaltmak vardı sevdayı...
Canlı tutmak vardı her zaman, hayatın en güzel kavgasını...

Gittin...
Sen harcayan oldun...
Umutlarım harcanan...

Bense;
Yürüdüğü yolda eskisinden daha öfkeli, daha kırılgan....
 
Cevap: Aşkı Anlatan Şiirler Arşivi XI

Çıksam,
Çıkıp gitsem uzaklara,
Burdan çok uzaklara,
Yine yanımdasın ya, burkulur içim..
Hani sen gider gidersin de
Evler,köyler durur ya orda,
Akşamsa kuşlar göçer,
Işıkları yanar evlerin,
Bir hüzün çöker ya hani
Karanlık iner dağlara..
Buğulanır gözlerim,burkulur içim..
Kaçsam,
Kaçıp bağırsam dağlara,
Feryadım yine sen olursun ya,
Burkulur içim...
Hani bağırsan da çıkmaz sesin
Uyansam bitse bu karabasan dersin,
Bir gülüş, bir dokunuş arar yüreğin..
Uyanır bakarım yoksun,
Boğulur sesim...

Girsem,
Girip yıkansam sulara,
Buz gibi denizlerde yanar,
Etim cayır cayır seni bağırır ya
Burkulur işte o zaman içim...
Aksini görüp sularda
Sarılır kucaklarım hayalini...

Koşsam,
Koşup karışsam kalabalığa,
Gürültülü, cıvıl cıvıl,
Işıl ışıl vitrinler
Gidenler gelenler.
Telaşlı koşarak yürüsem,
Sanki bir yere yetişecekmişim,
Aceleymiş işim,
Bekleyenim varmış gibi hani...
İçim burkulur yine
Sen gelirsin aklıma.
Ayaklarım ağırlaşır gitmez...
Buluşurmuşuz seninle
Dediğimiz yer ve saatte.
Özlermişiz,
Elele yürür gülüşürmüşüz.
Çok şeyimiz olurmuş konuşacak,
Kimseyi görmezmiş gözlerimiz.
Dünya durur, seyreder
Yollarımız gül olurmuş ya hani,
Dertler tasalar biter,
Simit alır yermişiz
Dilenciye para verirmişiz hani,
İçim burkulur, burkulur içim...

Kalksam,
Kalkıp sofralar kursam,
Mumları yaksam, donatsam,
Herkesi çağırıp toplasam
Sen gelirsin yine aklıma
Burkulur içim...
Hani çok açmışız da
Güle oynaya iştahla
Bağıra çağıra, döke saça yer,
'' Bugün neler oldu neler '' diye
Hepbir ağızdan konuşurmuşuz ya...
Bir sessizlik boynunu büker,
Yemekler tatsız tuzsuz olur,
Kurur ekmek, lokmalar büyür.
Çınlar tabak çatal
Sessizlik ölüm olur
Dağıtmak için pusu
Sözler diken olur,
Sofra küser,
Gönüller alıngan olur...
İçim burkulur burkulur...

Düşsem,
Düşüp yatsam yataklara,
Sen gelirsin yine aklıma...
Hani çocukmuşuz, hasta olmuşuz
Gözlerimiz baygın, buğulu
Yanaklarımız al al, ateşli,
Dışarda oyunlar oynanır neşeli
Kalkamaz yataktan
Kesiliriz ya iştahtan hani...
Öyle işte, boynum bükülür
Sen gelirsin aklıma öksüz, yalnız
Bakarım camdan, yoksun
Burkulur içim....

Ölsem,
Ölüp gitsem mesela,
Nasıl öldüğümü bilmeden, aniden.
Sen gelirsin aklıma yine...
Hani ölmüşüm de
Sevdiklerim, sevmediklerim,
Üzgün, ağlamaklı herkes.
İyiliğim, güzelliğim, bahtsızlığım,
Pişmanlıklar, keşkeler, feryatlar..
Ürpertiler rüzgarla karışık,
Sessiz dualarla örtülür ya toprak...
İçim burkulur, üzülürüm..
Ölüp gittiğime değil de
Seni burda yapayalnız, bensiz
Koyup gittiğime yanar, yanar içim...
Sen aklıma gelince
Sessizce akar süzülür gözyaşım.
Sevdiğim, yoldaşım, aşkım...
Burkulur yanar içim...
 
Cevap: Aşkı Anlatan Şiirler Arşivi XI

Seni günlere böldüm, seni aylara
Daha yıllara, yüzyıllara böleceğim
Ve her zaman söyleyeceğim ki beni anla
Böyle eskitilmiş de olsa bu kalbi
Minesi çatlamış bir diş gibi durduracağım karşında.

Şiirler söylenir, şiirler biter
Biz bu sevdayı neresine sakladıktı sen ona bak da
Kahverengi avuçlarına mı gözlerinin
Tam oradan mı kahverengi yağan bir aydınlığa.

Bütün günler yenileşir her bekleyişte
Ve bütün dünler, bütün geçmişler
Kapını açarsın ki bir de, hiç kimseler yok
Çaresiz, benim sana gelişim de hep böyle.

Dün akşama doğru turuncu bir bulut geçti
Sonra bütün bulutlar hep birden geçti
Anılar, anılar, belki hepsi bir kelime.


Soruyordun
İlkyaz işte
Uyanıp bir bahçeyi dinliyoruz
Tenhalık böyle

Dallar mı kırılmış, sarmaşıklar mı toz içinde
Beklesem hemen gelecek olduğun
Tam öyle olduğun
Oysa hep yanımdasın, seninle her şey yanımda
Kırık dökük de olsa yanımda
Mesela çok sevdiğin bir deniz bile yanımda
O deniz ki aramızda hiç kımıldamadan
Erkeğini iyi tanıyan bir kadın gibi yorgun.

Yarısı yenmiş bir elmaydık bana sorarsan
İkimizdik, iki kişi değildik
Bakıyorsak birlikte bakıyorduk gözlerimin içine
Birlikte gözlerinin içine bakıyorduk senin
Yanlıştı, doğruydu, hiç bilmiyorum
Sanki bir bakıma ayrılık böyle.

Karşılıklı otursak da ne zaman
Masa örtüsünü ikiye bölen ellerimizdi
Bir tırnak yeşilinden gerisin geriye
Ayak bileklerimizden gerisin geriye
Bütün bunlar gereksiz, bilmiyorum sanma
Gereksiz ama yalnızlık böyle.
 
Geri
Üst