bir yerlerde hala varsın biliyorum

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
bir yerlerde hala varsın biliyorum
23pz9.png

Çok uzaklardayım senden.
Bir mavinin ızdıraplarımı kaldırabileceğini düşündüğüm bir şehirdeyim.
Oysa bir umuttu hep.
Oysa şehrin ilk simidini birlikte yemek isteme heyecanımız
ve ilk güneşin doğuşunu seyredeceğimiz hayali.
Çınarın altında şehrin en erken çayını içme
ve şehrin o muhteşem havasında caddelerini adımlayacağımızın hayali.
İste Zühre bu da bir hayal. İşte kaldırımlarda ki yorgun ayak izlerim.
Hepsi hayal.
Bazen Akif soruyor da yalan diyorum.
İçime kılıçlar kadar keskin bir yara bırakıyor sana yalan demek.
Seni hayal etmenin fedakarlığına bile katlanamıyorum artık.
Sana ilk isyanım şuursuzca.
İlk isyan.
İlk kez kırılganım
ve ilk kez inadım.
Sorgulanmadan kabul edilen çağrışımlarının inadı.
Çökmüş,
yıpranmış,
terk edilmiş bir şehir.
Ben artık yokum.


22ux7.png


Bir elmayı ikiye böldüğüm
ve kandillerine ışıksız iz bıraktığım.
Yoksun.
Merhametin bir ayağı aşınmış köprüler üstünden hüznümle ırmağın mi****ına tutunur
ve bir ayağı çığır açar merhamete hüsran ile.
Kaçıncı merhametsizliğin bilmem ki.
İşte yoksun.
Bazen varolduğunu düşünerek hissiyatına sığınıyorum
ve bazen yokluğuna bir zelzele telaşesi ile sarılıyorum.
Seninle ilgili o an kalbimin kaldırabileceği ne varsa serpiliyor önüme.
Bir an karanlıklar aşıyorsun ve kapkaranlık,
zifiri karanlıklarda zemherileşen soğuk bir yüzle karşılaşıyorsun bir anda.
Artık öyle yalansın ki,
bitiyorsun.


33ng8.png



Bir yıldız sağanağı ve bir yanım veda.
Bir ateşin içinden gülümseyebiliyorum sana.
Çünkü sende öğrendiğim aşk bende bir sadakat.
Tanıdığım bir şey bu.
Bulutlar ulvi bir el tarafından ağlayabiliyorsa beni de ağlat demeliyim.
Her an birden bire bir sadakat ile gelecekmişsin gibi.
Yüzümde ki hazana bak.
Sonbaharın son gününde doğmuşum gibi.
Neden yoksun?
Neden parmaklarınla kavisler çizmiyorsun artık?
Saçların nerede?
Bilmiyor musun artık bütün eşyalar benimle alay eder oldu.
Bütün sevdiklerimi başucumda görme isteğim bile suç.
Yoksun ve perdeleri siyaha soyunan bir gün ile karşılıyorum yok oluşunu.
Şehrin ilk simidini ben yedim.
Bütün karlar suskunluğumun ve sensizliğimin üzerine beyaz yalnızlıklar örtüyor.
İlk çayını ben içtim bu şehrin.
Sen yoksun...
Yitik bir şehrin korkularını emziren bütün gecelerini
buğulu bir camdan seyrediyorum.
Sonun nerede olduğunu bilmeden
ve zahir bir hayata feryatlar bırakarak
aşikar cümlelerle sinsi ızdırapların ardına adını kazıyorum.
Bu yüzden anımsadığım zühre
ve bu yüzden adına zahir cümleler bırakmam.
Bir adın kaldı dayanabildiğim hüzünlerden.
Kimi zaman "gidenler unutmaz geride kalanları"
beni avutan.
Kimi zaman "evet son kez git ve bir daha dönme"
kalbimi yıkan.


55iq1.png


Dokunduğun yürek aynı.
Mağrur bakışlarınla izliyorsun bu şehri.
Yüreğinde yas diye tasvir ettiğin
ayrılıkların bir gün nefesini senden alacağını hiç düşünmedin.
Adımlarını ne de çabuk sıklaştırdın gitmek için
ve neden acele ettin haykırışlarını çığlıklarına adamak için.
Gözlerim kan dolu izliyorum seni.
Bir yerlerde hala varsın biliyorum


63pg4.png

 
Seni hayal etmenin fedakarlığına bile katlanamıyorum artık.


çok güzeldii
 
Geri
Üst