*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Hamilelerin oruç tutarken beslenmesi
SAMSUN (İHA) - Samsun Doğum ve Çocuk Hastanesi'nde görevli Diyetisyen Sibel Kopuz, oruç tutan hamilelerin beslenmeleri konusunda uyarıda bulundu. Diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalıkları gibi benzer hastalıkları bulunanların doktor tavsiyesiyle oruç tutması gerektiğini hatırlatan Sibel Kopuz, anne ve bebek sağlıklı bir gelişim süreci izliyorsa, günlük alınması gereken enerji ve besin öğeleri sahur ve iftar saatlerine bölünerek tüketildiği sürece, orucun gebeliği olumsuz etkilemeyeceğini söyledi.
Kişinin yaşına, fizyolojik durumuna, kilosuna, gebelik yaşına uygun, bireye özel bir beslenme programı için diyetisyene danışmasının hamile anne adayının daha sağlıklı bir Ramazan geçirmesine önemli katkıda bulunacağını belirten Kopuz, "Gün içinde halsizlik, baş dönmesi gibi benzer durumlarla karşılaşılabilecek sorunları minimuma indirmek için mutlaka sahura kalkılmalı. Sahur yapmadan oruç tutulmamalı. Sahurda hafif ve tok tutucu, proteinden zengin besinler tüketilmeli. Gebelikte en önemli iki besin öğesi demir ve kalsiyumun bir kısmı bu vakitte alınmalı. Az yağlı peynir, haşlanmış yumurta, pekmez, süt, kepekli ekmek, meyve seçimi ideal olacaktır. Uzun süre tok kalabilmek ve kabızlığı önlemek amacıyla en az 4-5 dilim kepekli ekmek ve yanında sıvı alımına özen gösterilmeli. İftar 2-3 öğüne bölünerek yapılmalı. Oruç, birkaç yudum su ve hurmayla açılabilir. İlk olarak evde hazırlanmış çorba, ardından ana yemek olarak etli sebze veya tavuk sebze haşlama ya da balık buğulama türde besinler tercih edilmeli. Kızartılarak pişirilmiş baharatlı, tuzlu, salçalı ve hazır yiyeceklerden sakınılmalı, sofrada tuz kullanılmamalı. İlk öğün bir dilim pide ile bitirilebilir. İftardan yaklaşık bir saat sonra, bir kase yoğurt ve bir porsiyon unlu besin (pilav, makarna, bulgur) ile yanında söğüş sebze veya salata tüketilebilir. Yatmadan 1-2 saat önce bir porsiyon süt ürünü (bir kase yoğurt veya bir bardak süt) ile 1-2 porsiyon meyve tüketilmeli" dedi.
Sibel Kopuz, demir ihtiyacını karşılamak için ana yemeklerde et yerine rahatlıkla kuru baklagillerin tüketilmesi gerektiğini hatırlatarak, "Ramazan'ın geleneksel alışkanlıkları olan tatlılardan sütlü tatlılar tercih edilmeli. Bu seçim kalsiyum, protein ve vitamin alımınıza katkıda bulunacaktır. İftar öğünleri arasında su içilmeli. Günlük toplam 8-10 bardak su içilmeli. Çay açık içilmeli. Daha iyi seçim yeşil çay olacaktır. Yemeklerinizde kesinlikle katı yağ kullanılmamalı. Zeytinyağı tercih edilmeli. İftardan sonra aralarda bir avuç kadar kuruyemiş, kuru meyve tüketilmeli. 15 dakikayı aşmayan basit egzersizler yapılmalı" diye konuştu.
Kişinin yaşına, fizyolojik durumuna, kilosuna, gebelik yaşına uygun, bireye özel bir beslenme programı için diyetisyene danışmasının hamile anne adayının daha sağlıklı bir Ramazan geçirmesine önemli katkıda bulunacağını belirten Kopuz, "Gün içinde halsizlik, baş dönmesi gibi benzer durumlarla karşılaşılabilecek sorunları minimuma indirmek için mutlaka sahura kalkılmalı. Sahur yapmadan oruç tutulmamalı. Sahurda hafif ve tok tutucu, proteinden zengin besinler tüketilmeli. Gebelikte en önemli iki besin öğesi demir ve kalsiyumun bir kısmı bu vakitte alınmalı. Az yağlı peynir, haşlanmış yumurta, pekmez, süt, kepekli ekmek, meyve seçimi ideal olacaktır. Uzun süre tok kalabilmek ve kabızlığı önlemek amacıyla en az 4-5 dilim kepekli ekmek ve yanında sıvı alımına özen gösterilmeli. İftar 2-3 öğüne bölünerek yapılmalı. Oruç, birkaç yudum su ve hurmayla açılabilir. İlk olarak evde hazırlanmış çorba, ardından ana yemek olarak etli sebze veya tavuk sebze haşlama ya da balık buğulama türde besinler tercih edilmeli. Kızartılarak pişirilmiş baharatlı, tuzlu, salçalı ve hazır yiyeceklerden sakınılmalı, sofrada tuz kullanılmamalı. İlk öğün bir dilim pide ile bitirilebilir. İftardan yaklaşık bir saat sonra, bir kase yoğurt ve bir porsiyon unlu besin (pilav, makarna, bulgur) ile yanında söğüş sebze veya salata tüketilebilir. Yatmadan 1-2 saat önce bir porsiyon süt ürünü (bir kase yoğurt veya bir bardak süt) ile 1-2 porsiyon meyve tüketilmeli" dedi.
Sibel Kopuz, demir ihtiyacını karşılamak için ana yemeklerde et yerine rahatlıkla kuru baklagillerin tüketilmesi gerektiğini hatırlatarak, "Ramazan'ın geleneksel alışkanlıkları olan tatlılardan sütlü tatlılar tercih edilmeli. Bu seçim kalsiyum, protein ve vitamin alımınıza katkıda bulunacaktır. İftar öğünleri arasında su içilmeli. Günlük toplam 8-10 bardak su içilmeli. Çay açık içilmeli. Daha iyi seçim yeşil çay olacaktır. Yemeklerinizde kesinlikle katı yağ kullanılmamalı. Zeytinyağı tercih edilmeli. İftardan sonra aralarda bir avuç kadar kuruyemiş, kuru meyve tüketilmeli. 15 dakikayı aşmayan basit egzersizler yapılmalı" diye konuştu.
