Hicran (Hayal'in Kaleminden)

HaYaL

Daimi Üye
Üye
Hicran (Hayal'in Kaleminden)
Merhabalar arkadaşlarım. Sizlerle kendi yazmış olduğum bir hikayeyi paylaşmak istiyorum.Yorumlarınızı çok merak ediyorum doğrusu.:)

imgepisode2a1a11b52lq71-8185.jpg



Gecenin karanlığı üstüme bir sis bulutu gibi çökmekte. Tenimdeki ürpertiler kalbimden geçen her bir kan zerresini titretiyor sanki. Çok düşünülmekten dibi tutmuş düşüncelerim tek tek birer çıkmaz sokağa sığınmış, sinmiş, bastırılmış ve gün yüzüne çıkmasınlar diye karabasanlar kapılarında nöbet tutuyor...



Bir an için bu kâbusun içinden sıyrılıp doğruluyorum yatağımda. Gözüm saate ilişiyor. Gecenin üçüne çeyrek kalmış. Ama saatin önemi yok, biten bir aşka giden ana varmak için saatler çok çabuk geçer. Geçmedi mi sanki… Geçti elbette. On seneye sığan kaç saat varsa geçiverdi bir çırpıda. Ömrümün son on yılını ve evliliğimizin tamamını içine alan bu bir avuç yıl gözlerimin önünden bir kum saatinin tek dakikası gibi aktı ve geçti…



Ama bir gariplik var… Bu gece bitmek bilmiyor sanki bana inat. Bu gecenin sabahına karşı içimde; yarın prangalarından kurtulacak olan bir mahkûmun heyecanı ve tahammülsüzlüğü var. Saat “tik” diyor; ruhum “Ah!” diyor; saat “Tak” diyor, kalbim “Of!” diyor. “Tik - Tak, Ah- Of “ , Bu melodi beni delirtecek. Beynim iflasın eşiğinde; taze kanlar beynime hücum etmiş, gözlerim alev alev ve ben…



Artık kuruyan, akmaya mecali kalmayan gözyaşlarımın yanaklarımda oluşturduğu tuzlu yol tenimle beraber kalbimi de yakıyor. Gözlerimse hiç itirazsız var gücüyle gözyaşı toplamaya devam ediyor. Daha ne kadar gider böyle bilinmez ama gözlerimdeki buğu artık beni körebeye dönüştürmeye başlıyor. Aslında ben bu körebe oyununu bile bile çokça oynamıştım zaten ama bu son geceyi de hem kör hem de ebe olarak geçirmek hiç de içime sinmiyor.



Neden sonra bir düşünce saplanıyor beynime bir ok misali. “Neden?” diyorum; “Neden böyle olduk? Beni önce sana sımsıkı bağlayıp sonra da acımadan çekip koparan… O neydi? Böyle mi olmalıydı? ‘Aşk’ hani o hiç tükenmeyecek; ebediyen saracaktı ruhumuzu ve muhafaza edecekti bizi dünyanın tüm pislik ve kötülüklerinden."



O da bir cevap veremiyor: O, yani şu an yanımda yatan on senelik eşim. Evet, “eşim!”.Bunca sene aynı yastığa baş koyduktan sonra bir gün beni aldatabileceği aklımın ucundan geçmezdi. Üstelik de bana tıpatıp benzeyen bir kadınla… Birini aldatacaksın madem; ondan tamamıyla farklı biriyle yapmalısın bu işi. Madem başkasında beni arayacaksın; o halde ne gerek var! Beni bende bulamayıp da onda mı bulacaktın!



Üstelik kadının adı da manidar.”Hicran… “ Yani benim tam tersim. “Sevgi” değil mi benim adım! Babamla annemin o büyük aşkının meyvesi olduğum için bana bu adı vermişler. “Sevgi”den vazgeçip de “Hicran”ı tercih etmek hangi akla hizmet… Anlamıyorum; anlam veremiyorum da…



Bu düşüncelerimden çalar saatin sesiyle sıyrılıyorum. Şaşırıp kalıyorum saate bakınca. Tam sabahın sekizi… Beş tam bir de çeyrek saattir böylece oturmuş bunları mı düşünüyorum yani? Zaman! Sen ne garip bir şeysin böyle. Gecenin karanlığını tek başına sırtına yüklenmiş bir kadına verilebilecek, en güzel hediyeyi veriyorsun bana. Güneş ışığını!



Yataktan kalkmak üzere ayaklarımı dışarı atıyorum ve o da ne? Bedenimde bir sarsıntı, garip bir sıcaklık; Biri tutmuş beni ışığa doğru çekiyor fakat bakamıyorum arkama korkumdan. Aman Allah’ım neler oluyor… Gözlerim: gözlerim kararıyor! Neler oluyor…












Yine oldu işte! Eşim kollarını belime sarmış halde beni kendisine doğru çekip de yanağımdan öpünce bitti kâbus. “Sevgi” yine esir almıştı beni anladığım kadarıyla. Yine bütün geceyi uykusuz geçirdim onun yüzünden. Doktorumun dediğine göre “Sevgi” benim şizofren beynimin yarattığı diğer kişilikmiş. Ne yapıp edip kurtarmalıyım kendimi ondan. Aksi halde bir gün ona uyup gerçekten boşayabilirim canım eşimi…


HaYaL




b100000227322815_103019456382298_2336-3658.jpg



Not:Telif hakkı saklıdır.İzinsiz kullanılamaz.


Melekler Mekanı

 
Pess diyorum harbiden pes...

Sen sürünüyosun buralarda tatlım ya baksana mükemmel olmuş olumsuz denebilecek hiç bir şey göremedim.. harika harika!

Hem görsellik bakımından hem fikir konu .. herşeyiyle bütün olmuş sanki biyerden bulmuşta copy paste yapmış gibi...

Bravo tebrik etmek istedim valla..
 
Malesef ki, aşk bazen hastalık derecesinde oluyor ve belki de senin kaleminden çıktığı gibi şizofrene dönüyor.
Eyy aşk, senin kitabın var mıdır ki acaba?


Yüreğine ve kalemine sağlık canım. Can alıcı ve akıcı bir hikaye, mükemmel bir teknik kullanmışsın, tebrikler kardeşlik :kiss:
 
Geri
Üst