İşte Kedimiz Müezza ve Müezza'nın Bakım Günlüğü :)

dediklerine katılıyorum ayrıca o yönden bakmamıştım nankör olma sebebine yani :D peygamberimiz kedinin sırtını okşayıp sırtın yere gelmesin demiş ve kediler ne kadar yüksekten düşerse düşsün ayakları üstüne düşermiş :)
 
ama ben kedileri sevmem demedim köpekleri tercih ederim dedim eleştirmedim yaniii :( yanlış mı anlaşıldımkiii...
Yok nilim hayır, asla, asla :) Ben yanlış anlaşıldıysam üzülürüm. Yazının sonunda dedim ya, bu satırları yazmama ilham olduğun için diye :) Bu yazıyı sana ithafen yazmadım ben. Kedileri sevmeyen, kediler hakkında yanlış bilgileri olanlar okusun diye yazdım. Canım benim ben seni bilmiyor muyum :kiss:
 
dediklerine katılıyorum ayrıca o yönden bakmamıştım nankör olma sebebine yani :D peygamberimiz kedinin sırtını okşayıp sırtın yere gelmesin demiş ve kediler ne kadar yüksekten düşerse düşsün ayakları üstüne düşermiş :)
Hehe :D O hikayenin doğruluğu hakkında birşey diyemem, çünkü dini kaynaklarda bu söylentiye itibar edilmiyor :) Ancak Peygamber Efendimizin abdest aldığı kaptan kedinin su içtiğini görüp, bekleyip sonra aynı kaptan abdest aldığını ve soranlara onların ağzı temizdir dediğini, evinde dolanan kedi için o ailedendir dediğini, Peygamberimizle ilgili pek çok hadisi rivayet eden Ebu Hureyre'nin "kedicik babası" anlamına gelen bu isminin Peygamberimiz tarafından, kendisi yolda bulduğu her yavru kediyi evine götürüp bakması sebebiyle takıldığını dini kaynaklar doğruluyor. :D:D
 
Son düzenleme:
Evet sokak kedisi nil :) Cins değil ama zaten benim amacım eve kedi alıp beslemek değildi. Zaten baştan itibaren okuduysan hayatta evde bir kedi besleyeceğim aklıma gelmezdi. Hatta bir ahbabımızın cins kedi yavrularından bize teklif edilmişti de kesinlikle hayır demiştim. :) Ama bu miniğin kısmeti varmış benim elimden. :)

Ramazan günü, 4-5 köpeğin sürekli bulunduğu sokağımızda tek başına bir köşede oradan ayrılmadan 45 dk boyunca bekleyen, titreyen bir kedi yavrusunu görüp de yardım etmemezlik yapamazdım :) Eh olan oldu ve artık evimizde. :)

Kedilerin nankör olduklarına da inanmıyorum. Tıpkı kediler hakkında şimdiye kadar doğrusunu bilmeden, araştırmadan inanmış olduğum kulaktan dolma bilgiler gibi. Kedilerin koktuğu, kılların hastalık yaptığı ya da nankör oldukları. Müezza bizimle yaşamaya başlayalı tam 1.5 ay oldu. Abartısız hergün kedilerle ilgili makaleler okudum, besleyenlerin yaşadıklarını, karşılaşılabilecek durumları, sorulara cevaplarını inceledim. Hala okuyorum. Ve iyice öğrenmeden birşeye inanmamak gerektiğini bildiğim halde, önyargının ne derece yanlış olduğunu bir kere daha öğrendim.:)

Kedi kokmaz arkadaşlar. Kedinin maması ya da tuvalet kabı kokar. Mama kutusunu iyi saklayıp, tuvaletini temiz tuttuğunuz sürece aslında bu hayvanların teni mis gibi kokuyor. 2 köpek besledim, yıkadığımız ve parfümlerini sürdüğüm halde köpeklerin teni çok ağır kokardı. Hayvanın suçu değil, üztünde bulunan doğal yağ tabakasının kokusu. Ama onları sevmekten hiç vazgeçmedim. Oysa kediler pırıl pırıl hayvanlar ve Müezza'nın teni de çok güzel kokuyor :)

Kedilerin kılları hastalık yapmaz arkadaşlar. Tıpkı köpeklerinkinin yapmayacağı gibi. Kedilerin bağırsaklarında bulunan parazitler, kedi yalanırken totosundan kıllarına geçebiliyor. Eğer siz kediyi severken o kıl elinize ve oradan ağız yoluyla size bulaşırsa, parazit yumurtalarını yutuyorsunuz ve o da kist olma riskine sebep olabiliyor. Ancak siz petinizin iç parazit tedavisini aksatmazsanız böyle bir tehlike sıfır. Artı, toksoplazmaya kedilerden yakalanma riski de, dışarda yediğiniz salata ve çiğköftelerden, yıkanmadan yediğiniz sebze ya da meyvelerde kapacağınız toksoplazma riskinden çok daha düşük. Yani bu hayvanlar temiz ve dikkatli bakıldıkları sürece hiçbir hastalık bulaştırmıyor. Hee, hamileyseniz nasılki çiğ etlerden uzak duruyorsunuz, petiniz varsa doktorunuza danışırsınız, gerekli tetkiklerle gerek görürse size petinize bir süre yaklaşmamanızı söyleyebilir, özel durumlarda.

Vee Nilim, kediler nankör değiller :) Evet, köpekler kadar sevgi yumağı değiller. Bunu kabul ediyorum. Başta buna da alışmakta zorluk çektik ailece. Çünkü alışmıştık köpeklerimizle altalta üstüste boğuşmaya, mıncıklamaya, istediğimiz an sevmeye. Ama kediler öyle değil. Çünkü o kadar küçükler ve biz onlara göre o kadar iri ve güçlüyüz ki, herşeyden ürküyor, kendilerini Allahın onlara bahşettiği tırmıklarıyla korumaya çalışıyorlar. Hep diken üstündeler, tetikteler. Köpeklerinki gibi sivri dişleri, iri cüsseleri yok. Kaldı ki canavar insanoğlu kendini savunabilecek köpeklere karşı bile acımasızlığını sık sık gösteriyor. Kendinden kurtulmak isteyen sahibi tarafından kilometrelerce uzağa bırakıldığı halde, o yolu günlerce yürüyerek aşıp bitap halde evinin yolunu bulan kedi hikayeleri hiç duymadın mı? Hatta dönüp yolunu bulamasın diye kafasına poşet geçirip götürürlermiş.Ben çok duydum. Ama Allahın onlara bahşettiği muhteşemm koku duyularıyla evlerini bulurlarmış. Dediğim gibi köpekle kedi kıyaslanmaz. Köpek tam bir sevgi yumağıdır, mıncık mıncık :) Ama kedinin de mizacı budur, karakterli hayvandır. Ben, bana yapılan iyiliği de kötülüğü de unutmam, kediler de öyle. Yapılan kötü davranışı da iyi davranışı da unutmazlar. Köpek unutur, bir kemiğe fit olur :) Eğer şimdi bu huya nankörlük dersek, evet ben de nankörüm, unutmam :D:D

Ve son olarak, Müezza'ya ve tüm kedilere iltifat etmemin sebebi, Peygamber Efendimizin onlara iltifat etmesi ve çok sevmesidir. Bu da en önemli sebebimdir ve benim için lafın bittiği yerdir.. :)

Ayrıca bana bu cümleleri yazmam için ilham kaynağı olan Nilim, seçimlerine saygım sonsuz, teşekkür ederim..;)
katiliyorum bakimlari yapilmadi zaman koku olur.ayrica bizim boncuk surekli komsu bahcedeki kadincagizin camasirlarina dolandigi icin ayrica yumos kokar birgun yiyecek kafasina bisey.oda yuksek assin ya yerden dogru ne o oyle
 
Bugün evi süpürürken, tuvalet kabının kenarına sıçrayan kum taneciklerini görünce aklıma evde ucuza mal edebileceğim kapalı bir kedi tuvaletini kendi kendime yapabileceğim fikri oluştu. Aslıma bakarsanız bunun için 50 litre hacminde plastik kapaklı bir kutuyu satın almayı gözüme kestirmiştim ama bunu öncelikle kartondan da deneyebileceğimi düşündüm ve 15-20 dk içinde Müezza için kapalı bir kedi tuvaleti yaptım.
Kapalı kedi tuvaleti için büyükçe bir karton kutu, kaplama kağıdı, yapıştırıcı, istediğiniz süsleme malzemeleri ve makas yeterli. Kutunun dar olan yan yüzeylerinden birinde kedinizin geçebileceği ancak kumları patilerken dışarı taşıramayacağı yükseklikte bir delik açın. Kutunuzu kaplayın ve tabanına bir kat daha karton koyduktan sonra açık tuvalet kabını içine yerleştirin. Kutunun üst tabanını tamamen kaplamayın ki, tuvalet temizliğini siz buradan yapacaksınız.
İşte 15-20 dk içinde yapıp az da olsa süslediğim Müezza'nın kapalı kedi tuvaleti ve Müezza'nın yeni tuvaletiyle tanışması :)











 
Son düzenleme:
Geri
Üst