köpekler atılan şeyleri neden geri getirirler
Bugünkü Evcil Köpeklerin yabanda sürüler halinde yaşadıkları günlerde, kurdukları küçük toplulukları bir önder yönetirdi. Bu, her yönden gelişmiş erkek bir birey olurdu. Dişilerden en güçlü ve becerikli olanı da sürüyü en güçlü erkek ile birlikte yönetirdi. Diğer köpekler de yeteneklerine göre öndere daha yakın veya daha uzak bireyler olarak yaşarlardı. Sürünün yapacağı işler, önderin buyruğu ile başlar ve işi yapanlar önder tarafından ödüllendirilir ve beceremeyenler, geciktirenler ya cezalandırılır ya da sürüden kovulurlardı.
Yapılacak işler arasında sürünün yaşama alanı sınırlarını denetlemek, bilerek veya bilmeden topraklarına girenleri uzaklaştırmak, av bulmak, avlanmak, avı belli yere taşımak yakalanan av yalnız bırakılmıyorsa uluyarak bulunduğu yeri haber vermek, düşmana karşı kendilerini ve sürüyü savunmak, yuvada kalan yavrulara bakmak, sayılabilir. Özellikle yuvada bakılacak yavruların bulunduğu zamanlarda yakalanan avın yuvaya taşınması, yerine getirilmesi zorunlu görevlerdendir.
Avı yakalayan birey ya yuvaya dönüp yardım almaya ya da kendi gücüyle onu sürüye götürmeye koşullanmıştır. Bu özellik geçen milyonlarca yıl içinde isteneni alıp gelme alışkanlığına dönüşüp, genler aracılığıyla kuşaktan kuşağa geçmiş ve bugüne kadar gelmiştir. Sahibinin veya onun yerine koyduğu bir başka insanın attığı eşyayı alıp gelmek, öndere boyun eğme özelliğinin sonucudur.
Bu sebeple, atılan eşyanın ardından koşup, havada yakalar veya yere düşeni eşyanın özel kokusundan ya da eşyaya sinmiş kokudan bulup, tek başına taşıması aracı olan ağzına alıp getirir. Koku başka bir şeyin değil, atılanın getirilmesini sağlar. Değişik bir şey getirmez, çünkü önderin bunu istemediğini yani ceza göreceğini bilir.
Kedilerin böyle bir özellikleri yoktur çünkü onlar hiçbir canlıyı "efendi" veya sahip kabul etmezler. Köpeğin bir eşyayı alıp getirmesi her zaman atma sonucu gerçekleştirilmez. Belli bir eşya tanıtılarak, neyi bulması gerektiği öğretilen (çok tekrarlar yaptırılarak) köpek, istenileni arar ve bulup sahibine getirir. Köpeklerin bu özellikleri olmasaydı, araçlara veya çantalara gizlenmiş kimi eşya ve madde (eroin, kokain, silah, para vb.) kolay bulunamazdı.
Yapılacak işler arasında sürünün yaşama alanı sınırlarını denetlemek, bilerek veya bilmeden topraklarına girenleri uzaklaştırmak, av bulmak, avlanmak, avı belli yere taşımak yakalanan av yalnız bırakılmıyorsa uluyarak bulunduğu yeri haber vermek, düşmana karşı kendilerini ve sürüyü savunmak, yuvada kalan yavrulara bakmak, sayılabilir. Özellikle yuvada bakılacak yavruların bulunduğu zamanlarda yakalanan avın yuvaya taşınması, yerine getirilmesi zorunlu görevlerdendir.
Avı yakalayan birey ya yuvaya dönüp yardım almaya ya da kendi gücüyle onu sürüye götürmeye koşullanmıştır. Bu özellik geçen milyonlarca yıl içinde isteneni alıp gelme alışkanlığına dönüşüp, genler aracılığıyla kuşaktan kuşağa geçmiş ve bugüne kadar gelmiştir. Sahibinin veya onun yerine koyduğu bir başka insanın attığı eşyayı alıp gelmek, öndere boyun eğme özelliğinin sonucudur.
Bu sebeple, atılan eşyanın ardından koşup, havada yakalar veya yere düşeni eşyanın özel kokusundan ya da eşyaya sinmiş kokudan bulup, tek başına taşıması aracı olan ağzına alıp getirir. Koku başka bir şeyin değil, atılanın getirilmesini sağlar. Değişik bir şey getirmez, çünkü önderin bunu istemediğini yani ceza göreceğini bilir.
Kedilerin böyle bir özellikleri yoktur çünkü onlar hiçbir canlıyı "efendi" veya sahip kabul etmezler. Köpeğin bir eşyayı alıp getirmesi her zaman atma sonucu gerçekleştirilmez. Belli bir eşya tanıtılarak, neyi bulması gerektiği öğretilen (çok tekrarlar yaptırılarak) köpek, istenileni arar ve bulup sahibine getirir. Köpeklerin bu özellikleri olmasaydı, araçlara veya çantalara gizlenmiş kimi eşya ve madde (eroin, kokain, silah, para vb.) kolay bulunamazdı.
