Meçhulun Gerçek Yüzü....
meleğin gerçek yüzü meleklerin gerçek yüzü meleyin
Sitenin şeker sevilen sayılan hanım hanımcık(!) biraz uçuk kaçık ama iyi birisi olarak bildiğiniz süper modumuz meçhulun gerçek yüzü burda arkadaşlarım vakit geç olmadan onun bu halini öğrenmeniz lazım ben iyi bir insan olarak size bütün gerçekleyi detaylı olarak açıklayacağım. Allah korusun bugün benim başıma gelen yarın sizin başınıza gelebilir.
Melek yüzlü meçhul başta kaprisliye çok iyi davranıyordu. Chat sayfalarında birbirleriyle şakalaşmaları konuşmaları saygıları çok iyiydi kaprisli meçhulu meçhulde kaprisliyi çok severdi ya da kaprisli safı öyle zannediyordu
Meçhul göz boyamak için kaprislinin yayınlarını takip ederdi sürekli onu destekler ve şarkılar isterdi . Ve kaprislinin Emre Aydını çok sevdiğini bildiği için sürekli ondan Emre Aydın şarkıları ister kaprisliye armağan eder ve onu mutlu ederdi yani çocuğun eline şeker verirdi
Forum içinde de uyumları çok dikkat çekiyordu zaten çok iyi anlaşırlardı. Gel zaman git zaman bu böyle giderken meçhul günlerden birinde gerçek yüzünü gösterdi
dırırırınnnn dırırırınnnnnnn (gerilim müziği)
Her zamanki gibi normal bir gündü ya da kaprisli öyle sanıyordu. Kaprisli yine programını sunarken meçhulde yine onu dinliyordu ve arkadaşça sohbet ediyorlardı ve meçhul birden çirkinleşmeye başladı. Sohbet ederken birden kıza senin şu müdürünün telefonunu versene ve seni çıkarmak isterse bilgim olsun dedi. Ama ortada öyle bir olay yoktu meçhul bunu durup dururken ortaya neden attı :ruyam: ( Arkadaş arkadaşım mesleğine göz diker mi bu kaprisliye yapılır mı o kendi halinde, çevresindekilerin hep mutluluğunu düşünen, ağzı var dili yok hanım hanımcık cici bir kızdı yani adeta kanatsız bir melek )
Küçük bir atışma şeklinde geçen ve kapanan bu konudan sonra meçhul bu yaptıklarıyla yetinmedi ve üstüne üstük kaprisliye Murat Dalkılıç'ın söylediği BANA SENDEN NE KÖY OLUR NE KASABA şarkısını armağan etti. dırırırınnn dırırırınnnnn (yine gerilim müziğiiii ee tabi araya böyle şeyler katmak gerek)Tabi bizim masum kaprislimiz bu olaya o kadar üzüldü ki günlerce ağladı saf polyanamız hala meçhulun iyiliğini düşünüp acaba bir şey yaptımda kalbinimi kırdım diye düşünüyordu.
Yine bir gün meçhul chat sayfasında konuşurken sayfaya kaprisli de geldi ve meçhul neden böyle yapıyorsun biz arkadaş değil miyiz? gibi bir takım sorularına meçhul haklısın özür dilerim kendimi sana nasıl affettirebilirim dedi. Her ne kadar kaprisli yoo yoo gerek yok ben affettim bile seni demesine rağmen Meçhul' un aklına fikir gelmiş gibi yaparak dedi ki neden bize gelmiyorsun seni bir kaç gün bizde ağarlayayım kendi ellerimle yemekler yaparım bir iki gün beraber geçiririz ve arkadaşlığımız pekişir.
Bizim saf kaprisli de hala meçhulun iyi olduğunu sanıp sevinerek kabul etti ve başına geleceklerden haberi yoktuuu
O gün kaprisli meçhullere gittiğinde güler yüzle karşılandı yemek yediler sohbet felan derken bir kaç saat geçmişti ve kaprisli yol yorgunluğunun olduğunu söyledi uyumak istedi. Uyandığında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı Biraz uyuduktan sonra kaprisli omzunda bir acı hissediyordu gözünü araladı ve baktı ki meçhul elinde bir sopa başında dikilmiş onu dürtüyordu
Meçhul(Bağırarak) - Hadi kalk kalk diyorum sana uyumaya mı geldin buraya.... İçerde dolu bulaşık, çamaşır, ütü vs vs seni bekliyor hadi.
Kaprisli( gözlerini ovalayarak) - Ya bi dakika şaka yapıyorsun galiba...
Meçhul - Ne şakası beee seni buraya needen çağırdım sanıyorsun nıha ( kötü kadın gülüşü)
Kaprisli neye uğradığını hala anlayamamıştı ve birden meçhulun dayağıyla kendine geldi meçhul o elindeki sopayla hiç acımadan kaprisliyi dövüyorduuuuu
Kaprisli evden çıkıp gitmeye çalıştı ama o da neee kapı kilitliydii... Kaprisli ne yapacağını şaşırdı hıçkırıkları yürekler yakacak şeklinde sessizliği yarıyordu ve meçhul geldi sen beni o kadar salak mı sanıyorsun burdan hiç bir yere gidemeyeceksin dedi bir kahkaha attı ve çabuk bulaşıklara dedi ve vurdu vurdu vurdukça vurdu.
( burda bir parantez açıp bir konuya değinmek isterim ki tam bir manyak olan meçhulun bundan önce mazoşist olduğu yani acı çekmekten zevk alındığı öğrenilmişti bu konuyu ortaya gümüş arkadaşımız çıkardı ve meçhul nasıl yaptıysa bilmiyorum bu konunun üstünü kapattı ve herkese unutturdu ama tüm gerçekler işte burda inanmayan baksın tıklayın göreceksiniz ve farkındaysanız gümüş arkadaşımız meydanlarda yok ben onun için çok endişeleniyorumm neyse konu çok dağıldı parantezi kapatıp konuya devam edelim )
Kaprisli bütün bulaşıkları yıkıyordu
evi temizliyordu
toz alıyordu
her şeyi yapıyordu
meçhul onu tam bir köle izauraya çevirmişti
gencecik pırıl pırıl ve mesleğinin başında olan mesleğini çok seven hayat dolu ışıl ışıl olan kaprislinin yüzünden gülümsemesi artık kaybolmuştu. Artık durmadan ağlıyordu ağlıyordu ve tekrar ağlıyordu.
Artık temizlik yapmaktan ve dayak yemekten dermanı kalmayan kaprisli mikrofonunu ve annesini çok özlemişti onlara kavuşmanın hayaliyle yine hayata sarılmaya çalışıyordu ama artık hiç savaşacak hali yoktu yorgundu, bitkindi dayak yiyordu ve üstüne üstük açtı gaddar meçhul ona günlerdir yemek vermiyordu . Tam bir sadist olan meçhul zulumlerine her gün yenilerini ekliyordu kaprisli bütün gün temizlik yaparken onun temizlediği yerleri kirletip tekrar temizletiyordu. Canı sıkıldıkça kaprisliyi dövüyordu, oğluna kızıyor kaprisliyi dövüyordu, eşine kızıyor kaprisliyi dövüyordu ve hatta televizyon dizilerindeki karakterlere kızıyor yine kaprisliyi dövüyordu bu da yetmezmiş gibi karşısında kahkahalara boğularak onun ağlamasını izliyordu.
Meçhul artık çığrından çıkmıştı birinin ona dur demesi gerekiyordu etrafa kötülük ve şiddet saçıyordu.
Bu durma dayanamayan kaprisli artık mikrofonuna ve annesine kavuşma hevesini yitirmişti. Artık bu duruma bir son vermesi gerekiyordu kaprisli canına kıymayı düşündü planlar yapıyordu ki bir gün meçhulun uyuduğunu gördü
ve bu durum onun lehine gelişebilirdi sessiz sedasız anahtarı aramaya başladı korkudan ve güçsüzlükten elleri titreyen kaprisli terekte araken yere bir bardak düşürdü ve kırdı. Çok korkmuştıu meçhul bu sese uyanmış olmalıydı ve ona bardağı kırdığı için çok kızacaktı kaprisli çaresizlikten ne yapacağını bilemedi ama hala meçhulden ses soluk çıkmıyordu ve gitti baktı ki meçhul hala uyuyor
.Anahtarı aramaya devam etti ve işte o müthüş an anahtarı bulmuştu sevinçten kaprislinin gözünden yanağıda doğru bir yaş süzüldü anahtarı bulmuştu ama kapıya gidecek hali yoktu. Günlerdir aç, susuz ve uykusuz çalışıyordu ama sonkez gücünü topladı ve kapıya yöneldi sessizce kapıyı açtı ve yavaş yavaş merdivenlerden inmeye başladı artık dayanacak hali kalmamıştı ama bunu başarmak zorundaydı ve zar zor kendini bir otobüs durağına attı ve o şehirden bir daha oraya dönmemek için uzaklaştı.....
İşte arkadaşlarım böyleee asında bir çok şey var ama bu kadarını anlatıyorum size yoksa konu uzayacak yazmaktan ellerim ağrıdı başımda ağrıyor zaten
Yani uzun lafın kısası meçhulden uzak durun onun güleryüzüne kanmayın çünkü yeni kurbalarını arıyor......
Sitenin şeker sevilen sayılan hanım hanımcık(!) biraz uçuk kaçık ama iyi birisi olarak bildiğiniz süper modumuz meçhulun gerçek yüzü burda arkadaşlarım vakit geç olmadan onun bu halini öğrenmeniz lazım ben iyi bir insan olarak size bütün gerçekleyi detaylı olarak açıklayacağım. Allah korusun bugün benim başıma gelen yarın sizin başınıza gelebilir.
Melek yüzlü meçhul başta kaprisliye çok iyi davranıyordu. Chat sayfalarında birbirleriyle şakalaşmaları konuşmaları saygıları çok iyiydi kaprisli meçhulu meçhulde kaprisliyi çok severdi ya da kaprisli safı öyle zannediyordu
Meçhul göz boyamak için kaprislinin yayınlarını takip ederdi sürekli onu destekler ve şarkılar isterdi . Ve kaprislinin Emre Aydını çok sevdiğini bildiği için sürekli ondan Emre Aydın şarkıları ister kaprisliye armağan eder ve onu mutlu ederdi yani çocuğun eline şeker verirdi
Forum içinde de uyumları çok dikkat çekiyordu zaten çok iyi anlaşırlardı. Gel zaman git zaman bu böyle giderken meçhul günlerden birinde gerçek yüzünü gösterdi
dırırırınnnn dırırırınnnnnnn (gerilim müziği)
Her zamanki gibi normal bir gündü ya da kaprisli öyle sanıyordu. Kaprisli yine programını sunarken meçhulde yine onu dinliyordu ve arkadaşça sohbet ediyorlardı ve meçhul birden çirkinleşmeye başladı. Sohbet ederken birden kıza senin şu müdürünün telefonunu versene ve seni çıkarmak isterse bilgim olsun dedi. Ama ortada öyle bir olay yoktu meçhul bunu durup dururken ortaya neden attı :ruyam: ( Arkadaş arkadaşım mesleğine göz diker mi bu kaprisliye yapılır mı o kendi halinde, çevresindekilerin hep mutluluğunu düşünen, ağzı var dili yok hanım hanımcık cici bir kızdı yani adeta kanatsız bir melek )
Küçük bir atışma şeklinde geçen ve kapanan bu konudan sonra meçhul bu yaptıklarıyla yetinmedi ve üstüne üstük kaprisliye Murat Dalkılıç'ın söylediği BANA SENDEN NE KÖY OLUR NE KASABA şarkısını armağan etti. dırırırınnn dırırırınnnnn (yine gerilim müziğiiii ee tabi araya böyle şeyler katmak gerek)Tabi bizim masum kaprislimiz bu olaya o kadar üzüldü ki günlerce ağladı saf polyanamız hala meçhulun iyiliğini düşünüp acaba bir şey yaptımda kalbinimi kırdım diye düşünüyordu.
Yine bir gün meçhul chat sayfasında konuşurken sayfaya kaprisli de geldi ve meçhul neden böyle yapıyorsun biz arkadaş değil miyiz? gibi bir takım sorularına meçhul haklısın özür dilerim kendimi sana nasıl affettirebilirim dedi. Her ne kadar kaprisli yoo yoo gerek yok ben affettim bile seni demesine rağmen Meçhul' un aklına fikir gelmiş gibi yaparak dedi ki neden bize gelmiyorsun seni bir kaç gün bizde ağarlayayım kendi ellerimle yemekler yaparım bir iki gün beraber geçiririz ve arkadaşlığımız pekişir.
Bizim saf kaprisli de hala meçhulun iyi olduğunu sanıp sevinerek kabul etti ve başına geleceklerden haberi yoktuuu
O gün kaprisli meçhullere gittiğinde güler yüzle karşılandı yemek yediler sohbet felan derken bir kaç saat geçmişti ve kaprisli yol yorgunluğunun olduğunu söyledi uyumak istedi. Uyandığında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı Biraz uyuduktan sonra kaprisli omzunda bir acı hissediyordu gözünü araladı ve baktı ki meçhul elinde bir sopa başında dikilmiş onu dürtüyordu
Meçhul(Bağırarak) - Hadi kalk kalk diyorum sana uyumaya mı geldin buraya.... İçerde dolu bulaşık, çamaşır, ütü vs vs seni bekliyor hadi.
Kaprisli( gözlerini ovalayarak) - Ya bi dakika şaka yapıyorsun galiba...
Meçhul - Ne şakası beee seni buraya needen çağırdım sanıyorsun nıha ( kötü kadın gülüşü)
Kaprisli neye uğradığını hala anlayamamıştı ve birden meçhulun dayağıyla kendine geldi meçhul o elindeki sopayla hiç acımadan kaprisliyi dövüyorduuuuu
Kaprisli evden çıkıp gitmeye çalıştı ama o da neee kapı kilitliydii... Kaprisli ne yapacağını şaşırdı hıçkırıkları yürekler yakacak şeklinde sessizliği yarıyordu ve meçhul geldi sen beni o kadar salak mı sanıyorsun burdan hiç bir yere gidemeyeceksin dedi bir kahkaha attı ve çabuk bulaşıklara dedi ve vurdu vurdu vurdukça vurdu.
( burda bir parantez açıp bir konuya değinmek isterim ki tam bir manyak olan meçhulun bundan önce mazoşist olduğu yani acı çekmekten zevk alındığı öğrenilmişti bu konuyu ortaya gümüş arkadaşımız çıkardı ve meçhul nasıl yaptıysa bilmiyorum bu konunun üstünü kapattı ve herkese unutturdu ama tüm gerçekler işte burda inanmayan baksın tıklayın göreceksiniz ve farkındaysanız gümüş arkadaşımız meydanlarda yok ben onun için çok endişeleniyorumm neyse konu çok dağıldı parantezi kapatıp konuya devam edelim )
Kaprisli bütün bulaşıkları yıkıyordu
İşte arkadaşlarım böyleee asında bir çok şey var ama bu kadarını anlatıyorum size yoksa konu uzayacak yazmaktan ellerim ağrıdı başımda ağrıyor zaten
Yani uzun lafın kısası meçhulden uzak durun onun güleryüzüne kanmayın çünkü yeni kurbalarını arıyor......
Son düzenleme: