evliler odası

İsteklerinizi eşinize defalarca söyleyip onu bıktırmayın, emirler yağdırmayın, durmadan kaynananızı şikâyet etmeyin. İşte eşinizi mutlu etmenin yollarını öğrenmek isteyenler için hazırladığımız mutluluk rehberi…


- Eğer ev hanımıysanız, eşinizi kapıda güler yüzle karşılayın. “Hoş geldin hayatım!” deyin. Asık bir suratla kapıyı açıp, kocanızın moralini sıfırlamayın.
- Eşinizin yanında saçlarınızda bigudilerle dolaşmayın. Gece yatarken, yüzünüze maske uygulamayın.
- Eşinize ikide bir kayınvalidenizi şikayet etmeyin. İleride kendinizin de bir kayınvalide olacağınızı hiçbir zaman unutmayın.
- “Falancanın kocası şöyle yapıyor, böyle yapıyor” diyerek; başka erkekleri eşinize örnek vermeyin. O erkeklerle evli olan kadınların kim bilir ne dertlerinin olduğunu düşünün.
- Kocanız kapıdan içeri girer girmez; yok “Musluk su damlatıyor,” yok “Şu dolabın kapağını bir türlü tamir etmedin”, yok “Ayakkabımı tamirciden almayı gene mi unuttun yoksa?” demeyin. Bunları söylemek için, uygun bir zamanı bekleyin.
- Her doğum gününüzde, evlenme yıldönümünüzde, Anneler Günü’nde, Sevgililer Günü’nde, yılbaşında; eşinizden illa ki bir hediye beklemeyin. Eşiniz evi nasıl geçindireceğini düşünürken, sizin ondan ikide bir hediye beklemeniz biraz insafsızlık olmaz mı.
- Eşinize sık sık; “Sigaranın külüne dikkat et”, “Onu şuraya koyma” , “Bunu şuraya atma” deyip durmayın. Ağır ceza reisi gibi olmayın. Bırakın, evinde rahat etsin.
- Şu altın, gümüş merakınızdan vazgeçin. Eşiniz para sıkıntısı çekerken, bir de siz onu masrafa sokmayın. Bu tutkunuzu yenmeye çalışın. Daha da olmazsa, kendinize imitasyon takılar alın.
- Bir isteğinizi 10 defa söyleyip, eşinizi bıktırmayın.
- Eşinizle birlikte iş yemeğine çıkan bayanları kıskanmayın.
- Ekmek için, peynir için, bilmem ne için, eşinizi markete zırt pırt gönderip durmayın. Etraflıca düşünüp, listenizi öyle hazırlayın.
Kendinizi sevmelisiniz
- Eşinizin ceplerini karıştırmayın, gömlek yakalarında ruj izi aramayın.
- Eşinizi; izlediği dizilerdeki güzel bayanlardan, okuduğu gazetedeki yarı çıplak bayan fotoğraflarından kıskanmayın. Siz hiç, izlediğiniz dizideki bir aktöre âşık olmadınız mı?
- Maç izlerken, ” Bıktım senin şu futbol merakından,” demeyin.
- Televizyonda izlediğiniz güzel mankenlere, sunuculara benzemek için kilo vereceğim diye aç gezmeyin. Çünkü erkekler, kendi vücudunu bile sevmeyen kadınlara dayanamaz.
- Yaramazlık, huysuzluk yapan oğlunuza kızıp, eşinize “Aynı sen!” demeyin.
- Eşinize arada bir ” Seni seviyorum,” deyin.
- Saçınızı kestirdiğinizde sizdeki değişikliği fark etmiyorsa ki genelde fark etmezler, bozulmayın. Gülümseyerek; “Nasıl olmuşum hayatım, beğendin mi? ” diye soru
 
Evliliğinizde bir şeyler iyi gitmiyorsa, sorunlarınız varsa ve aşamıyorsanız, hatta evliliğiniz bitme noktasına doğru gidiyorsa, aşağıdaki soruları kendinize sorun ve yanıtların size ipucunu vermesine izin verin.
- Bir sorun mu var? Sorunun özelliklerini tanımlayabilir misiniz?
- Sorunlara her ikiniz de ciddi bir şekilde eğilmek istiyor musunuz? Her ikiniz de ortada sorun olduğuna inanıyor musunuz? Değilse, bu koşullarda ilişkinizi sürdürmenize neden olan artıları ve eksileri tartabilir misiniz?
- Sorunlarınızda öfke nasıl bir rol oynuyor? İçinizden biri, öfkeyi daha az ifade etmeye çalışma, çevredekiler öfkeden söz ettiğinde sinirlenme, öfkelenme nedeniyle kendisini suçlu hissetme noktasına geldiyse, tedavi seçeneklerini daha dikkatli gözden geçirmeniz gerekir.
Üzgün olduğunuzu söylemekte zorluk çekiyorsanız, kendinizin hep haklı olduğunuzu düşünüyorsanız, kendinizi yakın bir mercekte incelemenizin zamanı gelmiş demektir.
Öfkeniz çevrenizdekileri ürkütüyorsa, fiziksel zarar veriyorsa, sizin ya da eşinizin işlevlerini engelliyorsa, hemen yardım almalısınız. Doktorunuzdan sizi iyi bir psikologa ya da danışmana yönlendirmesini isteyebilirsiniz.
- Sorunlardan her ikinizin de sorumlu olduğunuza mı inanıyorsunuz? Evlilik sorunlarını 2 kişinin yarattığını asla unutmayın.
- Birlikte yaşamayı sürdürmek istiyor musunuz?
- Eşinizin yargılarını affedebilir misiniz? Hangi şartlarda? Bu soruları yanıtladıktan sonra, bulgulara göre önlem almak isteyebilirsiniz. Neler yapmanız gerektiği konusunda önerilerde bulunmadan önce, kaçınmanız gereken noktalar üzerinde duralım. Öncelikle yapmamanız gerekenler:
Sorunları birlikte çözün
Evlilik 2 kişilik bir kurumdur. Eşinizin ikiniz için sorunlarla ilgilenmesini beklemeyin. “İsterse bir terapiste gidip sorunlarını çözebilir” gibi bir cümle duyar ya da söylerseniz, yanlış yoldasınız demektir. Şimdi de evliliğinizde yıkılan şeyleri onarmanıza yarayacak önerilere bir göz atalım.
Yapmanız gerekenler
- Uzlaşmaya varırken “Ya hep ya hiç” yaklaşımından kaçının. Unutmayın ki, evlilik ve gelişimi süreç gerektirir. Eğer, evli kalmaya kararlıysanız, sabırlı olmayı öğrenmeli ve belirsizliği kabullenmelisiniz. Her şey daha iyi olacak!
- Yıkıcı olmayın ve duygusuzca ve canavarca davranmayın. Sorunlarınızın, her ne kadar ciddi olsalar da sizi sizlikten çıkartmalarına izin vermeyin. Sağlığınızı koruyun. Takım ruhuyla ya da bir uzmandan destek alarak, kendinizi eşinizle yaşadığınız sorunları çözmeye adayın.
Ayrı yaşamayı, birlikte yaşayıp acı çekmenin veya boşanmanın bir alternatifi olarak görmeye çalışın. Ayrı yaşamak bağlamında çeşitli çalışmalar yapılabilir. Bunları yürütmek aynı çatı altında olmanız durumunda oldukça zordur.
Ayrı yaşamak çoğu kez birleşmeye zemin oluşturabilir. Peki ya ilişkinizde geri dönüş olanaksızsa ne olacak? Hiç kimse boşanma fikrine sıcak bakmaz. Her şeyden öte boşanma, başarısızlığa teslim olmanın bir göstergesidir.
Yeniden başlama düşüncesi ise bir o kadar acı verici olabilir. Bir sürü çiftin ayrı yaşadığını, boşandığını ve sonra yine mükemmel, mutlu hayatlar yaşadıklarını ve ilişkiler yürüttüklerini unutmayın.
Hiç utanmadan, sıkılmadan terapiste gitmelisiniz
Aile doktorunuzdan ya da güvendiğiniz bir arkadaşınızdan terapist isimleri alın. Terapinin zaman alıcı veya pahalı olması gerekmez. Ayrıca, eşinizle birlikte terapiye gitmenizin evliliğinizi kesinlikle kurtaracağınız anlamına gelmediğinizi aklınızdan çıkarmayın.
Esasında, iyi bir terapist evliliğinizi kurtarmak gibi bir iddiada bulunmayacaktır. Tedavi, önemli sorunların belirlenmesine ve aydınlatılmasına odaklanmalıdır. Bu bilgi sayesinde her ikiniz de evli kalıp kalmama konusunda kararınızı verebilirsiniz. Bazen çiftlerin bir süre ayrı kalması ve bu süre içinde terapiste gitmesi en iyi çözümdür.
Kafanızı kuma gömmeyin
Sorunlarınız yok olmayacaktır. Bir an ortadan kaybolsalar da yeniden çıkacaklardır hem de daha büyümüş ve yoğunlaşmış olarak. Çözülmemiş sorunlar bir hayalet gibi peşinizi bırakmayacak ve sonuçta evliliğinizi harabeye çevireceklerdir. Bunları görmezden gelmeyin. Hemen harekete geçin.
Sağlıklı planlar yapın
Kendinize zaman ayırmalı, hobiler ve arkadaşlar edinmeli ve düzenli spor yapmalısınız. Bu etkinlikler muhakkak pahalı ya da zaman alıcı olmayabilirler. Bunların sağlığınızı korumak için gerekli olduklarını unutmayın.
Doktorunuzla görüşün
Düşünmeden karar verme, öfke ve depresyon gibi sorunlar için ilaç almanız gerekebilir. Bunlardan herhangi biri ilişkinizi etkilerse, ilaç kullanmaktan sakınmayın
 
“Onu şuraya koyma” , “Bunu şuraya atma” deyip durmayın. Ağır ceza reisi gibi olmayın. Bırakın, evinde rahat etsin
ben kendimde bulduğum yalnışı yazdım benim hatam bu evet bana göre tek bu eşime göre bilemem
ama diğer şeylere çok dikkat ederim annemden aldığım terbiye beni bu konularda hassas biri yaptı
 
Ya ben eşime diyorum seni seviyorum diye ama o birgün olsun bana seni seviyorum demedi bende çok üzülüyorum acaba eksik bi tarafımmı var diye düşünüyorum...
 
Ya ben eşime diyorum seni seviyorum diye ama o birgün olsun bana seni seviyorum demedi bende çok üzülüyorum acaba eksik bi tarafımmı var diye düşünüyorum...


bence kendini boşa üzüyosun her erkek bunu söyleyemez ama bu seni sevmediği anlamına gelmez
bi konuş duymak istediğini söyle halaa bi değişiklik yoksada zorlama bence
 
Geri
Üst